Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

AYNI SENARYO/AYNI TABLO (2)

AYNI SENARYO/AYNI TABLO (2) Devlet niçin vardır? Bilimsel, sosyolojik, coğrafi tarifleri bir kenara bırakalım ve vatandaş devletten ne bekler sorusuna halk diliyle beraberce yanıt arayalım; -Devlet vatandaşın can güvenliğini sağlayacak! Var mı can güvenliğinden emin olan? Ülkemizin büyük bir kısmında, şehirler dâhil gece vakti istediğiniz yere güven içinde gidebilir misiniz? -Devlet vatandaşın mal güvenliğini sağlayacak! Tapusunun kendisinin olduğundan veya yarın elinden alınmayacağına inanan var mı? Yarın “Gel bakalım efendi, sen paralelci imişsin veya sen terör örgütüne destek vermişsin veya sen hükümete karşı darbe teşebbüsünde bulunmuşsun” deyip, bir Savcının talebi üzerine malınıza mülkünüze el konulamayacağına güveniyor musunuz? Televizyonları, gazeteleri, çok paraları, adamları olanların mallarına el koyuyorlar. Siz kendinizi bunlardan daha güçlü mü sanıyorsunuz? -Devlet, vatanın bütünlüğünü sağlayacak ki, bir vatandaş ülkenin istediği her yerinde iş tutup geçimini sağlayabilsin! Hadi gidin doğu-güneydoğu bölgemize bir bakkal dükkânı açın da sizi göreyim! -Devlet, kimseyi aç ve açıkta bırakmayacak! Son depremin üstünden yıllar geçti. Çok sayıda vatandaşımız hala konteynır evlerde yaşamıyor mu? Milyonlarca mülteci çadırlarda sürünmüyor mu? Niçin böyle oluyor? Yani Devlet neden işlevini tam olarak yerine getiremiyor ve bunun sorumluları kimler? Türkiye’de AKP Hükümeti, yani devleti doğru düzgün işletmesi gereken bu hükümet, Erdoğan’ın emrinin aksine bir adım atamaz. Aksini söyleyebilecek aklı başında biri var mıdır? Anayasamızın 104. Maddesi, “Cumhurbaşkanı Devletin Başıdır” der. Erdoğan bunu “Cumhurbaşkanı Devletin ve Hükümetin Başıdır” şeklinde değiştirmedi mi? O zaman devleti tüm kurumlarıyla bozuk işlemesinin tek sorumlusu Erdoğan değil midir? Erdoğan, biat kültürüne mi, demokrasiye mi inanır? Erdoğan demokrat mıdır? 14 yıllık Erdoğan dönemi “şeffaf, halka hesap veren, huzur içinde, saygınlığımızı koruyarak zenginleştiğimiz” bir dönem midir? Cemaati, tarikatları devlete sokan Erdoğan değil midir? PKK Narko-Terör örgütü ile devleti pazarlık yaptıran Erdoğan değil midir? Bu tek adam yönetimine karşı, normal bir siyasi parti ile rekabet eder gibi mücadele edemezsiniz. Eğer bir yönetim kanunsuzluğa yolsuzluğa bulaşmışsa, anayasayı çiğnemeyi adet haline getirmişse ve bunu partisinin kurucu üyeleri bile söylüyorsa, sırf kendi geleceği için ülkeyi ateşe atmaktan çekinmiyorsa, onunla anlayacağı dilden yani Türk Milleti olarak bir bütün halinde mücadele etmek gerekir. Bu tarz tek adam yönetimlerinde, kimse yarınından emin değildir, olamaz. Herkes kendi gücüne, bilgisine göre kendi mahallesinde, ilçesinde böyle bir harekete destek olmalıdır. Her mahallede, siyasi partilerden bağımsız toplantılar yapılmalı, içinde bulunduğumuz feci durum halka anlatılmalıdır. Bu durumdan kurtulmamızın çaresi örgütlü toplum haline gelmemizden geçer. Kimsenin “bana ne” , “amaan bana mı kaldı” demeye hakkı yoktur. Eğer bizler, sorumluluklarını haklarını bilen özgür bireyler isek, kimsenin bizi dürtmesine, bizim yerimize kurtarıcı rolüne soyunmasına hakkı yoktur. Çare biziz, çare sizsiniz…   Sağlık ve başarı dileklerimle 08 Mart 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 08 Mart 2016 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

AYNI SENARYO/AYNI TABLO (2)

AYNI SENARYO/AYNI TABLO (2)

Devlet niçin vardır?
Bilimsel, sosyolojik, coğrafi tarifleri bir kenara bırakalım ve vatandaş devletten ne bekler sorusuna halk diliyle beraberce yanıt arayalım;

-Devlet vatandaşın can güvenliğini sağlayacak!
Var mı can güvenliğinden emin olan? Ülkemizin büyük bir kısmında, şehirler dâhil gece vakti istediğiniz yere güven içinde gidebilir misiniz?

