Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KİRALIK KAFANIN BEDELİ

Allah kimseyi bunların durumuna düşürmesin! Bir parça haysiyeti olan kişi, savunduğu fikrinin arkasında durabilen onurlu biri, böylesine ağır bir şekilde aşağılanınca hiç olmazsa istifa etmesini becerebilmelidir. AKP Grup Başkan Vekillerinden biri, aldığı talimata göre bir önerge hazırlar. Nasıl milletvekili olduğunu bilen (!) 5 milletvekiline bu önergeye imza attırır. Bu beş milletvekili gece vakti bu önergeyi, görüşülmekte olan yasanın arasına sıkıştırırlar! Önergeyi veren milletvekilleri bu önergeyi; “Toplumsal bir yarayı çözümlüyoruz. Seçim zamanı milletten aldığımız talimatı yerine getiriyoruz. Tecavüzcülere af çıkarmak gibi bir niyetimiz yoktur, asla olamaz” diyerek savundular. AKP Grup Başkanvekilleri aynı gerekçeyle önergeye sahip çıktı! Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da bu yüz kızartıcı önergeyi ısrarla ve günlerce savundu! BMC kamyon gibi tıslayarak konuşan Başbakan Binali Yıldırım’da önergeyi destekledi ve “Önergeyi geri çekmeyeceğiz. Salı günü meclise getireceğiz ve çıkaracağız” diye rest çekti… Tepkiler, özellikle kadınlarımızın demokratik tepkileri çığ gibi yükselince, Saraydaki Cumhur’un Başı pabucun pahalı olduğunu gördü ve Başbakan Binali’ye bir emir vererek, önergeyi geri çektirdi. Emir demiri kesince, önerge geri çekildi! Önergeyi destekleyen çuvalla adamdan tek ses çıkmadı! Birdenbire, önergeyi veren milletvekillerinin, Bakanların, Başbakanın iradeleri buhar oldu ve hepsi suda ıslanmış sıpa gibi ortada kalıverdiler! Kişi elbette ki yanlıştan dönebilir, yanlıştan dönüp özür dilemek te bir erdemdir ama ülkeyi yöneten kişilerin bir yasa yaparken nasıl davranacaklarını, danışacaklarını bilmeleri gerekmez mi? Bu tutum demokrasiyi hazmedememiş ilkel beyinlerin eninde sonunda karşılacakları bir sonuçtur. AKP Milletvekilleri ve Demokrasi! Kuzey ve Güney Kutbu kadar birbirine yakınlar! AKP Milletvekilleri “Biatsa biat, itaatsa itaat” diyebiliyor ve bir tanesi bile buna itiraz edemiyorsa, bunlar köleliğe dünden razı olmuşlar demektir. Saray’dan AKP Milletvekillerine şöyle bir talimat gelse, nasıl davranırlar dersiniz? “Hepiniz aynı kâğıda alt alta isimlerinizi yazın ve isimlerinizin karşısını imzalayın. O kâğıda ben kafamdaki Anayasa değişikliklerini yazacağım. Hepiniz bu değişikliklere oy vereceksiniz” dese, itiraz eden bir tane milletvekili çıkar mı? AKP Milletvekillerinden bir tanesi olsun “Arkadaş, sen ne dediğinin farkında mısın? Sen bizim sahibimiz misin de bizi mal yerine koyuyorsun? Senin yaptığını padişahlar bile yapmadı yahu” diyebilir mi? Elbette diyemezler ve ancak Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığını yaparlar! Başbakan, gazeteciler; “Sayın Başbakan dün önergeyi destekliyor ve geri çekmem diyordunuz, bugün geri çektiniz, ne oldu da bir günde fikrinizi değiştirdiniz” diye sormasınlar diye, grup toplantısını iptal edip, İstanbul’a kaçtı… Siyasetle uğraşan, siyasete girmek isteyenlerin kulaklarına küpe yapmalarını istediğim öğüdüm şudur; Siyasette iki tip insan vardır. Oturduğu makama “Şeref” verenler ve oturduğu makamdan “Şeref” alanlar. Birinci tipler, koltuktan kalktıklarında şerefleri de onlarla beraber gelir, ikinci tipler ise koltuktan kalktıklarında şeref o koltukta kalır, onlar şerefsiz olarak anılırlar! Bir de şu kuralı hiç unutmamaları gerek; Kiralık kafanın bedeli köleliktir… Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Kasım 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2016 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

KİRALIK KAFANIN BEDELİ

Allah kimseyi bunların durumuna düşürmesin! Bir parça haysiyeti olan kişi, savunduğu fikrinin arkasında durabilen onurlu biri, böylesine ağır bir şekilde aşağılanınca hiç olmazsa istifa etmesini becerebilmelidir.

