Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KOMUTAN OLMAK

M.Ö 480 yılında Pers Ordusu, Termopil Geçidine geldiğinde Kral, geçidi tutan ve sayıları üç yüz kişi olan Spartalıların Komutanına elçi gönderdi ve silahlarını teslim etmelerini istedi! KOMUTAN; “Söyle Kralına, gelsin kendi alsın” dedi. Pers Kralı elçiyi bir daha gönderdi; “Eğer silahını teslim edersen seni Vali yapacağım” dedi. KOMUTAN; “Vatanım ve namusum uğruna ölmeyi tercih ederim” dedi. Etraflarının Perslerle çevrildiğini gören askerler; “Düşman Yaklaştı” dediler. KOMUTAN; “Düşman değil, biz yaklaştık” dedi. Savaş başladığında, ok bulutundan güneş görünmez oldu. KOMUTAN Askerlerine; “Bakın ne güzel, gölgede savaşıyoruz” dedi. Üç Yüz Spartalı teker teker öldü. KOMUTAN ölüm sırasının kendisinde olduğunu görünce, sağ kalan iki askeri ile Spartaya mektup göndermek istedi. İki ASKER; “Biz postacılık yapmaya değil, savaşmaya geldik” dedi… Üç Yüz Spartalı da öldü. Üç Yüz’ü de tarihe geçti, binlerce yıldır unutulmadılar… Türk Ordusunun kuruluş tarihi olarak, Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan M.Ö 209 yılı alınmıştır. Bu tarih 1. Genelkurmay Başkanı İnönü’nün, Fevzi Çakmak’ın, Işık Koşaner’in de görev yaptıkları 28 Genelkurmay Başkanı tarafından kabul edilmiş ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı sitesinde bu şekilde yer almıştır. 18 Ağustos 2015’te Türk Ordusunun 29. Genelkurmay Başkanı olan Hulusi Akar döneminde bu tarih önce 1949 yılına şimdi ise 3 Mayıs 1920’ye çekilmiştir. Dönem dönem dünyaya hükmetmiş, içinden “Cihan İmparatorlukları” çıkarmış Türk Tarihi, bir Genelkurmay Başkanını niçin rahatsız eder? -Komutan, kendi tarihinden utanmaz! -Komutan, Cumhuriyetinin kurucularına “Ayyaş” diyenlerden emir almaz! -Komutan, “Yanmaz Kefen-Sırat köprüsünü uçarak geçiren takunya” satan bir seccade şeytanının elini sıkmaz! -Komutan, yaveri tarafından yere yatırılıp boğazına basılırsa, anında istifa eder! -Komutan, Resmi Üniformasıyla siyasi parti mitinglerine gitmez! -Komutan, “Cumhuriyet Okulları Hain Yetiştirdi” diyen ve Atatürk’e hakaret eden birinin ayağına kadar gitmez! -Komutan, komuta ettiği ordusunda İslam dininden başka dine inanan Türk Vatandaşları bulunduğunun bilincinde olur ve Resmi Üniforması ile camiye gitmez! -Komutan, T. C Devletinin kurucularından ve ilk Genelkurmay Başkanı olan İsmet İnönü’ye, düzmece fotoğrafla iftira eden kişiyi, alkışlamaz… Değerli Okurlar; Bu kişi için bir yazımda; “Üzerinizdeki üniforma Başkomutan Atatürk’ün de giydiği şerefli bir üniformadır. Ankara Belediyesi Zabıta üniforması değil, Komutan gibi davranın” demiştim. Halen bu kişi ile Ankara 14, Asliye Ceza Mahkemesinde davam devam ediyor. Yargımız ne karar verecek göreceğiz. Ben Türk Ordusunun kahraman askerlerine, gerçek Komutanlarına ve Türk Milletine bir soru sorup yazıyı bağlamak istiyorum; Sizce; İnönü’ye yapılan iftirayı ayakta alkışlayan biri, 1. Ve 2. İnönü Meydan Muharebeleri sırasında asker olsaydı, düşmanla ölümüne savaşır mıydı? Yoksa savaş meydanından kaçanlar kervanına mı katılırdı? Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Ekim 2018 Rifat Serdaroğl
Ekleme Tarihi: 11 Ekim 2018 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

KOMUTAN OLMAK

M.Ö 480 yılında Pers Ordusu, Termopil Geçidine geldiğinde Kral, geçidi tutan ve sayıları üç yüz kişi olan Spartalıların Komutanına elçi gönderdi ve silahlarını teslim etmelerini istedi! KOMUTAN; “Söyle Kralına, gelsin kendi alsın” dedi.

