Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ÖNÜNE YATMAK

ÖNÜNE YATMAK 17/25 Aralık öncesi, basında Reza Zarraf ile ilgili haberler çıkmaya başlayınca REZA BEY rahatsız olur. Maaşlı adamı İçişleri Bakanı “Omuzdan Kafalı” Mardinli Muammer’i arayarak, hakkında MİT’te, Emniyet’te, Maliye Bakanlığında herhangi bir soruşturma olup olmadığını sorar! Oğlu hiçbir iş yapmadığı halde, aylık kirası 20 Bin Avro (60 Bin Törkiş Lira) olan bir rezidans’ta oturan “Namus Timsali” Bakan şöyle yanıt verir; (Mahkeme kararıyla dinlenen ve doğruluğu Adli Tıp’ta belirlenen ses kayıtlarından) “Abicim sen o konuda rahat ol, rahat ol ya! Eğer öyle bir şey varsa, vallahi senin önüne ben yatarım yahu…” İşte Türk Siyasi hayatına “ÖNÜNE YATMAK” deyimi AK bir Bakan (!) tarafından böyle sokuldu! Önüne Yatmak deyimi, birini korumak, kötü bir şey yapmasını engellemek için kullanılan bir deyimdir. Küfür değildir, hakaret hiç değildir. Eğer bir görevli “Kamu Gücünü” kullanarak, birini koruyorsa yani önüne yatıyorsa bu elbette ki suçtur, ama hakaret değildir. Bademlerin akılları hep bacak arasında olduğu için “Önüne Yatmak ile Altına Yatmak” deyimlerini karıştırdılar. Bu sepetlere göre “Yatmak” demek, cinsel ilişkiye girmek demektir! Bademlerin kadına bakış açıları hepimiz tarafından bilinmektedir. Nereden biliyoruz? Tabii ki kendi sözlerinden; “Kadın-Erkek eşitliği yaradılışa ters! Ben zaten Kadın-Erkek eşitliğine inanmıyorum.” RTE “Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum.” RTE “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur.” AKP İnsan Hakları Komisyonu Başkanı! Ayhan Sefer Üstün AKP Milletvekili. “Kadın ahlaklı olsun, kürtaj yaptırmak zorunda kalmasın.” İ.Melih Gökçek Şimdi, beraberce bugün “Önüne Yatmak” deyimini kasten yanlış anlayıp, bizlere namus satmaya kalkan birkaç kişiyi mercek altına alalım! Alalım mı? Buyrun o zaman; Davutoğlu; Kendisi için “Şaka gibi adam” demiştim. Bu deyim bile yaptıklarının yanında çok hafif kalıyor! Başbakan koltuğunda oturuyor ama hiçbir konuda karar yetkisi yok. Kendi müsteşarını bile seçemez. Devletin herhangi bir politikasında söz sahibi değil. Dün “PKK silahlarını alıp giderse, müzakereler başlayabilir” dedi, Abisi onu fırçalayınca “ Kimse bizi eline kan bulaşan bu örgütle konuşmaya zorlayamaz!” Bu kişi, PKK’nın eline kan bulaştığını yeni mi görmüş? Oslo’da, Kandil’de, Habur’da, İmralı’da, Dolmabahçe Sarayında PKK ile görüşürken, PKK Narko-Terör örgütünün boydan boya kan içinde olduğunun farkında değil miydi? Böyle bir Başbakan olabilir mi? Sizce Davutoğlu’nun yaptığı, kendisine bu emirleri veren abisinin “Önüne mi yatmaktır” yoksa “Altına mı yatmaktır?” Kurtulmuş Numan; Bu kişi Profesör ’dür. AKP’ye transfer edilmeden önce HAS Parti Genel Başkanı idi. Erdoğan ve ekibi için; “Bunlar siyasete Harun olaya geldiler ama Karun oldular” dedi. Hiç koskoca Profesör ve Milli Görüşün Genel Başkanı olan biri iftira atar mı? Belgeye ve gerçek bilgiye dayanmadan bir Başbakan’a “Hırsız” der mi? Elbette bir bildiği vardır ki, söyledi! Bu kişi daha sonra suçladığı kişinin emrine girip onu savunmaya başlarsa, bu kişi için ne düşünürsünüz? Sizce Karun Numan bu davranışıyla, önceden hırsızlıkla suçladığı liderinin “Önüne mi yatmaktadır” yoksa “Altına mı yatmaktadır?” Ülkede on binden fazla kaçak kurs evlerinin kurulmasına hükümet olarak göz yumacaksın, üç-beş oy uğruna ülkemizin küçücük çocuklarını ne olduğu belirsiz tecavüzcü sapıkların eline bırakacaksın, her türlü hırsızlığa, rüşvete, yolsuzluğa geçit vereceksin, sonra da Türk Milletine namus satmaya, ahlâk dersi vermeye kalkacaksınız ha? Hem de utanmadan, sıkılmadan, yüzünüz kızarmadan! Davutoğlu ve Kurtulmuş’a bir görev verelim; Reza Zarraf’ ın patronu Babek Zencani mahkemede “Türkiye’de 8,5 Milyar Dolar rüşvet dağıttık” dedi. Zencani ’nin Türkiye’de Altın Pırlanta ihracı, Denizaltı-Gemi Yat işletmeciliği, Hastane ve otopark işletmeciliğine kadar 55 işkolunda çalışan şirketi var. Başbakan ve Yardımcısı bu rüşvetin kimlere gittiğini bulmak ve hırsızları adalete teslim etmek zorundadırlar. Rüşvetler muhalefete değil de iktidara verildiğine ve 14 yıldır iktidarda AKP olduğuna göre, nereye bakacakları bellidir! Davutoğlu ve Kurtulmuş, bu suçlamayı görmezden gelip aldırmazlarsa, bu leke ikisinin de alnına yapışır. Hadi bulun şu 8,5 MİLYAR DOLARI…   Sağlık ve başarı dileklerimle 07 Nisan 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2016 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

