Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

SERVET NASIL ELDE EDİLİR?

Genel anlamda, servet iki ana kaynaktan gelmektedir. Birincisi, miras yoluyla elde edilen servet! İkincisi, çalışarak, üreterek, gelir elde ederek sağlanan, vergisi ödenmiş servet! (Tarihsel anlamda çok önemli olmasına rağmen, Hırsızlık-Soygun-Rüşvet-Kaçakçılık yoluyla elde edilen servetler, bu yazıda konu dışında bırakılmıştır.) Demokratik rejimlerde kamu kaynaklarını kullanan her yönetici, ister seçilmiş ister atanmış olsun hesap vermek zorundadır. Hesap verebilir olmak ve bundan yüksünmemek, rejime ve yönetenlere olan güveni perçinler, kamu yönetiminin performansını iyileştirilir ve meşruiyetini sağlar. Aksi, şüpheleri acabaları getirir ki, bu durum giderek toplumun huzurunu bozacak seviyeye yükselir. “Ben seçimle geldim, sadece Allah’a ve seçimde millete hesap veririm” demek hem antidemokratiktir, hem ilkelliktir, hem de “Ben hırsızlık yapacağımı peşin- peşin ilan ediyorum” demektir. Yazının burasına kadar, her namuslu insanla mutabık olduğumuzu, bizi yönetenlerin de hesap vermek zorunda olmalarının mutlaka olması gerektiğini varsayıyoruz. Aşağıda anlatacağım suçlama-hakaret karşısında, bizim devlet yetkililerinin suskun kalmaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak beni çok üzmüş ve utandırmıştır. Olayı sizlerle paylaşıp, ardından bazı sorular sormak istiyorum! ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel (Demokrat) ve üye Mike McCaul (Cumhuriyetçi), 435 üyeden oluşan Temsilciler Meclisine, “Erdoğan ve ailesinin Türkiye dışındaki mal varlığının ve iş ilişkilerinin” araştırılıp, bir rapor haline getirilmesi için bir önerge verirler. Önerge, 8 Mayıs 2020 günü, 435 üyenin 419’unun katılımıyla oylanır ve 16 oya karşı 403 evet oyu ile kabul edilir. Eliot Engel, yaptığı açıklamada da şu aşağılayıcı sözleri söyler; “ABD Başkanı Trump’ın, T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la rahat hissetmesi karşısında “midem bulanıyor…” Sözüm AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Bu suçlamalar ve hakaretler karşısında, bugüne kadar olduğu gibi, yine sessiz kalırsanız, dolaylı şekilde tüm suçlamaları- hakaretleri kabul etmiş olursunuz. Binlerce yıllık Türk Tarihinde, ne bir Hakan ne bir Sultan ne de bir Cumhurbaşkanımız, böyle ahlaksızca suçlanmadı, saldırılmadı. Sessiz kalamazsınız. Yapacağınız iş çok basittir; Birincisi; Bu günkü servetinizin (Örneğin Kısıklı Villaları-Urla Villaları-Şehri-Zar Konakları- Çatalca Villaları vs) ve eğer var ise, yurtdışındaki mal varlıklarınızın, kaptan olan rahmetli babanızdan miras yoluyla kalan servetle alındığını, veraset ilamlarıyla açıklayıp, belgeleri Amerikalıların gözlerine sokun! İkincisi; Yurtiçi varlıklarınızın ve eğer var ise yurtdışı varlıklarınızı, ticaret yaparak veya işinizde çalışarak elde ettiğinizi, tamamının yasal ve vergilendirilmiş kazançla satın alındığını, ödediğiniz her yılın vergilerini ve satın alma belgelerini gösterip, yine Amerikalıların gözüne sokun! Ben olsam bunları yapardım. Bir de o sarıkafalı, Türkiye’ye gelip Türk Milletinden özür dilemeden onunla tüm şahsi ilişkilerimi keserdim… Sizin çeşitli unvanlarınız var. Taraftarlarınız, sizin uğrunuza katliam yapmaya dahi hazırlar. İnanın korkudan tir-tir titriyor ve sokağa çıkamıyoruz! Her biri birer kahramanlık sıfatı olan “Reis- Delikanlı-Cesur Uzun Adam” gibi lakaplarınız var. Yapın bu dediklerimi, kaldırın artık utançtan eğilen başları, kükreyin Asım’ın Nesli gibi… Sağlık ve başarı dileklerimle 13 Mayıs 2020 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 07 Mayıs 2020 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

SERVET NASIL ELDE EDİLİR?

