Çanakkale Haber

Metin AKGÜN
Köşe Yazarı
Metin AKGÜN
 

Çocuklarımızı Eğitiyor muyuz?

İnsanoğlunun en önemli özelliklerinden birisi de bulduğuyla yetinmeyip, her zaman daha iyisine özlem duyması, bir gün önce “mükemmel” olarak nitelendirilen bir ürün veya hizmete alışılınca “normal”, daha iyisi bulununca da “yetersiz” olarak nitelemesidir. Yaradılıştan doyumsuz olan insan, nefsini kontrol altına almada sistemli bir eğitim almamışsa, ileriki yaş evrelerinde kendi mutsuzluğunu, dolayısıyla da çevresel mutsuzluğun kaynağı olabilirken, nefsinin mahkûmu olup, bu yönde zulmün kaynağı haline gelebilir. Ya da yaşadığı toplumda silik, beceriksiz, kendine güveni olmayan, karşılaştığı her sonuçla ilgili kendini suçlayan veya yakın uzak demeden kendine ve çevresine karşı düşmanca tutum geliştiren, bu duygular içerisinde daha da karmaşık davranışlar gösteren biri haline gelebilir. Ya da bağımsız karar verebilen, sempatik olan, her hal ve zamanda aktif olan,  yaratıcılık yönü gelişkin, kendisiyle barışık olup, kendine ve çevresine karşı düşmanlık duygusunu yenebilen, kendine olan özgüveniyle çevresine de güven aşılayan biri haline de gelebilir. Bu netice bizim davranışlarımızda şekillenir. Önce evde, sonra okulda devam eden eğitim sürecindeki doğru davranışlarımız ve çocuklarımıza doğru model olabilmemizde gizlidir. O nedenle, çocuklarımızın eğitiminde ana babaların eğitiminden de mesulüz. Ana ve babaların eğitiminden başlayan bir süreçte, çocuklarımıza karşı doğru davranışlar göstermek ve bizi biz kılan değerlerin aktarımından taviz vermeden onları hayata hazırlamak gerek… Ebeveynlerin (ana-babaların) ev ortamında eş ve çocuklarıyla, yakın uzak akrabalarıyla yaşadıkları davranışlar irdelendiğinde; eğitim alanla almayanlar arasında olması beklenen davranışlar arasındaki farkın ideale yaklaşım açısından pek memnuniyet verici olduğu söylenemez. Ebeveynlerin eğitim ve kültür düzeyi yükseldikçe tutumlarında biraz daha demokratikleşme görülse bile çoğunlukla aşırı koruyucu ve aşırı otoriter tutumların görüldüğü, hatta aynı ailede her iki tutum şeklinin de benimsenmiş olabildiği alanda yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Literatürde yer alan araştırmalardaki verileri tabloşaltırırsak;   TUTUMLARIMIZ & ÇOCUKLARIMIZ (Yaşadığımız Süreçte Çocuklarımıza Dönük Davranışlarımızı) KABUL ETME - İZİN VERME ekseninde davranırsak, Bağımsızlık Sempatiklik Aktiflik Yaratıcılık Düşmanlık Duygusunun Azlığı Güven    KABUL ETME – KISITLAMA ekseninde davranırsak, Bağımlılık Naziklik İtaatkarlik Uysallık Güvensizlik   REDDETME - İZİN VERME ekseninde davranırsak, Uyumsuzluk Suçluluk Düşmanlık İhmalkârlık Güven X Güvensizlik   REDDETME - KISITLAMA ekseninde davranırsak, Sosyal İçe Dönüklük Kavgacılık Kendine Düşmanlık Çekingenlik Güvensizlik             Gibi olası sonuçları göz önünde bulundurarak, çocuklarımızın yarın hangi davranışları kazanmış yetişkinler olmasını istediğimiz üzerine uzun uzun düşünmemiz gerek… Biz yetişkinler, yarın yaşlandığımızda; çocuklarımızın bize de gösterebilecekleri olası davranışlarından hangilerinin bizi daha memnun edeceğini düşünerek bugünkü tercihlerimizi yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. ----------------- * Haktanır, G. 2010. “Çocuklarımız ve Biz”. Geçmişten Geleceğe Okul Öncesi Eğitim, Ankara: MEB OÖE Gen. Md. Yayını. s:178-182. * E.A.E. Etkili Anababa Eğitimi. Aile İletişim Dili”Thomas Gordon. Sistem Yayıncılık * Çocuk Eğitimi El Kitabı” Prof.Dr.Haluk Yavuzer. Remzi Kitabevi                   Metin AKGÜN Maarif Müfettişi Eğitim 2023 Derneği Elazığ İl Temsilcisi
Ekleme Tarihi: 05 Ocak 2015 - Pazartesi
Metin AKGÜN

Çocuklarımızı Eğitiyor muyuz?

