Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ORTAK TAVIR (1

Dede Korkut Atamızın “Oğuzname” adlı eserinde hikmetli sözleri vardır. İki örnek verelim; -Adam odur ki, kişinin ayıbını yüzüne diye, araya vasıta koymaya! Er tavrı açık gerek, kaş ile göz saçık gerek… -Kindar olan, dindar olamaz… Yani kadim Türk geleneği diyor ki; Eğer adamsan, eleştirdiğin kişinin yüzüne konuş, arkasından konuşma, araya başkalarını koyma, gözün başın oynamasın. Bunu yap ki sana adam diyelim. Birde, sen kinini frenleyemiyorsan, yeri geldiğinde unutamıyorsan, elindeki emanet olan devlet yetkilerini kinini kusmak, intikam almak için haksız yere kullanıyorsan, sen asla dindar olamazsın. Bağışlamasını bilmeyen, dindar olamaz… Ben yıllardır ülke yönetimi hakkındaki görüşlerimi açıkça yazarım. Siyaset veya Devlet görevlisi olan kişiye hakaret etmeden onu eleştiririm. Her yazım yüzbinlerce kişi tarafından okunur. Bazıları mahkemeye verir, bazen işgüzar Savcılar “Görevli Memura Hakaretten” dava açarlar, ben de mahkemeye gider, savunmamı yaparım. Ben giderim ama, beni mahkemeye verenlerden bir tanesi bile gelmez! Avukatlarını gönderirler. Tazminata mahkûm oluruz öderiz, çoğunda beraat ederiz. Şu an toplam 34 ay 10 günlük mahkûmiyetim var. Yargı süreci devam ediyor! Yani yaptığım her şey açık, ortada, kayıtlarda! Son yazılarımdan birini Sayın Emin Çölaşan köşesine taşımış. Sayın Çölaşan’a çok teşekkür ederim. Yazıda, yaşamakta olduğumuz ekonomik krizin ve ekonomik çöküntünün “Tek Sorumlusunun Erdoğan” olduğunu yazmıştım. Çok sayıda mail aldım. AKP’de akıllı adam kıtlığı olduğundan “trol” denen köpeklerini insanların üzerine saldırtırlar. Bu abdesthane bardaklarının zerrece hükmü yoktur. En sonunda sahiplerine bulaşırlar ve belalarını bulurlar. Bazı iyi niyetli okurlarımız ise; “Rifat, seni içeri atacaklar, senin işin gücün yok mu, ne uğraşıyorsun bunlarla, senden başka yazan mı var? Başını derde mi sokmak istiyorsun” diye dertlenirler! Bazıları da bizimle toplum içinde görünmekten kaçınırlar ve arkamızdan “Ne yapıyor bu yahu, kahraman mı olmak istiyor ne” diye kendi beyinleri büyüklüğünde eleştirirler. Gelin beraberce, Cumhuriyeti, Lâikliği, Demokrasiyi, Sosyal Hukuk Devletini savunma görevini kimden aldığımı, kimin bana EMİR verdiğini, kimin ADAMI olduğumu belirleyelim. Birbirimiz hakkında en ufak bir şüphe kalmasın, kafalarımız rahat olsun. Çünkü önümüzdeki günlerde birlikte çok işimiz olacak. Yarın da son günlerde bizlerden “Ülkenin zor günlerinde ORTAK TAVIR almamızı” bekleyen, tarikat ve cemaat artıklarının bu taleplerine yanıt verelim… Şimdiye kadar yapılan ve Türk Milleti tarafından kabul edilen Anayasaların BAŞLANGIÇ kısımları birkaç kelime değişikliği ile şöyle başlar ve şu şekilde sonlanır; 1924 Anayasası Başlangıç kısmı; (Türk Vatanı ve ebedi varlığını ve Yüce Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda) diye başlar ve, Son Anayasamızın Başlangıç kısmı; (Topluca Türk Vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebi hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk Evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur) diye biter… İşte benim yazma nedenlerimden en önemlisi budur. Benim amirim de bana emir verebilecek tek merci de Türk Milletidir… Bu güzel ülkenin insanları, Cumhuriyetin Savcıları, Yargıçları, sivil ve askeri Bürokratları, Türk Milletinin kendilerine verdiği bu emrin farkında olsalardı ve Anayasadaki görevlerini yapsalardı, Türkiye bugün ne ekonomik olarak sıkıntıya düşerdi ne de Trump denen geri zekâlı birinin deneme tahtası olmazdı… Ayrıca hepimiz şu bilinçten milim geri adım atmamalıyız; Bizi yönetenlerin harcadıkları paraları biz, yani Türk Milleti veriyoruz. İçtiğimiz suda, yediğimiz ekmekte kullandığımız mazotta, benzinde kısacası attığımız her adımda vergiyi bizler veriyoruz. Asıl bizleriz, vekil onlar. Tabii ki hesap soracağız, tabii ki yakalarına yapışacağız. Biz emanetimize sahip çıkacak kişileri seçtik. Onlar başımıza diktatör olsunlar diye değil. Güç Türk Milletinde. Bizim başımızı derde sokacak, bizleri üzecek yöneticileri anında alaşağı ederiz! Eyy cahil AKP’liler; Sizlere ORTAK TAVIR nasıl alınır, hangimiz yanlış yerde duruyoruz, kim kimin yanına gelmeli, bunu da yarın anlatayım, olur mu? Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Ağustos 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2018 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

