Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

SENİN ESERİN DE BU!

Ne diyor Cumhur’un Başı; Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri… Tüm bu ölümler parçalanan vücutlar, yitip giden yaşamlar, kaybolan ümitler, sönen ışıklar, ülkenin itibar kaybı, ekonomik kaybı hepsi, istisnasız hepsi senin eserin, senin… Türk Milletinin parasıyla “Osmangazi Köprüsünü ben yaptım” deyip, anlı şanlı törenlerle açıyor ve sahip çıkıyorsan, suçsuz-günahsız insanların, bebelerin, kadınların, yabancı turistlerin ölümlerinin de sorumlusu sensin!  (Bu köprünün şişirilmiş maliyeti ve şişirilmiş geçiş ücreti ve süresi, yeniden incelenecek) “Siyasi Sorumluluk” denen olay, demokrasinin ve haysiyetli insan olmanın önemli gereklerindendir. Türk Milleti sana görev verdi mi? Verdi! Türk Milletinin vergileriyle oluşan Milli Bütçeyi sen kullanıyor musun? Kullanıyorsun! Senin namusuna emanet edilen “Örtülü Ödeneği” istediğin gibi  harcıyor musun? Harcıyorsun! Kırmızı plakalara, saraylara, helikopterlere, uçaklara “ayıttan gelmiş Çingen Beyi” gibi kurulup caka satıyor musun? Satıyorsun! O zaman senin ihmalin-yanlışın-bilerek uyguladığın politikalar yüzünden ölen, yaralanıp sakat kalan insanlarımızın, kaybolup giden ekonomik değerlerimizin de sorumlusu sensin… Kıvırtma, ömründe bir defa delikanlı ol, çık sorumluluğunu kabul et! Suçu, Davutoğlu’na, İHH’ya, Bakanlarına, Valilere, Emniyet Müdürlerine eski ortağın Cemaate, Tarikatlara atma! Kandırdılar, aldattılar, ben çok safım gibi çocukça yalanlara sığınma! Cumhur’un Başı isen sorumluluğunu kabul et, değilsen çık git hayatımızdan… Değerli Okurlar; T.C Devletinin ve Türk Milletinin güvenliğinden en üst düzey sorumlu olan devlet memurlarından “Genelkurmay Başkanı”, “MİT Müsteşarı” ve “Emniyet Genel Müdürü” hakkında 2015/1617 numara ile suç duyurunda bulunmuştum. Sizleri de bilgilendirmiştim. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürü hakkında yaptığım suç duyurusu için “Yeterli kanıt olmadığı ve soyut iddialarda bulunduğum” gerekçesiyle tahkikata gerek olmadığına karar verdi! (Ankara Gar meydanındaki patlamada ölen yüzlerce insan sanal imiş!) Savcılık, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarıyla ilgili dilekçemi Başbakanlığa gönderdi. Başbakanlık da bu iki devlet memurunun suçlu olmadığını söyleyerek, incelemeye gerek görmediğini bildirdi! (İstanbul Atatürk Havalimanında ölen 44 insan, yaralanan yüzlerce kişi de sanal!) Yani, Türkiye’nin şehirlerinin tonlarca bomba deposu haline gelmesinden, ağır otomatik silahların ülkeye sokulmasından, yüzlerce insanımızın en önemli şehir merkezlerinde canlı bombalarla katledilmelerinden bu üç devlet memurunun haberleri de suçları da yokmuş! IŞİD Terör örgütüne giden silahlardan, otobüslerle gönderilen militanlardan, Suriye’de savaşıp yaralanan IŞİD militanlarının Türkiye’de tedavi edilmelerinden haberleri de suçları da yokmuş! Amerikan istihbaratı, saat-saat her şeyi biliyor, bizimkiler Yargıç-Savcı peşinde koşup, kim kimin adamıdır diye araştırıp saraya ispiyon etmekten başka hiçbir şeyi bilmiyorlar! Ortada binlerce defa “Vatana İhanet” sayılabilecek suçlar olduğu mahkeme zabıtlarına kadar girdi. Yabancı İstihbarat Örgütleri ellerindeki belgeleri devletlerine verdiler. Uluslararası Ceza Mahkemesinde dosyalar şişmeye başladı. Köprüden önceki son çıkıştasın. Düş artık Türk Milletinin ensesinden, düş artık… Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Temmuz 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 01 Temmuz 2016 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

SENİN ESERİN DE BU!

