Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

SEÇMEN ANALİZİ

SEÇMEN ANALİZİ Biri siyaset bilimcisi, diğeri sosyolog, biri de psikolog olan üç Alman uzman, 7Haziran sonrası seçmen tercihlerinin analizi için Türkiye’ye gelmişlerdi. Kurucusu olduğum ama AKP’nin sonradan yapısını bozduğu “Yurtdışı Vatandaşlık Üst Kurulu” eski temsilcilerinden bir dostum aracılığıyla bana geldiler. Şoförlü bir araba ve bir tercüman talep ettiler, 20 günlük çalışmalarının ardından düşüncelerini ve bulgularını öncelikle bizimle paylaşmak şartıyla karşıladık. Ekip 21 gün sonra geldi. Üç Alman perişan halde idiler! Telaşla sordum; “Ne oldu böyle sizlere? Kaza yapmış köy minibüsü gibi çarpılmışsınız! Saldırıya mı uğradınız?” “Yok, yok saldırı filan olmadı, aksine her gittiğimiz yerde çok iyi ağırlandık. Gerçekten Türk Milleti çok misafirperver bir milletmiş. Bizlerle ekmeklerini bile paylaştılar. Bizi serseme döndüren, mesleklerimizi ve uzmanlıklarımızı sorgulatan olay ise Türk Seçmeninin sorularımıza verdikleri yanıtlardı! Bizler Almanya’ya dönünce psikolojik yardım almaya karar verdik, ancak kendimize geliriz” dediler… Onları şaşkına döndüren yanıtlardan örnekler istedim, birkaç tane verdiler; -MHP’li olduğunu söyleyen ama AKP’ ye oy veren bir vatandaşa sormuşlar; “Hem MHP’liyim diyorsun, hem de AKP’ye oy veriyorsun. Bu nasıl bir anlayış?” *Vatandaş; “Abi, ben MHP’liyim ama partime AKP’ye destek olduğu için kızıyordum. Destek öyle olmaz, böyle olur dedim ve gittim Tayyip’e oyumu verdim!” -BDP’li olduğunu söyleyen ama AKP’ye oy veren bir Diyarbakırlıya sormuşlar; “Hem BDP’liyim diyorsun, hem AKP’ye oy veriyorsun, nasıl oluyor bu?” *Vatandaş; “Evet BDP’liyim ama seçimden önce benim çocuğun fıtık ameliyatı vardı. AKP’liler yaptırdı, üstelik ilaçları da aldılar. Bir ton da kömür verdiler. Yemin ettirdikleri için oyumu Tayyip’in AKP’sine verdim!” -Hacdan geçen sene gelmiş, dürüstlüğü ile tanınmış hayırsever bir Yozgatlıya sormuşlar; “AKP’nin yolsuzluklarına kızdığın halde niçin tekrar AKP’ye oy verdin?” *”Onlar çalıyorlar ama dinimiz için çalıyorlar! Ayrıca hem çalıyorlar hem de çalışıyorlar!” Böyle yüzlerce örnekten oluşan dosyayı önüme koydular ve teşekkür edip ayrıldılar… Değerli Okurlar; Siyaset, dünyanın en zor işlerinden biridir. Hele Türkiye şartlarında siyaset, başka ülkelere göre yüz misli zordur. Eğitim-kültür-görgü seviyemiz belli. Türkiye’de siyaset yapmak istiyorsanız, Türkiye insanını çok iyi tanıyıp, ona göre davranmak zorundasınız. Siz, Salı gününden Salı gününe, danışmanlarınızın yazdığı konuşmaları okuyarak siyaset yapmaya kalkarsanız, yani Türkiye’de yaşayıp Danimarka’da gibi siyaset yaparsanız, seçimde apışıp kalırsınız. 13 yıldır Türkiye’yi tek başına CHP mi, yoksa MHP mi yönetiyor? Türk Dış Politikasını CHP mi, yoksa MHP mi yürütüyor? 2,5 milyon Suriyeli kaçkını CHP mi, MHP mi ülkeye getirdi? Öcalan-Kandil-Avrupa PKK ile CHP mi, MHP mi görüştü? 7 Hazirandan bu yana ölenlerin sorumlusu CHP mi, MHP mi? Ekonomiyi batma noktasına CHP mi, MHP mi getirdi? Gençlerde işsizliği %20 lerin üzerine CHP mi, MHP mi çıkardı? Hırsızlık sebebiyle istifa eden 4 Bakan CHP’li mi, yoksa MHP’li mi idi? Bir defada 100 Milyon Dolar bağışı Kılıçdaroğlu’nun oğlu mu aldı? Gemi filolarına, milyarlarca dolara ve yurtdışı yatırımlara sahip olmayı, özelleştirilen kamu mallarından hisse almayı CHP mi, yoksa MHP mi yaptı? Terörü azdıran CHP mi, yoksa MHP mi? Bu soruların hepsinin yanıtı AKP dir. Peki, nasıl oluyor da Türkiye’nin başını türlü derde sokan AKP bu oyu alabiliyor? Bu sorunun yanıtı şu olabilir mi; Oyları AKP almıyor, muhalefet görevini yapamayan CHP ve MHP bu oyların AKP’ye gitmesine sebep oluyorlar! Türk insanını çok iyi tanıyan, siyaseti çok iyi bilen dürüst kişilerden oluşan bir siyasi hareket olsa, inanın AKP li yöneticileri sokağa çıkamaz, insan yüzüne bakamaz hale getirirlerdi! Un çuvalı gibidir AKP. Vurdukça toz çıkar. Tüm bu şartlara rağmen, AKP oy alabiliyor ve tek başına iktidarını sürdürebiliyorsa, CHP’nin ve MHP’nin, dönüp kendilerine bakmaları gerekmez mi? Bekleyip göreceğiz… Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Kasım 2015 Rifat Serdaroğlu    
Ekleme Tarihi: 03 Kasım 2015 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

