Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ŞÜKRAN YA EL-BEŞİR…

Asrın liderini gerektiği gibi karşılayıp ağırladığın, o’na “Sudan Hukuk Doktoru” diploması verdiğin için tüm AKP’liler adına sana şükranlarımı sunarım. Ehlen ve Sehlen ya Seydi! İki konuda bizlerin önünü açtın, arkamızdaki açığımızı kapattın; 1) Asrın liderine “Diplomasız” diyen fitnecilere sağlam bir Sudan şamarı attın! 2) Türkiye’de olası bir “FETÖ Darbe Girişimini” engellemek için, Türk Devletinin ordusu-polisi-istihbaratına değil de kendi özel ordusuna güvenmesi gerektiğini öğrettin! (696 Sayılı KHK’nin benzerini daha önce çıkaran El-Beşir özel ordusu ve paralı askerleriyle, dikta rejimine karşı mücadele eden 300,000 “Üç Yüz Bin” Müslümanı öldürtmüştü. Uluslararası Ceza Mahkemesince “İnsanlık Suçu” işlediği için, görüldüğü yerde yakalanması ve cezalandırılması kararı çıkmıştı. Hiçbir demokratik ülkeye gidemez. Dünya üzerinde gelebildiği tek ülke Türkiye’dir. Kendisini ziyaret eden tek Cumhurbaşkanı da Erdoğan’dır.) Biz de yakında El-Beşir gibi başka bir yere gidemeyeceğimize göre, karşılıklı sık sık gider geliriz gari. Yalnız, Beşir her gelişte tüm haremini de getirirse, vallahül azim memlekette kıtlık çıkar. Suriyelilerden sonra bir de Sudanlılar soframıza çökerse, bizler ne yaparız? Değerli Okurlar; Son çıkan 696 sayılı KHK hakkında benim de ciddi kuşkularım vardı! Fakat Suudi Hanedanını tavafa giden Başbakan Binali Bey’in konuşmasını dinledikten sonra kesinkes emin oldum. Açıkçası Binali Bey, beni tatmin etti. Tatmin olmuş, huzura kavuşmuş ve rahatlamış bir muhalif olarak yazıyorum ki; Eyy diğer muhalifler! Boş boş konuşmayın! Binali Bey gibi dolu konuşun! Önce konuşmayı okuyun ve utanın. Ne diyor Binali Bey; -Darbeyi önlemek adına, milletin geleceği yönünde VATANDAŞ durumdan vazife çıkarabilir! İleride böyle bir şey olursa, vatandaşa sokağa çıktığı için cezalandırılmamalıdır. Yani evindeki pompalıyı, palayı, bıçağı kaptığı gibi önüne geleni indirebilir. Başka biri durumdan vazife çıkarmayı yağma olarak algılarsa istediği dükkânı soyabilir! Bir diğeri durumdan vazife çıkarıp kadınlara saldırıyorsa suç onun değildir. Suç eşofmanla sokağa çıkan kadınındır! Ama kadının da kendini müdafaa etme hakkı vardır nitekim! -Devletin güvenlik güçlerinin, sokağa çıkan eli silahlı darbe karşıtı VATANDAŞLARI koruması onların ve iktidarımızın boyunlarının borcudur! Silahı olmayanlar, Sadat-Sedat-HÖH ve Emniyetin dağıtacağı silahları gönül huzuruyla kullanabilirler! -VATANDAŞ darbeyi önlemek için, donunu çıkarıp tankın egzozuna sokarken üç-beş askerin veya yoldan geçen sıradan vatandaşların kafalarını keserse, öldürürse bu VATANDAŞLAR ceza mı alsınlar? -Bu davranış VATANDAŞLARIN cesaretini kırmış olmaz mı? -Efendim ne diyorlar? Darbeyi FETÖ’cular yaptı ama şimdi onların yerine Menzilciler-Süleymancılar vs. devletimize girdi. Yarın onlar darbe yaparsa, gene sokağa çıkacak mıyız? Bu tarz sorular provakatif amaçlıdır ve CHP kökenlidir. Tarikatlar ve Cemaatler bizim kadim geleneğimizdir ve başımızın üstünde yerleri vardır. Onlar darbe yapmazlar. Yaparlarsa İslam Devleti için yaparlar. Bizim menzilimiz onlarla da aynı nasılsa! Başbakan Binali Bey, konuşmasının sonunda şunları söyledi; KHK’lerde düzeltme müzeltme yok. Dilinde de düzeltme yok. Ben sizi bir düzeltirim, feleğiniz şaşar. VATANDAŞLARIM düşünmesin, üzülmesin, büzülmesin, telaşa kapılıp başka partilere gitmesin. Nereye bağladı isek orda otlamaya-yemeğe devam etsinler. Her şey bizim teminatımız altındadır… Ooohh, bu demokrasi-özgürlük kokan konuşmadan sonra nasıl rahatladım bilemezsiniz. Önerim sizde Binali Bey’in yazısını okuyun ve rahatlayın… Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Aralık 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 28 Aralık 2017 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

ŞÜKRAN YA EL-BEŞİR…

Asrın liderini gerektiği gibi karşılayıp ağırladığın, o’na “Sudan Hukuk Doktoru” diploması verdiğin için tüm AKP’liler adına sana şükranlarımı sunarım. Ehlen ve Sehlen ya Seydi!

