Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ERDOĞAN CEMAATİ

Siz, artık Erdoğan’ın anayasal sınırlar içinde kalacağına inanıyor musunuz? Siz, artık Erdoğan’ın kuvvetler ayrılığı ilkesine döneceğine inanıyor musunuz? Siz, artık Erdoğan’ın hukuk devleti ilkesine bağlı kalacağına inanıyor musunuz? Siz, Erdoğan’ın demokrasinin gereklerine bağlı kalacağına inanıyor musunuz? Siz, Türkiye’yi AKP’nin kurumsal bir parti gibi yönettiğini mi sanıyorsunuz? Bu soruları, başta mevcut parti liderleri sonra yeni parti kurmak için yola çıkanlar ve bu ülkede yaşayan ve kafası çalışan herkes kendisine sormalıdır! Bu sorulara yanıtınız “Evet” ise, size uzun ve deliksiz uykular temenni ederim. Uykudan uyandığınızda, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin “Anayasamızın ilk dört maddesindeki” ilkelerinin tuzla-buz edilircesine yıkıldığını ve “Federe İslam Devletine” dönüştüğünü göreceksiniz. Bu yüzden yatmadan takkenizi-şalvarınızı-çarşafınızı ve burkanızı hazırlayıp başucunuza koyun ki hazırlıksız yakalanmayın… Yanıtınız “Hayır” ise, yeni bir “Demokratik Millî Mücadeleye” hazır olun! Bu mücadele nasıl yapılır, nasıl kazanılır, şartları nedir, Türk Devletinin itibarı nasıl tekrar sağlanır yetiştirebilirsem yarın yazacağım! Değerli Okurlar; TÜİK verilerine göre, günde ortalama 6 saatini televizyon karşısında, 3 saatini internette oyunla-sohbetle geçiren ama günde sadece 1 (BİR) dakikasını kitap okumaya ayıran, okuma-yazma bilmeyen kadın nüfus oranının erkek nüfusunun 5 (BEŞ) katı olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Okuma yazma bilmeyenlerin YARISI İstanbul-Şanlıurfa-Diyarbakır-Ankara-Adana-Bursa-Gaziantep-Van-Konya-Ordu ve Malatya gibi 11 İlimizde bulunuyor. Bu durumda bir iktidar, dini kullanarak siyaset yaparsa kısa zamanda o siyasi parti, bir cemaate-tarikata dönüşür. İktidar olanakları yiyecek-giyecek-kömür-maddi yardım olarak bu cahil kesime akıtıldığında, o insanlar olmaları gereken “Özgür Birey” haklarından vazgeçip, birer mürit olmaya başlarlar. Bu duygu ve ihtiyaç giderek artar ve zamanla hepsi iktidar cemaatinin elemanları olurlar. Türkiye’de yıllardır yapılan budur! AKP artık sadece görüntü olarak bir siyasi partidir. Gerçekte ise, biat eden- sorgulamayan- sesini çıkaramayan kişilerden oluşan “Erdoğan Cemaati” haline dönüşmüştür. Bu kesim, iktidar tarafından pompalanan “Biz gidersek bu yardımlar biter” havasıyla, giderek saldırganlaşır. İşte Erdoğan’ın “Dindar ve Kindar” dediği nesil budur… Organize suç örgütü gibi çalışan bu yapı ile, demokrasi ürünü bir siyasi partiyle yarışır gibi mücadele etmeye kalkarsanız, mutlaka ama mutlaka ya teslim olursunuz ya da yenilirsiniz. Nitekim lideri, Erdoğan Cemaati tarafından tutsak alınmış MHP teslim olmuş, CHP ise defalardır hileli seçimler sebebiyle ve beceriksizlik yüzünden yenilmiş ve sırtı mindere yapışmış bir durumdadır! Yaptıkları hırsızlık ve soygunlardan utanmayan Erdoğan Cemaati yetkilileri hiçbir şey olmamış gibi dolaşmakta ve gerçekte milletin olanaklarıyla yaratılan kaynakları “babalarının malıymış” gibi milletin kafasına vura-vura har vurup harman savurmaktadırlar. Utanma duyguları tükenmiş bu cemaat, şimdi de şu oyunu oynamaktadır; “Reza Zarrab olayı ve Zafer Çağlayan’ın gıyabında verilen tutuklama kararı, artık milli bir mesele haline gelmiştir. Bu Türk Devletine bir saldırıdır. Aman iktidarı ve muhalefetiyle birlik ve beraberlik içinde olup bu saldırıyı bertaraf edelim” demektedir! Böylesine bir yüzsüzlük dünyada görülmemiştir! Eyy Bademler, yüz milyarlarca doları iç ederken Türk Milletine mi sordunuz? Hırsızları Türk Yargısından kaçırırken muhalefete mi sordunuz? Türk Devletini parçalayacak “İKİZ YASALAR” denen ihanet yasalarını 18 Haziran 2003 yılında Resmî Gazetenin 25142 sayılı nüshasında ben mi yürürlüğe koydum? Uluslararası yasaları, Türk Yasalarından üstün kılan değişikliği 7 Mayıs 2004 tarihinde kabul eden ve Anayasamızın 90. Maddesine ekleyen ben miyim? Hem her türlü haltı işleyeceksiniz, hem de “aman birlik olalım” diyeceksiniz. Sarımsağı nerede yediyseniz, gidin ağız kokunuzu orası çeksin! Hadi, hadi, hadi… Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Eylül 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 12 Eylül 2017 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

ERDOĞAN CEMAATİ

Siz, artık Erdoğan’ın anayasal sınırlar içinde kalacağına inanıyor musunuz? Siz, artık Erdoğan’ın kuvvetler ayrılığı ilkesine döneceğine inanıyor musunuz? Siz, artık Erdoğan’ın hukuk devleti ilkesine bağlı kalacağına inanıyor musunuz? Siz, Erdoğan’ın demokrasinin gereklerine bağlı kalacağına inanıyor musunuz? Siz, Türkiye’yi AKP’nin kurumsal bir parti gibi yönettiğini mi sanıyorsunuz?