İnsanoğlunun en önemli özelliklerinden birisi de bulduğuyla yetinmeyip, her zaman daha iyisine özlem duyması, bir gün önce “mükemmel” olarak nitelendirilen bir ürün veya hizmete alışılınca “normal”, daha iyisi bulununca da “yetersiz” olarak nitelemesidir.

Yaradılıştan doyumsuz olan insan, nefsini kontrol altına almada sistemli bir eğitim almamışsa, ileriki yaş evrelerinde kendi mutsuzluğunu, dolayısıyla da çevresel mutsuzluğun kaynağı olabilirken, nefsinin mahkûmu olup, bu yönde zulmün kaynağı haline gelebilir. Ya da yaşadığı toplumda silik, beceriksiz, kendine güveni olmayan, karşılaştığı her sonuçla ilgili kendini suçlayan veya yakın uzak demeden kendine ve çevresine karşı düşmanca tutum geliştiren, bu duygular içerisinde daha da karmaşık davranışlar gösteren biri haline gelebilir.

Ya da bağımsız karar verebilen, sempatik olan, her hal ve zamanda aktif olan,  yaratıcılık yönü gelişkin, kendisiyle barışık olup, kendine ve çevresine karşı düşmanlık duygusunu yenebilen, kendine olan özgüveniyle çevresine de güven aşılayan biri haline de gelebilir.

Bu netice bizim davranışlarımızda şekillenir. Önce evde, sonra okulda devam eden eğitim sürecindeki doğru davranışlarımız ve çocuklarımıza doğru model olabilmemizde gizlidir.

O nedenle, çocuklarımızın eğitiminde ana babaların eğitiminden de mesulüz. Ana ve babaların eğitiminden başlayan bir süreçte, çocuklarımıza karşı doğru davranışlar göstermek ve bizi biz kılan değerlerin aktarımından taviz vermeden onları hayata hazırlamak gerek…

Ebeveynlerin (ana-babaların) ev ortamında eş ve çocuklarıyla, yakın uzak akrabalarıyla yaşadıkları davranışlar irdelendiğinde; eğitim alanla almayanlar arasında olması beklenen davranışlar arasındaki farkın ideale yaklaşım açısından pek memnuniyet verici olduğu söylenemez.

Ebeveynlerin eğitim ve kültür düzeyi yükseldikçe tutumlarında biraz daha demokratikleşme görülse bile çoğunlukla aşırı koruyucu ve aşırı otoriter tutumların görüldüğü, hatta aynı ailede her iki tutum şeklinin de benimsenmiş olabildiği alanda yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir.

Literatürde yer alan araştırmalardaki verileri tabloşaltırırsak;

 

TUTUMLARIMIZ & ÇOCUKLARIMIZ

(Yaşadığımız Süreçte Çocuklarımıza Dönük Davranışlarımızı)

KABUL ETME - İZİN VERME ekseninde davranırsak,

Bağımsızlık

Sempatiklik

Aktiflik

Yaratıcılık

Düşmanlık Duygusunun Azlığı

Güven

  

KABUL ETME – KISITLAMA ekseninde davranırsak,

Bağımlılık

Naziklik

İtaatkarlik

Uysallık

Güvensizlik

 

REDDETME - İZİN VERME ekseninde davranırsak,

Uyumsuzluk

Suçluluk

Düşmanlık

İhmalkârlık

Güven X Güvensizlik

 

REDDETME - KISITLAMA ekseninde davranırsak,

Sosyal İçe Dönüklük

Kavgacılık

Kendine Düşmanlık

Çekingenlik

Güvensizlik

            Gibi olası sonuçları göz önünde bulundurarak, çocuklarımızın yarın hangi davranışları kazanmış yetişkinler olmasını istediğimiz üzerine uzun uzun düşünmemiz gerek…

Biz yetişkinler, yarın yaşlandığımızda; çocuklarımızın bize de gösterebilecekleri olası davranışlarından hangilerinin bizi daha memnun edeceğini düşünerek bugünkü tercihlerimizi yapmamız gerektiğini düşünüyoruz.

-----------------

* Haktanır, G. 2010. “Çocuklarımız ve Biz”. Geçmişten Geleceğe Okul Öncesi Eğitim, Ankara: MEB OÖE Gen. Md. Yayını. s:178-182.

* E.A.E. Etkili Anababa Eğitimi. Aile İletişim Dili”Thomas Gordon. Sistem Yayıncılık

* Çocuk Eğitimi El Kitabı” Prof.Dr.Haluk Yavuzer. Remzi Kitabevi

           

 

 

 

Metin AKGÜN

Maarif Müfettişi

Eğitim 2023 Derneği Elazığ İl Temsilcisi

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

14
Şubat
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.