Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

PAPAZDAN VATİKAN’A KÜRTÇÜLER

PAPAZDAN VATİKAN’A KÜRTÇÜLER Ortodoks Hıristiyanların her yıl 6 Ocakta kutladıkları Epifani Bayramında bu yıl bir ilk yaşandı! Vatikan’da gerçekleştirilen dini törende Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus ve Kürt Papaz İmad beraberce ve ilk defa Kürtçe dualar okudular… Şu iki soruya yıllardır yanıt ararım; 1)Papalık-Amerikalılar-Ruslar-İngilizler-Fransızlar-İtalyanlar-Ermeniler-İsrailliler neden hep Türkiye vatandaşı olan Kürtler ile ilgilenirler de, örneğin Boşnaklarla, Arnavutlarla, Çerkezlerle, Abazalarla, Romanlarla ilgilenmezler? Bu ülkeler niçin sadece Kürtleri severler de, bizim gibi Türk vatandaşlarını sevmezler? Hepsi Danielle Mitterrand gibi olsalar belki anlardım ama değiller ki! Bildiğiniz gibi toprağı bol olsun Danielle, Kürt asıllı Türk vatandaşı ile kocası sağken dost hayatı yaşıyor ve gencimizin her türlü gereksinimi ile çok yakından ilgileniyordu! Emeğinin karşılığını, Avrupa’nın en meşhur Kürtçüsü olarak almıştı! 2) Kürtçüler, bu devletler tarafından yıllar boyu defalarca aldatıldılar. Bu emperyalist devletler Kürtçülere, Türkiye’nin vermediği neyi vaat ediyorlar ki, bu zavallı Kürtçüler her defasında kanıyorlar? Kürtçüler saf mı? İhanete meyilli olan bunlar mı? Kolayca kandırılabilirler mi? Hala akıllanmadılar mı? Tarihe kısaca bir göz atalım mı; -Ruslar, Kürtçüler ile 2. Katerina döneminde ilgilenmeye başladılar.1774 yılında yani 242 yıl evvel Osmanlı’ya dikte ettirdikleri Küçük Kaynarca antlaşması ile Osmanlı Hıristiyanları-Ermeniler ve Kürtlerin koruyucusu rolünü üstlendiler. Ülkemize yaptıkları her saldırıda bunların bir kısmını, bize karşı kullandılar. PKK’ya yurtdışında kamp yeri veren, silah yardımı yapan ülke, Suriye ve Yunanistan’dan sonra Rusya’dır. Öcalan da kaçak olduğu zaman Rusya’ya sığınmak istemişti. Tabii ki her zamanki gibi aldatılıp, ortada bırakıldı! -İngilizlerin meşhur ansiklopedisi Encyclopedia Britanica, 1875 yılında yayınlandı. İngilizler ansiklopedilerinde 1911 yılına kadar yani 36 yıl, tüm baskılarında Kürtlerin TURAN kökenli olduğunu yazdılar. 1911 yılından sonra, Ortadoğu petrol paylaşımı başladı. Osmanlı’yı küçük-küçük ulus devletlere ayırıp, Rusya’nın bölgede yayılmasının önünü kesmek için, Turan kökenli Türkiye Kürtlerini bir gecede İRAN kökenli yaptılar. Hem Ortadoğu paylaşımında, hem Türkiye’nin paylaşımında (SEVR Antlaşmasında, bugünün Kürtçülerinin dedelerini, İngilizlerle kucak-kucağa görüyoruz) Kürtçüleri kullandılar, sonra da orta yerde bıraktılar… -Vatikan ve Papalık, Kürtlerin dil farkından yola çıkarak Kürtlerin Türkiye’den koparılabileceğini düşünerek 1760 yılında (256 yıl önce) çok sayıda misyoneri “Gizli kalmış dilleri tekrar kazanmak” (!) amacıyla Güneydoğu’ya göndermiştir! Bunlardan en ünlüsü Maurizo Garzoni adlı papazdır. Garzoni, tam 18 yıl (On Sekiz yıl) Diyarbakır ve çevresinde kalmış, Kürtçenin “Kırmançi” lehçesini çok iyi öğrenmiştir. 1787 yılında Vatikan’a dönen Garzoni, ilk Kürtçe sözlüğü yayınlamış ve “Kürdolojinin Babası” ünvanını almıştır. Soru şu; 1700 yıllarında Avrupa’da Bask-Katalan-Gal-Korsika-Bröton-Malta dili gibi onlarca kayıp dil varken Vatikan -Papalık niçin bunları incelemez de, Kürtçe için çok önemli para ve emek harcar? Kürtleri çok sevdiklerinden mi? Elbette hayır! Vatikan’a göre Türkiye toprakları Hıristiyan toprakları olarak kabul edilir! Haçlılar Anadolu’yu defalarca soymuşlar, tüm zenginlikleri çalmışlardır. Esas hedefleri, Türkleri Anadolu’dan tamamen kovmak olduğu için Kürtleri maşa olarak kullanmak amacıyla bu çalışmaları yapmışlar ve halen devam etmektedirler. 6 Ocak’ta Vatikan’da Papa ile Kürt Papaz İmad ’ın gösterisi en son şovlarıdır… Ülkeyi yönetenler, tüm bunları bilecekler, devlet hafızasına güvenecekler ve politikalarını ona göre oluşturacaklardır. Fakat sizin yöneticileriniz bunları bilmiyorlarsa, ne olur biliyor musunuz? Sizin Yunanistan’daki soydaşlarınız kendi Müftlerini seçemez, ibadetlerini yapacak bir Cami bulamazken siz, etkisiz eleman gibi “Epifani Bayramında” İstanbul’dan sonra, İzmir’de ve Antalya’da da “Denize Haç Atma” töreninin yapılmasını trene bakar gibi seyredersiniz. Yunanistan gelir sizin 16 adanıza el koyar, adaları silahlandırır siz de ağzınızı açıp tek kelime edemezsiniz. PKK Narko-Terör elemanları ile yabancı ülke ajanları birlikte, hendeklerde Türk Askerine kurşun sıkar, vatan evlatlarımızı şehit eder, siz muhtarları toplayıp şov yapar, sadece kendinizi kandırırsınız… Devlet ve Millet düşmanları ile mücadele edeceğinize, müzakere ederseniz, kendi şehirlerinize ancak tankla-topla girebilirsiniz… Türk Milleti bu acı ve çok ağır hesabı elbet yakında görecek ve sorumlularını yargıya verecektir. Amma, özellikle TC Devletine gönülden bağlı Kürt kökenli vatandaşlarımızın, PKK Narko-Terör örgütü ile bağlarını koparmaları şarttır. Türk Vatanının, kardeşçe hür ve refah içinde özgürce yaşamak için hepimize yeteceği inancımızı yeniden yeşertmek zorundayız.   Bize bizden yakın kim olabilir ki? Ortadoğu bataklığı mı, Barzani denen despot eşkıya mı? Bölgeyi sömürmeye doymayan emperyalist devletler mi? Kim ha, kim be Keko? Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Ocak 2016 Rifat Serdaroğlu    
Ekleme Tarihi: 09 Ocak 2016 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