AKP Grup Başkan Vekillerinden biri, aldığı talimata göre bir önerge hazırlar. Nasıl milletvekili olduğunu bilen (!) 5 milletvekiline bu önergeye imza attırır. Bu beş milletvekili gece vakti bu önergeyi, görüşülmekte olan yasanın arasına sıkıştırırlar! Önergeyi veren milletvekilleri bu önergeyi; “Toplumsal bir yarayı çözümlüyoruz. Seçim zamanı milletten aldığımız talimatı yerine getiriyoruz. Tecavüzcülere af çıkarmak gibi bir niyetimiz yoktur, asla olamaz” diyerek savundular. AKP Grup Başkanvekilleri aynı gerekçeyle önergeye sahip çıktı! Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da bu yüz kızartıcı önergeyi ısrarla ve günlerce savundu! BMC kamyon gibi tıslayarak konuşan Başbakan Binali Yıldırım’da önergeyi destekledi ve “Önergeyi geri çekmeyeceğiz. Salı günü meclise getireceğiz ve çıkaracağız” diye rest çekti…

Tepkiler, özellikle kadınlarımızın demokratik tepkileri çığ gibi yükselince, Saraydaki Cumhur’un Başı pabucun pahalı olduğunu gördü ve Başbakan Binali’ye bir emir vererek, önergeyi geri çektirdi.

Emir demiri kesince, önerge geri çekildi! Önergeyi destekleyen çuvalla adamdan tek ses çıkmadı! Birdenbire, önergeyi veren milletvekillerinin, Bakanların, Başbakanın iradeleri buhar oldu ve hepsi suda ıslanmış sıpa gibi ortada kalıverdiler!

Kişi elbette ki yanlıştan dönebilir, yanlıştan dönüp özür dilemek te bir erdemdir ama ülkeyi yöneten kişilerin bir yasa yaparken nasıl davranacaklarını, danışacaklarını bilmeleri gerekmez mi?

Bu tutum demokrasiyi hazmedememiş ilkel beyinlerin eninde sonunda karşılacakları bir sonuçtur.

AKP Milletvekilleri ve Demokrasi! Kuzey ve Güney Kutbu kadar birbirine yakınlar!

AKP Milletvekilleri “Biatsa biat, itaatsa itaat” diyebiliyor ve bir tanesi bile buna itiraz edemiyorsa, bunlar köleliğe dünden razı olmuşlar demektir.

Saray’dan AKP Milletvekillerine şöyle bir talimat gelse, nasıl davranırlar dersiniz? “Hepiniz aynı kâğıda alt alta isimlerinizi yazın ve isimlerinizin karşısını imzalayın. O kâğıda ben kafamdaki Anayasa değişikliklerini yazacağım. Hepiniz bu değişikliklere oy vereceksiniz” dese, itiraz eden bir tane milletvekili çıkar mı? AKP Milletvekillerinden bir tanesi olsun “Arkadaş, sen ne dediğinin farkında mısın? Sen bizim sahibimiz misin de bizi mal yerine koyuyorsun? Senin yaptığını padişahlar bile yapmadı yahu” diyebilir mi?

Elbette diyemezler ve ancak Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığını yaparlar! Başbakan, gazeteciler; “Sayın Başbakan dün önergeyi destekliyor ve geri çekmem diyordunuz, bugün geri çektiniz, ne oldu da bir günde fikrinizi değiştirdiniz” diye sormasınlar diye, grup toplantısını iptal edip, İstanbul’a kaçtı…

Siyasetle uğraşan, siyasete girmek isteyenlerin kulaklarına küpe yapmalarını istediğim öğüdüm şudur; Siyasette iki tip insan vardır. Oturduğu makama “Şeref” verenler ve oturduğu makamdan “Şeref” alanlar. Birinci tipler, koltuktan kalktıklarında şerefleri de onlarla beraber gelir, ikinci tipler ise koltuktan kalktıklarında şeref o koltukta kalır, onlar şerefsiz olarak anılırlar!

Bir de şu kuralı hiç unutmamaları gerek; Kiralık kafanın bedeli köleliktir…

Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Kasım 2016 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.