Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

MİLLETÇE SANA GELECEĞİZ GALİBA!

1927 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesini kuran ve uzun yıllar Başhekimliğini yapan Ordinaryüs Profesör Doktor Mazhar Osman’a (Usman), Fahrettin Gökay’ın İstanbul’a Vali olmasını nasıl karşıladığını sormuşlar; Yanıtı şu olmuş; “Fahrettin’i iyi tanırım, benim yanımda işe başlamıştı. Yetenekli ve hırslıydı, bir an önce yükselmek istiyordu. Sonunda Ord. Prof oldu, ama üniversitede bunun üstünde bir makam yoktu. Şimdi Valiliğe getirildi. Yakında milletvekili, sonra da Bakan olmak isteyecek ve sanırım ki olacak! Sonra Başbakanlığa gelmek isteyecek. Türkiye’de bu da olasıdır. Siyasetin en yüksek makamı Cumhurbaşkanlığıdır, belli olmaz Cumhurbaşkanlığına da getirilebilir! Ama sonra Peygamber olmak isteyecektir ki, işte o zaman onu yine bana getirecekler…” Usta, dinle bak bizi ne hale getirdin; Belediye Başkanı olacağım dedin, yaptık. Genel Başkan olacağım dedin, yaptık. Milletvekili olacağım dedin, yaptık. Başbakan olacağım dedin onu da yaptık. İlk dört sene çıraklık, sonraki dört sene kalfalık, son sekiz sene ustalık dönemi dedin, verdik. Cumhurbaşkanı olayım dedin, istediğini yine yaptık. Bak bizi getirdiğin hallere. Borçlu olduğu bakkalın önünden geçmek için, köşede bekleyip, bir kamyon geçsin de arkasına saklanıp bakkala görünmeden geçmeye çalışan BAĞ-KUR emeklisine döndürdün tüm milleti be usta! Daha bu milletten ne istiyorsun, canımızı mı? 2003 yılında Doları 1,49 TL den devraldın, 2009 da 1,78’e, 2014’te 2,15’e, 2017’de 3,56’ya, 2018 Mayıs ayı 23’ünde 5 TL’ye dayadın… Sadece bu kadar olsa öpüp başımıza koyacağız amma; Dış borcu 129 Milyar Dolar iken aldın, taa 453 Milyar Dolara zıplattın! Bunun TL karşılığı 1 Ocak 2018’de yani 5 ay önce. 1 Trilyon 720 Milyar TL idi. 23 Mayıs 2018’de yani bugünkü TL karşılığı 2 Trilyon 214 Milyar TL oldu! 5 aydaki doların yükselmesinden dolayı kaybımız yaklaşık 494 Milyar TL. Eski parayla 494 Milyar Katrilyon TL! Şimdi senin danışmanların sana diyecekler ki; “Efendim, Serdaroğlu polemik yapıyor. Devlet Bütçesi açık vermiş, Kamu Bankaları açık vermiş, bunlardan ona ne? Her zaman olan işler bunlar!” Ama kazın ayağı senin danışmanlarının dediği gibi değil be usta! Sizin, açık veren devletin bütçesidir dediğiniz şey vatandaşın cebinin açık vermesidir. Kamu Bankası demek ise, devletin vatandaş adına dışardan borç veya kredi alması ve bu parayı seçtiği sektörlere aktarması demektir. Hani çiftçiye kuruş destek vermeyen TC’si düşürülmüş Ziraat Bankasının, Demirören grubuna gazete TV satın alsın diye ilk 2 yılı ödemesiz 700 Milyon Dolar kredi verdi ya, işte o şekil yani! Ekonominin başına Kemal Unakıtan’ı getirdin, 7 yıl görevde tuttun, beğenmedin attın. Ali Babacan’ı getirdin, çocuğu yine çıkrıkçılar yokuşuna geri gönderdin. İngiliz Vatandaşı Mr. Shimshek’i getirdin, adam her gün kafasına tokat yemekten kafasında tek saçı kalmadı! Hiç düşündün mü be usta, acaba hata sende olmasın? Şimdi diyorsun ki, 24 Haziran’da beni seçin, bunlarla ben mücadele ederim! Elini tutan mı var? Şimdi mücadele etsene! Göster cevherini! Bak usta, manifestonu ister aç ister kapat. Ne yaparsan yap Türk Milleti sana olan itimadını kaybetti. Yakında tüm millet olarak hepimiz Mazhar Osman’ın kucağına düşeceğiz. O zaman, “ne yapıyorsunuz delirdiniz mi, durun” demeyesin. Evet delirdik ama bizi sen delirttin be usta. Tamam gari… Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Mayıs 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 23 Mayıs 2018 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

MİLLETÇE SANA GELECEĞİZ GALİBA!