-Devlet vatandaşın mal güvenliğini sağlayacak!
Tapusunun kendisinin olduğundan veya yarın elinden alınmayacağına inanan var mı? Yarın “Gel bakalım efendi, sen paralelci imişsin veya sen terör örgütüne destek vermişsin veya sen hükümete karşı darbe teşebbüsünde bulunmuşsun” deyip, bir Savcının talebi üzerine malınıza mülkünüze el konulamayacağına güveniyor musunuz? Televizyonları, gazeteleri, çok paraları, adamları olanların mallarına el koyuyorlar. Siz kendinizi bunlardan daha güçlü mü sanıyorsunuz?

-Devlet, vatanın bütünlüğünü sağlayacak ki, bir vatandaş ülkenin istediği her yerinde iş tutup geçimini sağlayabilsin!
Hadi gidin doğu-güneydoğu bölgemize bir bakkal dükkânı açın da sizi göreyim!

-Devlet, kimseyi aç ve açıkta bırakmayacak!
Son depremin üstünden yıllar geçti. Çok sayıda vatandaşımız hala konteynır evlerde yaşamıyor mu? Milyonlarca mülteci çadırlarda sürünmüyor mu?

Niçin böyle oluyor? Yani Devlet neden işlevini tam olarak yerine getiremiyor ve bunun sorumluları kimler?
Türkiye’de AKP Hükümeti, yani devleti doğru düzgün işletmesi gereken bu hükümet, Erdoğan’ın emrinin aksine bir adım atamaz. Aksini söyleyebilecek aklı başında biri var mıdır?
Anayasamızın 104. Maddesi, “Cumhurbaşkanı Devletin Başıdır” der.
Erdoğan bunu “Cumhurbaşkanı Devletin ve Hükümetin Başıdır” şeklinde değiştirmedi mi? O zaman devleti tüm kurumlarıyla bozuk işlemesinin tek sorumlusu Erdoğan değil midir?

Erdoğan, biat kültürüne mi, demokrasiye mi inanır? Erdoğan demokrat mıdır?
14 yıllık Erdoğan dönemi “şeffaf, halka hesap veren, huzur içinde, saygınlığımızı koruyarak zenginleştiğimiz” bir dönem midir?
Cemaati, tarikatları devlete sokan Erdoğan değil midir?
PKK Narko-Terör örgütü ile devleti pazarlık yaptıran Erdoğan değil midir?

Bu tek adam yönetimine karşı, normal bir siyasi parti ile rekabet eder gibi mücadele edemezsiniz.
Eğer bir yönetim kanunsuzluğa yolsuzluğa bulaşmışsa, anayasayı çiğnemeyi adet haline getirmişse ve bunu partisinin kurucu üyeleri bile söylüyorsa, sırf kendi geleceği için ülkeyi ateşe atmaktan çekinmiyorsa, onunla anlayacağı dilden yani Türk Milleti olarak bir bütün halinde mücadele etmek gerekir.
Bu tarz tek adam yönetimlerinde, kimse yarınından emin değildir, olamaz.
Herkes kendi gücüne, bilgisine göre kendi mahallesinde, ilçesinde böyle bir harekete destek olmalıdır.
Her mahallede, siyasi partilerden bağımsız toplantılar yapılmalı, içinde bulunduğumuz feci durum halka anlatılmalıdır. Bu durumdan kurtulmamızın çaresi örgütlü toplum haline gelmemizden geçer.
Kimsenin “bana ne” , “amaan bana mı kaldı” demeye hakkı yoktur.
Eğer bizler, sorumluluklarını haklarını bilen özgür bireyler isek, kimsenin bizi dürtmesine, bizim yerimize kurtarıcı rolüne soyunmasına hakkı yoktur.
Çare biziz, çare sizsiniz…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 08 Mart 2016
Rifat Serdaroğlu


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.