Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

GELECEĞİMİZİ DE YİYORLAR!

Ülkemizde hem küresel sorunların yansıması hem de yönetimin “Geliyorum” diye bağıran ekonomik krizi, dış politikada gereksiz meydan okumaları, işsizlik, tarikatların her gün artan ölçüde siyasete müdahalesi, rüşvet-soygun-hırsızlıkların devletin tepesine kadar ulaşması, eğitimin cemaat ve tarikatlara bırakıldıktan sonra yerlerde sürünmesi, gerçekçi bir vizyonunun olmaması, ne yazık ki ufkumuzu karartıyor, güven vermiyor geleceğe dair… Oysa ilk kez yakalanmadık bu tür salgın hastalıklara, doğal felaketlere, ekonomik bunalımlara, jeopolitik gerginliklere ve çatışmalara! Tarih tekerrür ediyor ama bazı taşkafalar öğrenmemekte, ders çıkarmamakta ısrar ediyor. Geçmişte benzerlerini yaşadığımız olaylar her defasında başımıza yeni geliyormuş gibi yeni çözümler arıyorlar. Hem de ortaçağdan kalmış, küflenmiş küçücük akıllarıyla! Sonunda da cehaletlerinin bedelini Türk Milletine ödetiyorlar. Önümüzdeki on yıl çok önemli! Bu zaman diliminde, isabetli öngörülerde bulunan devletler öne çıkacak, kısır çekişmelere ufuksuzluğa, ilkelliğe saplananlar ise alt lige düşüp, diğerlerinin kölesi durumuna düşecekler. Enerjide fosil yakıtlardan, düşük karbonlu temiz enerjiye geçiş süreci hızlanmakta. Yapay zeka, biyoteknolojinin gelişimi, küresel ısınma, gıda, uzay, su savaşları yaşanacak! Şimdi lütfen arkanıza yaslanıp şu soruya yanıt verebilir misiniz? Dünyanın yıllardır üzerlerinde çalıştığı bu dev problemler için, mevcut CB Hükümet yönetiminin bir hazırlığı var mı? Bunlarla ilgili bir bilgileri var mı? Çocuklarınızın, torunlarınızın bu gelişmelere ayak uydurup, itibarlı ve zengin Türkiye’de mi yaşamasını istersiniz yoksa “Yanmaz Kefen-Uçan Takunya” satarak insanları dolandıran din simsarlarının etkin olacağı İhvan Devletinde mi? Hiç, “ama-fakat-lakin” demeyiniz. Açık konuşunuz! Çünkü sizler bugünkü kararlarınızla, gelecek nesillerinizin yaşam tarzını belirleyeceksiniz. “Baskı vardı-Korkuyorduk” diye de mazeret yaratmayın. Günlük geçim dertlerinizi sıkıntılarınızı gidermek için özgürlüklerinizden ve demokrasiden vaz geçerseniz, bilin ki en kısa zamanda ikisini de kaybedersiniz… Türkiye en kısa zamanda tüm sıkıntılarının kaynağı olan AKP’den demokratik yolla kurtulmasının yolunu bulmalıdır. Bizim görüşümüze göre, bu iş DOĞRU Partinin güçlenmesiyle olur. Çünkü bizler yani demokratlar, vatanseverler, Atatürkçüler, çağdaş insanlar, kırmadan-dökmeden AKP’yi iktidardan uzaklaştıracak ve tüm Türk Milletini kucaklayacak bilgiye, beceriye ve cesarete sahibiz. Sizlerin başka bir önerisi varsa söyleyin onu yapalım. Ülkemiz yönetiminin en son eylemlerinden biri ile yazıyı sonlandıralım; Her gece 1 milyon insanımızın yatağa aç girdiği ülkemizdeki Saray yönetimi, yıllardır 7,5 milyon Suriyeliyi bize beslettiği yetmezmiş gibi, şimdide İdlib’de radikal gruplara ev yaptırdı! 310 adet ev sahiplerine dağıtıldı! Açıklamada şöyle denildi; “İçişleri Bakanlığının başlattığı “İdlib’in Yanındayız” projesi kapsamında, bizzat bağışta bulunan Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin 50 adet evi de tamamlanarak teslim edildi!” Emine Erdoğan’ın yaptığını, Tatarlar tarafından Dinyester üzerindeki Lvov’dan kaçırılan Roxelana adlı, Ukraynalı Hürrem Sultan da yapmıştı. Ukrayna’ya gemilerle altın ve erzak göndermişti! Erdoğan, her fırsatta kendisinin Gürcü, eşinin Arap olduğunu söyler. Emine Hanım soydaşlarına, kaynağını belirtmek suretiyle kendi kesesinden yardım edebilir. Sıkıntı yok! Nasılsa Türkiye’de evsiz kimse kalmadı! Merak ettiğimiz şudur; Bildiğimiz kadarıyla, Emine Hanım’ın şimdiye kadar hiçbir ticari faaliyeti olmadı. Emine Hanım T.C Devletine 1 kuruş vergi vermedi. Emine Hanım 50 evi bağışlayacak parayı nereden buldu? Hürrem Sultan’ın Padişahtan aldığı gibi, o da CB’dan mı aldı? Bu küçük bir örnektir ama, AKP’nin Türk Hazinesine bakışını yansıtması açısından çok önemlidir. Hazinenin başında Damat var ama Türk Devletinin Hazinesi ailenin Bankamatiği değil ki! İşte Devr-i Sabık bu gibi işler için uygulanacaktır. Demokratik Hukuk Devleti eğer hesap soramıyorsa, halkının hakkını koruyamıyorsa, yapanın yanına kar olarak kalıyorsa, o devlet çürüyerek çöker. Herkes de bu yıkıntının altında kalır. Hadi uyanalım artık… Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Ekim 2020 Rifat Serdaroğlu DOĞRU Parti Genel Başkanı
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2020 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

