Çanakkale Haber

Ahmet Yaşar ZENGİN
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar ZENGİN
 

SOPAYI GÖSTERMEK

Saray, “Aba Altından Sopayı Gösterdi” Cumhurbaşkanı, belediye Başkanlarını sarayda toplaması, dertlerini dinlemesi; belediyelerin problemlerini çözme konusunda teminat vermesi, devletin aslı görevidir. Devletin sarayda icra ettiği aslı görev, geç atılmış bir adım veya muhalefete uzatılmış anlamlı bir eldir... Atılan bu adım veya uzatılan el, iki anlam taşıyor: Birinci anlam: Devlet, Şefkat Göstermeyi bilir… Cumhurbaşkanı, kucaklayıcı dil ile takdire şayan şefkatli bir babayı hatırlattı. Cumhurbaşkanının şefkatli baba özlemini gideren nedenler: 1. Cumhurbaşkanının kurduğu cümleleri, birileri çarpıtıp seçmenin ters anlamasına gayret göstermiş olmasından; teşkilatlarda görev alanların şovmen olmalarından seçmen, Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini ciddiye almamıştır. 2. Teşkilatta görev alan yöneticiler ve belediye başkanları halka, Hz. Ömer adaletiyle yaklaşmaması, Hz. Ömer anlayışıyla hizmet etmemesinden dolayı seçmen, Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini samimi bulmamıştır. 3. Teşkilatta görev alan yöneticiler ve belediye başkanları gelir kaynaklarını ve ihaleleri kendi yandaşlarına peş keş çekmek için işletmelerin elektriğini keserek mafya varı uygulamalardan dolayı Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini önemsememiştir. 4. Teşkilatta görev alan yöneticiler ve belediye başkanları; Tayyip Erdoğan gelir konuşma yapar, oyları toplar gider anlayışı ile halkın ayağına gitme zahmetine bulunmayanlar sayesinde seçmen, Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini dikkate değer bulmamıştır. Nasıl mı? Açıklayalım: 1. Birileri, Kürt vatandaşlarını PKK’lı olarak gösterilmesini sağlayarak bir algı oluşturdu… 2. Birileri, HDP’ye oy veren herkes PKK’lıdır, dedikodusunu yaydı. 3. Birileri, maddi imkânsızlıklar yüzünden FETÖ’nün yurtlarında kalan öğrencilerin ailelerini de FETÖ’cu olarak gösterdi… 4. Birileri, FETO zanlısı olarak aynı aileden anne ve babanın işten el çektirilmesi ile birlikte ekonomik zorluklar içine giren vatandaşların durumunu fırsata çevirerek Hükümetin FETO’dan bu şekilde intikam alındığı algısını oluşturdu… İşte yukarıda izah ettiğim dört husustan dolayı seçimlerde kucaklayıcı bir hava oluşturulamadı. Ama Sarayda Cumhurbaşkanı, belediye başkanlarına kullandığı kucaklayıcı dil, bir babanın çocuklarına gösterdiği şefkati açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Cumhurbaşkanının konuşmalarından bir örnek: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle devletin başı olma sıfatı yanında yürütmenin de temsilcisi konumuna gelmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla sizlerin her biriyle şehirlerimizin sıkıntıları, beklentileri, çözüm yolları ve yatırımları konusunda yakın mesai içinde olmamızın gereğine inanıyorum." Cumhurbaşkanı, kucaklayıcı dil ile başkanların derdine devletin çare aramasından halk, ziyadesiyle memnun… Belki de birileri, Cumhurbaşkanının böyle bir konuşma yapmasını istemiyordu. Ekrem İmamoğlu’na azarlama diliyle hitap edilmesini bekliyordu. Gelelim ikinci anlama: İkinci Anlam: “Aba altından sopa göstermek” Her kucaklayıcı dilin altından bir sopa göstermek kaçınılmazdır. Baba. Çocuklarına; “evladım, kahvede oyun oynarsan kafanı kırarım”. “Evladım” kelimesi kucaklayıcı dil ama “ oyun oynarsan kafanı kırarım” ifadesi de “Aba altından sopa göstermektir. İşte Sarayda kucaklayıcı dilin yanında “aba altından sopa” gösterildi… Cumhurbaşkanının konuşmasından birkaç örnek: "Hepimizin bulunduğumuzun yerler polemik siyaseti değil, eser siyaseti üretme makamlarıdır. Çalışmadan, çabalamadan, eser vermeden yapılan siyaset, şehirlerimize ve insanlarımıza vakit kaybettirmekten, ülkemizin enerjisini heba etmekten öte bir işe yaramaz. Belediye başkanlarının görevi, devri sabık peşinde koşmak değil, şehirlerine en güzel, kalıcı, verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır." Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, emekleriyle ekmek paralarını kazanma peşindeki insanların hayatlarını diledikleri gibi altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Kapının önüne konan, canları yanan, yuvaları başlarına yıkılan insanların ahı üzerinde ne siyaset, ne hizmet bina edilebilir." Kamunun diğer tüm kurumlarında olduğu gibi belediyelerde çeşitli statülerde çalışan personelin tamamına, hakka, hukuka, adalete ve vicdana uygun şekilde davranılmasının şart olduğu şayet varsa birkaç kötü örnek bahane edilerek, yüzlerce, binlerce kişinin ekmeğiyle oynanması ne hakka ne hukuka ne adalete ne de insanlığa sığar." Saraydaki belediye başkanlarının toplantısında Cumhurbaşkanı kucaklayıcı bir şefkat gösterdi ama aba altından da sopayı gösterdi. Nasıl mı? Açıklayalım: Cumhurbaşkanından, Belediye Başkanlarına: 1. Hizmet yapın!.. 2. Halkın ekmeği ile oynamayın!.. 3. Ülkeyi, yönetmeye kalkmayın!.. 4. Herkes haddini bilsin!.. 5. Ülkeyi, hükümet yönetir!.. 6. Terör örgütlerinden veya terör örgütlerine destek verenlerden uzak durun!.. Selam ve saygılarımla
Ekleme Tarihi: 13 Eylül 2019 - Cuma
Ahmet Yaşar ZENGİN

