Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ACZİN İTİRAFI

Yemin ederek göreve başlayan ve bu dünyadaki en kutsal işi yapan Yargıç ve Savcıların büyük bir kısmı AKP İktidarından, Sarayın şerrinden korkularına siyasi içerikli davaları (Cumhurbaşkanına hakaret gibi) sonuçlandırmaya çekiniyorlar! Şarlatanın biri, Müslümanları kandırarak “Yanmaz Kefen” satıyor, bir diğeri “Cennet görünümlü” mezar yeri satıyor, üstat geçinen bir sahtekâr yobaz ise “Cumhuriyetin okulları hep hain yetiştirdi” diye konuşuyor. En çirkini ise, Türk Milletinin ve Büyük Atatürk’ün en büyük eseri olan “Kurtuluş Savaşı” için “Keşke savaşı Yunan kazansaydı” diyebiliyor… T.C Devletinin Cumhurbaşkanı ve T.C Devletinin Genelkurmay Başkanı bu hainleri ya methediyor ya sofrasına konuk ediyor ya da evinde veya hastanede ziyaret ediyor… Biz de bu yanlışları yazıp, Türk Milletine duyurunca Saray Savcıları, ülkenin neresinde görev yapıyor iseler şırraak diye “TCK 299’dan 1 ila 4 yıl hapis” istemiyle dava açıyorlar. Yargıçlar, tam bir çaresizlik içindeler; Yazıya bakıyorlar “hakaret yok, durum tespiti” var, üstelik yazılanlar doğru! Beraat vermek istiyorlar ama ertesi gün bir başka yere tayininin çıkmayacağının garantisi yok! Peki ne yapıyorlar? Kimi, “bu davayı adli tatilden sonraya atıyorum” deyip ta ekim ayına sallıyor, kimi, “benzer bir davanız Ankara’da da var. Onun sonucunu bekleyelim, sonra karar verelim” diye ileri bir tarihe atıyor… Bu ne demektir biliyor musunuz? “Arkadaş, ben korkuyorum. Şu 24 Haziran’ı bir geçelim, ne olacağımızı görelim, duruma göre karar verelim” demektir. Başka bir ifadeyle Türk Hukuk sisteminin çökmesi sonucudur bu davranışlar. Aczin ifadesidir… Bir başka acz ifadesini de Erdoğan’dan duyuyoruz! İlkokul çocuklarını veya zeka özürlülerini kandırır gibi; “Yeni dönemde daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla zenginlik vs” atıp tutuyor! Reis- Yiğit Adam- Delikanlı Adam soruyorum sana; 16 (ON ALTI) sene Türkiye’yi sen yönetmedin mi? Türk Milleti kime 16 sene tek başına iktidar verdi ki? Bu 16 senenin içine 4 (DÖRT) adet üniversite eğitimi sığar. Hiç mi bir şey öğrenmedin, beceremedin ki tekrar bizden dört yıl için yetki istiyorsun? Senin bu sözlerinin anlamı, dünyanın her dilinde aczin ifadesi diye adlandırılır… Şunu öğrenemedin gitti; Bulunduğun makam, siyasi nezaket, görgü kuralları ve devlet adamlığı gerektirir. Mahalle kabadayıları gibi herkese bağırıyorsun, küfrediyorsun, hakaret ediyorsun! Bu şekilde konuşmaya hiç hakkın yok. Bağıramazsın, hakaret edemezsin. Sen vekilsin, bizler yani Türk Milleti asiliz. Böyle konuştuğun, insanlara bağırdığın, beceriksiz olduğun ve ülkeyi geriye götürdüğün için Türk Milleti senin iş akdini 24 Haziran’da feshedecek. Tamam arkadaş, buraya kadar, hadi güle güle! Sonra, benim bugün şehir şehir dolaştığım mahkeme koridorlarında sen dolaşacaksın! Tabii ki yakayı öncelikle Yüce Divandan kurtarabilirsen! Sana son bir öğüt daha vereyim; Damadın televizyonunda bir tartışma programı düzenle. Cumhurbaşkanı adaylarını davet et. Senin adamların sorsun, hepiniz cevap verin. O zaman sizin diğer adaylardan korkmadığınıza inanacağız. Haa bir de hepiniz ama hepiniz, DİPLOMA ve MAL BEYANLARINIZI da getirin. Dur yahu, dursana arkadaş, nereye kaçıyorsun? Daha karpuz kesece idik? Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Mayıs 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2018 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

ACZİN İTİRAFI

Yemin ederek göreve başlayan ve bu dünyadaki en kutsal işi yapan Yargıç ve Savcıların büyük bir kısmı AKP İktidarından, Sarayın şerrinden korkularına siyasi içerikli davaları (Cumhurbaşkanına hakaret gibi) sonuçlandırmaya çekiniyorlar!

