Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KANDIRAN KANDIRANA

KANDIRAN KANDIRANA “Sana taktıkları o madalya var ya, senin beceriksizliğin ve görevini yapmayışın nedeniyle şehit kanlarına bandırılmış bir madalyadır. Hani Baldıran Zehiri içecek biri vardı ya, eğer bir parça Türk Milletine saygınız kaldıysa beraberce için o zehiri! Türk Milletinin eline düşerseniz haliniz çok daha kötü olacak…” Saç uzatıp küpe takan delikanlı halk otobüsüne binmiş. Kalabalıktan bunalan yaşlı bir teyze delikanlıyı iterek, “Kızım az öteye gidiver” diye seslenmiş! Delikanlı; “Teyze ben kız değilim” demiş! Teyze; “Vah yavrum, gencecik yaşında dul mu kaldın? Kim kandırdı seni?” Bizim Badem İktidarı da aynen yukarıdaki fıkrada kandırılan gibi! Kandıran kandırana… *Önce Cemaat ile 11 yıl aynı yatağa girip, aynı yastığa baş koydular. Çalınan paralar hep tek tarafa gidince, aralarında paylaşım kavgası çıktı. Uyanık cemaatçiler, 17/25 Aralık 2013 tarihinde Bademlerin poposunu açıp, hırsızlıkları-rüşvetleri-haram paraları-devletin ve belediyelerin soyulmasını Türk Milletine gösterince, Bademler bağırmaya başladı; “Biz çok safmışız. Bizi aldattılar, bizi kandırdılar. Ne istedilerse verdik, yine yaranamadık!” An itibarıyla (!) Bademler ellerindeki devlet gücünü kullanıp, Cemaatin Bankasına-dershanelerine-şirketlerine el koyup zarar verince, bu defa Feto’ cular bağırmaya başladı; “Biz çok safmışız. Bunlara güvendik, bizi arkadan vurdular. Ne istedilerse yaptık, yine yaranamadık!” Gerçek şudur; Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye Cumhuriyetine, Hukuk Devletine- Lâik Cumhuriyete-Sosyal Devlete ve çağdaşlığa karşı olan ortaçağ kafalı Bademler ile Şeriat heveslisi Cemaatçiler bir araya gelerek, “Şer İttifakı” kurdular. Ellerinde baltalarla Cumhuriyetin damarlarına saldırdılar. Ne kadar devlet-millet düşmanı satılmış yazar, gazeteci, işadamı varsa bunları desteklediler. Para ve makam paylaşımında anlaşamayınca, birbirine düşüp kavgaya başladılar. Beter olsunlar! Bu işin birinci derecedeki sorumlusu Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. *Çözüm Süreci- Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci- Barış Süreci başlatıyoruz diye Bademler ve İmralı Apo’ su bir araya geldiler. 12 sene “ha bugün çözüyoruz, ha yarın çözüyoruz” diye yalan söylediler. Şimdi ülke kan gölüne döndü, her gün şehit haberleri hepimizin yüreklerini dağlıyor! An itibarıyla (!) Bademler, İmralı Apo’ cularını kendilerini kandırmakla, aldatmakla, vatana ihanetle suçluyorlar. İmralı Apo’ cuları da, Bademleri kendilerine verdikleri sözleri tutmamakla, saraylarda imzalanan anlaşmaları inkâr etmekle suçlayıp, kandırıldıklarını ve aldatıldıklarını söylüyorlar… Gerçek şudur; Emperyalist çetelerin Eşbaşkanlığını güle oynaya kabul eden Bademler ve yıllarca bu çetelerin istihbarat örgütlerinin tetikçiliğini yapmış PKK Narko-Terör örgütü, 11 sene evvel anlaştılar. Bademler, Askeri kışlasına- Polisi Karakola çekecekler, bölgede yetkileri beraberce belirledikleri Vali müsveddelerine verecekler, böylece örgüt şehirlere yerleşecek, silah depolayacak. Karşılık olarak örgüt her seçim öncesi “Ateşkes” ilan edip asker-polis öldürmeye ara verecek ve Türk Milletine “Bakın artık analar ağlamıyor, gördünüz mü” denecek ve bu olay Bademlerin bir zaferi olarak gösterilecek. Kandırılan, aldatılan bu kez Türk Milleti olacak. Şimdi ise, Bademlerin göz yumması ile her biri silah deposuna dönen illerde kalkışma başlayacak, kan akacak, gencecik insanlar ölecek. Türk Milleti isyan noktasına gelip sokaklara çıkmaya başlayınca, Beyaz Barış Güvercini kılığında Baş Badem ve İmralı Apo’su bir araya gelip, bir günde ateşkesi gerçekleştirecekler. Ne karşılığında? -Önce Baş Badem, Başkan yapılacak! -İmralı Apo’su, hastalık bahanesiyle önce eve çıkarılacak, sonra da serbest bırakılacak. -PKK silahlı kadrolarının bir kısmı, Suriye’ye geçip PYD ile birleşecekler. -Ortam ilerde uygun olduğunda, ABD ve İngiliz patronlarının “okey” dediği anda Bağımsızlık ilan edilecek… Değerli Okurlar; Türk Milleti olarak tarih boyunca, böylesi alçaklıklara hep maruz kaldık. Her seferinde bu sepetleri yenmeyi ve def etmeyi bildik. Bu defa da bileceğiz. Sonunda aldanan, kandırılan kim olacak, yaşarsak göreceğiz… Çopar, senelerce çalışıp biriktirdiği başlık parasını müstakbel kayınpederine teslim edip, kızını istemiş. Kendi çaplarında bir düğün ile evlenmişler. Ertesi sabah Çopar, çılgın gibi kayınpederinin evinin kapısını yumruklamaya başlamış. Uykulu gözlerle kapı açan adam sormuş; “Ne yapıyon be damat? Kudurdun mu, şaşırdın mı?” Damat; “Ben anlamam, kızın kız çıkmadı, veresin benim parayı” demiş! Kayınpeder; “Bak şu Allahın işine be ya! Bu kızın anası da, iki teyzesi de kız çıkmamıştı be! Ülen damat, kim kandırıyo bunları be ya… Kimin kimi kandırdığını çok yakında göreceğiz… Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Ağustos 2015 Rifat Serdaroğlu    
Ekleme Tarihi: 15 Ağustos 2015 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

