Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KAFADAN VURMAK

KAFADAN VURMAK! “Kafadan Vurmak” deyişi, bir olayı kesin olarak sonuçlandırmak, tekrarını engellemek, en kısa ve sağlam yoldan etkinlik sağlamak için, o işin en tepesindeki kişiyi ele geçirmek çabasını anlatmak için kullanılır. Emperyalist Devletler yani dünya haydutları bu yöntemi çok severler ve sürekli kullanırlar. Hedeflerindeki ülkenin başı olan kişiyi ya gizli banka hesaplarını ele geçirerek ya satın alarak, o kişinin şahsında ülkesini esir alırlar. Kimsenin de ruhu duymaz! O ülkeyi yöneten kişide karakter zafiyeti varsa, görgüsüz ise, paraya ve güce tapıyorsa, sadece kendini akıllı, rakiplerini kandırılıp yolunacak kaz olarak görüyorsa, vatan haini ise, böyle kişileri tuzağa düşürmek çok daha kolaydır. Bu kişinin rüşvet-yolsuzluk-hırsızlık paralarının yerleri anında tespit edilir. Emperyalistlerin yapılmasını istediği bir iş hakkında, ülkede görevli Büyükelçi tarafından, yöneticinin önüne dosyalar halinde kibarca konur . İşte o kişi artık tam da kafasından vurulmuştur ve esir alınmıştır. Artık, o kişi için öncelik kendi vatanı değil, patronlarının yararıdır. Çünkü Dünya Bankası da, IMF de, büyük finans kuruluşları da, dünyadaki Bankacılık sistemleri de emperyalist ülkelerin emrindedir. Bunların ve istihbarat örgütlerinin bilgisi olmadan, bankacılık sistemine girmiş 50 Doları bile saklayamazsınız, dolaştıramazsınız. Emperyalistler için bir ülkeyi ele geçirmenin (o ülke bizim gibi gelişmekte olan bir ülke ise) bir yolu da, paraya tapmayan-ülke yararlarını savunan liderleri “Askeri Darbe” ile devirmektir. O ülkede önce terör örgütleri, terör eylemleri devreye sokulur, insanlar birbirlerini kırarlar, aynı silahla bir gün bir gruptan, ertesi gün diğer gruptan insanlar öldürülür. Ülke insanları “Aman terör bitsin, sokağa çıkamıyoruz, darbeyse darbe” noktasına getirildiğinde, zengin sofralarının mezesi olmuş paşalar devreye girer ve yönetime el koyarlar… Yaşadığımız utanç verici bir olayı aktarıyorum; 1974 Kıbrıs Barış Harekatının ardından, Yunanistan (NATO Üyesi) NATO’nun Türkiye’ye müdahale edip, Türkiye’nin Kıbrıs Harekatını durdurmadığı gerekçesi ve kendi kararıyla, NATO üyeliğinden ayrılmıştı! Yunanistan sonraki yıllarda NATO üyesi olmak için çok mücadele etti. Fakat ne Demirel ne Ecevit asla onay vermediler. (NATO’ya üye olabilmek için tüm üyelerin onayı şarttır. Tıpkı AB’ye girmek gibi”. Türk Devlet adamları bu büyük kozu çok iyi kullandılar. “Yunanistan’ın NATO’ya dönmesi onay veririz ama sizde Türkiye’yi AB’ye tam üye olarak alırsanız” gibi. 12 Eylül 1980 Askeri darbesi oldu. Terör bir günde bıçak gibi kesildi! Kenan Evren, darbeden 15 gün sonra Yunanistan’ın NATO’ya dönmesi için onay vereceğini açıkladı! Türk Devletinin yetkilileri, bu karara karşı çıktılar. Kenan Evren hiçbirini dinlemedi. “Ben ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rogers’a söz verdim. O da bana Türkiye’yi AB’ye sokacağını söyledi ve söz verdi” diyerek Türkiye’nin çekincesini kaldırttı. Yunanistan NATO’ya döndü. Türkiye en büyük kozunu kaybetti. Benzeri bir ihanet, Kıbrıs için “Annan Planı” denen kumpasta yaşandı. AKP, bu planın kabul edilmesi için yoğun baskı uyguladı. Annan planı Rumların oylarıyla reddedildi ama Rumlar AB’ye üye oldular, Türkiye yine dışlandı… Değerli Okurlar; Bir kabın içinde ne varsa dışarı o sızar. Bal varsa bal, katran varsa katran! Ülke yönetimini teslim edeceğimiz kişileri seçerken çok dikkatli olmalıyız. Seçtiğimiz kişi görgüsüz ise, dürüst ve namuslu değilse, “tek servetim bu nişan yüzüğüdür” deyip birkaç senede dünyanın en zengin siyasetçileri listesine girmişse, kabahati o kişiden önce kendimizde aramalıyız. İyiyi, doğruyu, bilgiliyi, görgülüyü, vatanseveri seçersek huzur içinde oluruz. Hırsızı, rüşvetçiyi, çalıyor ama çalışıyor dedirteni seçersek, gider kafamızı hangi kaya büyükse oraya vururuz. Ta ki aklımız başımıza gelinceye kadar… Not; Kürt Devletinin birinci parçası Barzani tarafından kurduruldu, şimdi de ikinci parçası da Suriye’de PKK-ABD-AKP ortaklığı ile kuruluyor, görmüyor musunuz? Sanki ülkemizi ABD-İsrail ortaklığı yönetiyor gibi! Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Eylül 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 24 Eylül 2019 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

KAFADAN VURMAK

KAFADAN VURMAK!