SEÇMEN ANALİZİ

SEÇMEN ANALİZİ

Biri siyaset bilimcisi, diğeri sosyolog, biri de psikolog olan üç Alman uzman, 7Haziran sonrası seçmen tercihlerinin analizi için Türkiye’ye gelmişlerdi. Kurucusu olduğum ama AKP’nin sonradan yapısını bozduğu “Yurtdışı Vatandaşlık Üst Kurulu” eski temsilcilerinden bir dostum aracılığıyla bana geldiler. Şoförlü bir araba ve bir tercüman talep ettiler, 20 günlük çalışmalarının ardından düşüncelerini ve bulgularını öncelikle bizimle paylaşmak şartıyla karşıladık.

Ekip 21 gün sonra geldi. Üç Alman perişan halde idiler! Telaşla sordum;
“Ne oldu böyle sizlere? Kaza yapmış köy minibüsü gibi çarpılmışsınız! Saldırıya mı uğradınız?”
“Yok, yok saldırı filan olmadı, aksine her gittiğimiz yerde çok iyi ağırlandık. Gerçekten Türk Milleti çok misafirperver bir milletmiş. Bizlerle ekmeklerini bile paylaştılar. Bizi serseme döndüren, mesleklerimizi ve uzmanlıklarımızı sorgulatan olay ise Türk Seçmeninin sorularımıza verdikleri yanıtlardı!
Bizler Almanya’ya dönünce psikolojik yardım almaya karar verdik, ancak kendimize geliriz” dediler…

Onları şaşkına döndüren yanıtlardan örnekler istedim, birkaç tane verdiler;
-MHP’li olduğunu söyleyen ama AKP’ ye oy veren bir vatandaşa sormuşlar;
“Hem MHP’liyim diyorsun, hem de AKP’ye oy veriyorsun. Bu nasıl bir anlayış?”
*Vatandaş; “Abi, ben MHP’liyim ama partime AKP’ye destek olduğu için kızıyordum. Destek öyle olmaz, böyle olur dedim ve gittim Tayyip’e oyumu verdim!”