Pers Kralı elçiyi bir daha gönderdi; “Eğer silahını teslim edersen seni Vali yapacağım” dedi. KOMUTAN; “Vatanım ve namusum uğruna ölmeyi tercih ederim” dedi.

Etraflarının Perslerle çevrildiğini gören askerler; “Düşman Yaklaştı” dediler. KOMUTAN; “Düşman değil, biz yaklaştık” dedi.

Savaş başladığında, ok bulutundan güneş görünmez oldu. KOMUTAN Askerlerine; “Bakın ne güzel, gölgede savaşıyoruz” dedi.

Üç Yüz Spartalı teker teker öldü. KOMUTAN ölüm sırasının kendisinde olduğunu görünce, sağ kalan iki askeri ile Spartaya mektup göndermek istedi. İki ASKER; “Biz postacılık yapmaya değil, savaşmaya geldik” dedi…

Üç Yüz Spartalı da öldü. Üç Yüz’ü de tarihe geçti, binlerce yıldır unutulmadılar…

Türk Ordusunun kuruluş tarihi olarak, Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan M.Ö 209 yılı alınmıştır. Bu tarih 1. Genelkurmay Başkanı İnönü’nün, Fevzi Çakmak’ın, Işık Koşaner’in de görev yaptıkları 28 Genelkurmay Başkanı tarafından kabul edilmiş ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı sitesinde bu şekilde yer almıştır.

18 Ağustos 2015’te Türk Ordusunun 29. Genelkurmay Başkanı olan Hulusi Akar döneminde bu tarih önce 1949 yılına şimdi ise 3 Mayıs 1920’ye çekilmiştir. Dönem dönem dünyaya hükmetmiş, içinden “Cihan İmparatorlukları” çıkarmış Türk Tarihi, bir Genelkurmay Başkanını niçin rahatsız eder?

-Komutan, kendi tarihinden utanmaz! -Komutan, Cumhuriyetinin kurucularına “Ayyaş” diyenlerden emir almaz! -Komutan, “Yanmaz Kefen-Sırat köprüsünü uçarak geçiren takunya” satan bir seccade şeytanının elini sıkmaz! -Komutan, yaveri tarafından yere yatırılıp boğazına basılırsa, anında istifa eder! -Komutan, Resmi Üniformasıyla siyasi parti mitinglerine gitmez! -Komutan, “Cumhuriyet Okulları Hain Yetiştirdi” diyen ve Atatürk’e hakaret eden birinin ayağına kadar gitmez!

-Komutan, komuta ettiği ordusunda İslam dininden başka dine inanan Türk Vatandaşları bulunduğunun bilincinde olur ve Resmi Üniforması ile camiye gitmez! -Komutan, T. C Devletinin kurucularından ve ilk Genelkurmay Başkanı olan İsmet İnönü’ye, düzmece fotoğrafla iftira eden kişiyi, alkışlamaz…

Değerli Okurlar; Bu kişi için bir yazımda; “Üzerinizdeki üniforma Başkomutan Atatürk’ün de giydiği şerefli bir üniformadır. Ankara Belediyesi Zabıta üniforması değil, Komutan gibi davranın” demiştim. Halen bu kişi ile Ankara 14, Asliye Ceza Mahkemesinde davam devam ediyor. Yargımız ne karar verecek göreceğiz. Ben Türk Ordusunun kahraman askerlerine, gerçek Komutanlarına ve Türk Milletine bir soru sorup yazıyı bağlamak istiyorum; Sizce; İnönü’ye yapılan iftirayı ayakta alkışlayan biri, 1. Ve 2. İnönü Meydan Muharebeleri sırasında asker olsaydı, düşmanla ölümüne savaşır mıydı? Yoksa savaş meydanından kaçanlar kervanına mı katılırdı?

Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Ekim 2018 Rifat Serdaroğl

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.