1927 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesini kuran ve uzun yıllar Başhekimliğini yapan Ordinaryüs Profesör Doktor Mazhar Osman’a (Usman), Fahrettin Gökay’ın İstanbul’a Vali olmasını nasıl karşıladığını sormuşlar; Yanıtı şu olmuş; “Fahrettin’i iyi tanırım, benim yanımda işe başlamıştı. Yetenekli ve hırslıydı, bir an önce yükselmek istiyordu. Sonunda Ord. Prof oldu, ama üniversitede bunun üstünde bir makam yoktu. Şimdi Valiliğe getirildi. Yakında milletvekili, sonra da Bakan olmak isteyecek ve sanırım ki olacak! Sonra Başbakanlığa gelmek isteyecek. Türkiye’de bu da olasıdır. Siyasetin en yüksek makamı Cumhurbaşkanlığıdır, belli olmaz Cumhurbaşkanlığına da getirilebilir! Ama sonra Peygamber olmak isteyecektir ki, işte o zaman onu yine bana getirecekler…”

Usta, dinle bak bizi ne hale getirdin; Belediye Başkanı olacağım dedin, yaptık. Genel Başkan olacağım dedin, yaptık. Milletvekili olacağım dedin, yaptık. Başbakan olacağım dedin onu da yaptık. İlk dört sene çıraklık, sonraki dört sene kalfalık, son sekiz sene ustalık dönemi dedin, verdik. Cumhurbaşkanı olayım dedin, istediğini yine yaptık. Bak bizi getirdiğin hallere. Borçlu olduğu bakkalın önünden geçmek için, köşede bekleyip, bir kamyon geçsin de arkasına saklanıp bakkala görünmeden geçmeye çalışan BAĞ-KUR emeklisine döndürdün tüm milleti be usta! Daha bu milletten ne istiyorsun, canımızı mı?

2003 yılında Doları 1,49 TL den devraldın, 2009 da 1,78’e, 2014’te 2,15’e, 2017’de 3,56’ya, 2018 Mayıs ayı 23’ünde 5 TL’ye dayadın…

Sadece bu kadar olsa öpüp başımıza koyacağız amma; Dış borcu 129 Milyar Dolar iken aldın, taa 453 Milyar Dolara zıplattın! Bunun TL karşılığı 1 Ocak 2018’de yani 5 ay önce. 1 Trilyon 720 Milyar TL idi. 23 Mayıs 2018’de yani bugünkü TL karşılığı 2 Trilyon 214 Milyar TL oldu! 5 aydaki doların yükselmesinden dolayı kaybımız yaklaşık 494 Milyar TL. Eski parayla 494 Milyar Katrilyon TL!

Şimdi senin danışmanların sana diyecekler ki; “Efendim, Serdaroğlu polemik yapıyor. Devlet Bütçesi açık vermiş, Kamu Bankaları açık vermiş, bunlardan ona ne? Her zaman olan işler bunlar!”

Ama kazın ayağı senin danışmanlarının dediği gibi değil be usta! Sizin, açık veren devletin bütçesidir dediğiniz şey vatandaşın cebinin açık vermesidir. Kamu Bankası demek ise, devletin vatandaş adına dışardan borç veya kredi alması ve bu parayı seçtiği sektörlere aktarması demektir. Hani çiftçiye kuruş destek vermeyen TC’si düşürülmüş Ziraat Bankasının, Demirören grubuna gazete TV satın alsın diye ilk 2 yılı ödemesiz 700 Milyon Dolar kredi verdi ya, işte o şekil yani!

Ekonominin başına Kemal Unakıtan’ı getirdin, 7 yıl görevde tuttun, beğenmedin attın. Ali Babacan’ı getirdin, çocuğu yine çıkrıkçılar yokuşuna geri gönderdin. İngiliz Vatandaşı Mr. Shimshek’i getirdin, adam her gün kafasına tokat yemekten kafasında tek saçı kalmadı! Hiç düşündün mü be usta, acaba hata sende olmasın?

Şimdi diyorsun ki, 24 Haziran’da beni seçin, bunlarla ben mücadele ederim! Elini tutan mı var? Şimdi mücadele etsene! Göster cevherini!

Bak usta, manifestonu ister aç ister kapat. Ne yaparsan yap Türk Milleti sana olan itimadını kaybetti. Yakında tüm millet olarak hepimiz Mazhar Osman’ın kucağına düşeceğiz. O zaman, “ne yapıyorsunuz delirdiniz mi, durun” demeyesin. Evet delirdik ama bizi sen delirttin be usta. Tamam gari…

Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Mayıs 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.