ÖNÜNE YATMAK

ÖNÜNE YATMAK

17/25 Aralık öncesi, basında Reza Zarraf ile ilgili haberler çıkmaya başlayınca REZA BEY rahatsız olur.
Maaşlı adamı İçişleri Bakanı “Omuzdan Kafalı” Mardinli Muammer’i arayarak, hakkında MİT’te, Emniyet’te, Maliye Bakanlığında herhangi bir soruşturma olup olmadığını sorar!

Oğlu hiçbir iş yapmadığı halde, aylık kirası 20 Bin Avro (60 Bin Törkiş Lira) olan bir rezidans’ta oturan “Namus Timsali” Bakan şöyle yanıt verir; (Mahkeme kararıyla dinlenen ve doğruluğu Adli Tıp’ta belirlenen ses kayıtlarından)
“Abicim sen o konuda rahat ol, rahat ol ya! Eğer öyle bir şey varsa, vallahi
senin önüne ben yatarım yahu…”

İşte Türk Siyasi hayatına “ÖNÜNE YATMAK” deyimi AK bir Bakan (!) tarafından böyle sokuldu! Önüne Yatmak deyimi, birini korumak, kötü bir şey yapmasını engellemek için kullanılan bir deyimdir.
Küfür değildir, hakaret hiç değildir. Eğer bir görevli “Kamu Gücünü” kullanarak, birini koruyorsa yani önüne yatıyorsa bu elbette ki suçtur, ama hakaret değildir.

Bademlerin akılları hep bacak arasında olduğu için “Önüne Yatmak ile Altına Yatmak” deyimlerini karıştırdılar. Bu sepetlere göre “Yatmak” demek, cinsel ilişkiye girmek demektir!

