Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KARNI BÜYÜK ÇAKMA USTA

KARNI BÜYÜK ÇAKMA USTA Rahmetli Muhlis Akarsu sözleri, türküleri ve sazıyla dünya durdukça yaşayacak bir değerimizdir. Öldükten sonra beddua ile anılacak kötüler, onu canlı-canlı yakan yobazlar unutulup çöp olacaklar fakat Muhlis Akarsu hiç unutulmayacaktır… Karnı büyük koca dünya/Keder dolu acı dünya/Ne gül koydun ne de gonca/ Yedin yine doymadın mı? Seni okuyup yazanı/Yunus gibi bir ozanı/Koskocaman Pir Sultanı/ Yedin yine doymadı mı? Fani kurmuşsun temeli/Bilmem sana ne demeli/Koskoca Mustafa Kemal’i/ Yedin yine doymadın mı? Tatlıdır içilir suyu/Kimseye benzemez huyu/Nice Muhlis Akarsu’yu/ Yedin yine doymadın mı? Hırsını ve kibrini aklının altında tutmaktan aciz kötüler için söylemiş bu sözleri, Muhlis Usta… Bu girişten sonra, gelelim günümüze; Maalesef 2002 yılından beri başımızda, 101 defa Anayasa İhlal Suçu işlemiş, beraber yola çıktığı arkadaşlarının tamamını yemiş (harcamış) ama bir türlü doymamış karnı büyük bir çakma usta var! Abdullah Gül’den Abdüllatif Şener’e, Ertuğrul Yalçınbayır’dan Bülent Arınç’a, Ali Babacan’dan Yaşar Yakış’a kadar yüzlerce arkadaşını önce kullandı, sonra da onlarla işi bitince kirli mendil gibi hepsini çöpe attı. Arkadaşlarını yedikçe karnı büyüdü, karnı büyüdükçe daha da acıktı, yeni arkadaşlarını da yemeye başladı… Şimdi de, Başbakanlık koltuğuna kendi oturttuğu Serok Ahmet’i yedi. Önümüzdeki günlerde kendi yaptığı ihanetlerin, hataların, usulsüzlüklerin, yolsuzlukların Serok Ahmet’in üzerine atıldığını göreceğiz… Eski ve yeni Başbakan devir teslim töreni öncesi başbaşa görüşüyorlarmış. Yeni atanan Başbakan, eski Başbakandan ne yapması konusunda akıl sorunca, eski Başbakan ona demiş ki; “Benden önceki Başbakan bana üç zarf vererek ‘sıkıştığın zaman aç’ demişti. Birinci zarfı açtığımda ‘senden öncekileri kötüle’ yazıyordu. Bir müddet böyle idare ettim. Sıkışınca ikinciyi açtım, “çevrendekileri kötüle” yazıyordu. Bir süre de böyle geçti. Çok sıkıştığımda üçüncü zarfı açtım, “sen de üç zarf hazırla” yazıyordu. Aha sana üç zarflı nasihat” demiş… Dünya siyasi tarihindeki dikta heveslilerini incelediğimizde, hepsinin kaçınılmaz sonu, ölümlerinin çok feci şekilde ve tek başına gerçekleştiğinizi görürüz. Çünkü etrafında yiyecek baş kalmayınca, en sonunda da kendi başını yerler ve yok olur giderler. Bizde de aynısı olacak. Kimse kendi sonundan kaçamaz… Arif Paşa’ya atfedilen bir söz vardır; Ne kendi etti rahat, ne millete verdi huzur, Yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehli kubur… Not; Benim Başbakan adayım, AKP içinde “Beyin Ölümü” gerçekleşmiş birinin, örneğin Kahraman İsmail’in Başbakan yapılmasıdır. Yakışır Bademlere, çok yakışır…   Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Mayıs 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 06 Mayıs 2016 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

KARNI BÜYÜK ÇAKMA USTA

KARNI BÜYÜK ÇAKMA USTA

Rahmetli Muhlis Akarsu sözleri, türküleri ve sazıyla dünya durdukça yaşayacak bir değerimizdir. Öldükten sonra beddua ile anılacak kötüler, onu canlı-canlı yakan yobazlar unutulup çöp olacaklar fakat Muhlis Akarsu hiç unutulmayacaktır…

Karnı büyük koca dünya/Keder dolu acı dünya/Ne gül koydun ne de gonca/ Yedin yine doymadın mı?
Seni okuyup yazanı/Yunus gibi bir ozanı/Koskocaman Pir Sultanı/
Yedin yine doymadı mı?
Fani kurmuşsun temeli/Bilmem sana ne demeli/Koskoca Mustafa Kemal’i/
Yedin yine doymadın mı?
Tatlıdır içilir suyu/Kimseye
benzemez huyu/Nice Muhlis Akarsu’yu/
Yedin yine doymadın mı?

Hırsını ve kibrini aklının altında tutmaktan aciz kötüler için söylemiş bu sözleri, Muhlis Usta…

Bu girişten sonra, gelelim günümüze;
Maalesef 2002 yılından beri başımızda, 101 defa Anayasa İhlal Suçu işlemiş, beraber yola çıktığı arkadaşlarının tamamını yemiş (harcamış) ama bir türlü doymamış karnı büyük bir çakma usta var!
Abdullah Gül’den Abdüllatif Şener’e, Ertuğrul Yalçınbayır’dan Bülent Arınç’a,
Ali Babacan’dan Yaşar Yakış’a kadar yüzlerce arkadaşını önce kullandı, sonra da onlarla işi bitince kirli mendil gibi hepsini çöpe attı. Arkadaşlarını yedikçe karnı büyüdü, karnı büyüdükçe daha da acıktı, yeni arkadaşlarını da yemeye başladı…

Şimdi de, Başbakanlık koltuğuna kendi oturttuğu Serok Ahmet’i yedi.
Önümüzdeki günlerde kendi yaptığı ihanetlerin, hataların, usulsüzlüklerin, yolsuzlukların Serok Ahmet’in üzerine atıldığını göreceğiz…

Eski ve yeni Başbakan devir teslim töreni öncesi başbaşa görüşüyorlarmış.
Yeni atanan Başbakan, eski Başbakandan ne yapması konusunda akıl sorunca, eski Başbakan ona demiş ki; “Benden önceki Başbakan bana üç zarf vererek ‘sıkıştığın zaman aç’ demişti.
Birinci zarfı açtığımda ‘senden öncekileri kötüle’ yazıyordu. Bir müddet böyle idare ettim. Sıkışınca ikinciyi açtım, “çevrendekileri kötüle” yazıyordu. Bir süre de böyle geçti. Çok sıkıştığımda üçüncü zarfı açtım, “sen de üç zarf hazırla” yazıyordu. Aha sana üç zarflı nasihat” demiş…

Dünya siyasi tarihindeki dikta heveslilerini incelediğimizde, hepsinin kaçınılmaz sonu, ölümlerinin çok feci şekilde ve tek başına gerçekleştiğinizi görürüz.
Çünkü etrafında yiyecek baş kalmayınca, en sonunda da kendi başını yerler ve yok olur giderler.
Bizde de aynısı olacak. Kimse kendi sonundan kaçamaz…

Arif Paşa’ya atfedilen bir söz vardır;
Ne kendi etti rahat, ne millete verdi huzur,
Yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehli kubur…

Not; Benim Başbakan adayım, AKP içinde “Beyin Ölümü” gerçekleşmiş birinin, örneğin Kahraman İsmail’in Başbakan yapılmasıdır.
Yakışır Bademlere, çok yakışır…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Mayıs 2016
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.