Parlayan Nesne Sendromu: Yarım Kalan Hayaller
Parlayan Nesne Sendromu: Yarım Kalan Hayaller
Sürekli yeni işlere atılıp hiçbirini tamamlayamıyorsanız bu sendrom sizi de etkiliyor olabilir.
Sürekli yeni işlere atılıp hiçbirini tamamlayamıyorsanız bu sendrom sizi de etkiliyor olabilir.
Günümüz dünyasında hızla değişen trendler, sosyal medyada parlayan başarı hikâyeleri ve sürekli yeni fırsatlarla karşı karşıya kalan bireylerde dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemleri ciddi bir sorun haline geldi. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, bu durumu “Parlayan Nesne Sendromu” (Shiny Object Syndrome) olarak tanımlıyor.
Parlayan Nesne Sendromu, bireyin sürekli olarak yeni ve heyecan verici projelere yönelmesi ancak hiçbirine kalıcı bağlılık gösterememesi durumudur. Psikolog Demir, “Birçok fikriniz var ancak hiçbirini tamamlayamıyorsanız, kurstan kursa geçip hiçbirini bitiremiyorsanız ya da sürekli yeni işlere girip hiçbirinde derinleşemiyorsanız, bu sendroma yakalanmış olabilirsiniz” uyarısında bulunuyor.
Bu durum, özellikle girişimcilik ve sosyal medya etkileşimiyle tetikleniyor. Parlaklık ve popülariteye duyulan istek, bireylerin süreç odaklı değil sonuç odaklı hareket etmelerine neden oluyor. Ancak sonuç uğruna atılan bu adımlar, gereken emek gösterilmediğinde başarısızlıkla sonuçlanıyor. Bu da beyinde eksik dopamin salınımı yaratarak uzun vadede motivasyon kaybı, umutsuzluk, depresyon ve tükenmişliğe yol açabiliyor.
Psikolog Demir, sosyal medyanın sunduğu “başarı illüzyonu”na karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgularken, kişilerin kendi yetenek ve ilgi alanlarına odaklanmalarının önemine dikkat çekiyor. “Başkası başarılı diye siz de aynı alanda başarılı olacaksınız diye bir şey yok,” diyen Demir, yeni bir işe girişmeden önce “Bu bana uygun mu?” sorusunun sorulması gerektiğini belirtiyor.
Sendromdan korunmak için önerilen yöntemlerden biri de “bekle ve gör” yaklaşımı. Yeni bir trend ya da iş fırsatı çıktığında hemen harekete geçmek yerine, bu yeniliğin kalıcı olup olmadığını gözlemlemek, kişinin gerçek hedeflerini belirlemesine ve dikkatini toparlamasına yardımcı olabiliyor. Ayrıca sosyal medya bildirimlerinin azaltılması, yazışma gruplarının takibinin sınırlanması ve odaklanmayı zorlaştıran bilişsel yüklerin hafifletilmesi de öneriler arasında.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.