Şarlatanın biri, Müslümanları kandırarak “Yanmaz Kefen” satıyor, bir diğeri “Cennet görünümlü” mezar yeri satıyor, üstat geçinen bir sahtekâr yobaz ise “Cumhuriyetin okulları hep hain yetiştirdi” diye konuşuyor. En çirkini ise, Türk Milletinin ve Büyük Atatürk’ün en büyük eseri olan “Kurtuluş Savaşı” için “Keşke savaşı Yunan kazansaydı” diyebiliyor…

T.C Devletinin Cumhurbaşkanı ve T.C Devletinin Genelkurmay Başkanı bu hainleri ya methediyor ya sofrasına konuk ediyor ya da evinde veya hastanede ziyaret ediyor…

Biz de bu yanlışları yazıp, Türk Milletine duyurunca Saray Savcıları, ülkenin neresinde görev yapıyor iseler şırraak diye “TCK 299’dan 1 ila 4 yıl hapis” istemiyle dava açıyorlar. Yargıçlar, tam bir çaresizlik içindeler; Yazıya bakıyorlar “hakaret yok, durum tespiti” var, üstelik yazılanlar doğru! Beraat vermek istiyorlar ama ertesi gün bir başka yere tayininin çıkmayacağının garantisi yok! Peki ne yapıyorlar? Kimi, “bu davayı adli tatilden sonraya atıyorum” deyip ta ekim ayına sallıyor, kimi, “benzer bir davanız Ankara’da da var. Onun sonucunu bekleyelim, sonra karar verelim” diye ileri bir tarihe atıyor…

Bu ne demektir biliyor musunuz? “Arkadaş, ben korkuyorum. Şu 24 Haziran’ı bir geçelim, ne olacağımızı görelim, duruma göre karar verelim” demektir. Başka bir ifadeyle Türk Hukuk sisteminin çökmesi sonucudur bu davranışlar. Aczin ifadesidir…

Bir başka acz ifadesini de Erdoğan’dan duyuyoruz! İlkokul çocuklarını veya zeka özürlülerini kandırır gibi; “Yeni dönemde daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla zenginlik vs” atıp tutuyor!

Reis- Yiğit Adam- Delikanlı Adam soruyorum sana; 16 (ON ALTI) sene Türkiye’yi sen yönetmedin mi? Türk Milleti kime 16 sene tek başına iktidar verdi ki? Bu 16 senenin içine 4 (DÖRT) adet üniversite eğitimi sığar. Hiç mi bir şey öğrenmedin, beceremedin ki tekrar bizden dört yıl için yetki istiyorsun? Senin bu sözlerinin anlamı, dünyanın her dilinde aczin ifadesi diye adlandırılır…

Şunu öğrenemedin gitti; Bulunduğun makam, siyasi nezaket, görgü kuralları ve devlet adamlığı gerektirir. Mahalle kabadayıları gibi herkese bağırıyorsun, küfrediyorsun, hakaret ediyorsun! Bu şekilde konuşmaya hiç hakkın yok. Bağıramazsın, hakaret edemezsin. Sen vekilsin, bizler yani Türk Milleti asiliz. Böyle konuştuğun, insanlara bağırdığın, beceriksiz olduğun ve ülkeyi geriye götürdüğün için Türk Milleti senin iş akdini 24 Haziran’da feshedecek. Tamam arkadaş, buraya kadar, hadi güle güle!

Sonra, benim bugün şehir şehir dolaştığım mahkeme koridorlarında sen dolaşacaksın! Tabii ki yakayı öncelikle Yüce Divandan kurtarabilirsen!

Sana son bir öğüt daha vereyim; Damadın televizyonunda bir tartışma programı düzenle. Cumhurbaşkanı adaylarını davet et. Senin adamların sorsun, hepiniz cevap verin. O zaman sizin diğer adaylardan korkmadığınıza inanacağız. Haa bir de hepiniz ama hepiniz, DİPLOMA ve MAL BEYANLARINIZI da getirin. Dur yahu, dursana arkadaş, nereye kaçıyorsun? Daha karpuz kesece idik?

Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Mayıs 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.