Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

NEDEN GÜVENEMİYORUZ?

Hamdolsun kafamız çalışıyor, henüz bunamadık! Her türlü maddi-manevi-siyasi beklentiyi de arkamıza attık! Başkaları için ati (gelecek) olacak makamlar, bizim için mazi (geçmiş) olmuş! Çok şükür ki Türk Devletinin, Türk Milletinin, Türk Demokrasisinin sonsuza kadar yaşamasından başka bir derdimiz yok! Bunların hepsi tamam da tarihimizin en hassas döneminde, bizi yöneten siyasilere ve devletin en önemli makamlarında bulunan “Devlet Memurlarına” neden güvenemiyorum? Neden? Neden? Neden? Haber 1; “MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Suriye “Zeytin Dalı” operasyonu öncesi görüşmelerde bulunmak için Rusya’ya gitti. Yanında Genelkurmay Başkanı Hulusi Paşa da vardı!” Normal olarak “Aferin devletimizin memuruna! Ülkemizin çıkarı için yanına Paşayı da almış Rusya’da görüşmeler yapıyor. Maşallah ne becerikli değil mi? Emekli Astsubay, çalışmış didinmiş koskoca Paşayı koluna takmış, devletinin haklarını savunuyor” dememiz gerekmiyor mu? İşte benim sıkıntım burada başlıyor; Hakan Fidan ismi geçer geçmez aklıma, Oslo’da dönemin Başbakanı adına PKK Baronlarına verdiği sözler, İmralı-Kandil görüşmeleri ve Dışişleri Bakanlığının Müsteşarlık makamında ve dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yanında “Suriye’ye girmek için sebep arıyorsanız, ben hallederim. Gönderirim oraya üç-beş adam, attırırım bu tarafa beş-on füze, iş tamamdır” deyişi geliyor! İster istemez insan şüphelenmiyor mu? Arkadan “Son Dakika” anonsuyla “Kilis’e füze saldırısı, ölü ve yaralılarımız var” haberi geliyor! Acaba? Yok canım o kadar da olmaz! İyi de, bu ikili el ele “Cumhuriyetin okullarında yetişenlerin çoğu din düşmanı ve işbirlikçidir” diyen ve Atatürk’e ağır hakaretlerde bulunan (Firavun diyen) bir sapkının evine gidip, adamın elini öpmediler mi? Atatürk’ün ordusunun başındaki kişi ve MİT Müsteşarı, ziyaretine gittikleri adam gibi düşünmeseler, gözümüze sokar gibi, niçin adamın evine kadar gitsinler ki? İşte bu sebepler ve daha yüzlercesi yüzünden ben bunlara güvenmiyorum! Eğer yanılıyorsam “Rabbim ve milletim beni affetsin” der ben de bu işten nasılsa sıyrılırım. Moda oldu ya! Haber 2; TOBB Başkanı ve 16 STK Başkanı biraraya geldiler ve yaptıkları ortak basın açıklamasında Türk Ordusunun arkasında olduklarını, gerekiyorsa kendilerinin de şehit olmak için hazır olduklarını gururla söylediler! Ne güzel değil mi? Her biri pırıl-pırıl demokrat STK Başkanları da ordumuza sahip çıkıyor! Tam böyle güzelce düşünürken aklıma şu sorular takılıyor? 16 STK Başkanının çocukları, şu an Suriye’de savaşan Mehmetler gibi askerlik yaptılar mı? Türkiye’de yaşları 20-30 arasında olan 500 bin Suriyeli var. Geziyorlar, eğleniyorlar. Bu çakallar kendi vatanları için savaşmazken, neden benim kınalı Koçyiğitlerim orada şehit olur? TOBB Başkanı şimdi Türk Ordusunu övüyor, takdir ediyor ve terör örgütlerini lanetliyor! Aynı TOBB Başkanı “Açılım Süreci” boyunca “Akil İnsanlar Akdeniz Bölgesi Başkanlığı” yapıp, terör örgütünün tellağını yapmadı mı? Bantları elimizde hazır bekliyor! Soru şudur; Bizler mi çok safız, bunlar mı çok uyanık ve utanma duygusundan yoksunlar? Kararınıza saygı duyuyorum ama, bunlar benim midemi bulandırıyor… Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Ocak 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 26 Ocak 2018 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

NEDEN GÜVENEMİYORUZ?