ORTAK TAVIR (1

Dede Korkut Atamızın “Oğuzname” adlı eserinde hikmetli sözleri vardır. İki örnek verelim; -Adam odur ki, kişinin ayıbını yüzüne diye, araya vasıta koymaya! Er tavrı açık gerek, kaş ile göz saçık gerek… -Kindar olan, dindar olamaz…

Yani kadim Türk geleneği diyor ki; Eğer adamsan, eleştirdiğin kişinin yüzüne konuş, arkasından konuşma, araya başkalarını koyma, gözün başın oynamasın. Bunu yap ki sana adam diyelim. Birde, sen kinini frenleyemiyorsan, yeri geldiğinde unutamıyorsan, elindeki emanet olan devlet yetkilerini kinini kusmak, intikam almak için haksız yere kullanıyorsan, sen asla dindar olamazsın. Bağışlamasını bilmeyen, dindar olamaz…

Ben yıllardır ülke yönetimi hakkındaki görüşlerimi açıkça yazarım. Siyaset veya Devlet görevlisi olan kişiye hakaret etmeden onu eleştiririm. Her yazım yüzbinlerce kişi tarafından okunur. Bazıları mahkemeye verir, bazen işgüzar Savcılar “Görevli Memura Hakaretten” dava açarlar, ben de mahkemeye gider, savunmamı yaparım. Ben giderim ama, beni mahkemeye verenlerden bir tanesi bile gelmez! Avukatlarını gönderirler. Tazminata mahkûm oluruz öderiz, çoğunda beraat ederiz. Şu an toplam 34 ay 10 günlük mahkûmiyetim var. Yargı süreci devam ediyor! Yani yaptığım her şey açık, ortada, kayıtlarda!

Son yazılarımdan birini Sayın Emin Çölaşan köşesine taşımış. Sayın Çölaşan’a çok teşekkür ederim. Yazıda, yaşamakta olduğumuz ekonomik krizin ve ekonomik çöküntünün “Tek Sorumlusunun Erdoğan” olduğunu yazmıştım. Çok sayıda mail aldım. AKP’de akıllı adam kıtlığı olduğundan “trol” denen köpeklerini insanların üzerine saldırtırlar. Bu abdesthane bardaklarının zerrece hükmü yoktur. En sonunda sahiplerine bulaşırlar ve belalarını bulurlar.

Bazı iyi niyetli okurlarımız ise; “Rifat, seni içeri atacaklar, senin işin gücün yok mu, ne uğraşıyorsun bunlarla, senden başka yazan mı var? Başını derde mi sokmak istiyorsun” diye dertlenirler!

Bazıları da bizimle toplum içinde görünmekten kaçınırlar ve arkamızdan “Ne yapıyor bu yahu, kahraman mı olmak istiyor ne” diye kendi beyinleri büyüklüğünde eleştirirler.

Gelin beraberce, Cumhuriyeti, Lâikliği, Demokrasiyi, Sosyal Hukuk Devletini savunma görevini kimden aldığımı, kimin bana EMİR verdiğini, kimin ADAMI olduğumu belirleyelim. Birbirimiz hakkında en ufak bir şüphe kalmasın, kafalarımız rahat olsun. Çünkü önümüzdeki günlerde birlikte çok işimiz olacak. Yarın da son günlerde bizlerden “Ülkenin zor günlerinde ORTAK TAVIR almamızı” bekleyen, tarikat ve cemaat artıklarının bu taleplerine yanıt verelim…

Şimdiye kadar yapılan ve Türk Milleti tarafından kabul edilen Anayasaların BAŞLANGIÇ kısımları birkaç kelime değişikliği ile şöyle başlar ve şu şekilde sonlanır; 1924 Anayasası Başlangıç kısmı; (Türk Vatanı ve ebedi varlığını ve Yüce Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda) diye başlar ve,

Son Anayasamızın Başlangıç kısmı; (Topluca Türk Vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebi hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk Evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur) diye biter…

İşte benim yazma nedenlerimden en önemlisi budur. Benim amirim de bana emir verebilecek tek merci de Türk Milletidir…

Bu güzel ülkenin insanları, Cumhuriyetin Savcıları, Yargıçları, sivil ve askeri Bürokratları, Türk Milletinin kendilerine verdiği bu emrin farkında olsalardı ve Anayasadaki görevlerini yapsalardı, Türkiye bugün ne ekonomik olarak sıkıntıya düşerdi ne de Trump denen geri zekâlı birinin deneme tahtası olmazdı…

Ayrıca hepimiz şu bilinçten milim geri adım atmamalıyız; Bizi yönetenlerin harcadıkları paraları biz, yani Türk Milleti veriyoruz. İçtiğimiz suda, yediğimiz ekmekte kullandığımız mazotta, benzinde kısacası attığımız her adımda vergiyi bizler veriyoruz. Asıl bizleriz, vekil onlar. Tabii ki hesap soracağız, tabii ki yakalarına yapışacağız. Biz emanetimize sahip çıkacak kişileri seçtik. Onlar başımıza diktatör olsunlar diye değil. Güç Türk Milletinde. Bizim başımızı derde sokacak, bizleri üzecek yöneticileri anında alaşağı ederiz!

Eyy cahil AKP’liler; Sizlere ORTAK TAVIR nasıl alınır, hangimiz yanlış yerde duruyoruz, kim kimin yanına gelmeli, bunu da yarın anlatayım, olur mu?

Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Ağustos 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.