Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KAPIKULU OCAĞI

Kapıkulu Ocakları, Osmanlı Devletinin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan asker ocaklarına verilen addır.  Kapıkulu olacak kişi, ailesi ve diniyle tüm bağlarını koparmak zorundadır. Aynen yeni doğmuş gibi olmalı ve padişahtan başka hiç kimseyle maddi ya da duygusal bir bağ kurmamalıdır. Bunların tek işleri, canları pahasına padişahı korumaktır… Kendini tamamen Cumhur’un Başı’ na adamış, sadece ve bir tek ondan emir alan Kiziroğlu Dombra Ahmet, birkaç kez öksürüp genzini temizledikten sonra, kabinesini takdime başladı; “Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim; Ey Cemaati Müslimin, Rabbimiz ve milletimiz seçim dedi! (Ahsen Unakıtan gibi!) Biz de hamdolsun bizi seçime götürüp, seçimsiz getirecek yeni Kabineyi kurduk, hayırlı olsun, Âmin!” dedi. Aynı anda kabineye Türgev kontenjanından giren Sıkmabaşlı Bakan, “Tekbiiir” diye bağırmasın mı? Ortalık birden karıştı! Kimi “Allahüekber”, kimi “Biji Apo”, kimi “Başbuğ Türkeş”, kimi “Yaşasın Uzun Adam” diye bağırıyordu! Basın toplantısının yapıldığı salon, köy düğününde takı yüzünden çıkan kavga gibi birbirine girmişti! Kiziroğlu Dombra Ahmet; “Sayın Basın, tamam basınsınız ama bunları lütfen basmayın, özgürce basın dediysek o kadar da değil yani! Basacağınız yeri biz size söyleriz! Gördüğünüz gibi kabinemiz çok sesliliğe önem veren bir yapıdadır. Başarılı olacağımıza inanıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun, âmin” diyerek toplantıyı kapattı ve saraya doğru koşmaya başladı… Biz, Kabinenin başı Dombra Ahmet’in bıraktığı yerden, kabineyi sizlere tanıtmaya çalışalım. Tanıtımı üç bölümde planladık; Gelenler-Gidenler ve Hayal Kırıklığı Yaşayanlar. Gelenler; -Cumhur’un Başı’ na, “Bunlar Harun olmaya geldiler ama Karun oldular, Firavunlaştılar” yani bunlar adalet dağıtmaya geldiler ama çaldılar, hırsızlık yaptılar, çok zengin oldular, diyen adam Başbakan Yardımcısı oldu! -Cumhur’un Başı’ na ve partisine, “Bunlar Hırsız, bunlar PKK ile anlaştılar, bunlar vatan haini” diyen koca popolu adam da Başbakan Başyardımcısı oluverdi! -Dolmabahçe’deki PKK görüşmelerinin mimarı, fakat anında bu görüşmeleri ve imzasını inkâr eden saçsız adam, Başbakan Yardımcısı oldu! -Halen Türgev Üyesi olan ve “Erdoğan’ın sesini duyunca doping (uyarıcı) almış gibi tahrik oluyorum” diyen Sıkmabaşlı kadın, Bakan oldu! -Eskiden yırtık donlu biriydim diyen ve milyonlarca dolara boğazda yalı alan boyalı saçlı adam, yine Bakan oldu! -“AKP gelinceye kadar hepimiz zorla Türk’tük. Çok şükür şimdi kurtulduk” diyen Bulgar kovalaması da yine Bakan oldu! -Dün İstanbul Valisinin karşısında esas duruşta bekleyen polis, aynı Vali’nin Bakanı oldu! Şimdi Vali, dünkü polisinin önünde esas duruş gösterecek! -Dışişlerini Bademlere peşkeş çeken, Fidan’ın işbirlikçisi adam, Bakan oldu! -“Önderimiz Apo” diyen adamlar, Bakan oldular. Apo Bakan olmuş gibi oldu! Gidenler; Çok sayıda “Kıymetli Adamı” aniden kaybediverdik yahu! -Ağlayan Kaşar Bülent, gitti! -İran Din Polisi kılıklı Kayserili gitti! -60 yaşında olmasına rağmen kapkara bıyık ve saçlarıyla Burtvin’li Çelik adam, gitti! (Bursa’da yaşayan Artvinliler, Bursa’ya Burtvin derler!) -Bakan olmadan evvel, veresiye yemek yiyen, Bakan olduktan sonra iki bin Dolarlık ayakkabı giymeye başlayan, öteki Çelik adam, gitti! -Dünya Para Baronlarının, uluslararası tefecilerin en çok sevdiği Bakan, Çıkrıkçı Yokuşundaki tezgâhının başına gitti! -Bir de varlıkları ile yoklukları aynı olan eski Belediye takımından sahibinin sesi, bol miktarda badem gitti! Ama lütfen gittiler diye üzülmeyin! Tekrar gelecekler, bu defa Yüce Divanda yargılanmak için getirilecekler… Hayal Kırıklığı Yaşayanlar; -Muhtarlar; Biz her çağırdığında kıyafet değiştirip başka kişiler gibi saraya koşalım, bizden birini bile Bakan yapma ha! Bu bize yapılır mı? Evdekiler, bi Bakan bile olamadınız, diyola! -Tombalak Paşa; O kadar ters L gibi dur, ne derse başüstüne de, kabine kurulurken bizi unut! Gözden ırak olunca, o mübarek gönülden de atılmışız! -Şems Ethem; Senin için çocuklarım-karım feda olsunlar. Ben sana aşığım, seni seviyorum, hem de Şems gibi, dedik! Gazete ve televizyonları emrine verdik, tirajlar ve seyredilme oranları dibe vurdu! Tüm bunlara rağmen, Bakan olmaya uygun görülmedik. Ferhat gibi dağlara vuracağım, kendimi! Değerli Okurlar; Ülkemizin belli yörelerinde resmen iç savaş yaşanıyor! Şehirlerimizde Trafik Polislerimiz güpegündüz öldürülüyorlar! AKP Hükümeti, yol güvenliğini sağlamak için, devlet yollarını kapatıyor! Ekonomik dengeler alarm veriyor! Hür dünya ve özellikle Avrupa bizi dışlamış halde! Yasaklar ve tehditler altında nefes almaya çalışan bir iş dünyası! Korkutulmuş ve susturulmuş Medya Grupları! Sultan Efendi, kendine yeni Kapıkulları bulma telaşında! Türk Milletinin yarısını temsil etmeyen, tamamen kiralık kafalı kapıkullarından oluşan bir çakma AKP’li kabine ile bu büyük dertlerin üstesinden geleceğiz ha! Allah akıl fikir versin… Sağlık ve başarı dileklerimle 31 Ağustos 2015 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2015 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