KANDIRAN KANDIRANA

KANDIRAN KANDIRANA

“Sana taktıkları o madalya var ya, senin beceriksizliğin ve görevini yapmayışın nedeniyle şehit kanlarına bandırılmış bir madalyadır.
Hani Baldıran Zehiri içecek biri vardı ya, eğer bir parça Türk Milletine saygınız kaldıysa beraberce için o zehiri! Türk Milletinin eline düşerseniz haliniz çok daha kötü olacak…”

Saç uzatıp küpe takan delikanlı halk otobüsüne binmiş. Kalabalıktan bunalan yaşlı bir teyze delikanlıyı iterek, “Kızım az öteye gidiver” diye seslenmiş!
Delikanlı; “Teyze ben kız değilim” demiş!
Teyze; “Vah yavrum, gencecik yaşında dul mu kaldın? Kim kandırdı seni?”

Bizim Badem İktidarı da aynen yukarıdaki fıkrada kandırılan gibi! Kandıran kandırana…
*Önce Cemaat ile 11 yıl aynı yatağa girip, aynı yastığa baş koydular. Çalınan paralar hep tek tarafa gidince, aralarında paylaşım kavgası çıktı.
Uyanık cemaatçiler, 17/25 Aralık 2013 tarihinde Bademlerin poposunu açıp, hırsızlıkları-rüşvetleri-haram paraları-devletin ve belediyelerin soyulmasını
Türk Milletine gösterince, Bademler bağırmaya başladı;
“Biz çok safmışız. Bizi aldattılar, bizi kandırdılar. Ne istedilerse verdik, yine yaranamadık!”
An itibarıyla (!) Bademler ellerindeki devlet gücünü kullanıp, Cemaatin Bankasına-dershanelerine-şirketlerine el koyup zarar verince, bu defa
Feto’ cular bağırmaya başladı;
“Biz çok safmışız. Bunlara güvendik, bizi arkadan vurdular. Ne istedilerse yaptık, yine yaranamadık!”

