Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ATATÜRK’E SARILACAKSINIZ

Bir milletin başına gelebilecek dertlerin en büyüklerinden biri fikri yapısı oluşmamış, kendi milletinin değerlerinin farkında olmayan cahil kişilerin yönetiminde olmaktır. Böyle fikir ve kişilik fukaralarını başından atmasını beceremeyen milletler sıkıntı çekmeye mahkûmdur. Üç tarihi gerçeği sizlerle paylaşmak isterim; -Fatih, İstanbul’u kuşattığında kentte bulunan Kardinal İsodore, Vatikan’a yazdığı “yardım” mektubunda, Fatih Sultan Mehmet için “Troyalıların Prensi” demiştir. -Atatürk, Dumlupınar Zaferini kazandıktan sonra “Hektor’un intikamını aldık” demiştir. -1943 yılında vefat eden Halidi-Nakşi Şeyhi “Seyyid Abdülhakim Arvasi”; “Ben bir Seyyid ’im. Yani bu demektir ki Türk değilim. Ama yeryüzünde bütün Türkler silinse, üç Türk kalsa, biri ben olurdum. İki Türk kalsa gene biri ben olurdum. Son Türk kalsa o gene ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugünkü manada İslamiyet olmazdı…” Arvasi; Türklerin İslam’a hizmetlerini, İslam’ın sancaktarlığını Türklerin yaptığını çok iyi biliyordu! Fatih ve Atatürk, Türklerin Anadolu’ya gelişlerinin bilinen tarihten çok önceleri olduğunu, Türklerin Anadolu’nun dip kültürünü oluşturduklarını çok iyi biliyorlardı! Atatürk, bu konuda ciddi araştırmalar yaptırmıştı. Atatürk Türklerin Anadolu’ya MÖ 7 binli yıllarda geldiklerini buldu. Son gelişmeler ve özellikle Göbeklitepe’nin bulunmasından sonra Türklerin Anadolu’da M.Ö 13 binli yıllarda var olduğu, yazıyı ve tekerleği bulmuş, bazı hayvanları ehlileştirilmiş oldukları ilmen kanıtlamıştır. Tarihini ve insanını bilmeyenler ülkelerini yönetemezler. Bizlerin de artık bize dayatılan değil, gerçek tarihimizi öğrenip gençlerimize anlatmamız şart. Bilemezsek, bu coğrafyada ayakta kalamayız. Ama öncelik tarih bilmemizde! Troyalı Hektor’u öldüren komutanın adı “Agamemnon” idi! Çanakkale savaşı için gelen İngiliz zırhlısının adının da “Agamemnon” olması sizce tesadüf mü? Asla tesadüf değil! Hele “Truva Atı” rolünü gönüllü olarak kabul etmiş Badem İktidarı yönetimde ise! Geçmişte “Truva Atı” ne ise bugünkü “Eşbaşkanlık” aynıdır… Böylesine muhteşem bir tarihe sahip olan Türk Milletini, adını dahi anmaktan kaçınan Badem İktidarının yönetmesi ne kadar acı! Bademler bir gün “İslam Milleti”, bir gün “İbrahim Milleti”, bir gün “Ümmet” diyorlar, ıkınıyorlar-sıkınıyorlar bir türlü “Türk Milleti” diyemiyorlar… Ya ne diyorlar? Türkçülük yapmak bölücülüktür! Bahçeli’nin MHP’si de bunları destekliyor… Halbuki bir kere olsun gönülden “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyebilseler, Türklüğü üst kimlik olarak kabul etseler, bu üst kimliğin altında herkesin kendi kökenini-inancını-kültürünü yaşamasının, yaşatmasının mümkün olduğunu bilebilseler hem kendileri huzura erişecek hem de bu cennet vatan… İşte o zaman, Bademler de Büyük Atatürk’ün fikirlerine, çağın ötesine geçen vizyonuna sarılacaklar! Nasılsa bir gün herkes Atatürk’çü olacak… Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Ekim 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 23 Ekim 2017 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

ATATÜRK’E SARILACAKSINIZ

Bir milletin başına gelebilecek dertlerin en büyüklerinden biri fikri yapısı oluşmamış, kendi milletinin değerlerinin farkında olmayan cahil kişilerin yönetiminde olmaktır. Böyle fikir ve kişilik fukaralarını başından atmasını beceremeyen milletler sıkıntı çekmeye mahkûmdur.