KAPIKULU OCAĞI

Kapıkulu Ocakları, Osmanlı Devletinin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan asker ocaklarına verilen addır. 

Kapıkulu olacak kişi, ailesi ve diniyle tüm bağlarını koparmak zorundadır.
Aynen yeni doğmuş gibi olmalı ve padişahtan başka hiç kimseyle maddi ya da duygusal bir bağ kurmamalıdır.
Bunların tek işleri, canları pahasına padişahı korumaktır…

Kendini tamamen Cumhur’un Başı’ na adamış, sadece ve bir tek ondan emir alan Kiziroğlu Dombra Ahmet, birkaç kez öksürüp genzini temizledikten sonra, kabinesini takdime başladı;
“Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim;
Ey Cemaati Müslimin, Rabbimiz ve milletimiz seçim dedi! (Ahsen Unakıtan gibi!) Biz de hamdolsun bizi seçime götürüp, seçimsiz getirecek yeni Kabineyi kurduk, hayırlı olsun, Âmin!” dedi.
Aynı anda kabineye Türgev kontenjanından giren Sıkmabaşlı Bakan, “Tekbiiir” diye bağırmasın mı? Ortalık birden karıştı!
Kimi “Allahüekber”, kimi “Biji Apo”, kimi “Başbuğ Türkeş”, kimi “Yaşasın Uzun Adam” diye bağırıyordu!
Basın toplantısının yapıldığı salon, köy düğününde takı yüzünden çıkan kavga gibi birbirine girmişti! Kiziroğlu Dombra Ahmet;
“Sayın Basın, tamam basınsınız ama bunları lütfen basmayın, özgürce basın dediysek o kadar da değil yani! Basacağınız yeri biz size söyleriz!
Gördüğünüz gibi kabinemiz çok sesliliğe önem veren bir yapıdadır. Başarılı olacağımıza inanıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun, âmin” diyerek toplantıyı kapattı ve saraya doğru koşmaya başladı…

Biz, Kabinenin başı Dombra Ahmet’in bıraktığı yerden, kabineyi sizlere tanıtmaya çalışalım. Tanıtımı üç bölümde planladık; Gelenler-Gidenler ve Hayal Kırıklığı Yaşayanlar.

