Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KARTONDAN KÜLLİYE

İçinde kendisine “Ben İstanbul İmamıyım” diyen zat oturunca, Cumhuriyet Tarihi boyunca “Cumhurbaşkanlığı Köşkü” olan yerin adı da “Külliye oluverdi!” Külliye, bir caminin çevresinde, cami ile birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kitaplık gibi yapıların tümüne denir. Yani külliye’de esas bina camidir. Fakat, Beştepe Külliyesinde esas olan 1150 oda ve yeraltında bulunan “Tüneller ve Çelik Odalardır.” Cami, görüntü vermek için sonradan kondurulmuştur. Diğer camilerimiz sanki milletin camileri değilmiş gibi “Beştepe Millet Camisi” adı verilen cami ise, propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Beştepe Camisine giden yol bile, sadece camiye gidecek vatandaşlar için açıktır. İşiniz gereği o yoldan geçmek isterseniz, polis size izin vermez! Eee ne yaparsınız, güvenlik yani korku meselesi! Bir siyasetçi kendi milletinden neden korkar? Erdoğan, İstanbul’a gelip giderken neden herkesin kullandığı “Dünyanın Buluşma Noktası” denen İstanbul Havaalanını kullanmaz da, halka kapatılan Atatürk Havalimanını kullanır? İstanbul Havalimanını kullanmak, Cumhurbaşkanı için güvenlikli değil mi? Yarın, İstanbul Havalimanında, havaalanın yanlış yere yapımından kaynaklanan bir felaket yaşanırsa Erdoğan Türk Milletine ne diyecek? “Biz boşuna mı Atatürk Havalimanını kullanıyoruz? Hem kaza olasılığı bu işin fıtratında var. Bizim inanışımızda teslimiyet vardır. Kazaları önleme ihtimalimiz mi var? Sabırlı ve sessiz olun mu” diyecek? Son Elazığ depreminde de aynı şeyleri söylemedi mi? Değerli Okurlar; Çeşitli algı yöntemleriyle, gördüğümüz çarpıtılabilir. Fakat Allah bizlere akıl vermiş. Gözümüzün bulanık gördüğünü ancak aklımız netleştirebilir, aklımızı kullanmalıyız. Tabii ki depremleri engelleyecek gücümüz yok, elbette ki uçak kazalarının olmamasını sağlayacak bir yeteneğimiz yok. Ama gerek binaları yaparken, gerek havalimanlarını yaparken bilime-uzmanlığa saygı duymalıyız, onlara danışmalı, dinlemeli ve dediklerini yapmalıyız. Ülkeyi yönetenler, kıt akılları ve daracık dünya görüşleriyle “Her şeyi ben bilirim” edasıyla hareket ederlerse, sonuç hem kendileri hem de ülkemiz için çok kötü olur… AKP Genel Başkanı her afetten sonra insanlarımıza “teslimiyet” önerir. İslam’da teslimiyet sadece Allah’adır! Depreme veya başka bir afete teslimiyet olmaz! Siz yandaş müteahhitlere, davet usulü ile ihale vereceksiniz, eşit yarışma ortamını ve kaliteyi yok edeceksiniz, sonra da “Bizim inanışımızda teslimiyet var” diyeceksiniz! Uzmanlara-bilime-teknolojiye teslim olmayacağız da, Cengiz İnşaat gibi Türk Milletine küfreden yandaş zavallılara mı teslim olacağız? Siz, 10 defa vergi affı çıkarıp, yandaş müteahhitlerin milyarlarca liralık vergi borçlarını affedeceksiniz! Çalışanların-emeklilerin- gariplerin içtiği sigaradan, mazottan, sudan, elektrikten, doğalgazdan insafsızca yüksek vergi alacaksınız. Topladığınız parayı, binaları sağlamlaştırıp vatandaşların hayatını garanti altına alacağınıza, Suriyeli kaçkınlara, gereksiz projelere harcayacaksınız ve sonra bizlere teslimiyet önereceksiniz? Hayır, binlerce hayır! Türk Milletinin sesi Çoban Ateşi Hareketi olarak, cehalete-vurguna-soyguna-ahlaksızlığa-faşist diktaya asla teslim olmayacağız, en güçlü şekilde direneceğiz. Aziz Türk Milleti; En büyük güç biziz! Ne AKP özel ordusu, ne tarikatların silahlı militanları ne Suriyeli teröristlerden oluşan silahlı eşkıyalar bizi korkutamaz. Yeter ki Türk Milleti olarak gücümüzü bilelim ve gerektiğinde kullanalım. İnanın bu külliyenin duvarları kartondandır. Üfff deseniz, yıkılır gider! Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak gücümüzle, ülkemizin kötü kaderini değiştirebiliriz. Sadece ayağa kalkıp, “Yeter artık, hırsızları-soyguncuları-ihanet içinde olanları istemiyoruz” diye yüksek sesle bağıralım! Gerisini Çoban Ateşi Hareketi halleder… Not; Bursa ve çevresindeki gençlerimize, kadınlarımıza Çoban Ateşi Bursa Örgütünün bir daveti var; İlahiyatçı-Araştırmacı Yazar Sayın Sedat Şenermen 01 Şubat 2020 tarihi saat 14.00’te, Nilüfer Belediyesi-Karaman Dernekler Yerleşkesinde “KUR’AN ATATÜRK ve CUMHURİYET DEĞERLERİ” konulu bir konferans verecek. Davetlisiniz… Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Ocak 2020 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 23 Ocak 2020 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

KARTONDAN KÜLLİYE

İçinde kendisine “Ben İstanbul İmamıyım” diyen zat oturunca, Cumhuriyet Tarihi boyunca “Cumhurbaşkanlığı Köşkü” olan yerin adı da “Külliye oluverdi!”

