Çanakkale Haber

Kadınlarda uykusuzluk riski !..

BİLİM 22.08.2022 - 17:15, Güncelleme: 22.08.2022 - 17:15 11358+ kez okundu.
 

Kadınlarda uykusuzluk riski !..

Kadınlarda uykusuzluk riski çok daha fazladır. Birçok kadın, yaşamları boyunca yetersiz uyku ve uykuya dalma güçlüğü gözlemler. Kadınlara özgü hormonlar olan östrojen ve progesteronun uykudaki rolü her zaman bir gizem olmuştur. Bu hormonların derecesi, kadınlarda ergenlik, menstrüasyon döngüsü ve menopoz öncesi / sonrası dönem boyunca değişir

Kadınlarda uykusuzluk riski çok daha fazladır. Birçok kadın, yaşamları boyunca yetersiz uyku ve uykuya dalma güçlüğü gözlemler. Kadınlara özgü hormonlar olan östrojen ve progesteronun uykudaki rolü her zaman bir gizem olmuştur. Bu hormonların derecesi, kadınlarda ergenlik, menstrüasyon döngüsü ve menopoz öncesi / sonrası dönem boyunca değişir. Östrojen, beyinde uyanıkken aktif bir süreç olan glutamaterjik iletimi uyandırır. Öte yandan, progesteron, esas olarak beyindeki uyanıklık mekanizmsını baskılayan GABAerjik sinyalleri indükler (Barth vd., 2015). Bu kanıt, hipotezsel olarak, kadınların yüksek düzeyde progesteron hormonu nedeniyle menstrüasyon öncesi dönemde, menstrüasyon sonrası döneme göre daha iyi uyuduklarını göstermektedir. Ancak, işler asla bu kadar basit değildir. Menopoz öncesi menstrüasyon döngüsünde, menstrüasyon öncesi dönemde vücut ısısı ve REM uyku bozukluğu artar. Menstrüasyon döngüsü genellikle çoğu kadında hafif olan duygusal ve fiziksel değişiklikleri içerir, ancak bazı kadınlar menstrüasyon öncesi sendroma (PMS) veya menstrüasyon öncesi disforik bozukluğa (PMDD) yol açan şiddetli duygusal ve fiziksel değişikliklerden geçer. Bu sorunları olan kadınlar genellikle çok az veya çok fazla uyurlar. Bazı raporlar ayrıca PMS ve PMDD’nin uyku-uyanıklık düzenlemesinde yer alan bir hormon olan melatonin seviyesini etkilediğini öne sürüyor (Besag F. vd., 2019). Premenopozal kadınlarda melatonin hormon düzeyinin daha yüksek olduğu bilinmektedir (Gunn vd. 2016). Ayrıca, raporlar doğum kontrol ilaçlarının kadınlarda melatonin seviyesini artırdığını gösteriyor. Menopoz sonrası dönemde hem östrojen hem de progesteron seviyeleri düşerken melatonin seviyeleri sabit kalır veya azalır. Menopoz sırasında pek çok kadın kötü uyku kalitesi, uykuya dalma güçlüğü ve uzun süre uyanık kalma problemlerinden şikayetçi olmaktadır (Zolfaghari S. vd., 2020). Kadın hormonlarının uyku-uyanıklık düzenlemesindeki rollerini kapsamlı bir şekilde anlamak için hala çözülmesi gereken birçok gizem var. Tüm bu gizemlere rağmen, uyku hijyeni ve sağlıklı bir yaşam tarzı, yaşamın her döneminde sağlıklı uykunun anahtarıdır
Kadınlarda uykusuzluk riski çok daha fazladır. Birçok kadın, yaşamları boyunca yetersiz uyku ve uykuya dalma güçlüğü gözlemler. Kadınlara özgü hormonlar olan östrojen ve progesteronun uykudaki rolü her zaman bir gizem olmuştur. Bu hormonların derecesi, kadınlarda ergenlik, menstrüasyon döngüsü ve menopoz öncesi / sonrası dönem boyunca değişir

Kadınlarda uykusuzluk riski çok daha fazladır. Birçok kadın, yaşamları boyunca yetersiz uyku ve uykuya dalma güçlüğü gözlemler. Kadınlara özgü hormonlar olan östrojen ve progesteronun uykudaki rolü her zaman bir gizem olmuştur. Bu hormonların derecesi, kadınlarda ergenlik, menstrüasyon döngüsü ve menopoz öncesi / sonrası dönem boyunca değişir. Östrojen, beyinde uyanıkken aktif bir süreç olan glutamaterjik iletimi uyandırır. Öte yandan, progesteron, esas olarak beyindeki uyanıklık mekanizmsını baskılayan GABAerjik sinyalleri indükler (Barth vd., 2015).

Bu kanıt, hipotezsel olarak, kadınların yüksek düzeyde progesteron hormonu nedeniyle menstrüasyon öncesi dönemde, menstrüasyon sonrası döneme göre daha iyi uyuduklarını göstermektedir. Ancak, işler asla bu kadar basit değildir. Menopoz öncesi menstrüasyon döngüsünde, menstrüasyon öncesi dönemde vücut ısısı ve REM uyku bozukluğu artar.

Menstrüasyon döngüsü genellikle çoğu kadında hafif olan duygusal ve fiziksel değişiklikleri içerir, ancak bazı kadınlar menstrüasyon öncesi sendroma (PMS) veya menstrüasyon öncesi disforik bozukluğa (PMDD) yol açan şiddetli duygusal ve fiziksel değişikliklerden geçer. Bu sorunları olan kadınlar genellikle çok az veya çok fazla uyurlar. Bazı raporlar ayrıca PMS ve PMDD’nin uyku-uyanıklık düzenlemesinde yer alan bir hormon olan melatonin seviyesini etkilediğini öne sürüyor (Besag F. vd., 2019).

Premenopozal kadınlarda melatonin hormon düzeyinin daha yüksek olduğu bilinmektedir (Gunn vd. 2016). Ayrıca, raporlar doğum kontrol ilaçlarının kadınlarda melatonin seviyesini artırdığını gösteriyor. Menopoz sonrası dönemde hem östrojen hem de progesteron seviyeleri düşerken melatonin seviyeleri sabit kalır veya azalır. Menopoz sırasında pek çok kadın kötü uyku kalitesi, uykuya dalma güçlüğü ve uzun süre uyanık kalma problemlerinden şikayetçi olmaktadır (Zolfaghari S. vd., 2020).

Kadın hormonlarının uyku-uyanıklık düzenlemesindeki rollerini kapsamlı bir şekilde anlamak için hala çözülmesi gereken birçok gizem var. Tüm bu gizemlere rağmen, uyku hijyeni ve sağlıklı bir yaşam tarzı, yaşamın her döneminde sağlıklı uykunun anahtarıdır

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.