“Kafadan Vurmak” deyişi, bir olayı kesin olarak sonuçlandırmak, tekrarını engellemek, en kısa ve sağlam yoldan etkinlik sağlamak için, o işin en tepesindeki kişiyi ele geçirmek çabasını anlatmak için kullanılır.

Emperyalist Devletler yani dünya haydutları bu yöntemi çok severler ve sürekli kullanırlar. Hedeflerindeki ülkenin başı olan kişiyi ya gizli banka hesaplarını ele geçirerek ya satın alarak, o kişinin şahsında ülkesini esir alırlar. Kimsenin de ruhu duymaz!

O ülkeyi yöneten kişide karakter zafiyeti varsa, görgüsüz ise, paraya ve güce tapıyorsa, sadece kendini akıllı, rakiplerini kandırılıp yolunacak kaz olarak görüyorsa, vatan haini ise, böyle kişileri tuzağa düşürmek çok daha kolaydır.

Bu kişinin rüşvet-yolsuzluk-hırsızlık paralarının yerleri anında tespit edilir. Emperyalistlerin yapılmasını istediği bir iş hakkında, ülkede görevli Büyükelçi tarafından, yöneticinin önüne dosyalar halinde kibarca konur . İşte o kişi artık tam da kafasından vurulmuştur ve esir alınmıştır. Artık, o kişi için öncelik kendi vatanı değil, patronlarının yararıdır. Çünkü Dünya Bankası da, IMF de, büyük finans kuruluşları da, dünyadaki Bankacılık sistemleri de emperyalist ülkelerin emrindedir. Bunların ve istihbarat örgütlerinin bilgisi olmadan, bankacılık sistemine girmiş 50 Doları bile saklayamazsınız, dolaştıramazsınız.

Emperyalistler için bir ülkeyi ele geçirmenin (o ülke bizim gibi gelişmekte olan bir ülke ise) bir yolu da, paraya tapmayan-ülke yararlarını savunan liderleri “Askeri Darbe” ile devirmektir. O ülkede önce terör örgütleri, terör eylemleri devreye sokulur, insanlar birbirlerini kırarlar, aynı silahla bir gün bir gruptan, ertesi gün diğer gruptan insanlar öldürülür. Ülke insanları “Aman terör bitsin, sokağa çıkamıyoruz, darbeyse darbe” noktasına getirildiğinde, zengin sofralarının mezesi olmuş paşalar devreye girer ve yönetime el koyarlar…

Yaşadığımız utanç verici bir olayı aktarıyorum; 1974 Kıbrıs Barış Harekatının ardından, Yunanistan (NATO Üyesi) NATO’nun Türkiye’ye müdahale edip, Türkiye’nin Kıbrıs Harekatını durdurmadığı gerekçesi ve kendi kararıyla, NATO üyeliğinden ayrılmıştı! Yunanistan sonraki yıllarda NATO üyesi olmak için çok mücadele etti. Fakat ne Demirel ne Ecevit asla onay vermediler. (NATO’ya üye olabilmek için tüm üyelerin onayı şarttır. Tıpkı AB’ye girmek gibi”.

Türk Devlet adamları bu büyük kozu çok iyi kullandılar. “Yunanistan’ın NATO’ya dönmesi onay veririz ama sizde Türkiye’yi AB’ye tam üye olarak alırsanız” gibi.

12 Eylül 1980 Askeri darbesi oldu. Terör bir günde bıçak gibi kesildi! Kenan Evren, darbeden 15 gün sonra Yunanistan’ın NATO’ya dönmesi için onay vereceğini açıkladı! Türk Devletinin yetkilileri, bu karara karşı çıktılar. Kenan Evren hiçbirini dinlemedi. “Ben ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rogers’a söz verdim. O da bana Türkiye’yi AB’ye sokacağını söyledi ve söz verdi” diyerek Türkiye’nin çekincesini kaldırttı. Yunanistan NATO’ya döndü. Türkiye en büyük kozunu kaybetti.

Benzeri bir ihanet, Kıbrıs için “Annan Planı” denen kumpasta yaşandı. AKP, bu planın kabul edilmesi için yoğun baskı uyguladı. Annan planı Rumların oylarıyla reddedildi ama Rumlar AB’ye üye oldular, Türkiye yine dışlandı…

Değerli Okurlar; Bir kabın içinde ne varsa dışarı o sızar. Bal varsa bal, katran varsa katran! Ülke yönetimini teslim edeceğimiz kişileri seçerken çok dikkatli olmalıyız. Seçtiğimiz kişi görgüsüz ise, dürüst ve namuslu değilse, “tek servetim bu nişan yüzüğüdür” deyip birkaç senede dünyanın en zengin siyasetçileri listesine girmişse, kabahati o kişiden önce kendimizde aramalıyız. İyiyi, doğruyu, bilgiliyi, görgülüyü, vatanseveri seçersek huzur içinde oluruz. Hırsızı, rüşvetçiyi, çalıyor ama çalışıyor dedirteni seçersek, gider kafamızı hangi kaya büyükse oraya vururuz. Ta ki aklımız başımıza gelinceye kadar…

Not; Kürt Devletinin birinci parçası Barzani tarafından kurduruldu, şimdi de ikinci parçası da Suriye’de PKK-ABD-AKP ortaklığı ile kuruluyor, görmüyor musunuz? Sanki ülkemizi ABD-İsrail ortaklığı yönetiyor gibi!

Sağlık ve başarı dileklerimle

25 Eylül 2019

Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.