PAPAZDAN VATİKAN’A KÜRTÇÜLER

PAPAZDAN VATİKAN’A KÜRTÇÜLER

Ortodoks Hıristiyanların her yıl 6 Ocakta kutladıkları Epifani Bayramında bu yıl bir ilk yaşandı!
Vatikan’da gerçekleştirilen dini törende Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus ve Kürt Papaz İmad beraberce ve ilk defa Kürtçe dualar okudular…

Şu iki soruya yıllardır yanıt ararım;
1)Papalık-Amerikalılar-Ruslar-İngilizler-Fransızlar-İtalyanlar-Ermeniler-İsrailliler neden hep Türkiye vatandaşı olan Kürtler ile ilgilenirler de, örneğin Boşnaklarla, Arnavutlarla, Çerkezlerle, Abazalarla, Romanlarla ilgilenmezler? Bu ülkeler niçin sadece Kürtleri severler de, bizim gibi Türk vatandaşlarını sevmezler?
Hepsi Danielle Mitterrand gibi olsalar belki anlardım ama değiller ki!
Bildiğiniz gibi toprağı bol olsun Danielle, Kürt asıllı Türk vatandaşı ile kocası sağken dost hayatı yaşıyor ve gencimizin her türlü gereksinimi ile çok yakından ilgileniyordu! Emeğinin karşılığını, Avrupa’nın en meşhur Kürtçüsü olarak almıştı!

2) Kürtçüler, bu devletler tarafından yıllar boyu defalarca aldatıldılar.
Bu emperyalist devletler Kürtçülere, Türkiye’nin vermediği neyi vaat
ediyorlar ki, bu zavallı Kürtçüler her defasında kanıyorlar?
Kürtçüler saf mı? İhanete meyilli olan bunlar mı? Kolayca kandırılabilirler mi? Hala akıllanmadılar mı?

Tarihe kısaca bir göz atalım mı;
-Ruslar, Kürtçüler ile 2. Katerina döneminde ilgilenmeye başladılar.1774 yılında yani 242 yıl evvel Osmanlı’ya dikte ettirdikleri Küçük Kaynarca antlaşması ile Osmanlı Hıristiyanları-Ermeniler ve Kürtlerin koruyucusu rolünü üstlendiler. Ülkemize yaptıkları her saldırıda bunların bir kısmını, bize karşı kullandılar. PKK’ya yurtdışında kamp yeri veren, silah yardımı yapan ülke, Suriye ve
Yunanistan’dan sonra Rusya’dır. Öcalan da kaçak olduğu zaman Rusya’ya sığınmak istemişti. Tabii ki her zamanki gibi aldatılıp, ortada bırakıldı!

