Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

CEHALET SAĞLIĞA DA ZARARLIDIR

AKP Genel Başkanı ve Hazine Maliye Bakanının aynı gün yaptıkları açıklamaları dinleyince, ülkem adına çok daha fazla endişe duydum. Önlemek için tüm dünyanın çalıştığı, Merkel’in “Virüs salgını, 2. Dünya Savaşından da tehlikelidir” dediği bu korkunç salgın için kayınpeder-damat ikilisinin, tehlikenin boyutunu anlamadıkları insanlarla alay eder gibi sırıtarak konuşmalarından, ilkel esprilerinden ve saçma sapan tedbirlerinden o kadar net anlaşılıyordu ki! İster istemez “Bunlar mı devlet adamı, bunlar mı bizleri ölümden koruyacak tedbirleri alacak kişiler” diye ülkem adına bir daha derin endişeye kapıldım. Bu ikilinin akıl sağlıkları henüz yerinde olduğuna göre, niçin böyle davranıyorlar diye düşününce, gerçek ortaya çıkıyor. AKP üst yönetiminin tamamına yakını, devlet yönetimi konusunda çok beceriksizdir. Sadece bu konuda mı? Hayır, ahlak konusunda da, dürüstlük konusunda da, merhamet ve Allah korkusu konusunda da aynılar. Her çeşit kötülüğün, çirkinliğin, pisliğin kökeninde yatan öncelikli neden, cehalettir. Her işin başı sağlık olduğuna göre, cehalet bataklığından kurtulamayan, o karanlıkta debelenip duran kişi, ilk olarak kendi sağlığını tehlikeye atar. Bunun farkında olmaması ise onun bataklıkta boğulmasıyla sonuçlanır. Değerli Okurlar; Bir devletin vatandaşlarına ücretsiz olarak sağlaması gereken temel dört hizmet vardır! Güvenlik / Sağlık / Adalet / Eğitim Siyasi iktidar, devletin ücretsiz vermesi gereken bu hizmetleri vermiyorsa o iktidarın varlığı tartışılır ve iktidar sorumlu olur. AKP’nin Güvenlik- Adalet- Eğitim konularındaki hizmetlerini (!) başka bir yazıda irdeleyelim. Sağlık konusuna gelince; Vatandaşlarımızın sağlık hakları Anayasa madde 56’da teminat altına alınmıştır. AKP’nin çok övündüğü ve büyük oy aldığı sağlık hizmetleri çok önceden planlanmış ve 4 temel yasa olarak hazırlanmıştı! Bu hazırlıkları bakanlığım esnasında çok iyi inceledik. Didik didik ettik! Hazine Müsteşarlığı-DPT-Maliye Bakanlığı-Dünya Bankasında çalışmış Türk uzmanlarla yapılan toplantılar sonunda, ilgili Bakan olarak bana sunulan raporu, bir cümlede anlatmak gerekirse; “Sayın Bakan; Eğer bu yasa taslaklarını TBMM’den geçirirseniz, partiniz ilk seçimde iktidar olur. Olmasına olurda, 3-4 sene sonra, bütçeye öyle bir yük biner ki, devleti batırırsınız. Sağlık hizmeti de tamamen çıkara dayalı ticaret aracı haline gelir. Takdir sizindir!” Ülkemizi sıkıntıya sokacak bir eylemin içinde bulunmamızın imkanı olmadığı için, bu yasa tasarılarını Bakanlar Kuruluna götürmedim. AKP’nin “ülke çıkarı” gibi bir derdi olmadığı, T.C Vatanını “Dar-ül Harp” olarak gördüğü için, bu yasaları çıkartıp, halkın desteğini çekmeyi başardı! Geldiğimiz durumda; Tıp Fakülteleri ve Üniversite Hastaneleri ödeneksizlikten, neredeyse işlevsiz haldeler. Menzil Tarikatına bağlı Bakanların, çılgınca uygulamaları yüzünden, bugün Tıp Fakültelerinde, Üniversite Hastanelerinde, Eğitim Hastanelerinde, Tıp Mezunu pratisyen Doktorları yetiştirecek onlara hocalık yapacak mesleğin inceliklerini öğretecek Profesör kalmadı. Hepsi ayrıldı. AKP’nin ikinci ihaneti, Arap ülkelerinden gelen yeterli eğitimi almamış yabancı doktorlara Türkiye’de çalışma hakkı tanımasıdır. AKP’nin en büyük ihanetlerinden biri de, Cumhuriyetin önemli sağlık kurumlarından Hıfzıssıhha Enstitüsünü 2011 yılında kapatmasıydı. Uluslararası ilaç-aşı firmalarının talebi doğrultusunda Hıfzıssıhha Enstitüsünü kapatan AKP’nin tek başına bu eylemi dahi, Yüce Divanlıktır. İhanet derecesindeki son rezalet ise, Şehir Hastaneleridir. Dünyada uygulaması kalmayan, verimli olmadıkları ispat edilmiş bu hastaneler, “Hazine ve Hasta garantisi” verilerek, yandaş müteahhitlere peşkeş çekildi. Türk Milletinin sırtına da 25 sene boyunca ödeyeceği büyük bir borç kaldı. Bunları yapan sığ düşünce mi son virüs salgınından Türk Milletini koruyacak? Vatanın dört yanındaki ülkeleri virüs salgını sarmışken, tedbir almayan AKP’mi salgını önleyecek? Türkiye’de, mücadele edilecek ve yok edilecek tek virüs, hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet mikroplarına bulaşmış biat iktidarıdır. Bu vatan görevini de sadece Çoban Ateşi Hareketi yapabilecektir. İnsanüstü bir fedakarlıkla salgının yayılmasını durdurmak için çalışan sağlık çalışanlarını hepimiz alkışlamalıyız. Ama AKP Genel Başkanının, Saray balkonundan şov yapmaya hakkı yoktur… Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene. Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Mart 2020 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 19 Mart 2020 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

