Çanakkale Haber

Otizmle Mücadele Doğru Tanı ve Doğru Beslenmenin Önemi

SAĞLIK 05.03.2024 - 12:58, Güncelleme: 05.03.2024 - 20:43 5819+ kez okundu.
 

Otizmle Mücadele Doğru Tanı ve Doğru Beslenmenin Önemi

Beylikdüzü Belediyesi, otizmli bireyleri ve ailelerini uzmanlarla bir araya getirerek hastalığın tedavisindeki güncel durum hakkında bilgilendirdi.

Beylikdüzü Belediyesi, otizmli bireyleri ve ailelerini uzmanlarla bir araya getirerek hastalığın tedavisindeki güncel durum hakkında bilgilendirdi. Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen seminerde biyokimya ve metabolizma uzmanı Doç. Dr. Zafer Yönden ve özel eğitim öğretmeni Fatma Çevik Meydan önemli bilgiler verdi. Doğru Beslenme Tedaviye Katkı Sağlayabilir Doç. Dr. Zafer Yönden, otizmin tedavisinde beslenmenin önemini vurguladı. Yönden, "Tanı koymak kolay ama tedaviye gelince eğitim diyoruz. Peki metabolizma bu işin neresinde? Vücutta bir rahatsızlık varsa, bunun metabolik bir alt yapısının olması lazım. Bu çocukların aynı şeylerle beslenmek istemelerinin altında, bağırsak örüntülerine yerleşmiş bir bakteri grubu var. Tıbbın yeni yeni öğrendiği bir organ bağırsaklar. Ve bağırsak alışkanlıkları değiştikçe, yeme alışkanlıkları da değişiyor." dedi. Şeker Kesmek ve Yağ Tüketimini Arttırmak Faydalı Olabilir Otizmin kesin tedavisinin olmadığını ancak doğru beslenme ile belirtilerin azalabileceğini belirten Yönden, "Otizmle yaşamak istiyorsanız şekeri kesip, yağı artıracaksınız. Beynimizin fonksiyonu iyi çalışmıyorsa yağı eksik demektir. Şekeri kesip, yağı artırdığınız zaman hastalığın belirtileri azalıyor. Fazla karbonhidratlı beslendiğinde inflamasyon artıyor ve bu durum beyin dokusuna zarar veriyor. Dikkat toplama ve sosyalleşme zorlukları da bununla bağlantılı. Doğal beslenme bu işin gelişimine katkıda bulunur. Mesela pekmez o kadar masum bir şey değildir. Yüksek ateşte kaynatıldığında karamelize bir şeker elde ediyorsunuz. Hâlbuki pekmez üzümden yapılıyor ve üzüm harika bir besin, antioksidan zengini. Yani ne kadar doğal besin tüketirseniz, o kadar iyi." şeklinde konuştu. Doğru Tanı, Uzman ve Yaklaşım Önemlidir Özel eğitim öğretmeni Fatma Çevik Meydan ise hastalıkta doğru tanı, doğru uzman ve doğru yaklaşımın önemini vurguladı. Meydan, "Tanı 2-3 yaş arasında konuluyor. Çocuk bizimle etkileşime girmiyorsa, nesneleri amacına aykırı bir şekilde kullanıyorsa, konuşma gerilemeye başladıysa bir çocuk psikiyatristine gitmeliyiz. Ama otizm uzmanı olmayan bir psikiyatriste değil. Uzman diyor ki, tanı koymak için acele etmeyelim, üç ay bekleyelim, işte o üç ay çocuğun hayatından gidiyor. Otizmi bitirmek üzere değil, otizmle yaşamak üzere bir program yapmalıyız. Peşinde koştuğumuz şey bitirmek olduğundan, biz de bitiriyoruz, çocuk da bitiyor. Hâlbuki bitirmeyi değil, birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz." dedi. Seminer, otizmli bireylerin ailelerinin sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.
Beylikdüzü Belediyesi, otizmli bireyleri ve ailelerini uzmanlarla bir araya getirerek hastalığın tedavisindeki güncel durum hakkında bilgilendirdi.


Beylikdüzü Belediyesi, otizmli bireyleri ve ailelerini uzmanlarla bir araya getirerek hastalığın tedavisindeki güncel durum hakkında bilgilendirdi. Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen seminerde biyokimya ve metabolizma uzmanı Doç. Dr. Zafer Yönden ve özel eğitim öğretmeni Fatma Çevik Meydan önemli bilgiler verdi.

Doğru Beslenme Tedaviye Katkı Sağlayabilir

Doç. Dr. Zafer Yönden, otizmin tedavisinde beslenmenin önemini vurguladı. Yönden, "Tanı koymak kolay ama tedaviye gelince eğitim diyoruz. Peki metabolizma bu işin neresinde? Vücutta bir rahatsızlık varsa, bunun metabolik bir alt yapısının olması lazım. Bu çocukların aynı şeylerle beslenmek istemelerinin altında, bağırsak örüntülerine yerleşmiş bir bakteri grubu var. Tıbbın yeni yeni öğrendiği bir organ bağırsaklar. Ve bağırsak alışkanlıkları değiştikçe, yeme alışkanlıkları da değişiyor." dedi.

Şeker Kesmek ve Yağ Tüketimini Arttırmak Faydalı Olabilir

Otizmin kesin tedavisinin olmadığını ancak doğru beslenme ile belirtilerin azalabileceğini belirten Yönden, "Otizmle yaşamak istiyorsanız şekeri kesip, yağı artıracaksınız. Beynimizin fonksiyonu iyi çalışmıyorsa yağı eksik demektir. Şekeri kesip, yağı artırdığınız zaman hastalığın belirtileri azalıyor. Fazla karbonhidratlı beslendiğinde inflamasyon artıyor ve bu durum beyin dokusuna zarar veriyor. Dikkat toplama ve sosyalleşme zorlukları da bununla bağlantılı. Doğal beslenme bu işin gelişimine katkıda bulunur. Mesela pekmez o kadar masum bir şey değildir. Yüksek ateşte kaynatıldığında karamelize bir şeker elde ediyorsunuz. Hâlbuki pekmez üzümden yapılıyor ve üzüm harika bir besin, antioksidan zengini. Yani ne kadar doğal besin tüketirseniz, o kadar iyi." şeklinde konuştu.

Doğru Tanı, Uzman ve Yaklaşım Önemlidir

Özel eğitim öğretmeni Fatma Çevik Meydan ise hastalıkta doğru tanı, doğru uzman ve doğru yaklaşımın önemini vurguladı. Meydan, "Tanı 2-3 yaş arasında konuluyor. Çocuk bizimle etkileşime girmiyorsa, nesneleri amacına aykırı bir şekilde kullanıyorsa, konuşma gerilemeye başladıysa bir çocuk psikiyatristine gitmeliyiz. Ama otizm uzmanı olmayan bir psikiyatriste değil. Uzman diyor ki, tanı koymak için acele etmeyelim, üç ay bekleyelim, işte o üç ay çocuğun hayatından gidiyor. Otizmi bitirmek üzere değil, otizmle yaşamak üzere bir program yapmalıyız. Peşinde koştuğumuz şey bitirmek olduğundan, biz de bitiriyoruz, çocuk da bitiyor. Hâlbuki bitirmeyi değil, birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz." dedi.

Seminer, otizmli bireylerin ailelerinin sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.