Bu soruları, başta mevcut parti liderleri sonra yeni parti kurmak için yola çıkanlar ve bu ülkede yaşayan ve kafası çalışan herkes kendisine sormalıdır!

Bu sorulara yanıtınız “Evet” ise, size uzun ve deliksiz uykular temenni ederim. Uykudan uyandığınızda, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin “Anayasamızın ilk dört maddesindeki” ilkelerinin tuzla-buz edilircesine yıkıldığını ve “Federe İslam Devletine” dönüştüğünü göreceksiniz. Bu yüzden yatmadan takkenizi-şalvarınızı-çarşafınızı ve burkanızı hazırlayıp başucunuza koyun ki hazırlıksız yakalanmayın…

Yanıtınız “Hayır” ise, yeni bir “Demokratik Millî Mücadeleye” hazır olun! Bu mücadele nasıl yapılır, nasıl kazanılır, şartları nedir, Türk Devletinin itibarı nasıl tekrar sağlanır yetiştirebilirsem yarın yazacağım!

Değerli Okurlar; TÜİK verilerine göre, günde ortalama 6 saatini televizyon karşısında, 3 saatini internette oyunla-sohbetle geçiren ama günde sadece 1 (BİR) dakikasını kitap okumaya ayıran, okuma-yazma bilmeyen kadın nüfus oranının erkek nüfusunun 5 (BEŞ) katı olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Okuma yazma bilmeyenlerin YARISI İstanbul-Şanlıurfa-Diyarbakır-Ankara-Adana-Bursa-Gaziantep-Van-Konya-Ordu ve Malatya gibi 11 İlimizde bulunuyor.

Bu durumda bir iktidar, dini kullanarak siyaset yaparsa kısa zamanda o siyasi parti, bir cemaate-tarikata dönüşür. İktidar olanakları yiyecek-giyecek-kömür-maddi yardım olarak bu cahil kesime akıtıldığında, o insanlar olmaları gereken “Özgür Birey” haklarından vazgeçip, birer mürit olmaya başlarlar. Bu duygu ve ihtiyaç giderek artar ve zamanla hepsi iktidar cemaatinin elemanları olurlar. Türkiye’de yıllardır yapılan budur!

AKP artık sadece görüntü olarak bir siyasi partidir. Gerçekte ise, biat eden- sorgulamayan- sesini çıkaramayan kişilerden oluşan “Erdoğan Cemaati” haline

dönüşmüştür. Bu kesim, iktidar tarafından pompalanan “Biz gidersek bu yardımlar biter” havasıyla, giderek saldırganlaşır. İşte Erdoğan’ın “Dindar ve Kindar” dediği nesil budur…

Organize suç örgütü gibi çalışan bu yapı ile, demokrasi ürünü bir siyasi partiyle yarışır gibi mücadele etmeye kalkarsanız, mutlaka ama mutlaka ya teslim olursunuz ya da yenilirsiniz. Nitekim lideri, Erdoğan Cemaati tarafından tutsak alınmış MHP teslim olmuş, CHP ise defalardır hileli seçimler sebebiyle ve beceriksizlik yüzünden yenilmiş ve sırtı mindere yapışmış bir durumdadır!

Yaptıkları hırsızlık ve soygunlardan utanmayan Erdoğan Cemaati yetkilileri hiçbir şey olmamış gibi dolaşmakta ve gerçekte milletin olanaklarıyla yaratılan kaynakları “babalarının malıymış” gibi milletin kafasına vura-vura har vurup harman savurmaktadırlar.

Utanma duyguları tükenmiş bu cemaat, şimdi de şu oyunu oynamaktadır; “Reza Zarrab olayı ve Zafer Çağlayan’ın gıyabında verilen tutuklama kararı, artık milli bir mesele haline gelmiştir. Bu Türk Devletine bir saldırıdır. Aman iktidarı ve muhalefetiyle birlik ve beraberlik içinde olup bu saldırıyı bertaraf edelim” demektedir!

Böylesine bir yüzsüzlük dünyada görülmemiştir! Eyy Bademler, yüz milyarlarca doları iç ederken Türk Milletine mi sordunuz? Hırsızları Türk Yargısından kaçırırken muhalefete mi sordunuz? Türk Devletini parçalayacak “İKİZ YASALAR” denen ihanet yasalarını 18 Haziran 2003 yılında Resmî Gazetenin 25142 sayılı nüshasında ben mi yürürlüğe koydum? Uluslararası yasaları, Türk Yasalarından üstün kılan değişikliği 7 Mayıs 2004 tarihinde kabul eden ve Anayasamızın 90. Maddesine ekleyen ben miyim? Hem her türlü haltı işleyeceksiniz, hem de “aman birlik olalım” diyeceksiniz. Sarımsağı nerede yediyseniz, gidin ağız kokunuzu orası çeksin! Hadi, hadi, hadi…

Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Eylül 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.