Çanakkale Haber

ˮKANDİLLE DİREKT GÖRÜŞÜLMELİ DİYEN ATALAY, KİME HİZMET EDİYOR

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.08.2014 - 14:56, Güncelleme: 20.08.2014 - 14:56 3240+ kez okundu.
 

ˮKANDİLLE DİREKT GÖRÜŞÜLMELİ DİYEN ATALAY, KİME HİZMET EDİYOR

Atalay, "Bundan sonrası sınırları iyi çizilmiş bir yol haritasını çalışıyoruz. Bir yandan partimizin önemli konuları var ama bir yandan Türkiye'nin en büyük sorununu çözmek için uğraşıyoruz. Bizim MİT Müsteşarlığımız daha çok İmralı ile görüşüyor ama görüşme heyetleri bundan sonra biraz genişleyecek. MİT dışından da devletin diğer kurumlarında da katılım olacak. HDP heyeti ile siyasi boyutta biz görüşüyoruz. Oluşacak yeni heyetimizin Kandil'le de direkt görüşmesini ben arzu ediyorum'' dedi. ''Biz bu yol haritasını oluşturduğumuzda her kesimin burada kabulü ve mutabakatı şart'' diyen Atalay, ''Biz siyaset kesimi olarak sadece HDP heyeti ile görüşüyoruz. Bu işin artık son adımların belirlenmesi safhasındayız. Gerekiyorsa Avrupa kanadıyla da olacak. O mutabakatlar sağlandıktan sonra da görüşmeler başlayacak. Eylül sonu falan dediğim bir genel belirlemedir. Yani, Parlamento açılmadan bu yaz dönemini değerlendirelim. Çerçeve belli, zaman belli, kimin ne yapacağı belli hale gelsin'' açıklaması yaptı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay,  katıldığı bir televizyon programında, Lice'de PKK'lı Mahsum Korkmaz'ın heykelinin kaldırılmasını değerlendirdi. "Ben Perşembe günü çözüm süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulunuyorum, HDP'nin İmralı heyeti önemli açıklamalarda bulunuyor, iş en ciddi şekilde yürüyor tam o gün bir heykel çıkıyor ortaya. Öncesinde hiçbirimizin duymadığı, bilgisinin olmadığı kırsal kesimde bir heykel Bir, iki gazete hemen ertesi gün haber olarak veriyor bunu. Çözüm sürecinden mutlu olmayan, bu işlerin bitmesini istemeyen kesimlerden de beyanatlar geliyor" diyen Atalay, olayla ilgili araştırmanın sürdüğünü söyledi.  "KANDİLLE DİREKT GÖRÜŞÜLMELİ" "Çözüm süreci" konusunda devletin üzerine düşeni büyük oranda yaptığını öne süren Atalay, şunları ifade etti: "Bundan sonrası sınırları iyi çizilmiş bir yol haritasını çalışıyoruz. Bir yandan partimizin önemli konuları var ama bir yandan Türkiye'nin en büyük sorununu çözmek için uğraşıyoruz. Bizim MİT Müsteşarlığımız daha çok İmralı ile görüşüyor ama görüşme heyetleri bundan sonra biraz genişleyecek. MİT dışından da devletin diğer kurumlarında da katılım olacak. HDP heyeti ile siyasi boyutta biz görüşüyoruz. Oluşacak yeni heyetimizin Kandil'le de direkt görüşmesini ben arzu ediyorum, yani, hem MİT hem Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'ndan oluşacak heyetimizin. Bu yasanın getirdiği hususlardan birisi açık bir politika. Hiç kimsenin çekinecek bir şeyi yok. Biz bu yol haritasını oluşturduğumuzda her kesimin burada kabulü ve mutabakatı şart. Biz siyaset kesimi olarak sadece HDP heyeti ile görüşüyoruz. Bu işin artık son adımların belirlenmesi safhasındayız. Gerekiyorsa Avrupa kanadıyla