İki konuda bizlerin önünü açtın, arkamızdaki açığımızı kapattın; 1) Asrın liderine “Diplomasız” diyen fitnecilere sağlam bir Sudan şamarı attın! 2) Türkiye’de olası bir “FETÖ Darbe Girişimini” engellemek için, Türk Devletinin ordusu-polisi-istihbaratına değil de kendi özel ordusuna güvenmesi gerektiğini öğrettin! (696 Sayılı KHK’nin benzerini daha önce çıkaran El-Beşir özel ordusu ve paralı askerleriyle, dikta rejimine karşı mücadele eden 300,000 “Üç Yüz Bin” Müslümanı öldürtmüştü. Uluslararası Ceza Mahkemesince “İnsanlık Suçu” işlediği için, görüldüğü yerde yakalanması ve cezalandırılması kararı çıkmıştı. Hiçbir demokratik ülkeye gidemez. Dünya üzerinde gelebildiği tek ülke Türkiye’dir. Kendisini ziyaret eden tek Cumhurbaşkanı da Erdoğan’dır.) Biz de yakında El-Beşir gibi başka bir yere gidemeyeceğimize göre, karşılıklı sık sık gider geliriz gari. Yalnız, Beşir her gelişte tüm haremini de getirirse, vallahül azim memlekette kıtlık çıkar. Suriyelilerden sonra bir de Sudanlılar soframıza çökerse, bizler ne yaparız?

Değerli Okurlar; Son çıkan 696 sayılı KHK hakkında benim de ciddi kuşkularım vardı! Fakat Suudi Hanedanını tavafa giden Başbakan Binali Bey’in konuşmasını dinledikten sonra kesinkes emin oldum. Açıkçası Binali Bey, beni tatmin etti. Tatmin olmuş, huzura kavuşmuş ve rahatlamış bir muhalif olarak yazıyorum ki;

Eyy diğer muhalifler! Boş boş konuşmayın! Binali Bey gibi dolu konuşun! Önce konuşmayı okuyun ve utanın. Ne diyor Binali Bey; -Darbeyi önlemek adına, milletin geleceği yönünde VATANDAŞ durumdan vazife çıkarabilir! İleride böyle bir şey olursa, vatandaşa sokağa çıktığı için cezalandırılmamalıdır. Yani evindeki pompalıyı, palayı, bıçağı kaptığı gibi önüne geleni indirebilir. Başka biri durumdan vazife çıkarmayı yağma olarak algılarsa istediği dükkânı soyabilir! Bir diğeri durumdan vazife çıkarıp kadınlara saldırıyorsa suç onun değildir. Suç eşofmanla sokağa çıkan kadınındır! Ama kadının da kendini

müdafaa etme hakkı vardır nitekim! -Devletin güvenlik güçlerinin, sokağa çıkan eli silahlı darbe karşıtı VATANDAŞLARI koruması onların ve iktidarımızın boyunlarının borcudur! Silahı olmayanlar, Sadat-Sedat-HÖH ve Emniyetin dağıtacağı silahları gönül huzuruyla kullanabilirler! -VATANDAŞ darbeyi önlemek için, donunu çıkarıp tankın egzozuna sokarken üç-beş askerin veya yoldan geçen sıradan vatandaşların kafalarını keserse, öldürürse bu VATANDAŞLAR ceza mı alsınlar? -Bu davranış VATANDAŞLARIN cesaretini kırmış olmaz mı?

-Efendim ne diyorlar? Darbeyi FETÖ’cular yaptı ama şimdi onların yerine Menzilciler-Süleymancılar vs. devletimize girdi. Yarın onlar darbe yaparsa, gene sokağa çıkacak mıyız? Bu tarz sorular provakatif amaçlıdır ve CHP kökenlidir. Tarikatlar ve Cemaatler bizim kadim geleneğimizdir ve başımızın üstünde yerleri vardır. Onlar darbe yapmazlar. Yaparlarsa İslam Devleti için yaparlar. Bizim menzilimiz onlarla da aynı nasılsa!

Başbakan Binali Bey, konuşmasının sonunda şunları söyledi; KHK’lerde düzeltme müzeltme yok. Dilinde de düzeltme yok. Ben sizi bir düzeltirim, feleğiniz şaşar. VATANDAŞLARIM düşünmesin, üzülmesin, büzülmesin, telaşa kapılıp başka partilere gitmesin. Nereye bağladı isek orda otlamaya-yemeğe devam etsinler. Her şey bizim teminatımız altındadır…

Ooohh, bu demokrasi-özgürlük kokan konuşmadan sonra nasıl rahatladım bilemezsiniz. Önerim sizde Binali Bey’in yazısını okuyun ve rahatlayın…

Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Aralık 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.