SOPAYI GÖSTERMEK

Saray, “Aba Altından Sopayı Gösterdi”

Cumhurbaşkanı, belediye Başkanlarını sarayda toplaması, dertlerini dinlemesi; belediyelerin problemlerini çözme konusunda teminat vermesi, devletin aslı görevidir. Devletin sarayda icra ettiği aslı görev, geç atılmış bir adım veya muhalefete uzatılmış anlamlı bir eldir... Atılan bu adım veya uzatılan el, iki anlam taşıyor:

Birinci anlam: Devlet, Şefkat Göstermeyi bilir…

Cumhurbaşkanı, kucaklayıcı dil ile takdire şayan şefkatli bir babayı hatırlattı.

Cumhurbaşkanının şefkatli baba özlemini gideren nedenler:

1. Cumhurbaşkanının kurduğu cümleleri, birileri çarpıtıp seçmenin ters anlamasına gayret göstermiş olmasından; teşkilatlarda görev alanların şovmen olmalarından seçmen, Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini ciddiye almamıştır.

2. Teşkilatta görev alan yöneticiler ve belediye başkanları halka, Hz. Ömer adaletiyle yaklaşmaması, Hz. Ömer anlayışıyla hizmet etmemesinden dolayı seçmen, Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini samimi bulmamıştır.

3. Teşkilatta görev alan yöneticiler ve belediye başkanları gelir kaynaklarını ve ihaleleri kendi yandaşlarına peş keş çekmek için işletmelerin elektriğini keserek mafya varı uygulamalardan dolayı Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini önemsememiştir.