da olacak. O mutabakatlar sağlandıktan sonra da görüşmeler başlayacak. Eylül sonu falan dediğim bir genel belirlemedir. Yani, Parlamento açılmadan bu yaz dönemini değerlendirelim. Çerçeve belli, zaman belli, kimin ne yapacağı belli hale gelsin." "İTİRAZ EDENLER EDER, YARGIYA BAŞVURUYORLARSA KARARA BAĞLANIR, GÖRÜRÜZ" Başbakan Erdoğan'ın görev süresiyle ilgili tartışmalara da değinen Atalay, şu ifadeleri kullandı: "Bunlar hukuki şeyler. Bizim partimizin hukukçuları o kanaatte değil. Geçen MKYK toplantımızda da Başbakanın, Cumhurbaşkanı olarak 28 Ağustos'ta göreve başlayacağını, o gün mazbatasını alacağını, o güne kadar yürüttüğü görevlerin devam edeceğini bütün hukuki gerekçeleriyle anlattılar, bizler de ikna olduk. İtiraz edenler eder, yargıya falan bir yerlere başvuruyorlarsa karara bağlanır, onları da görürüz. Abdullah Bey saygı duyduğumuz ve bu hareketin temel direklerinden birisi. Partimizin ikinci ismidir. Abdullah Bey'in partimize tekrar dönmesinden hepimiz güç kazanırız, memnun oluruz. "Başbakan ile genel başkan aynı kişi olsun' diye bir ilke geliştirildi. Bu çerçevede bu teşkilatlarda, bu parti grubumuzda hepimizde Abdullah Bey'in çok özel bir yeri vardır. Tayyip Bey ve Abdullah Bey Türkiye'nin son dönemde yetiştirdiği istisnai isimler. Özellikle bu iki isim Türkiye'nin dünyada da iftihar edeceği önemli isimler. Bunların hepsinin partimizin içinde olması partimizi güçlü kılacaktır. Yeni gelişen durum ilkeler çerçevesinde yani "başbakan ve genel başkan aynı kişi olsun, 3 dönemlikler olmasın' çerçevesinde isimler istendi, herkes yazdı. MYK'da göreceğiz." ortadoğu gazetesi
Atalay, "Bundan sonrası sınırları iyi çizilmiş bir yol haritasını çalışıyoruz. Bir yandan partimizin önemli konuları var ama bir yandan Türkiye'nin en büyük sorununu çözmek için uğraşıyoruz. Bizim MİT Müsteşarlığımız daha çok İmralı ile görüşüyor ama görüşme heyetleri bundan sonra biraz genişleyecek. MİT dışından da devletin diğer kurumlarında da katılım olacak. HDP heyeti ile siyasi boyutta biz görüşüyoruz. Oluşacak yeni heyetimizin Kandil'le de direkt görüşmesini ben arzu ediyorum'' dedi. ''Biz bu yol haritasını oluşturduğumuzda her kesimin burada kabulü ve mutabakatı şart'' diyen Atalay, ''Biz siyaset kesimi olarak sadece HDP heyeti ile görüşüyoruz. Bu işin artık son adımların belirlenmesi safhasındayız. Gerekiyorsa Avrupa kanadıyla da olacak. O mutabakatlar sağlandıktan sonra da görüşmeler başlayacak. Eylül sonu falan dediğim bir genel belirlemedir. Yani, Parlamento açılmadan bu yaz dönemini değerlendirelim. Çerçeve belli, zaman belli, kimin ne yapacağı belli hale gelsin'' açıklaması yaptı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay,  katıldığı bir televizyon programında, Lice'de PKK'lı Mahsum Korkmaz'ın heykelinin kaldırılmasını değerlendirdi. "Ben Perşembe günü çözüm süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulunuyorum, HDP'nin İmralı heyeti önemli açıklamalarda bulunuyor, iş en ciddi şekilde yürüyor tam o gün bir heykel çıkıyor ortaya. Öncesinde hiçbirimizin duymadığı, bilgisinin olmadığı kırsal kesimde bir heykel Bir, iki gazete hemen ertesi gün haber olarak veriyor bunu. Çözüm sürecinden mutlu olmayan, bu işlerin bitmesini istemeyen kesimlerden de beyanatlar geliyor" diyen Atalay, olayla ilgili araştırmanın sürdüğünü söyledi.  "KANDİLLE DİREKT GÖRÜŞÜLMELİ" "Çözüm süreci" konusunda devletin üzerine düşeni büyük oranda yaptığını öne süren Atalay, şunları ifade etti: "Bundan sonrası sınırları iyi çizilmiş bir yol haritasını çalışıyoruz. Bir yandan partimizin önemli konuları var ama bir yandan Türkiye'nin en büyük sorununu çözmek için uğraşıyoruz. Bizim MİT Müsteşarlığımız daha çok İmralı ile görüşüyor ama görüşme heyetleri bundan sonra biraz genişleyecek. MİT dışından da devletin diğer kurumlarında da katılım olacak. HDP heyeti ile siyasi boyutta biz görüşüyoruz. Oluşacak yeni heyetimizin Kandil'le de direkt görüşmesini ben arzu ediyorum, yani, hem MİT hem Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'ndan oluşacak heyetimizin. Bu yasanın getirdiği hususlardan birisi açık bir politika. Hiç kimsenin çekinecek bir şeyi yok. Biz bu yol haritasını oluşturduğumuzda her kesimin burada kabulü ve mutabakatı şart. Biz siyaset kesimi olarak sadece HDP heyeti ile görüşüyoruz. Bu işin artık son adımların belirlenmesi safhasındayız. Gerekiyorsa Avrupa kanadıyla da olacak. O mutabakatlar sağlandıktan sonra da görüşmeler başlayacak. Eylül sonu falan dediğim bir genel belirlemedir. Yani, Parlamento açılmadan bu yaz dönemini değerlendirelim. Çerçeve belli, zaman belli, kimin ne yapacağı belli hale gelsin." "İTİRAZ EDENLER EDER, YARGIYA BAŞVURUYORLARSA KARARA BAĞLANIR, GÖRÜRÜZ" Başbakan Erdoğan'ın görev süresiyle ilgili tartışmalara da değinen Atalay, şu ifadeleri kullandı: "Bunlar hukuki şeyler. Bizim partimizin hukukçuları o kanaatte değil. Geçen MKYK toplantımızda da Başbakanın, Cumhurbaşkanı olarak 28 Ağustos'ta göreve başlayacağını, o gün mazbatasını alacağını, o güne kadar yürüttüğü görevlerin devam edeceğini bütün hukuki gerekçeleriyle anlattılar, bizler de ikna olduk. İtiraz edenler eder, yargıya falan bir yerlere başvuruyorlarsa karara bağlanır, onları da görürüz. Abdullah Bey saygı duyduğumuz ve bu hareketin temel direklerinden birisi. Partimizin ikinci ismidir. Abdullah Bey'in partimize tekrar dönmesinden hepimiz güç kazanırız, memnun oluruz. "Başbakan ile genel başkan aynı kişi olsun' diye bir ilke geliştirildi. Bu çerçevede bu teşkilatlarda, bu parti grubumuzda hepimizde Abdullah Bey'in çok özel bir yeri vardır. Tayyip Bey ve Abdullah Bey Türkiye'nin son dönemde yetiştirdiği istisnai isimler. Özellikle bu iki isim Türkiye'nin dünyada da iftihar edeceği önemli isimler. Bunların hepsinin partimizin içinde olması partimizi güçlü kılacaktır. Yeni gelişen durum ilkeler çerçevesinde yani "başbakan ve genel başkan aynı kişi olsun, 3 dönemlikler olmasın' çerçevesinde isimler istendi, herkes yazdı. MYK'da göreceğiz." ortadoğu gazetesi
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.