Çanakkaleli hayırsever ve eğitim gönüllüsü Hüseyin Akif Terzioğlu’nun vefatından önce 1971 yılında tüm mal varlığını Çanakkale’de kurulacak bir üniversiteye ve yetim çocuklara bağışladığını belirten vatandaşlar, “Terzioğlu’nun vefatının ardından kurulan Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfı isteği doğrultusunda çalışmalarını sürdürdü. 1992 yılında şehirde Onsekiz Mart Üniversitesi’nin kurulması ile birlikte kampüs vakıfa ait bu bölgede yapıldı. Vakıf ayrıca kimsesiz yetim çocuklara da kucak açtı ve üniversite öğrencilerine burs verdi. Ancak ne var ki trilyonlarca lirayı bağışlayan bu hayırseverimizin Sarıcaeli köyü yakınlarındaki ormanlık alanda bulunan mezarı şuan bakımsız halde. Çam ağaçlarından dökülen yapraklar ile kozalaklardan adım atacak yerin kalmadığı mezarda aylardır bakım yapılmadığı göze çarpıyor. Trilyonları vakfeden bir kişinin mezarının bu şekilde sahipsiz bırakılması hiçte hoş değil. Gerek Terzioğlu Vakfı, gerekse üniversitesinin buraya sahip çıkması ve çevre düzenlemesi yapması gerekir” dedi.   MEZARIN ÖNÜNDEKİ MESCİT TALAN EDİLMİŞ DURUMDA   Öte yandan Hüseyin Akif Terzioğlu ile ailesinin bulunduğu mezarın ön kısmında yer alan mescidin camlarının kırık ve içinin de adeta talan edilmiş olması herkesi şok etti. Bakımsızlık ve ilgisizlik sebebiyle tanınmaz hale gelen mescidin içindeki duvarlarda bulunan duaların yer aldığı levhalar yerlerde toz içinde dururken; yerlerdeki halılarında tanınmaz halde bulunması dikkat çekti. Bütün camlarının kırıldığı mescid etrafında ve mezar aralarında bira şişelerinin de bulunması dikkat çekerken, bu durumun yıllardır devam etmesi vatandaşların tepkisini çekti.   DAHA ÖNCEKİ REKTÖR GEREKLİ DÜZENLEME YAPILACAK DEMİŞTİ   Bu arada Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin ve Hüseyin Akif Terzioğlu Şevkat Yuvası Vakfı’nın kurulmasında önemli bir yeri olan Çanakkale’nin tanınmış Avukatlarından Recep Kemahlı 08 Ağustos 2011 tarihinde zamanın ÇOMÜ Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Öznur Doğangün’le bir röportaj yapmıştı. Bundan 5 yıl önce gerçekleşen röportajda Öznur Doğangün “Biz bugün Prof. Dr. Sedat Laçiner Hocamızla merhum Hüseyin Akif Terzioğlu’nun mezarını ziyaret ettik. Orası çok atıl bir vaziyette ve Rektörümüz bu mezarlığın çevre düzenlemesinin olacağı ve ziyarete açılacağı müjdesini verdi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklinde soru sormuştu. Recep Kemahlı’da verdiği cevabında şunları söylemişti: “Önceki dönemlerde üniversitemizin Genel Sekreterliğini yapmış rahmetli Ramazan Eren isminde bir araştırmacı vardı. Onun eserleri arasında Sarıcasultan hakkında da bilgi vardır. Sarıcasultan Çanakkale’ye ilk gelenlerden birisi ve oraya defnedilmek istemiştir. Hüseyin Akif Bey de orada gömülmek istedi. Annesi, babası, kardeşleri, eşiyle aile mezarlığı olmasını istemişti. Orada mescit de vardı, çeşme de vardı, ancak şimdi orası fena bir halde. Bunların kayıtlarının müsveddeleri ve hangi mezarın kime ait olduğu, kendi ağzından notları da ben de mevcut. Böyle bir çalışma gerçekleştirecekseniz ben size yardımcı olmak adına bu bilgilerimi paylaşırım.”   ARADAN 5 YIL GEÇTİ HALEN BİRŞEY YAPILMADI   Bu açıklamanın ardından tam 5 yıl geçmesini rağmen trilyonlarca liralık malvarlığını eğitim için bağışlayan Hüseyin Akif Terzioğlu’nun mezarının bulunduğu bölge maalesef aynen duruyor. Ne bir çevre düzenlemesi yapıldı, ne de başka bir şey. Mezarının içi çam yaprakları ve kozalaklarla dolarken, önünde yer alan mescidin cam ve çerçeveleri parçalanmış durumda. Mezar yanında yer alan çeşmeden de yıllardır su akmıyor. Yani bu bölge Allah’a emanet. Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) yetkililerine duyurulur.   (ÖZEL HABER/GÖRÜNTÜ: Ayhan ÖNCÜ/ÇANAKKALE)     http://www.canakkaletravel.com