Gerçek şudur;
Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye Cumhuriyetine, Hukuk Devletine- Lâik Cumhuriyete-Sosyal Devlete ve çağdaşlığa karşı olan ortaçağ kafalı Bademler ile Şeriat heveslisi Cemaatçiler bir araya gelerek, “Şer İttifakı” kurdular.
Ellerinde baltalarla Cumhuriyetin damarlarına saldırdılar.
Ne kadar devlet-millet düşmanı satılmış yazar, gazeteci, işadamı varsa bunları desteklediler.
Para ve makam paylaşımında anlaşamayınca, birbirine düşüp kavgaya başladılar. Beter olsunlar!
Bu işin birinci derecedeki sorumlusu Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.

*Çözüm Süreci- Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci- Barış Süreci başlatıyoruz diye Bademler ve İmralı Apo’ su bir araya geldiler. 12 sene “ha bugün çözüyoruz, ha yarın çözüyoruz” diye yalan söylediler. Şimdi ülke kan gölüne döndü, her gün şehit haberleri hepimizin yüreklerini dağlıyor!
An itibarıyla (!) Bademler, İmralı Apo’ cularını kendilerini kandırmakla, aldatmakla, vatana ihanetle suçluyorlar. İmralı Apo’ cuları da, Bademleri kendilerine verdikleri sözleri tutmamakla, saraylarda imzalanan anlaşmaları inkâr etmekle suçlayıp, kandırıldıklarını ve aldatıldıklarını söylüyorlar…

Gerçek şudur;
Emperyalist çetelerin Eşbaşkanlığını güle oynaya kabul eden Bademler ve yıllarca bu çetelerin istihbarat örgütlerinin tetikçiliğini yapmış PKK Narko-Terör örgütü, 11 sene evvel anlaştılar.
Bademler, Askeri kışlasına- Polisi Karakola çekecekler, bölgede yetkileri beraberce belirledikleri Vali müsveddelerine verecekler, böylece örgüt şehirlere yerleşecek, silah depolayacak.
Karşılık olarak örgüt her seçim öncesi “Ateşkes” ilan edip asker-polis öldürmeye ara verecek ve Türk Milletine “Bakın artık analar ağlamıyor, gördünüz mü” denecek ve bu olay Bademlerin bir zaferi olarak gösterilecek.
Kandırılan, aldatılan bu kez Türk Milleti olacak.
Şimdi ise, Bademlerin göz yumması ile her biri silah deposuna dönen illerde kalkışma başlayacak, kan akacak, gencecik insanlar ölecek. Türk Milleti isyan noktasına gelip sokaklara çıkmaya başlayınca, Beyaz Barış Güvercini kılığında Baş Badem ve İmralı Apo’su bir araya gelip, bir günde ateşkesi gerçekleştirecekler. Ne karşılığında?
-Önce Baş Badem, Başkan yapılacak!
-İmralı Apo’su, hastalık bahanesiyle önce eve çıkarılacak, sonra da serbest bırakılacak.
-PKK silahlı kadrolarının bir kısmı, Suriye’ye geçip PYD ile birleşecekler.
-Ortam ilerde uygun olduğunda, ABD ve İngiliz patronlarının “okey” dediği anda Bağımsızlık ilan edilecek…

Değerli Okurlar;
Türk Milleti olarak tarih boyunca, böylesi alçaklıklara hep maruz kaldık.
Her seferinde bu sepetleri yenmeyi ve def etmeyi bildik. Bu defa da bileceğiz. Sonunda aldanan, kandırılan kim olacak, yaşarsak göreceğiz…

Çopar, senelerce çalışıp biriktirdiği başlık parasını müstakbel kayınpederine teslim edip, kızını istemiş. Kendi çaplarında bir düğün ile evlenmişler.
Ertesi sabah Çopar, çılgın gibi kayınpederinin evinin kapısını yumruklamaya başlamış. Uykulu gözlerle kapı açan adam sormuş; “Ne yapıyon be damat? Kudurdun mu, şaşırdın mı?”
Damat; “Ben anlamam, kızın kız çıkmadı, veresin benim parayı” demiş!
Kayınpeder; “Bak şu Allahın işine be ya! Bu kızın anası da, iki teyzesi de kız çıkmamıştı be! Ülen damat, kim kandırıyo bunları be ya…

Kimin kimi kandırdığını çok yakında göreceğiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Ağustos 2015
Rifat Serdaroğlu

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.