Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

SIR KÜPÜNÜN BAŞI DERTTE

Kader onları, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde birbirine bağladı. Ağızlarından hiç düşürmedikleri “Yol Arkadaşlığı (!)” böyle start aldı. Reis’in belediye başkanlığı döneminde, sır küpünde ilginç işler teker-teker birikmeye başladı! Sonra makamlar yükselmeye başlayınca, küp büyümeye, en büyük küp de dolunca, küplere geçildi. Sırlar o kadar çoğalmıştı ki, üst-üste dizilen küpler için özel mahzenler hazırlandı! Makamlar yükseldikçe sırlar iki yol arkadaşını birbirine daha sıkı bağladı. Olay öyle hale geldi ki özellikle büyük tutardaki ihaleler konusunda, onun her dediği Reis’in emri olarak algılandı! Türkiye’nin en büyük “Haram Havuzu” oluşturulmasında sır küpü elbette ki baş rolde idi! Kendilerinden toplam 630 milyon dolar para, minibüslerle (milletin orasına koyan) eski inşaat taşeronunun garajına taşındı. Bu haram para ile bir medya grubu ve televizyon alındı. Para veren bir müteahhit şöyle diyordu; O akşam eve gittiğimde kimsenin yüzüne bakamadım. Moralim sıfırlandı! Bu medya grubu sabah-akşam Reis ne derse onu yazmakta! Tüm devlet bankaları, devlet işletmeleri haraç verir gibi bu gruba ilan-reklam vermekteler. İsterlerse vermesinler! Fakat Reis’in kıymetini bilmeyen Türk Milleti, bu gazeteleri almıyor, TV’leri izlemiyor, gazeteler havaalanlarında, ailenin süpermarketlerinde, taksilerde bedava olarak dağıtılıyordu… Sır küpü, dünyadaki emsallerinden 5-10 kat daha fazla maliyetle yapılan otoyol-köprü-alt geçitler gibi projeleri en ince detayına kadar biliyor ve dağıtım onun dediği gibi yapılıyordu. Yani “sadaka saraydan dışarı çıkmıyordu!” Reis sıkıştı, aday bulamadı ve sır küpünü İzmir AKP Belediye Başkan adayı yaptı. Sır küpü İzmir seçimleri için çuvalla para harcadı ama Gavur İzmir, Müslüman sır küpüne “Sen İzmir’de Belediye Başkanı olmaya layık değilsin” dedi, geldiği yere gönderdi! İzmirlilerin Belediye Başkanı seçmedikleri sır küpü, Reis tarafından Başbakan yapıldı. Al sana Milli İrade! Öyle olmaz, böyle olurdu! Başbakanlık kaldırıldı, sır küpü işlevsiz hale getirilen meclisin başkanı seçildi. Eski BMC kamyonlar gibi tıslayarak konuşan sır küpü, yolun sonuna geldiğini düşünmeye başladı! “İstanbul benim en değerli hazinemdir” diyen Reis, devlet hazinesinin başına damadını koyunca, İstanbul hazinesi sahipsiz kaldı! İstanbul hazinesi gibi sürekli büyüyen bir hazine herhalde sıradan bir AKP’liye bırakılamazdı. Düşündü taşındı, elinde güvenebileceği tek kişi olan sır küpüne, İstanbul hazinesinin başına sen geç, dedi. Sır küpü dedi ki; Reis tamam da ben Başbakanlık yaptım şimdi TBMM Başkanıyım. Hazinenizin başına geçersem, bu yüce makamlardan sonra bir Vali bana emir verecek. Bu bana yakışır mı? Reis; Bana bak küp yemişim senin yakışmanı, o makamlara seçimle mi geldin? Ben seni tayin ettim, öyle geldin. Burnunun ucunda peynir görünce kendini mandıra sahibi sananlardan olma! Ben Arjantin’i dolaşıp geleyim, çıkarırız bir kararname, seni yardımcım yaparım. Millet ne der diye düşünme! Ne derlerse desinler, ben diyeceğimi derim, İbrahim millet, bana uyar. Uymayan olursa Doğru Silivri’ye… Sır küpünü aldı mı bir düşünce? Ya kaybederse ne olacaktı? Zaten tek başına girdiği hiçbir seçimi kazanamamıştı! Çekip gitse o da olmazdı! O, nasıl Reis’in sır küpü ise, Reis te onun tüm sırlarını biliyordu. Sır küpü bir of çekti, millet Marmara’da deprem oldu zannetti… Ne zor şeydi büyük adamların sır küpü olmak yahu. Şimdiye dek nasıl ki hiçbir diktatör yatağında ölmedi ise, gerek siyasetçilere gerek mafya babalarına sır küplüğü yapanlardan da cesedi bulunan olmamıştı… Küpleri üst üste dizseler sonra en alttakini çekseler, seyreyleyin gümbürtüyü! Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Aralık 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 30 Kasım 2018 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

SIR KÜPÜNÜN BAŞI DERTTE

Kader onları, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde birbirine bağladı. Ağızlarından hiç düşürmedikleri “Yol Arkadaşlığı (!)” böyle start aldı. Reis’in belediye başkanlığı döneminde, sır küpünde ilginç işler teker-teker birikmeye başladı!