-İngilizlerin meşhur ansiklopedisi Encyclopedia Britanica, 1875 yılında yayınlandı. İngilizler ansiklopedilerinde 1911 yılına kadar yani 36 yıl, tüm baskılarında Kürtlerin TURAN kökenli olduğunu yazdılar.
1911 yılından sonra, Ortadoğu petrol paylaşımı başladı. Osmanlı’yı küçük-küçük ulus devletlere ayırıp, Rusya’nın bölgede yayılmasının önünü kesmek için, Turan kökenli Türkiye Kürtlerini bir gecede İRAN kökenli yaptılar. Hem Ortadoğu paylaşımında, hem Türkiye’nin paylaşımında (SEVR Antlaşmasında, bugünün Kürtçülerinin dedelerini, İngilizlerle kucak-kucağa görüyoruz) Kürtçüleri kullandılar, sonra da orta yerde bıraktılar…

-Vatikan ve Papalık, Kürtlerin dil farkından yola çıkarak Kürtlerin Türkiye’den koparılabileceğini düşünerek 1760 yılında (256 yıl önce) çok sayıda misyoneri “Gizli kalmış dilleri tekrar kazanmak” (!) amacıyla Güneydoğu’ya göndermiştir!
Bunlardan en ünlüsü Maurizo Garzoni adlı papazdır. Garzoni, tam 18 yıl (On Sekiz yıl) Diyarbakır ve çevresinde kalmış, Kürtçenin “Kırmançi” lehçesini çok iyi öğrenmiştir. 1787 yılında Vatikan’a dönen Garzoni, ilk Kürtçe sözlüğü yayınlamış ve “Kürdolojinin Babası” ünvanını almıştır.
Soru şu; 1700 yıllarında Avrupa’da Bask-Katalan-Gal-Korsika-Bröton-Malta dili gibi onlarca kayıp dil varken Vatikan -Papalık niçin bunları incelemez de, Kürtçe için çok önemli para ve emek harcar? Kürtleri çok sevdiklerinden mi?
Elbette hayır!
Vatikan’a göre Türkiye toprakları Hıristiyan toprakları olarak kabul edilir! Haçlılar Anadolu’yu defalarca soymuşlar, tüm zenginlikleri çalmışlardır.
Esas hedefleri, Türkleri Anadolu’dan tamamen kovmak olduğu için Kürtleri maşa olarak kullanmak amacıyla bu çalışmaları yapmışlar ve halen devam etmektedirler. 6 Ocak’ta Vatikan’da Papa ile Kürt Papaz İmad ’ın gösterisi en son şovlarıdır…

Ülkeyi yönetenler, tüm bunları bilecekler, devlet hafızasına güvenecekler ve politikalarını ona göre oluşturacaklardır.
Fakat sizin yöneticileriniz bunları bilmiyorlarsa, ne olur biliyor musunuz?
Sizin Yunanistan’daki soydaşlarınız kendi Müftlerini seçemez, ibadetlerini yapacak bir Cami bulamazken siz, etkisiz eleman gibi “Epifani Bayramında” İstanbul’dan sonra, İzmir’de ve Antalya’da da “Denize Haç Atma” töreninin yapılmasını trene bakar gibi seyredersiniz.
Yunanistan gelir sizin 16 adanıza el koyar, adaları silahlandırır siz de ağzınızı açıp tek kelime edemezsiniz.
PKK Narko-Terör elemanları ile yabancı ülke ajanları birlikte, hendeklerde Türk Askerine kurşun sıkar, vatan evlatlarımızı şehit eder, siz muhtarları toplayıp şov yapar, sadece kendinizi kandırırsınız…
Devlet ve Millet düşmanları ile mücadele edeceğinize, müzakere ederseniz, kendi şehirlerinize ancak tankla-topla girebilirsiniz…

Türk Milleti bu acı ve çok ağır hesabı elbet yakında görecek ve sorumlularını yargıya verecektir.
Amma, özellikle TC Devletine gönülden bağlı Kürt kökenli vatandaşlarımızın, PKK Narko-Terör örgütü ile bağlarını koparmaları şarttır. Türk Vatanının, kardeşçe hür ve refah içinde özgürce yaşamak için hepimize yeteceği inancımızı yeniden yeşertmek zorundayız.  
Bize bizden yakın kim olabilir ki? Ortadoğu bataklığı mı, Barzani denen despot eşkıya mı? Bölgeyi sömürmeye doymayan emperyalist devletler mi?
Kim ha, kim be Keko?

Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Ocak 2016
Rifat Serdaroğlu

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.