CEHALET SAĞLIĞA DA ZARARLIDIR

AKP Genel Başkanı ve Hazine Maliye Bakanının aynı gün yaptıkları açıklamaları dinleyince, ülkem adına çok daha fazla endişe duydum. Önlemek için tüm dünyanın çalıştığı, Merkel’in “Virüs salgını, 2. Dünya Savaşından da tehlikelidir” dediği bu korkunç salgın için kayınpeder-damat ikilisinin, tehlikenin boyutunu anlamadıkları insanlarla alay eder gibi sırıtarak konuşmalarından, ilkel esprilerinden ve saçma sapan tedbirlerinden o kadar net anlaşılıyordu ki! İster istemez “Bunlar mı devlet adamı, bunlar mı bizleri ölümden koruyacak tedbirleri alacak kişiler” diye ülkem adına bir daha derin endişeye kapıldım.

Bu ikilinin akıl sağlıkları henüz yerinde olduğuna göre, niçin böyle davranıyorlar diye düşününce, gerçek ortaya çıkıyor. AKP üst yönetiminin tamamına yakını, devlet yönetimi konusunda çok beceriksizdir. Sadece bu konuda mı? Hayır, ahlak konusunda da, dürüstlük konusunda da, merhamet ve Allah korkusu konusunda da aynılar.

Her çeşit kötülüğün, çirkinliğin, pisliğin kökeninde yatan öncelikli neden, cehalettir. Her işin başı sağlık olduğuna göre, cehalet bataklığından kurtulamayan, o karanlıkta debelenip duran kişi, ilk olarak kendi sağlığını tehlikeye atar. Bunun farkında olmaması ise onun bataklıkta boğulmasıyla sonuçlanır.

Değerli Okurlar; Bir devletin vatandaşlarına ücretsiz olarak sağlaması gereken temel dört hizmet vardır! Güvenlik / Sağlık / Adalet / Eğitim Siyasi iktidar, devletin ücretsiz vermesi gereken bu hizmetleri vermiyorsa o iktidarın varlığı tartışılır ve iktidar sorumlu olur. AKP’nin Güvenlik- Adalet- Eğitim konularındaki hizmetlerini (!) başka bir yazıda irdeleyelim.

