Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ERGENEKON DAVASI ÇÖKMÜŞ!

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının; “Ergenekon Davasında, SAHTE deliler kullanılmış, suç işlemediği kesin şekilde bilinen kişilere İFTİRA edilmiş, suçlanan insanlar SAVUNMALARINI yapamamışlar ve adeta LİNÇ edilmişlerdir” şeklindeki kararından sonra Ergenekon Davası çökmüş, denildi. Yukarıdaki paragrafta büyük harflerle yazılan ve altı çizilen kelimeler (Sahte Delil-İftira-Savunma Yapamamak-Linç) bir davanın Savcısı tarafından dile getiriliyorsa, orada çöken sadece o dava değildir. Dava sırasında görevde olan Genelkurmay Başkanları (Hilmi Özkök- Yaşar Büyükanıt-Necdet Özel-Hulusi Akar) – dönemin Kuvvet Komutanları- AKP Hükümetleri ve Adalet Bakanları (Cemil Çiçek-Mehmet Ali Şahin-Sadullah Ergin-Bekir Bozdağ) çökmüş kabul edilirler . Esas çöken bunlardır… Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en karanlık dönemini 2002 yılında başlayan AKP İktidarı ile yaşadı. Bir müddet daha yaşayacak! Bu dönemin karanlık ilişkileri, Türk Devleti ve Türk Milletine karşı bilerek ve planlanarak yapılan ihanetleri, anayasa ve yasa ihlallerini, devletin soyulmasını, yolsuzlukları, medya operasyonlarını ve AKP-Cemaat-CIA-PKK iş birliği ile Türk Ordusuna-Türk Polisine karşı işlenen suçları da yakında tüm gerçekleriyle göreceğiz. Ergenekon Davasından sonra sıra buna gelecek… AKP ve Cemaat tam 11 (On bir) yıl Türkiye’yi beraber yönettiler. Cumhuriyetin değerlerine planlı-programlı olarak her gün beraber saldırdılar! 17/25 Aralık, Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet Operasyonu ile aralarındaki paylaşım savaşı sonucu ayrıldılar. 11 yıl kucak-kucağa beraber oldukları Cemaatin adı FETÖ oldu ve davalar açılmaya başladı! Cumhuriyet Savcısı, FETÖ İddianamesinde; “Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük, etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmekte olduğu anlaşılmıştır” dedi. Savcı böyle dedi ve Mahkeme de bu iddiayı kabul etti ve dava açtı! Demesine demiş, kabul etmesine etmişler de sizce bu işte bir eksiklik yok mu? Bu ülkede yaşayan herkesin, başta Cumhuriyet Savcılarının ve Yargıçların çok iyi düşünüp, kendi vicdanında değerlendirmeleri ve bir karara varmaları gereken olay şudur; “FETÖ/PDY, AKP’den destek almadan, yardım görmeden, tek başına; Devletin Anayasal Kurumlarını-mülki ve idari yapısını NASIL ELE GEÇİREBİLİYOR? Yardım edenin, el verenin, göz yumanın, yol verenin, işbirlikçilerin, kendilerine Anayasa ve Yasaların yüklediği görevleri yapmayanların hiç mi suçları yok? Devleti ve Hükümeti yönetenler izin vermeseydiler FETÖ/PDY’nin, bırakın T.C Devletinin “KOZMİK ODASINA” girmesini, o Askeri Birliğin nizamiyesinin önüne gelebilir miydi? İnsanları boğazına kadar borçlandıracak, tüm varlıklarını satacak, her türlü yanlışı yapacak, “Ne istedilerse verdim” diyecek, Türk Milletini altın tepside emperyalist devletlere ve uluslararası tefecilere sunacaksınız ve “Rabbim ve milletim beni affetsin” deyip kurtulacaksınız ha! Serdaroğlu doğruları yazacak, Türk Milletinin hakkını savunacak ve bugünün yalaka egemen güçleri onu hapsetmek için çeşitli oyunlar düzecek ha! T.C Devletinde adaletin kırıntısı kaldıysa, eğer bu cennet vatanda hak-hukuk kaldıysa böyle bir uygulamaya kim sessiz kalabilir, kim görmezden gelebilir ki? Bizi hapisle-tehditle kim korkutabilir ki? Her şeyini Türk Vatanına adamış kişileri kim sindirebilir ki? Cübbesini kiraya verenler mi? FETÖ’ya tapanlar mı? Bizlere dava açan Genelkurmay Başkanları mı? Yel, kayadan ne aparır ki… Ne Mutlu Türküm Diyene… Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Aralık 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2018 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

ERGENEKON DAVASI ÇÖKMÜŞ!