-BDP’li olduğunu söyleyen ama AKP’ye oy veren bir Diyarbakırlıya sormuşlar;
“Hem BDP’liyim diyorsun, hem AKP’ye oy veriyorsun, nasıl oluyor bu?”
*Vatandaş; “Evet BDP’liyim ama seçimden önce benim çocuğun fıtık ameliyatı vardı. AKP’liler yaptırdı, üstelik ilaçları da aldılar. Bir ton da kömür verdiler.
Yemin ettirdikleri için oyumu Tayyip’in AKP’sine verdim!”

-Hacdan geçen sene gelmiş, dürüstlüğü ile tanınmış hayırsever bir Yozgatlıya sormuşlar;
“AKP’nin yolsuzluklarına kızdığın halde niçin tekrar AKP’ye oy verdin?”
*”Onlar çalıyorlar ama dinimiz için çalıyorlar! Ayrıca hem çalıyorlar hem de çalışıyorlar!”

Böyle yüzlerce örnekten oluşan dosyayı önüme koydular ve teşekkür edip ayrıldılar…

Değerli Okurlar;
Siyaset, dünyanın en zor işlerinden biridir. Hele Türkiye şartlarında siyaset, başka ülkelere göre yüz misli zordur. Eğitim-kültür-görgü seviyemiz belli. Türkiye’de siyaset yapmak istiyorsanız, Türkiye insanını çok iyi tanıyıp, ona göre davranmak zorundasınız. Siz, Salı gününden Salı gününe, danışmanlarınızın yazdığı konuşmaları okuyarak siyaset yapmaya kalkarsanız, yani Türkiye’de yaşayıp Danimarka’da gibi siyaset yaparsanız, seçimde apışıp kalırsınız.

13 yıldır Türkiye’yi tek başına CHP mi, yoksa MHP mi yönetiyor?
Türk Dış Politikasını CHP mi, yoksa MHP mi yürütüyor?
2,5 milyon Suriyeli kaçkını CHP mi, MHP mi ülkeye getirdi?
Öcalan-Kandil-Avrupa PKK ile CHP mi, MHP mi görüştü?
7 Hazirandan bu yana ölenlerin sorumlusu CHP mi, MHP mi?
Ekonomiyi batma noktasına CHP mi, MHP mi getirdi?
Gençlerde işsizliği %20 lerin üzerine CHP mi, MHP mi çıkardı?
Hırsızlık sebebiyle istifa eden 4 Bakan CHP’li mi, yoksa MHP’li mi idi?
Bir defada 100 Milyon Dolar bağışı Kılıçdaroğlu’nun oğlu mu aldı?
Gemi filolarına, milyarlarca dolara ve yurtdışı yatırımlara sahip olmayı, özelleştirilen kamu mallarından hisse almayı CHP mi, yoksa MHP mi yaptı?
Terörü azdıran CHP mi, yoksa MHP mi?

Bu soruların hepsinin yanıtı AKP dir. Peki, nasıl oluyor da Türkiye’nin başını türlü derde sokan AKP bu oyu alabiliyor?
Bu sorunun yanıtı şu olabilir mi;
Oyları AKP almıyor, muhalefet görevini yapamayan CHP ve MHP bu oyların AKP’ye gitmesine sebep oluyorlar!

Türk insanını çok iyi tanıyan, siyaseti çok iyi bilen dürüst kişilerden oluşan bir siyasi hareket olsa, inanın AKP li yöneticileri sokağa çıkamaz, insan yüzüne bakamaz hale getirirlerdi! Un çuvalı gibidir AKP. Vurdukça toz çıkar.
Tüm bu şartlara rağmen, AKP oy alabiliyor ve tek başına iktidarını sürdürebiliyorsa, CHP’nin ve MHP’nin, dönüp kendilerine bakmaları gerekmez mi? Bekleyip göreceğiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Kasım 2015
Rifat Serdaroğlu

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.