GELECEĞİMİZİ DE YİYORLAR!

Ülkemizde hem küresel sorunların yansıması hem de yönetimin “Geliyorum” diye bağıran ekonomik krizi, dış politikada gereksiz meydan okumaları, işsizlik, tarikatların her gün artan ölçüde siyasete müdahalesi, rüşvet-soygun-hırsızlıkların devletin tepesine kadar ulaşması, eğitimin cemaat ve tarikatlara bırakıldıktan sonra yerlerde sürünmesi, gerçekçi bir vizyonunun olmaması, ne yazık ki ufkumuzu karartıyor, güven vermiyor geleceğe dair…

Oysa ilk kez yakalanmadık bu tür salgın hastalıklara, doğal felaketlere, ekonomik bunalımlara, jeopolitik gerginliklere ve çatışmalara!
Tarih tekerrür ediyor ama bazı taşkafalar öğrenmemekte, ders çıkarmamakta ısrar ediyor.
Geçmişte benzerlerini yaşadığımız olaylar her defasında başımıza yeni geliyormuş gibi yeni çözümler arıyorlar. Hem de ortaçağdan kalmış, küflenmiş küçücük akıllarıyla!
Sonunda da cehaletlerinin bedelini Türk Milletine ödetiyorlar.

Önümüzdeki on yıl çok önemli!
Bu zaman diliminde, isabetli öngörülerde bulunan devletler öne çıkacak, kısır çekişmelere ufuksuzluğa, ilkelliğe saplananlar ise alt lige düşüp, diğerlerinin kölesi durumuna düşecekler.

Enerjide fosil yakıtlardan, düşük karbonlu temiz enerjiye geçiş süreci hızlanmakta. Yapay zeka, biyoteknolojinin gelişimi, küresel ısınma, gıda, uzay, su savaşları yaşanacak!