4. Teşkilatta görev alan yöneticiler ve belediye başkanları; Tayyip Erdoğan gelir konuşma yapar, oyları toplar gider anlayışı ile halkın ayağına gitme zahmetine bulunmayanlar sayesinde seçmen, Cumhurbaşkanının kucaklayıcı dilini dikkate değer bulmamıştır. Nasıl mı? Açıklayalım:

1. Birileri, Kürt vatandaşlarını PKK’lı olarak gösterilmesini sağlayarak bir algı oluşturdu…

2. Birileri, HDP’ye oy veren herkes PKK’lıdır, dedikodusunu yaydı.

3. Birileri, maddi imkânsızlıklar yüzünden FETÖ’nün yurtlarında kalan öğrencilerin ailelerini de FETÖ’cu olarak gösterdi…

4. Birileri, FETO zanlısı olarak aynı aileden anne ve babanın işten el çektirilmesi ile birlikte ekonomik zorluklar içine giren vatandaşların durumunu fırsata çevirerek Hükümetin FETO’dan bu şekilde intikam alındığı algısını oluşturdu…

İşte yukarıda izah ettiğim dört husustan dolayı seçimlerde kucaklayıcı bir hava oluşturulamadı. Ama Sarayda Cumhurbaşkanı, belediye başkanlarına kullandığı kucaklayıcı dil, bir babanın çocuklarına gösterdiği şefkati açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Cumhurbaşkanının konuşmalarından bir örnek:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle devletin başı olma sıfatı yanında yürütmenin de temsilcisi konumuna gelmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla sizlerin her biriyle şehirlerimizin sıkıntıları, beklentileri, çözüm yolları ve yatırımları konusunda yakın mesai içinde olmamızın gereğine inanıyorum."

Cumhurbaşkanı, kucaklayıcı dil ile başkanların derdine devletin çare aramasından halk, ziyadesiyle memnun…

Belki de birileri, Cumhurbaşkanının böyle bir konuşma yapmasını istemiyordu. Ekrem İmamoğlu’na azarlama diliyle hitap edilmesini bekliyordu. Gelelim ikinci anlama:

İkinci Anlam: “Aba altından sopa göstermek”

Her kucaklayıcı dilin altından bir sopa göstermek kaçınılmazdır. Baba. Çocuklarına; “evladım, kahvede oyun oynarsan kafanı kırarım”. “Evladım” kelimesi kucaklayıcı dil ama “ oyun oynarsan kafanı kırarım” ifadesi de “Aba altından sopa göstermektir. İşte Sarayda kucaklayıcı dilin yanında “aba altından sopa” gösterildi…

Cumhurbaşkanının konuşmasından birkaç örnek:

"Hepimizin bulunduğumuzun yerler polemik siyaseti değil, eser siyaseti üretme makamlarıdır. Çalışmadan, çabalamadan, eser vermeden yapılan siyaset, şehirlerimize ve insanlarımıza vakit kaybettirmekten, ülkemizin enerjisini heba etmekten öte bir işe yaramaz. Belediye başkanlarının görevi, devri sabık peşinde koşmak değil, şehirlerine en güzel, kalıcı, verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır."

Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, emekleriyle ekmek paralarını kazanma peşindeki insanların hayatlarını diledikleri gibi altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Kapının önüne konan, canları yanan, yuvaları başlarına yıkılan insanların ahı üzerinde ne siyaset, ne hizmet bina edilebilir."

Kamunun diğer tüm kurumlarında olduğu gibi belediyelerde çeşitli statülerde çalışan personelin tamamına, hakka, hukuka, adalete ve vicdana uygun şekilde davranılmasının şart olduğu şayet varsa birkaç kötü örnek bahane edilerek, yüzlerce, binlerce kişinin ekmeğiyle oynanması ne hakka ne hukuka ne adalete ne de insanlığa sığar."

Saraydaki belediye başkanlarının toplantısında Cumhurbaşkanı kucaklayıcı bir şefkat gösterdi ama aba altından da sopayı gösterdi. Nasıl mı? Açıklayalım:

Cumhurbaşkanından, Belediye Başkanlarına:

1. Hizmet yapın!..

2. Halkın ekmeği ile oynamayın!..

3. Ülkeyi, yönetmeye kalkmayın!..

4. Herkes haddini bilsin!..

5. Ülkeyi, hükümet yönetir!..

6. Terör örgütlerinden veya terör örgütlerine destek verenlerden uzak durun!..

Selam ve saygılarımla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.