Glüten Her Sofrada Var, Ancak Her Vücuda Uygun Değil: Çölyak Hastalığına Dikkat!
Glüten Her Sofrada Var, Ancak Her Vücuda Uygun Değil: Çölyak Hastalığına Dikkat!
Ülkemizde yaygın şekilde tüketilen buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda doğal olarak bulunan glüten, sofralarımızın vazgeçilmezi.
Ülkemizde yaygın şekilde tüketilen buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda doğal olarak bulunan glüten, sofralarımızın vazgeçilmezi.
Ülkemizde yaygın şekilde tüketilen buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda doğal olarak bulunan glüten, sofralarımızın vazgeçilmezi. Bu protein grubu, hamurun elastikiyetini sağlayarak özellikle ekmek ve unlu mamullerin kabarmasında önemli rol oynuyor. Ancak Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, glütenin her birey için masum olmadığını, özellikle çölyak hastalığı başta olmak üzere birçok sağlık sorununu tetikleyebileceğini belirtiyor.
Çölyak Hastalığı Yaygınlaşıyor: Belirtiler Göz Ardı Edilmemeli
Toplumda her 100 kişiden birinde görülen çölyak hastalığı, bağışıklık sisteminin glütene karşı tepki vermesiyle ortaya çıkan otoimmün bir rahatsızlık. Uzman Diyetisyen Derya Eren, bu hastalığın yalnızca sindirim sistemiyle sınırlı kalmadığını vurguluyor:
“Karın ağrısı, şişkinlik, ishal, kabızlık ve kilo kaybı gibi sindirim şikayetlerinin yanı sıra, demir eksikliği anemisi, kemik erimesi, depresyon, cilt döküntüleri ve adet düzensizlikleri gibi sistemik belirtiler de çölyak hastalığında sıklıkla karşımıza çıkabiliyor.”
Eren, hastalığın bazı bireylerde belirti göstermeden ilerleyebileceğine dikkat çekerek, açıklanamayan sağlık sorunları yaşayanların çölyak açısından değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Glüten Alımı Devam Ederse Risk Artıyor
Glütene maruz kalmaya devam eden çölyak hastalarında, bağırsaklardaki besin emilimini sağlayan villus yapıların tahrip olduğunu belirten Eren, bu durumun vitamin ve mineral eksikliklerine yol açarak ciddi komplikasyonlar doğurabileceğini söyledi. “Uzun vadede bağırsak kanseri riski dahi oluşabilir” diyen Eren, bu nedenle glütensiz diyete ömür boyu sadık kalmanın şart olduğunu vurguladı.
Beslenme Bilinci ve Eğitim Hayati Önem Taşıyor
Çölyak hastalığının bilinen tek tedavisinin yaşam boyu glütensiz beslenme olduğunu hatırlatan Eren, bu süreçte bireylerin ve ailelerinin glüten içeren katkı maddeleri, etiket okuma ve güvenli gıda hazırlama konularında diyetisyen desteğiyle bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bebeklik Döneminde Glütenle Tanışma Zamanı Kritik
Ülkemizde buğday temelli beslenmenin yaygınlığı nedeniyle bebeklerin çok erken yaşta glütenle tanıştığını belirten Eren, ek gıdaya geçiş döneminde anne sütünün kesilmemesi gerektiğinin altını çizdi. “Anne sütü, bağışıklık sistemini destekleyerek çölyak gibi hastalıkların gelişme riskini azaltabilir” dedi.
Çapraz Bulaşma Hayati Tehlike Yaratabilir
Glütensiz diyette sık karşılaşılan tehlikelerden biri de çapraz bulaşma. Eren, glütensiz ürünlerin hazırlanmasında kullanılan mutfak gereçlerinin iyi temizlenmesi, ayrı kesme tahtası, tava ve yağ kullanımı gibi hijyen kurallarının titizlikle uygulanması gerektiğini belirtti. “Az miktarda bile glüten alımı bağışıklık sisteminde tepki yaratabilir ve bağırsaklara zarar verebilir” diyerek uyardı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.