Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

TÜRK TARİHİNE NOTLAR

“Azmış kudurmaktan beterdir” diye bir atasözümüz vardır. Kötülüğe alışmış, azmış birini durdurmanın zorluğunu anlatmak için söylenmiş! Öyle yüzkarası olaylar yaşıyoruz, öyle rezil günlerden geçiyoruz ki, bunların mutlaka tarihe not olarak bırakılması gerekir. Bizden sonraki nesiller okusun ve ders alsınlar diye… Erdoğan-Gül-Davutoğlu-Babacan ve İngiltere vatandaşı Mr. Shimshek 18 yıl Türkiye’yi beraberce yönettiler. Bu ekip, Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık- Dışişleri Bakanlığı-Ekonomiden Sorumlu Bakanlık- Maliye ve Hazine Bakanlığı gibi en üst makamları işgal etti. Bunların hepsinin geçmişlerini, kapasitelerini, Türk Milletine bakış açılarını çok iyi bildiğimiz için yaklaşık 12 yıldır gerçekleri anlattık. Zaman oldu FETÖ uşağı Savcı ve Yargıçlarla, zaman oldu AKP tetikçisi Savcı ve Yargıçlarla boğuştuk. Hakkımızda yüzlerce dava açıldı. Sonuçta bu kişilere hakaret suçu işlediğim gerekçesiyle toplam 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldım. Hukuk mücadelemiz hala devam ediyor… Geldiğimiz noktada iki korkunç olay yaşadık. AKP Yüzsüzleri bunları da ört bas edecekler. Bizde, hem sizlerle paylaşalım hem de tarihe not düşmüş olalım istedik. Buyurun; Cumhurbaşkanı Erdoğan, tümünü kendisinin seçtiği, kendisinin atadığı eski Başbakanını, eski Bakanlarını (Ekonomiden-Maliyeden-Hazineden sorumlu) Halkbank’ı dolandırmakla, soygunculukla, alavere-dalavere yapmakla suçladı. Tam da ABD’de Halkbank davası devam ederken! ABD’de dava görülürken, Yargıç, Halkbank yetkililerine; “Siz ne anlatıyorsunuz? Cumhurbaşkanınız bile Başbakanınıza ve Bakanlarınıza usulsüz kredi verdiğinizi söylüyor. Halkbank’ı siyasetçilerin yemliği yapmışsınız” dese banka yetkilileri ne yanıt verecek? Erdoğan’ın, Başbakan ve AKP Genel Başkanı yaptığı Davutoğlu ise; “Mal varlıklarımız araştırılsın. Kim hırsız kim değil, ortaya çıksın” diyerek Cumhurbaşkanını en ağır bir şekilde suçladı… Yukarıdaki olayın benzerini 17/25 Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet olaylarında da yaşamıştık. 11 yıl FETÖ ile kucak kucağa iken her şey iyi, hırsızlık yok! Hocaefendi bir tane idi! Paylaşmada kavga çıkınca FETÖ hırsız, katil, şeytan oluverdi! Bugünkü olayda da, AKP’de iken hepsi iyi ve çalışkan dava arkadaşları idiler! Parti kurmaya kalktıklarında, hepsi hırsız, hepsi dolandırıcı oldu! Tarihe düşülen not; “Sevgili Tarih! İki taraf ta doğruyu söylüyor. Hepsi “Hırsızlar Cemaatinin” müritleridir… İkinci Not; Erdoğan, Diyanet’in düzenlediği 6’ncı Din Şurasında; “Hayatımızın merkezine dinin hükümlerini yerleştireceğiz” dedi. Evet yanlış okumadınız, aynen böyle dedi! Anayasamızın değiştirilemeyecek hükümlerinden “Lâiklik İlkesini” çiğneyerek, Anayasa ihlal suçu işledi. Anayasamızın 136’ncı maddesinde “Tüm faaliyetlerini Lâiklik ilkesi doğrultusunda yapmak zorundadır” diye emredilen Diyanet İşleri kurumunda bu sözleri söyleyebildi! İşin ilginç yanı, Çoban Ateşi Hareketi sözcülerinden başka kimse bu suça karşı çıkmadı! CHP Genel Başkanı konuşmadı, İYİ Parti Genel Başkanı sustu, MHP Genel Başkanı duymazdan geldi! “Oy kaybederim” korkusuyla suça ortak oldular, yazıklar olsun… En önemlisi de, görev emrini Anayasamızdan alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanının bu beyanını görmedi, duymadı, umursamadı! Tarihe düşülen not; Sevgili Tarih! Anayasamıza göre “Değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” maddelerinden olan “Lâiklik İlkesi” Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından çiğnenmiştir. TBMM’de grubu bulunan parti Genel Başkanlarından hiç biri bu beyana karşı çıkmamıştır. Türk Devlet Yapısında “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Makamı” süs olsun diye vardır… Eyy Aziz Türk Milleti; Tehlikeyi fark ettiniz mi? Hala susacak mısınız? 15 Aralık 2019 Pazar günü Sakarya’ya gelin, birlikte Çoban Ateşi yakalım! Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Aralık 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2019 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

TÜRK TARİHİNE NOTLAR

“Azmış kudurmaktan beterdir” diye bir atasözümüz vardır. Kötülüğe alışmış, azmış birini durdurmanın zorluğunu anlatmak için söylenmiş!