Ne diyor Cumhur’un Başı; Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri…

Tüm bu ölümler parçalanan vücutlar, yitip giden yaşamlar, kaybolan ümitler, sönen ışıklar, ülkenin itibar kaybı, ekonomik kaybı hepsi, istisnasız hepsi senin eserin, senin…

Türk Milletinin parasıyla “Osmangazi Köprüsünü ben yaptım” deyip, anlı şanlı törenlerle açıyor ve sahip çıkıyorsan, suçsuz-günahsız insanların, bebelerin, kadınların, yabancı turistlerin ölümlerinin de sorumlusu sensin! 

(Bu köprünün şişirilmiş maliyeti ve şişirilmiş geçiş ücreti ve süresi, yeniden incelenecek)

“Siyasi Sorumluluk” denen olay, demokrasinin ve haysiyetli insan olmanın önemli gereklerindendir.

Türk Milleti sana görev verdi mi? Verdi!

Türk Milletinin vergileriyle oluşan Milli Bütçeyi sen kullanıyor musun? Kullanıyorsun!

Senin namusuna emanet edilen “Örtülü Ödeneği” istediğin gibi 

harcıyor musun? Harcıyorsun!

Kırmızı plakalara, saraylara, helikopterlere, uçaklara “ayıttan gelmiş Çingen Beyi” gibi kurulup caka satıyor musun? Satıyorsun!

O zaman senin ihmalin-yanlışın-bilerek uyguladığın politikalar yüzünden ölen, yaralanıp sakat kalan insanlarımızın, kaybolup giden ekonomik değerlerimizin de sorumlusu sensin…

Kıvırtma, ömründe bir defa delikanlı ol, çık sorumluluğunu kabul et!

Suçu, Davutoğlu’na, İHH’ya, Bakanlarına, Valilere, Emniyet Müdürlerine eski ortağın Cemaate, Tarikatlara atma!

Kandırdılar, aldattılar, ben çok safım gibi çocukça yalanlara sığınma!

Cumhur’un Başı isen sorumluluğunu kabul et, değilsen çık git hayatımızdan…

Değerli Okurlar;

T.C Devletinin ve Türk Milletinin güvenliğinden en üst düzey sorumlu olan devlet memurlarından “Genelkurmay Başkanı”, “MİT Müsteşarı” ve “Emniyet Genel Müdürü” hakkında 2015/1617 numara ile suç duyurunda bulunmuştum. Sizleri de bilgilendirmiştim.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürü hakkında yaptığım suç duyurusu için “Yeterli kanıt olmadığı ve soyut iddialarda bulunduğum” gerekçesiyle tahkikata gerek olmadığına karar verdi! (Ankara Gar meydanındaki patlamada ölen yüzlerce insan sanal imiş!)

Savcılık, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarıyla ilgili dilekçemi Başbakanlığa gönderdi.

Başbakanlık da bu iki devlet memurunun suçlu olmadığını söyleyerek, incelemeye gerek görmediğini bildirdi! (İstanbul Atatürk Havalimanında ölen 44 insan, yaralanan yüzlerce kişi de sanal!)

Yani, Türkiye’nin şehirlerinin tonlarca bomba deposu haline gelmesinden, ağır otomatik silahların ülkeye sokulmasından, yüzlerce insanımızın en önemli şehir merkezlerinde canlı bombalarla katledilmelerinden bu üç devlet memurunun haberleri de suçları da yokmuş!

IŞİD Terör örgütüne giden silahlardan, otobüslerle gönderilen militanlardan, Suriye’de savaşıp yaralanan IŞİD militanlarının Türkiye’de tedavi edilmelerinden haberleri de suçları da yokmuş!

Amerikan istihbaratı, saat-saat her şeyi biliyor, bizimkiler Yargıç-Savcı peşinde koşup, kim kimin adamıdır diye araştırıp saraya ispiyon etmekten başka hiçbir şeyi bilmiyorlar!

Ortada binlerce defa “Vatana İhanet” sayılabilecek suçlar olduğu mahkeme zabıtlarına kadar girdi.

Yabancı İstihbarat Örgütleri ellerindeki belgeleri devletlerine verdiler. Uluslararası Ceza Mahkemesinde dosyalar şişmeye başladı. Köprüden önceki son çıkıştasın. Düş artık Türk Milletinin ensesinden, düş artık…

Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Temmuz 2016

Rifat Serdaroğlu


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.