Türkiye’nin en çok okunan ekonomi ve iş dünyasının yanı sıra turizm sektörüne de hitap eden Skylife Business Dergisi, Çanakkale Deniz Savaşları ve batıklara yönelik bir makale yayınladı.işte o makale  Çanakkale savaşı her yönüyle bilinse de bu savaşın denizde geçen bölümü karadakinin gölgesinde kalır. Oysa küçük kıyamet o sıralar deniz tarafında da kopuyor, Türklerin 18 Mart Çanakkale Zaferi adıyla kutladıkları zafer gününün hiKâyesi denizde yazılıyordu. Bu tarih, İngilizlerin önderliğindeki filonun başlattığı, büyük saldırının yenilgiyLe bittiği gündür. Osmanlı’nın da gemi kaybettiği savaş boyunca İngiliz, Fransız ve Avustralya donanmaLARına ait savaş gemileri ya karadaki topçulara hedef olarak, ya mayına çarparak ya da denizaltılar tarafından torpillenerek batırıldı ve İtilaf devletleri Çanakkale’den yenilgiyle ayrıldı. Batık gemiler ise hâlâ Çanakkale’de, suyun dibinde duruyor. Onlar bu savaşın tanıkları, çekilen acıların belgesi gibiler; izin alarak suya dalanlar, su altındaki bu abidelere yaklaştığında hüzünlü bir manzarayla karşılaşmakla birlikte onların ihtişamlı, gururlu hâllerine şahit oluyor.  İngilizlere ait Louis muhribi en kuzeyde; Anafartalar Limanı’nda, 14 metre derinlikte yatıyor. 31 Ekim 1915’te batan bu geminin yakınında ise Lundy var, deniz yüzeyinin 28 metre altında. Sular çekildiğinde çürümüş gövdelerini çıplak gözle görmek mümkün. Arıburnu’nda 7 metre derinlikte duran Milo yük gemisi ise kıyıya en yakın batık. Triumph savaş gemisi 25 Mayıs 1915 sabahı Türk siperlerini bombalamış, mola veriyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefiki olan Almanların U21 denizaltısı komutanı Hersing, periskoptan Triumph’u gördü ve torpidoyu ateşledi. Şimdi Kabatepe Limanı açıklarında Triumph, 72 metre aşağıda yatıyor.  Trimph’u batıran U21 denizaltısı, 27 Mayıs 1915’te Majestic’i torpille batırmıştı. Bu gemi, Gelibolu yarımadasının güneyinde, en değerli batıkların bulunduğu bölgede. En geride Midilli, onun önünde Carthage ve kıyıya daha yakın şekilde Majestic batıkları derinliklerde yatıyor.  Çanakkale Boğazı’ndan içeri girildiğinde Morto Limanı’nda demirleyen ve Türk askerlerinin “kocakarı” ismini taktıkları Goliath’ı batırmak üzere Muavenet-i Milliye görevlendirildi. Kendisine kimlik soran İtilaf Kuvvetleri’nin karakol gemisini de atlatan Muavenet-i Milliye, üç torpido ile Goliath’ı vurdu. Enkazı 74 metrede duran Goliath’ın batışı Winston Churchill’in ve Lord Fisher’ın istifalarına sebep oldu.   Kumkale’nin önünde, bir ucu kuma saplanmış vaziyette E14 denizaltısı ile 70 metrede Renarro mayın tarama gemisi bulunuyor. 18 Mart 1915’te mayına çarpan ve kıyı toplarıyla da vurularak sürüklenen Ocean ile Güzelyalı Köyü sahilinde 603 denizcinin boğularak hayatını kaybettiği Bouvet’nin batıkları da yine burada. Irresistible, Bouvet’nin biraz kuzeydoğusunda, 18 Mart 1915’te Boğaz’ın serin sularına gömüldü.  Çanakkale Boğazı’nda her yıl ismine “anı dalışı” yapılan Mesudiye zırhlısı 13 Aralık 1914’te torpillendi. Torpilleyen B11 denizaltısının komutanı Norman Holbrook, İngiliz Kraliyeti’nin en yüksek madalyası “Victoria Cross” ile ödüllendirildi.   Barbaros Hayrettin zırhlısı, Çanakkale Boğazı’ndaki batıkların Türkler açısından en değerlisi. 8 Ağustos 1915’te İngiliz E11 denizaltısı tarafından Doğanarslan-Gelibolu fenerleri arasında batırıldı.  Marmara Denizi’nde kalan ama Çanakkale Boğazı’nı ilk geçen denizaltı olan, Avustralyalıların AE2 denizaltısı... O da Karabiga açıklarında, 72 metrede yatıyor.