Hamdolsun kafamız çalışıyor, henüz bunamadık! Her türlü maddi-manevi-siyasi beklentiyi de arkamıza attık! Başkaları için ati (gelecek) olacak makamlar, bizim için mazi (geçmiş) olmuş! Çok şükür ki Türk Devletinin, Türk Milletinin, Türk Demokrasisinin sonsuza kadar yaşamasından başka bir derdimiz yok! Bunların hepsi tamam da tarihimizin en hassas döneminde, bizi yöneten siyasilere ve devletin en önemli makamlarında bulunan “Devlet Memurlarına” neden güvenemiyorum? Neden? Neden? Neden?

Haber 1; “MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Suriye “Zeytin Dalı” operasyonu öncesi görüşmelerde bulunmak için Rusya’ya gitti. Yanında Genelkurmay Başkanı Hulusi Paşa da vardı!”

Normal olarak “Aferin devletimizin memuruna! Ülkemizin çıkarı için yanına Paşayı da almış Rusya’da görüşmeler yapıyor. Maşallah ne becerikli değil mi? Emekli Astsubay, çalışmış didinmiş koskoca Paşayı koluna takmış, devletinin haklarını savunuyor” dememiz gerekmiyor mu?

İşte benim sıkıntım burada başlıyor; Hakan Fidan ismi geçer geçmez aklıma, Oslo’da dönemin Başbakanı adına PKK Baronlarına verdiği sözler, İmralı-Kandil görüşmeleri ve Dışişleri Bakanlığının Müsteşarlık makamında ve dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yanında “Suriye’ye girmek için sebep arıyorsanız, ben hallederim. Gönderirim oraya üç-beş adam, attırırım bu tarafa beş-on füze, iş tamamdır” deyişi geliyor! İster istemez insan şüphelenmiyor mu?

Arkadan “Son Dakika” anonsuyla “Kilis’e füze saldırısı, ölü ve yaralılarımız var” haberi geliyor! Acaba? Yok canım o kadar da olmaz!

İyi de, bu ikili el ele “Cumhuriyetin okullarında yetişenlerin çoğu din düşmanı ve işbirlikçidir” diyen ve Atatürk’e ağır hakaretlerde bulunan (Firavun diyen) bir sapkının evine gidip, adamın elini öpmediler mi? Atatürk’ün ordusunun başındaki kişi ve MİT Müsteşarı, ziyaretine gittikleri adam gibi düşünmeseler, gözümüze sokar gibi, niçin adamın evine kadar gitsinler ki?

İşte bu sebepler ve daha yüzlercesi yüzünden ben bunlara güvenmiyorum! Eğer yanılıyorsam “Rabbim ve milletim beni affetsin” der ben de bu işten nasılsa sıyrılırım. Moda oldu ya!

Haber 2; TOBB Başkanı ve 16 STK Başkanı biraraya geldiler ve yaptıkları ortak basın açıklamasında Türk Ordusunun arkasında olduklarını, gerekiyorsa kendilerinin de şehit olmak için hazır olduklarını gururla söylediler!

Ne güzel değil mi? Her biri pırıl-pırıl demokrat STK Başkanları da ordumuza sahip çıkıyor! Tam böyle güzelce düşünürken aklıma şu sorular takılıyor? 16 STK Başkanının çocukları, şu an Suriye’de savaşan Mehmetler gibi askerlik yaptılar mı? Türkiye’de yaşları 20-30 arasında olan 500 bin Suriyeli var. Geziyorlar, eğleniyorlar. Bu çakallar kendi vatanları için savaşmazken, neden benim kınalı Koçyiğitlerim orada şehit olur?

TOBB Başkanı şimdi Türk Ordusunu övüyor, takdir ediyor ve terör örgütlerini lanetliyor! Aynı TOBB Başkanı “Açılım Süreci” boyunca “Akil İnsanlar Akdeniz Bölgesi Başkanlığı” yapıp, terör örgütünün tellağını yapmadı mı? Bantları elimizde hazır bekliyor!

Soru şudur; Bizler mi çok safız, bunlar mı çok uyanık ve utanma duygusundan yoksunlar? Kararınıza saygı duyuyorum ama, bunlar benim midemi bulandırıyor…

Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Ocak 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.