Şimdi lütfen arkanıza yaslanıp şu soruya yanıt verebilir misiniz?
Dünyanın yıllardır üzerlerinde çalıştığı bu dev problemler için, mevcut CB Hükümet yönetiminin bir hazırlığı var mı? Bunlarla ilgili bir bilgileri var mı?
Çocuklarınızın, torunlarınızın bu gelişmelere ayak uydurup, itibarlı ve zengin Türkiye’de mi yaşamasını istersiniz yoksa “Yanmaz Kefen-Uçan Takunya” satarak insanları dolandıran din simsarlarının etkin olacağı İhvan Devletinde mi?

Hiç, “ama-fakat-lakin” demeyiniz. Açık konuşunuz! Çünkü sizler bugünkü kararlarınızla, gelecek nesillerinizin yaşam tarzını belirleyeceksiniz.
“Baskı vardı-Korkuyorduk” diye de mazeret yaratmayın.
Günlük geçim dertlerinizi sıkıntılarınızı gidermek için özgürlüklerinizden ve demokrasiden vaz geçerseniz, bilin ki en kısa zamanda ikisini de kaybedersiniz…

Türkiye en kısa zamanda tüm sıkıntılarının kaynağı olan AKP’den demokratik yolla kurtulmasının yolunu bulmalıdır.
Bizim görüşümüze göre, bu iş DOĞRU Partinin güçlenmesiyle olur.
Çünkü bizler yani demokratlar, vatanseverler, Atatürkçüler, çağdaş insanlar, kırmadan-dökmeden AKP’yi iktidardan uzaklaştıracak ve tüm Türk Milletini kucaklayacak bilgiye, beceriye ve cesarete sahibiz.
Sizlerin başka bir önerisi varsa söyleyin onu yapalım.

Ülkemiz yönetiminin en son eylemlerinden biri ile yazıyı sonlandıralım;
Her gece 1 milyon insanımızın yatağa aç girdiği ülkemizdeki Saray yönetimi, yıllardır 7,5 milyon Suriyeliyi bize beslettiği yetmezmiş gibi, şimdide İdlib’de radikal gruplara ev yaptırdı!
310 adet ev sahiplerine dağıtıldı! Açıklamada şöyle denildi;
“İçişleri Bakanlığının başlattığı “İdlib’in Yanındayız” projesi kapsamında, bizzat bağışta bulunan Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin 50 adet evi de tamamlanarak teslim edildi!”

Emine Erdoğan’ın yaptığını, Tatarlar tarafından Dinyester üzerindeki Lvov’dan kaçırılan Roxelana adlı, Ukraynalı Hürrem Sultan da yapmıştı.
Ukrayna’ya gemilerle altın ve erzak göndermişti!

Erdoğan, her fırsatta kendisinin Gürcü, eşinin Arap olduğunu söyler.
Emine Hanım soydaşlarına, kaynağını belirtmek suretiyle kendi kesesinden yardım edebilir. Sıkıntı yok!
Nasılsa Türkiye’de evsiz kimse kalmadı!

Merak ettiğimiz şudur;
Bildiğimiz kadarıyla, Emine Hanım’ın şimdiye kadar hiçbir ticari faaliyeti olmadı.
Emine Hanım T.C Devletine 1 kuruş vergi vermedi.
Emine Hanım 50 evi bağışlayacak parayı nereden buldu?
Hürrem Sultan’ın Padişahtan aldığı gibi, o da CB’dan mı aldı?

Bu küçük bir örnektir ama, AKP’nin Türk Hazinesine bakışını yansıtması açısından çok önemlidir. Hazinenin başında Damat var ama Türk Devletinin Hazinesi ailenin Bankamatiği değil ki!

İşte Devr-i Sabık bu gibi işler için uygulanacaktır.
Demokratik Hukuk Devleti eğer hesap soramıyorsa, halkının hakkını koruyamıyorsa, yapanın yanına kar olarak kalıyorsa, o devlet çürüyerek çöker.
Herkes de bu yıkıntının altında kalır. Hadi uyanalım artık…

Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Ekim 2020
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.