Bademlerin kadına bakış açıları hepimiz tarafından bilinmektedir.
Nereden biliyoruz? Tabii ki kendi sözlerinden;
“Kadın-Erkek eşitliği yaradılışa ters! Ben zaten Kadın-Erkek eşitliğine inanmıyorum.” RTE
“Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum.” RTE
“Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur.” AKP İnsan Hakları Komisyonu Başkanı! Ayhan Sefer Üstün AKP Milletvekili.
“Kadın ahlaklı olsun, kürtaj yaptırmak zorunda kalmasın.” İ.Melih Gökçek

Şimdi, beraberce bugün “Önüne Yatmak” deyimini kasten yanlış anlayıp, bizlere namus satmaya kalkan birkaç kişiyi mercek altına alalım! Alalım mı?
Buyrun o zaman;
Davutoğlu;
Kendisi için “Şaka gibi adam” demiştim. Bu deyim bile yaptıklarının yanında çok hafif kalıyor! Başbakan koltuğunda oturuyor ama hiçbir konuda karar yetkisi yok. Kendi müsteşarını bile seçemez. Devletin herhangi bir politikasında söz sahibi değil. Dün “PKK silahlarını alıp giderse, müzakereler başlayabilir” dedi, Abisi onu fırçalayınca “ Kimse bizi eline kan bulaşan bu örgütle konuşmaya zorlayamaz!”
Bu kişi, PKK’nın eline kan bulaştığını yeni mi görmüş? Oslo’da, Kandil’de, Habur’da, İmralı’da, Dolmabahçe Sarayında PKK ile görüşürken, PKK Narko-Terör örgütünün boydan boya kan içinde olduğunun farkında değil miydi?
Böyle bir Başbakan olabilir mi?
Sizce Davutoğlu’nun yaptığı, kendisine bu emirleri veren abisinin “Önüne mi yatmaktır” yoksa “Altına mı yatmaktır?”

Kurtulmuş Numan;
Bu kişi Profesör ’dür. AKP’ye transfer edilmeden önce HAS Parti Genel Başkanı idi. Erdoğan ve ekibi için; “Bunlar siyasete Harun olaya geldiler ama Karun oldular” dedi. Hiç koskoca Profesör ve Milli Görüşün Genel Başkanı olan biri iftira atar mı? Belgeye ve gerçek bilgiye dayanmadan bir Başbakan’a “Hırsız” der mi? Elbette bir bildiği vardır ki, söyledi!
Bu kişi daha sonra suçladığı kişinin emrine girip onu savunmaya başlarsa, bu kişi için ne düşünürsünüz? Sizce Karun Numan bu davranışıyla, önceden hırsızlıkla suçladığı liderinin “Önüne mi yatmaktadır” yoksa “Altına mı yatmaktadır?”

Ülkede on binden fazla kaçak kurs evlerinin kurulmasına hükümet olarak göz yumacaksın, üç-beş oy uğruna ülkemizin küçücük çocuklarını ne olduğu belirsiz tecavüzcü sapıkların eline bırakacaksın, her türlü hırsızlığa, rüşvete, yolsuzluğa geçit vereceksin, sonra da Türk Milletine namus satmaya, ahlâk dersi vermeye kalkacaksınız ha? Hem de utanmadan, sıkılmadan, yüzünüz kızarmadan!

Davutoğlu ve Kurtulmuş’a bir görev verelim;
Reza Zarraf’ ın patronu Babek Zencani mahkemede “Türkiye’de 8,5 Milyar Dolar rüşvet dağıttık” dedi. Zencani ’nin Türkiye’de Altın Pırlanta ihracı, Denizaltı-Gemi Yat işletmeciliği, Hastane ve otopark işletmeciliğine kadar
55 işkolunda çalışan şirketi var. Başbakan ve Yardımcısı bu rüşvetin kimlere gittiğini bulmak ve hırsızları adalete teslim etmek zorundadırlar.
Rüşvetler muhalefete değil de iktidara verildiğine ve 14 yıldır iktidarda AKP olduğuna göre, nereye bakacakları bellidir!
Davutoğlu ve Kurtulmuş, bu suçlamayı görmezden gelip aldırmazlarsa, bu leke
ikisinin de alnına yapışır. Hadi bulun şu 8,5 MİLYAR DOLARI…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 07 Nisan 2016
Rifat Serdaroğlu


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.