Sonra makamlar yükselmeye başlayınca, küp büyümeye, en büyük küp de dolunca, küplere geçildi. Sırlar o kadar çoğalmıştı ki, üst-üste dizilen küpler için özel mahzenler hazırlandı!

Makamlar yükseldikçe sırlar iki yol arkadaşını birbirine daha sıkı bağladı. Olay öyle hale geldi ki özellikle büyük tutardaki ihaleler konusunda, onun her dediği Reis’in emri olarak algılandı!

Türkiye’nin en büyük “Haram Havuzu” oluşturulmasında sır küpü elbette ki baş rolde idi! Kendilerinden toplam 630 milyon dolar para, minibüslerle (milletin orasına koyan) eski inşaat taşeronunun garajına taşındı. Bu haram para ile bir medya grubu ve televizyon alındı. Para veren bir müteahhit şöyle diyordu; O akşam eve gittiğimde kimsenin yüzüne bakamadım. Moralim sıfırlandı! Bu medya grubu sabah-akşam Reis ne derse onu yazmakta! Tüm devlet bankaları, devlet işletmeleri haraç verir gibi bu gruba ilan-reklam vermekteler. İsterlerse vermesinler! Fakat Reis’in kıymetini bilmeyen Türk Milleti, bu gazeteleri almıyor, TV’leri izlemiyor, gazeteler havaalanlarında, ailenin süpermarketlerinde, taksilerde bedava olarak dağıtılıyordu…

Sır küpü, dünyadaki emsallerinden 5-10 kat daha fazla maliyetle yapılan otoyol-köprü-alt geçitler gibi projeleri en ince detayına kadar biliyor ve dağıtım onun dediği gibi yapılıyordu. Yani “sadaka saraydan dışarı çıkmıyordu!”

Reis sıkıştı, aday bulamadı ve sır küpünü İzmir AKP Belediye Başkan adayı yaptı. Sır küpü İzmir seçimleri için çuvalla para harcadı ama Gavur İzmir, Müslüman sır küpüne “Sen İzmir’de Belediye Başkanı olmaya layık değilsin” dedi, geldiği yere gönderdi!

İzmirlilerin Belediye Başkanı seçmedikleri sır küpü, Reis tarafından Başbakan yapıldı. Al sana Milli İrade! Öyle olmaz, böyle olurdu! Başbakanlık kaldırıldı, sır küpü işlevsiz hale getirilen meclisin başkanı seçildi. Eski BMC kamyonlar gibi tıslayarak konuşan sır küpü, yolun sonuna geldiğini düşünmeye başladı!

“İstanbul benim en değerli hazinemdir” diyen Reis, devlet hazinesinin başına damadını koyunca, İstanbul hazinesi sahipsiz kaldı! İstanbul hazinesi gibi sürekli büyüyen bir hazine herhalde sıradan bir AKP’liye bırakılamazdı. Düşündü taşındı, elinde güvenebileceği tek kişi olan sır küpüne, İstanbul hazinesinin başına sen geç, dedi.

Sır küpü dedi ki; Reis tamam da ben Başbakanlık yaptım şimdi TBMM Başkanıyım. Hazinenizin başına geçersem, bu yüce makamlardan sonra bir Vali bana emir verecek. Bu bana yakışır mı? Reis; Bana bak küp yemişim senin yakışmanı, o makamlara seçimle mi geldin? Ben seni tayin ettim, öyle geldin. Burnunun ucunda peynir görünce kendini mandıra sahibi sananlardan olma! Ben Arjantin’i dolaşıp geleyim, çıkarırız bir kararname, seni yardımcım yaparım. Millet ne der diye düşünme! Ne derlerse desinler, ben diyeceğimi derim, İbrahim millet, bana uyar. Uymayan olursa Doğru Silivri’ye…

Sır küpünü aldı mı bir düşünce? Ya kaybederse ne olacaktı? Zaten tek başına girdiği hiçbir seçimi kazanamamıştı! Çekip gitse o da olmazdı! O, nasıl Reis’in sır küpü ise, Reis te onun tüm sırlarını biliyordu.

Sır küpü bir of çekti, millet Marmara’da deprem oldu zannetti… Ne zor şeydi büyük adamların sır küpü olmak yahu. Şimdiye dek nasıl ki hiçbir diktatör yatağında ölmedi ise, gerek siyasetçilere gerek mafya babalarına sır küplüğü yapanlardan da cesedi bulunan olmamıştı…

Küpleri üst üste dizseler sonra en alttakini çekseler, seyreyleyin gümbürtüyü!

Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Aralık 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.