İttifaklar da evlilik gibidir. Sürdürebilmesi için karşılıklı sevgi, saygı, fedakârlık, hoşgörü ve anlayış gereklidir. İttifak kuracakların ve evlilik yapacakların şunu unutmamaları şarttır! İttifak kurmak ve evlenmek kolay, ittifakı bitirmek veya boşanmak çok daha zordur. Eğer evlilik Temel’inki gibi olursa, onun yürümesi imkansızdır. “Uzun Evliliğin Sırrı” konulu seminerde 50 yıllık evli Temel konuşmacıdır; “Ben her zaman eşime eyi davrandum, memnun ettum. Evliliğimizin 25. Yıldönümünde onu Amerika’ya götürdüm!” Seminere katılanlar sormuşlar; Temel Bey, 50. Yıldönümünüzde karınız için ne yapacaksınız? “Amerika’ya gideceğum eğer yaşıyorsa onu getireceğum da…” Şimdi bizim meşhur “Cumhur İttifakı” taraflarına beraberce bakalım ve bu beraberliğin ömrü hakkında bir öngörüde bulunmaya çalışalım. Evliliğin büyük ortağı yani oğlan tarafı çok zengin çok uyanık hem de çok tecrübeli! Parasının pulunun kulunun haddi hesabı yok! Ama düşmanı da çok. Kendisinin ve ailesinin rahat etmesi için hakimiyetini devam ettirmesi şart. Zaten bu yüzden, ilave destek almak için bu evliliğe razı oldu! Yalnız daha önce, damadın başından 17/25 adlı bir evlilik geçti. 11 sene FETÖ adlı hatunla çok mutlu bir evlilik yaşadılar. Gelgelelim bu büyük aşk, FETÖ’nün evdeki avanta paraları açıklamasıyla çok kanlı olarak bitti. İntikam hala soğumadı. Kız tarafından, günahı olsun veya olmasın on binlerce insan perişan oldu, hapislere düştü, işten atıldı, mallarına el kondu! Sütten ağzı yanan damat tarafı işi baştan sağlama alıp, yüzde 10 civarında bir “oy drahoması” istediğini evlilik sözleşmesine koydurdu. Damat tarafı gerçekte bu kız tarafından nefret eder. Onlar için neler söylemedi ki? Ama yüzde on kadar açığı olunca, şirketin batmaması ve kendi geleceği için bu evliliğe evet demeye mecbur kaldı… Kız tarafının yani küçük ortağın durumu ise tam bir felaketti! Kısa zaman önce, ilk eşi olan başbuğundan olan çocuklarını evden kovaladı. Fakat kovalananlardan evin kızı, yeni bir ev kurup çevresine insan toplamaya başladı. Bahçeli bir evde oturan hatun ağa ise bu olaydan büyük darbe aldı! Ayağa kalkacak mecali kalmayan kocakarılara döndü. Yaylaya çıkıp bir fırıldak çevirmezse, elindeki tüm servetini ve gücünü kaybedecekti. Yurtdışındaki patronlarının tesiriyle, tek kurtuluş çaresi kalan damat tarafına sarıldı ve yüzde on drahomayı vereceğini taahhüt etti! Gerçekte böyle bir drahoması yoktu. Anketçilere verilen tüm desteklere rağmen ancak yüzde beş-altı oranında drahoması vardı. Bahçeli evdeki hatun ağa, bu açığı kapatmak ve damat evine yaranmak için, muhalefet partilerine muhalefet etmeye ve aslanlar gibi damat tarafını savunmaya başladı. Örneğin, Hollanda denen ülke, parlamentosunda sözde soykırım yasasını kabul edince derhal belediyelere şu talimatı verdi; “Şehrinizdeki caddelerden Hollanda adını kaldırıp “G.t Lalesi Hollanda” yazılı levhalar koyun!” Damat tarafı bile bu işe çok şaşırdı! Damat ve Gelin, düğünden önce bir araya geldiler ve hile ile tuzaklarla dolu bir anlaşma ortaya koydular. Bazı örnekler verelim; Diyelim ki, bir diğer aday yüzde 9 drahoma koydu! Baraj yüzde 10 olduğu için, bu yüzde 9 drahoma doğrudan çöpe gidecek. Bahçeli evdeki hatun ağa, yüzde 2 alsa bile damat sayesinde barajı geçeceği için doğrudan parlamentoya girebilecek… Her seçimde en az 20 milyon adet fazladan basılan oy pusula ve zarfları, mühürsüz olsa bile geçerli sayılacak. Dünya yüzünde böyle bir rezillik, böyle bir şeytanlık görülmedi! Şimdi gelelim yazının başındaki soruya; Bu evlilik ittifakı yürür mü? -Bu birliktelikte SEVGİ var mı? Gramı bile yok! -Karşılıklı SAYGI var mı? Hiç sormayın, yanlarından bile geçmemiş! -FEDAKÂRLIK var mı? İki tarafın da birbirini ütmeye çalıştığı yerde fedakârlığın kırıntısı dahi olmaz! Değerli Okurlar; Bu şartlarda başlayan birliktelikler adı ister ittifak ister evlilik olsun asla yürümez. Bunlar herkesi kucaklayacak bir YUVA kuramaz! Kursalar kursalar, GENEL bir ev kurarlar ki, orada da temiz işler olmaz… Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Şubat 2018 Rifat Serdaroğlu