Öyle yüzkarası olaylar yaşıyoruz, öyle rezil günlerden geçiyoruz ki, bunların mutlaka tarihe not olarak bırakılması gerekir. Bizden sonraki nesiller okusun ve ders alsınlar diye…

Erdoğan-Gül-Davutoğlu-Babacan ve İngiltere vatandaşı Mr. Shimshek 18 yıl Türkiye’yi beraberce yönettiler. Bu ekip, Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık- Dışişleri Bakanlığı-Ekonomiden Sorumlu Bakanlık- Maliye ve Hazine Bakanlığı gibi en üst makamları işgal etti.

Bunların hepsinin geçmişlerini, kapasitelerini, Türk Milletine bakış açılarını çok iyi bildiğimiz için yaklaşık 12 yıldır gerçekleri anlattık. Zaman oldu FETÖ uşağı Savcı ve Yargıçlarla, zaman oldu AKP tetikçisi Savcı ve Yargıçlarla boğuştuk. Hakkımızda yüzlerce dava açıldı. Sonuçta bu kişilere hakaret suçu işlediğim gerekçesiyle toplam 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldım. Hukuk mücadelemiz hala devam ediyor…

Geldiğimiz noktada iki korkunç olay yaşadık. AKP Yüzsüzleri bunları da ört bas edecekler. Bizde, hem sizlerle paylaşalım hem de tarihe not düşmüş olalım istedik. Buyurun;

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tümünü kendisinin seçtiği, kendisinin atadığı eski Başbakanını, eski Bakanlarını (Ekonomiden-Maliyeden-Hazineden sorumlu) Halkbank’ı dolandırmakla, soygunculukla, alavere-dalavere yapmakla suçladı. Tam da ABD’de Halkbank davası devam ederken! ABD’de dava görülürken, Yargıç, Halkbank yetkililerine; “Siz ne anlatıyorsunuz? Cumhurbaşkanınız bile Başbakanınıza ve Bakanlarınıza usulsüz kredi verdiğinizi söylüyor. Halkbank’ı siyasetçilerin yemliği yapmışsınız” dese banka yetkilileri ne yanıt verecek?

Erdoğan’ın, Başbakan ve AKP Genel Başkanı yaptığı Davutoğlu ise; “Mal varlıklarımız araştırılsın. Kim hırsız kim değil, ortaya çıksın” diyerek Cumhurbaşkanını en ağır bir şekilde suçladı…

Yukarıdaki olayın benzerini 17/25 Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet olaylarında da yaşamıştık. 11 yıl FETÖ ile kucak kucağa iken her şey iyi, hırsızlık yok! Hocaefendi bir tane idi! Paylaşmada kavga çıkınca FETÖ hırsız, katil, şeytan oluverdi!

Bugünkü olayda da, AKP’de iken hepsi iyi ve çalışkan dava arkadaşları idiler! Parti kurmaya kalktıklarında, hepsi hırsız, hepsi dolandırıcı oldu!

Tarihe düşülen not; “Sevgili Tarih! İki taraf ta doğruyu söylüyor. Hepsi “Hırsızlar Cemaatinin” müritleridir…

İkinci Not; Erdoğan, Diyanet’in düzenlediği 6’ncı Din Şurasında; “Hayatımızın merkezine dinin hükümlerini yerleştireceğiz” dedi. Evet yanlış okumadınız, aynen böyle dedi! Anayasamızın değiştirilemeyecek hükümlerinden “Lâiklik İlkesini” çiğneyerek, Anayasa ihlal suçu işledi. Anayasamızın 136’ncı maddesinde “Tüm faaliyetlerini Lâiklik ilkesi doğrultusunda yapmak zorundadır” diye emredilen Diyanet İşleri kurumunda bu sözleri söyleyebildi!

İşin ilginç yanı, Çoban Ateşi Hareketi sözcülerinden başka kimse bu suça karşı çıkmadı! CHP Genel Başkanı konuşmadı, İYİ Parti Genel Başkanı sustu, MHP Genel Başkanı duymazdan geldi! “Oy kaybederim” korkusuyla suça ortak oldular, yazıklar olsun…

En önemlisi de, görev emrini Anayasamızdan alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanının bu beyanını görmedi, duymadı, umursamadı!

Tarihe düşülen not; Sevgili Tarih! Anayasamıza göre “Değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” maddelerinden olan “Lâiklik İlkesi” Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından çiğnenmiştir. TBMM’de grubu bulunan parti Genel Başkanlarından hiç biri bu beyana karşı çıkmamıştır. Türk Devlet Yapısında “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Makamı” süs olsun diye vardır…

Eyy Aziz Türk Milleti; Tehlikeyi fark ettiniz mi? Hala susacak mısınız? 15 Aralık 2019 Pazar günü Sakarya’ya gelin, birlikte Çoban Ateşi yakalım!

Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Aralık 2019 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.