Üç tarihi gerçeği sizlerle paylaşmak isterim; -Fatih, İstanbul’u kuşattığında kentte bulunan Kardinal İsodore, Vatikan’a yazdığı “yardım” mektubunda, Fatih Sultan Mehmet için “Troyalıların Prensi” demiştir.

-Atatürk, Dumlupınar Zaferini kazandıktan sonra “Hektor’un intikamını aldık” demiştir.

-1943 yılında vefat eden Halidi-Nakşi Şeyhi “Seyyid Abdülhakim Arvasi”; “Ben bir Seyyid ’im. Yani bu demektir ki Türk değilim. Ama yeryüzünde bütün Türkler silinse, üç Türk kalsa, biri ben olurdum. İki Türk kalsa gene biri ben olurdum. Son Türk kalsa o gene ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugünkü manada İslamiyet olmazdı…”

Arvasi; Türklerin İslam’a hizmetlerini, İslam’ın sancaktarlığını Türklerin yaptığını çok iyi biliyordu!

Fatih ve Atatürk, Türklerin Anadolu’ya gelişlerinin bilinen tarihten çok önceleri olduğunu, Türklerin Anadolu’nun dip kültürünü oluşturduklarını çok iyi biliyorlardı! Atatürk, bu konuda ciddi araştırmalar yaptırmıştı. Atatürk Türklerin Anadolu’ya MÖ 7 binli yıllarda geldiklerini buldu. Son gelişmeler ve özellikle Göbeklitepe’nin bulunmasından sonra Türklerin Anadolu’da M.Ö 13 binli yıllarda var olduğu, yazıyı ve tekerleği bulmuş, bazı hayvanları ehlileştirilmiş oldukları ilmen kanıtlamıştır.

Tarihini ve insanını bilmeyenler ülkelerini yönetemezler. Bizlerin de artık bize dayatılan değil, gerçek tarihimizi öğrenip gençlerimize anlatmamız şart. Bilemezsek, bu coğrafyada ayakta kalamayız. Ama öncelik tarih bilmemizde! Troyalı Hektor’u öldüren komutanın adı “Agamemnon” idi! Çanakkale savaşı

için gelen İngiliz zırhlısının adının da “Agamemnon” olması sizce tesadüf mü? Asla tesadüf değil! Hele “Truva Atı” rolünü gönüllü olarak kabul etmiş Badem İktidarı yönetimde ise! Geçmişte “Truva Atı” ne ise bugünkü “Eşbaşkanlık” aynıdır…

Böylesine muhteşem bir tarihe sahip olan Türk Milletini, adını dahi anmaktan kaçınan Badem İktidarının yönetmesi ne kadar acı! Bademler bir gün “İslam Milleti”, bir gün “İbrahim Milleti”, bir gün “Ümmet” diyorlar, ıkınıyorlar-sıkınıyorlar bir türlü “Türk Milleti” diyemiyorlar…

Ya ne diyorlar? Türkçülük yapmak bölücülüktür! Bahçeli’nin MHP’si de bunları destekliyor…

Halbuki bir kere olsun gönülden “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyebilseler, Türklüğü üst kimlik olarak kabul etseler, bu üst kimliğin altında herkesin kendi kökenini-inancını-kültürünü yaşamasının, yaşatmasının mümkün olduğunu bilebilseler hem kendileri huzura erişecek hem de bu cennet vatan…

İşte o zaman, Bademler de Büyük Atatürk’ün fikirlerine, çağın ötesine geçen vizyonuna sarılacaklar! Nasılsa bir gün herkes Atatürk’çü olacak…

Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Ekim 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.