Genel anlamda, servet iki ana kaynaktan gelmektedir. Birincisi, miras yoluyla elde edilen servet! İkincisi, çalışarak, üreterek, gelir elde ederek sağlanan, vergisi ödenmiş servet! (Tarihsel anlamda çok önemli olmasına rağmen, Hırsızlık-Soygun-Rüşvet-Kaçakçılık yoluyla elde edilen servetler, bu yazıda konu dışında bırakılmıştır.)

Demokratik rejimlerde kamu kaynaklarını kullanan her yönetici, ister seçilmiş ister atanmış olsun hesap vermek zorundadır. Hesap verebilir olmak ve bundan yüksünmemek, rejime ve yönetenlere olan güveni perçinler, kamu yönetiminin performansını iyileştirilir ve meşruiyetini sağlar. Aksi, şüpheleri acabaları getirir ki, bu durum giderek toplumun huzurunu bozacak seviyeye yükselir.

“Ben seçimle geldim, sadece Allah’a ve seçimde millete hesap veririm” demek hem antidemokratiktir, hem ilkelliktir, hem de “Ben hırsızlık yapacağımı peşin- peşin ilan ediyorum” demektir.

Yazının burasına kadar, her namuslu insanla mutabık olduğumuzu, bizi yönetenlerin de hesap vermek zorunda olmalarının mutlaka olması gerektiğini varsayıyoruz. Aşağıda anlatacağım suçlama-hakaret karşısında, bizim devlet yetkililerinin suskun kalmaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak beni çok üzmüş ve utandırmıştır. Olayı sizlerle paylaşıp, ardından bazı sorular sormak istiyorum!

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel (Demokrat) ve üye Mike McCaul (Cumhuriyetçi), 435 üyeden oluşan Temsilciler Meclisine, “Erdoğan ve ailesinin Türkiye dışındaki mal varlığının ve iş ilişkilerinin” araştırılıp, bir rapor haline getirilmesi için bir önerge verirler. Önerge, 8 Mayıs 2020 günü, 435 üyenin 419’unun katılımıyla oylanır ve 16 oya karşı 403 evet oyu ile kabul edilir. Eliot Engel, yaptığı açıklamada da şu aşağılayıcı sözleri söyler; “ABD Başkanı Trump’ın, T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la rahat hissetmesi karşısında “midem bulanıyor…”

Sözüm AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Bu suçlamalar ve hakaretler karşısında, bugüne kadar olduğu gibi, yine sessiz kalırsanız, dolaylı şekilde tüm suçlamaları- hakaretleri kabul etmiş olursunuz. Binlerce yıllık Türk Tarihinde, ne bir Hakan ne bir Sultan ne de bir

Cumhurbaşkanımız, böyle ahlaksızca suçlanmadı, saldırılmadı. Sessiz kalamazsınız. Yapacağınız iş çok basittir;

Birincisi; Bu günkü servetinizin (Örneğin Kısıklı Villaları-Urla Villaları-Şehri-Zar Konakları- Çatalca Villaları vs) ve eğer var ise, yurtdışındaki mal varlıklarınızın, kaptan olan rahmetli babanızdan miras yoluyla kalan servetle alındığını, veraset ilamlarıyla açıklayıp, belgeleri Amerikalıların gözlerine sokun!

İkincisi; Yurtiçi varlıklarınızın ve eğer var ise yurtdışı varlıklarınızı, ticaret yaparak veya işinizde çalışarak elde ettiğinizi, tamamının yasal ve vergilendirilmiş kazançla satın alındığını, ödediğiniz her yılın vergilerini ve satın alma belgelerini gösterip, yine Amerikalıların gözüne sokun!

Ben olsam bunları yapardım. Bir de o sarıkafalı, Türkiye’ye gelip Türk Milletinden özür dilemeden onunla tüm şahsi ilişkilerimi keserdim…

Sizin çeşitli unvanlarınız var. Taraftarlarınız, sizin uğrunuza katliam yapmaya dahi hazırlar. İnanın korkudan tir-tir titriyor ve sokağa çıkamıyoruz! Her biri birer kahramanlık sıfatı olan “Reis- Delikanlı-Cesur Uzun Adam” gibi lakaplarınız var. Yapın bu dediklerimi, kaldırın artık utançtan eğilen başları, kükreyin Asım’ın Nesli gibi…

Sağlık ve başarı dileklerimle 13 Mayıs 2020 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.