Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

DOLAŞAMAZSINIZ!

(Bu yazı, kayınpederlerinin birinin Belediye Başkanı, diğerinin TBMM Başkanı olan incecik sesli köse ve parlak iki damadın kuşlar gibi özgür olduğu, FETÖ ile “menzilim aynıdır bu sebepten örgüte yardım ettim” diyenlerin devletin tepesinde oturdukları, AKP’li Başbakan Binali’nin Hollanda’da 140 milyon avroluk mal varlığı olduğunun açıklanmasından, AKP Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in MİT Tırları ile gönderilen silahlar için “Vallahi de billahi de bu silahlar Türkmenlere gitmiyordu, bilerek söylüyorum” dedikten SONRA, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapis cezasına çarptırılıp zindana atılmasından ÖNCE yazılmıştır!) Televizyonda uydurma da olsa bir haber programı seyrediyorsunuz. AKP’nin kadrolu yağcıları olayları çarpıtmakta ne kadar usta olduklarının örneklerini veriyorlar! (Nerede o eski tartışma programları) Yalan söylemeye, çarpıtmaya, kara çalmaya mecburlar çünkü Saraydaki başdanışmanlar onları izliyor. Performansa göre para alacaklar ya, salla sallayabildiğin kadar! Programın yarısında şaaak diye yayın kesiliyor, bütün gün tüm kanallarda zorla seyrettiğiniz AKP Genel Başkanı taaak diye karşınıza çıkıyor! AKP Genel Başkanı kendi teşkilatına iftar veriyor! Haber değeri olmayan bir tomar saçmalığı zorla bizlere dinletiyorlar. AKP teşkilatları, üzerlerine yapışan metal yorgunluğunu atacaklar ve kapı-kapı dolaşacaklar, sıkmadı el, çalmadık kapı, öpmedik yanak bırakmayacaklarmış! Dolaşamazsınız, dolaşamazlar! Çünkü Türk Milletine söyleyecek sözleri, suratımıza bakacak yüzleri kalmadı. Belediye Meclis Üyelerinden İlçe Başkanlarına, Belediye Başkanlarından Bakanlara-Başbakanlara kadar avantadan zengin olmayan AKP’li kalmadı ki! Hepsi dolar-avro doygunu oldular, metal para yorgunu değil! Bunların kıpırdayacak halleri kalmamış. Eskiden Reis için dünyaları yakmaktan çekinmeyenlerin, şimdi kibrit çakacak halleri bile kalmamış… Değerli Okurlar; Evinizin kapısının çalındığını ve Egemen Bağış adlı eski Bakanın, size AKP propagandası için geldiğini varsayın! Egemen Bağış ne diyecek de sizi tekrar AKP’ye oy vermeye ikna edecek? “Ayet salla Bakaradan, oylar gelsin Fukaradan”, “Öküz tahta çıkarsa öküz padişah olmaz, olsa olsa Saray ahır olur” veya “Çikolata kutusundaki, elbise torbasındaki dolarları ben almadım, bu Rıza’nın oyunu” dese siz de ona inanıp AKP’ye oy mu vereceksiniz? Reis’in abi dediği saatçi Zafer yolunu şaşırıp sizin kapınızı çalsa, size ne anlatacak da AKP’ye oy toplayacak? “İnanmayın abilerim ablalarım! 700 bin avroluk bir saatin karşılığını, Rıza’ya otelde ben verdim. Bak peçeteye bile yazdım. İnanmazsanız çok üzülürüm. Kemiği yok diye kalbimi kırılmaz mı sandınız, bağışlayın bu garibi” dese inanıp AKP’ye oy mu vereceksiniz? Beni AKP’ye oy vermem için ikna etmeye Türkiye’nin son Başbakanı Binali’nin gelmesini isterim! Kendisi benim “Nobel Ekonomi” adayımdır. Ömrü boyunca memur maaşı ile çalışıp, üç-beş senede milyar dolarlık mal sahibi olmayı beceren bir beynin Nobel’i alması sizce de münasip değil midir? Binali bana dese ki; “Altın varaklı koltuğa çıkmakla Başbakan olunmazmış Rifat abi, anca anladım” veya “Dünyanın en yüksek tahtına çıksam da yine aynı götle oturacakmışım abicim, inan bana” dese ben Binali’ye inanıp AKP’ye oy verir miyim sizce? Bak Reis; Sen deniz gibisin. Diriyi boğmaya çalışırsın, ölüyü üzerinde taşırsın! Dolar-avro yorgunu AKP’yi sen de ayağa kaldıramazsın. Çünkü senin de inanırlığın kalmadı. Kalemin su kâğıdın rüzgâr olmuş senin, artık ne yazarsan yaz kimse okumaz… Sen, tasavvuf ehli bir profesörümüzün şu yazdıklarını önce bir oku, belki izi kalır; Allaha kul olduk kalu belada, yalnız bu yolda ikrarımız var! Üç günlük ömür için kahpe dünyada, kula kul olmamak kararımız var! Hayra hayr oluruz şerre belayız, bu zevki cidale pek müptelayız, fazilet ehline biz muktedayız! Mecnunuz, yalnız Leyla-perestiz, bizim de dilimiz dildarımız var… Tasavvuf ehli böyle diyor da sen ne diyorsun a Reis? “Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır semeri!” Ah be Reis, evlat olsan çekilmezsin, inan bana… Not: Kalu Bela; Ruhların Allah ile buluştuğu an. Cidal; Cenk. Mukteda; Kendisine uyulan. Dildar; Sevgili. Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Haziran 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 15 Haziran 2017 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

DOLAŞAMAZSINIZ!