Külliye, bir caminin çevresinde, cami ile birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kitaplık gibi yapıların tümüne denir. Yani külliye’de esas bina camidir. Fakat, Beştepe Külliyesinde esas olan 1150 oda ve yeraltında bulunan “Tüneller ve Çelik Odalardır.” Cami, görüntü vermek için sonradan kondurulmuştur. Diğer camilerimiz sanki milletin camileri değilmiş gibi “Beştepe Millet Camisi” adı verilen cami ise, propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Beştepe Camisine giden yol bile, sadece camiye gidecek vatandaşlar için açıktır. İşiniz gereği o yoldan geçmek isterseniz, polis size izin vermez!

Eee ne yaparsınız, güvenlik yani korku meselesi! Bir siyasetçi kendi milletinden neden korkar? Erdoğan, İstanbul’a gelip giderken neden herkesin kullandığı “Dünyanın Buluşma Noktası” denen İstanbul Havaalanını kullanmaz da, halka kapatılan Atatürk Havalimanını kullanır? İstanbul Havalimanını kullanmak, Cumhurbaşkanı için güvenlikli değil mi? Yarın, İstanbul Havalimanında, havaalanın yanlış yere yapımından kaynaklanan bir felaket yaşanırsa Erdoğan Türk Milletine ne diyecek? “Biz boşuna mı Atatürk Havalimanını kullanıyoruz? Hem kaza olasılığı bu işin fıtratında var. Bizim inanışımızda teslimiyet vardır. Kazaları önleme ihtimalimiz mi var? Sabırlı ve sessiz olun mu” diyecek? Son Elazığ depreminde de aynı şeyleri söylemedi mi?

Değerli Okurlar; Çeşitli algı yöntemleriyle, gördüğümüz çarpıtılabilir. Fakat Allah bizlere akıl vermiş. Gözümüzün bulanık gördüğünü ancak aklımız netleştirebilir, aklımızı kullanmalıyız.

Tabii ki depremleri engelleyecek gücümüz yok, elbette ki uçak kazalarının olmamasını sağlayacak bir yeteneğimiz yok. Ama gerek binaları yaparken, gerek havalimanlarını yaparken bilime-uzmanlığa saygı duymalıyız, onlara danışmalı, dinlemeli ve dediklerini yapmalıyız. Ülkeyi yönetenler, kıt akılları ve daracık dünya görüşleriyle “Her şeyi ben bilirim” edasıyla hareket ederlerse, sonuç hem kendileri hem de ülkemiz için çok kötü olur…

AKP Genel Başkanı her afetten sonra insanlarımıza “teslimiyet” önerir. İslam’da teslimiyet sadece Allah’adır! Depreme veya başka bir afete teslimiyet olmaz! Siz yandaş müteahhitlere, davet usulü ile ihale vereceksiniz, eşit yarışma ortamını ve kaliteyi yok edeceksiniz, sonra da “Bizim inanışımızda teslimiyet var” diyeceksiniz! Uzmanlara-bilime-teknolojiye teslim olmayacağız da, Cengiz İnşaat gibi Türk Milletine küfreden yandaş zavallılara mı teslim olacağız?

Siz, 10 defa vergi affı çıkarıp, yandaş müteahhitlerin milyarlarca liralık vergi borçlarını affedeceksiniz! Çalışanların-emeklilerin- gariplerin içtiği sigaradan, mazottan, sudan, elektrikten, doğalgazdan insafsızca yüksek vergi alacaksınız. Topladığınız parayı, binaları sağlamlaştırıp vatandaşların hayatını garanti altına alacağınıza, Suriyeli kaçkınlara, gereksiz projelere harcayacaksınız ve sonra bizlere teslimiyet önereceksiniz?

Hayır, binlerce hayır! Türk Milletinin sesi Çoban Ateşi Hareketi olarak, cehalete-vurguna-soyguna-ahlaksızlığa-faşist diktaya asla teslim olmayacağız, en güçlü şekilde direneceğiz.

Aziz Türk Milleti; En büyük güç biziz! Ne AKP özel ordusu, ne tarikatların silahlı militanları ne Suriyeli teröristlerden oluşan silahlı eşkıyalar bizi korkutamaz. Yeter ki Türk Milleti olarak gücümüzü bilelim ve gerektiğinde kullanalım. İnanın bu külliyenin duvarları kartondandır. Üfff deseniz, yıkılır gider! Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak gücümüzle, ülkemizin kötü kaderini değiştirebiliriz. Sadece ayağa kalkıp, “Yeter artık, hırsızları-soyguncuları-ihanet içinde olanları istemiyoruz” diye yüksek sesle bağıralım! Gerisini Çoban Ateşi Hareketi halleder…

Not; Bursa ve çevresindeki gençlerimize, kadınlarımıza Çoban Ateşi Bursa Örgütünün bir daveti var; İlahiyatçı-Araştırmacı Yazar Sayın Sedat Şenermen 01 Şubat 2020 tarihi saat 14.00’te, Nilüfer Belediyesi-Karaman Dernekler Yerleşkesinde “KUR’AN ATATÜRK ve CUMHURİYET DEĞERLERİ” konulu bir konferans verecek. Davetlisiniz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Ocak 2020 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.