Gelenler;
-Cumhur’un Başı’ na, “Bunlar Harun olmaya geldiler ama Karun oldular, Firavunlaştılar” yani bunlar adalet dağıtmaya geldiler ama çaldılar, hırsızlık yaptılar, çok zengin oldular, diyen adam Başbakan Yardımcısı oldu!
-Cumhur’un Başı’ na ve partisine, “Bunlar Hırsız, bunlar PKK ile anlaştılar, bunlar vatan haini” diyen koca popolu adam da Başbakan Başyardımcısı oluverdi!
-Dolmabahçe’deki PKK görüşmelerinin mimarı, fakat anında bu görüşmeleri ve imzasını inkâr eden saçsız adam, Başbakan Yardımcısı oldu!
-Halen Türgev Üyesi olan ve “Erdoğan’ın sesini duyunca doping (uyarıcı) almış gibi tahrik oluyorum” diyen Sıkmabaşlı kadın, Bakan oldu!
-Eskiden yırtık donlu biriydim diyen ve milyonlarca dolara boğazda yalı alan boyalı saçlı adam, yine Bakan oldu!
-“AKP gelinceye kadar hepimiz zorla Türk’tük. Çok şükür şimdi kurtulduk” diyen Bulgar kovalaması da yine Bakan oldu!
-Dün İstanbul Valisinin karşısında esas duruşta bekleyen polis, aynı Vali’nin Bakanı oldu! Şimdi Vali, dünkü polisinin önünde esas duruş gösterecek!
-Dışişlerini Bademlere peşkeş çeken, Fidan’ın işbirlikçisi adam, Bakan oldu!
-“Önderimiz Apo” diyen adamlar, Bakan oldular. Apo Bakan olmuş gibi oldu!

Gidenler;
Çok sayıda “Kıymetli Adamı” aniden kaybediverdik yahu!
-Ağlayan Kaşar Bülent, gitti!
-İran Din Polisi kılıklı Kayserili gitti!
-60 yaşında olmasına rağmen kapkara bıyık ve saçlarıyla Burtvin’li Çelik adam, gitti! (Bursa’da yaşayan Artvinliler, Bursa’ya Burtvin derler!)
-Bakan olmadan evvel, veresiye yemek yiyen, Bakan olduktan sonra iki bin Dolarlık ayakkabı giymeye başlayan, öteki Çelik adam, gitti!
-Dünya Para Baronlarının, uluslararası tefecilerin en çok sevdiği Bakan, Çıkrıkçı Yokuşundaki tezgâhının başına gitti!
-Bir de varlıkları ile yoklukları aynı olan eski Belediye takımından sahibinin sesi, bol miktarda badem gitti!
Ama lütfen gittiler diye üzülmeyin! Tekrar gelecekler, bu defa Yüce Divanda yargılanmak için getirilecekler…

Hayal Kırıklığı Yaşayanlar;
-Muhtarlar;
Biz her çağırdığında kıyafet değiştirip başka kişiler gibi saraya koşalım, bizden birini bile Bakan yapma ha! Bu bize yapılır mı? Evdekiler, bi Bakan bile olamadınız, diyola!
-Tombalak Paşa;
O kadar ters L gibi dur, ne derse başüstüne de, kabine kurulurken bizi unut!
Gözden ırak olunca, o mübarek gönülden de atılmışız!
-Şems Ethem;
Senin için çocuklarım-karım feda olsunlar. Ben sana aşığım, seni seviyorum, hem de Şems gibi, dedik! Gazete ve televizyonları emrine verdik, tirajlar ve seyredilme oranları dibe vurdu! Tüm bunlara rağmen, Bakan olmaya uygun görülmedik. Ferhat gibi dağlara vuracağım, kendimi!

Değerli Okurlar;
Ülkemizin belli yörelerinde resmen iç savaş yaşanıyor!
Şehirlerimizde Trafik Polislerimiz güpegündüz öldürülüyorlar!
AKP Hükümeti, yol güvenliğini sağlamak için, devlet yollarını kapatıyor!
Ekonomik dengeler alarm veriyor!
Hür dünya ve özellikle Avrupa bizi dışlamış halde!
Yasaklar ve tehditler altında nefes almaya çalışan bir iş dünyası!
Korkutulmuş ve susturulmuş Medya Grupları!
Sultan Efendi, kendine yeni Kapıkulları bulma telaşında!
Türk Milletinin yarısını temsil etmeyen, tamamen kiralık kafalı kapıkullarından oluşan bir çakma AKP’li kabine ile bu büyük dertlerin üstesinden geleceğiz ha!
Allah akıl fikir versin…

Sağlık ve başarı dileklerimle 31 Ağustos 2015
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.