(Bu yazı, kayınpederlerinin birinin Belediye Başkanı, diğerinin TBMM Başkanı olan incecik sesli köse ve parlak iki damadın kuşlar gibi özgür olduğu, FETÖ ile “menzilim aynıdır bu sebepten örgüte yardım ettim” diyenlerin devletin tepesinde oturdukları, AKP’li Başbakan Binali’nin Hollanda’da 140 milyon avroluk mal varlığı olduğunun açıklanmasından, AKP Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in MİT Tırları ile gönderilen silahlar için “Vallahi de billahi de bu silahlar Türkmenlere gitmiyordu, bilerek söylüyorum” dedikten SONRA, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapis cezasına çarptırılıp zindana atılmasından ÖNCE yazılmıştır!)

Televizyonda uydurma da olsa bir haber programı seyrediyorsunuz. AKP’nin kadrolu yağcıları olayları çarpıtmakta ne kadar usta olduklarının örneklerini veriyorlar! (Nerede o eski tartışma programları) Yalan söylemeye, çarpıtmaya, kara çalmaya mecburlar çünkü Saraydaki başdanışmanlar onları izliyor. Performansa göre para alacaklar ya, salla sallayabildiğin kadar! Programın yarısında şaaak diye yayın kesiliyor, bütün gün tüm kanallarda zorla seyrettiğiniz AKP Genel Başkanı taaak diye karşınıza çıkıyor! AKP Genel Başkanı kendi teşkilatına iftar veriyor! Haber değeri olmayan bir tomar saçmalığı zorla bizlere dinletiyorlar. AKP teşkilatları, üzerlerine yapışan metal yorgunluğunu atacaklar ve kapı-kapı dolaşacaklar, sıkmadı el, çalmadık kapı, öpmedik yanak bırakmayacaklarmış!

Dolaşamazsınız, dolaşamazlar! Çünkü Türk Milletine söyleyecek sözleri, suratımıza bakacak yüzleri kalmadı. Belediye Meclis Üyelerinden İlçe Başkanlarına, Belediye Başkanlarından Bakanlara-Başbakanlara kadar avantadan zengin olmayan AKP’li kalmadı ki! Hepsi dolar-avro doygunu oldular, metal para yorgunu değil! Bunların kıpırdayacak halleri kalmamış. Eskiden Reis için dünyaları yakmaktan çekinmeyenlerin, şimdi kibrit çakacak halleri bile kalmamış…

Değerli Okurlar; Evinizin kapısının çalındığını ve Egemen Bağış adlı eski Bakanın, size AKP propagandası için geldiğini varsayın! Egemen Bağış ne diyecek de sizi tekrar AKP’ye oy vermeye ikna edecek?

“Ayet salla Bakaradan, oylar gelsin Fukaradan”, “Öküz tahta çıkarsa öküz padişah olmaz, olsa olsa Saray ahır olur” veya “Çikolata kutusundaki, elbise torbasındaki dolarları ben almadım, bu Rıza’nın oyunu” dese siz de ona inanıp AKP’ye oy mu vereceksiniz?

Reis’in abi dediği saatçi Zafer yolunu şaşırıp sizin kapınızı çalsa, size ne anlatacak da AKP’ye oy toplayacak? “İnanmayın abilerim ablalarım! 700 bin avroluk bir saatin karşılığını, Rıza’ya otelde ben verdim. Bak peçeteye bile yazdım. İnanmazsanız çok üzülürüm. Kemiği yok diye kalbimi kırılmaz mı sandınız, bağışlayın bu garibi” dese inanıp AKP’ye oy mu vereceksiniz?

Beni AKP’ye oy vermem için ikna etmeye Türkiye’nin son Başbakanı Binali’nin gelmesini isterim! Kendisi benim “Nobel Ekonomi” adayımdır. Ömrü boyunca memur maaşı ile çalışıp, üç-beş senede milyar dolarlık mal sahibi olmayı beceren bir beynin Nobel’i alması sizce de münasip değil midir? Binali bana dese ki; “Altın varaklı koltuğa çıkmakla Başbakan olunmazmış Rifat abi, anca anladım” veya “Dünyanın en yüksek tahtına çıksam da yine aynı götle oturacakmışım abicim, inan bana” dese ben Binali’ye inanıp AKP’ye oy verir miyim sizce?

Bak Reis; Sen deniz gibisin. Diriyi boğmaya çalışırsın, ölüyü üzerinde taşırsın! Dolar-avro yorgunu AKP’yi sen de ayağa kaldıramazsın. Çünkü senin de inanırlığın kalmadı. Kalemin su kâğıdın rüzgâr olmuş senin, artık ne yazarsan yaz kimse okumaz…

Sen, tasavvuf ehli bir profesörümüzün şu yazdıklarını önce bir oku, belki izi kalır; Allaha kul olduk kalu belada, yalnız bu yolda ikrarımız var! Üç günlük ömür için kahpe dünyada, kula kul olmamak kararımız var! Hayra hayr oluruz şerre belayız, bu zevki cidale pek müptelayız, fazilet ehline biz muktedayız! Mecnunuz, yalnız Leyla-perestiz, bizim de dilimiz dildarımız var…

Tasavvuf ehli böyle diyor da sen ne diyorsun a Reis? “Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır semeri!” Ah be Reis, evlat olsan çekilmezsin, inan bana…

Not: Kalu Bela; Ruhların Allah ile buluştuğu an. Cidal; Cenk. Mukteda; Kendisine uyulan. Dildar; Sevgili.

Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Haziran 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.