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının; “Ergenekon Davasında, SAHTE deliler kullanılmış, suç işlemediği kesin şekilde bilinen kişilere İFTİRA edilmiş, suçlanan insanlar SAVUNMALARINI yapamamışlar ve adeta LİNÇ edilmişlerdir” şeklindeki kararından sonra Ergenekon Davası çökmüş, denildi.

Yukarıdaki paragrafta büyük harflerle yazılan ve altı çizilen kelimeler (Sahte Delil-İftira-Savunma Yapamamak-Linç) bir davanın Savcısı tarafından dile getiriliyorsa, orada çöken sadece o dava değildir. Dava sırasında görevde olan Genelkurmay Başkanları (Hilmi Özkök- Yaşar Büyükanıt-Necdet Özel-Hulusi Akar) – dönemin Kuvvet Komutanları- AKP Hükümetleri ve Adalet Bakanları (Cemil Çiçek-Mehmet Ali Şahin-Sadullah Ergin-Bekir Bozdağ) çökmüş kabul edilirler . Esas çöken bunlardır…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en karanlık dönemini 2002 yılında başlayan AKP İktidarı ile yaşadı. Bir müddet daha yaşayacak!

Bu dönemin karanlık ilişkileri, Türk Devleti ve Türk Milletine karşı bilerek ve planlanarak yapılan ihanetleri, anayasa ve yasa ihlallerini, devletin soyulmasını, yolsuzlukları, medya operasyonlarını ve AKP-Cemaat-CIA-PKK iş birliği ile Türk Ordusuna-Türk Polisine karşı işlenen suçları da yakında tüm gerçekleriyle göreceğiz. Ergenekon Davasından sonra sıra buna gelecek…

AKP ve Cemaat tam 11 (On bir) yıl Türkiye’yi beraber yönettiler. Cumhuriyetin değerlerine planlı-programlı olarak her gün beraber saldırdılar! 17/25 Aralık, Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet Operasyonu ile aralarındaki paylaşım savaşı sonucu ayrıldılar. 11 yıl kucak-kucağa beraber oldukları Cemaatin adı FETÖ oldu ve davalar açılmaya başladı!

Cumhuriyet Savcısı, FETÖ İddianamesinde; “Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük, etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmekte olduğu anlaşılmıştır” dedi.

Savcı böyle dedi ve Mahkeme de bu iddiayı kabul etti ve dava açtı! Demesine demiş, kabul etmesine etmişler de sizce bu işte bir eksiklik yok mu?

Bu ülkede yaşayan herkesin, başta Cumhuriyet Savcılarının ve Yargıçların çok iyi düşünüp, kendi vicdanında değerlendirmeleri ve bir karara varmaları gereken olay şudur;

“FETÖ/PDY, AKP’den destek almadan, yardım görmeden, tek başına; Devletin Anayasal Kurumlarını-mülki ve idari yapısını NASIL ELE GEÇİREBİLİYOR?

Yardım edenin, el verenin, göz yumanın, yol verenin, işbirlikçilerin, kendilerine Anayasa ve Yasaların yüklediği görevleri yapmayanların hiç mi suçları yok? Devleti ve Hükümeti yönetenler izin vermeseydiler FETÖ/PDY’nin, bırakın T.C Devletinin “KOZMİK ODASINA” girmesini, o Askeri Birliğin nizamiyesinin önüne gelebilir miydi?

İnsanları boğazına kadar borçlandıracak, tüm varlıklarını satacak, her türlü yanlışı yapacak, “Ne istedilerse verdim” diyecek, Türk Milletini altın tepside emperyalist devletlere ve uluslararası tefecilere sunacaksınız ve “Rabbim ve milletim beni affetsin” deyip kurtulacaksınız ha!

Serdaroğlu doğruları yazacak, Türk Milletinin hakkını savunacak ve bugünün yalaka egemen güçleri onu hapsetmek için çeşitli oyunlar düzecek ha!

T.C Devletinde adaletin kırıntısı kaldıysa, eğer bu cennet vatanda hak-hukuk kaldıysa böyle bir uygulamaya kim sessiz kalabilir, kim görmezden gelebilir ki? Bizi hapisle-tehditle kim korkutabilir ki? Her şeyini Türk Vatanına adamış kişileri kim sindirebilir ki? Cübbesini kiraya verenler mi? FETÖ’ya tapanlar mı? Bizlere dava açan Genelkurmay Başkanları mı?

Yel, kayadan ne aparır ki… Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Aralık 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.