Sağlık konusuna gelince; Vatandaşlarımızın sağlık hakları Anayasa madde 56’da teminat altına alınmıştır. AKP’nin çok övündüğü ve büyük oy aldığı sağlık hizmetleri çok önceden planlanmış ve 4 temel yasa olarak hazırlanmıştı! Bu hazırlıkları bakanlığım esnasında çok iyi inceledik. Didik didik ettik!

Hazine Müsteşarlığı-DPT-Maliye Bakanlığı-Dünya Bankasında çalışmış Türk uzmanlarla yapılan toplantılar sonunda, ilgili Bakan olarak bana sunulan raporu, bir cümlede anlatmak gerekirse;

“Sayın Bakan; Eğer bu yasa taslaklarını TBMM’den geçirirseniz, partiniz ilk seçimde iktidar olur. Olmasına olurda, 3-4 sene sonra, bütçeye öyle bir yük biner ki, devleti batırırsınız. Sağlık hizmeti de tamamen çıkara dayalı ticaret aracı haline gelir. Takdir sizindir!”

Ülkemizi sıkıntıya sokacak bir eylemin içinde bulunmamızın imkanı olmadığı için, bu yasa tasarılarını Bakanlar Kuruluna götürmedim.

AKP’nin “ülke çıkarı” gibi bir derdi olmadığı, T.C Vatanını “Dar-ül Harp” olarak gördüğü için, bu yasaları çıkartıp, halkın desteğini çekmeyi başardı!

Geldiğimiz durumda; Tıp Fakülteleri ve Üniversite Hastaneleri ödeneksizlikten, neredeyse işlevsiz haldeler. Menzil Tarikatına bağlı Bakanların, çılgınca uygulamaları yüzünden, bugün Tıp Fakültelerinde, Üniversite Hastanelerinde, Eğitim Hastanelerinde, Tıp Mezunu pratisyen Doktorları yetiştirecek onlara hocalık yapacak mesleğin inceliklerini öğretecek Profesör kalmadı. Hepsi ayrıldı.

AKP’nin ikinci ihaneti, Arap ülkelerinden gelen yeterli eğitimi almamış yabancı doktorlara Türkiye’de çalışma hakkı tanımasıdır.

AKP’nin en büyük ihanetlerinden biri de, Cumhuriyetin önemli sağlık kurumlarından Hıfzıssıhha Enstitüsünü 2011 yılında kapatmasıydı. Uluslararası ilaç-aşı firmalarının talebi doğrultusunda Hıfzıssıhha Enstitüsünü kapatan AKP’nin tek başına bu eylemi dahi, Yüce Divanlıktır.

İhanet derecesindeki son rezalet ise, Şehir Hastaneleridir. Dünyada uygulaması kalmayan, verimli olmadıkları ispat edilmiş bu hastaneler, “Hazine ve Hasta garantisi” verilerek, yandaş müteahhitlere peşkeş çekildi. Türk Milletinin sırtına da 25 sene boyunca ödeyeceği büyük bir borç kaldı.

Bunları yapan sığ düşünce mi son virüs salgınından Türk Milletini koruyacak? Vatanın dört yanındaki ülkeleri virüs salgını sarmışken, tedbir almayan AKP’mi salgını önleyecek?

Türkiye’de, mücadele edilecek ve yok edilecek tek virüs, hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet mikroplarına bulaşmış biat iktidarıdır. Bu vatan görevini de sadece Çoban Ateşi Hareketi yapabilecektir.

İnsanüstü bir fedakarlıkla salgının yayılmasını durdurmak için çalışan sağlık çalışanlarını hepimiz alkışlamalıyız. Ama AKP Genel Başkanının, Saray balkonundan şov yapmaya hakkı yoktur…

Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene.

Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Mart 2020 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.