Prof. Dr. Doğan Perinçek Çanakkale için kritik bir uyarıda bulundu. Çanakkale’nin de içerisinde bulunduğu bir şeytan üçgeni oluşturan Perinçek, bu deprem Çanakkale’ye uyarıdır dedi.ve sosyal medya hesabından açıklamada bulundu..açıklama şöyle; Dün gece olan 4.2 büyüklükteki Tekirdağ depreminin anlamı nedir? Marmara depreminin habercisi mi yoksa Çanakkale (Biga-Çan-Bayramiç-Ayvacık) fay hattı için yeni bir uyarımı? Bence Çanakkale için bir uyarı niteliği taşıyor. Özellikle son 5 yıldır dikkatimi çeken bir konuyu sürekli sayfamda paylaşıyorum. Marmara Denizinde olan depremler Tekirdağ güneyinde kümeleniyor. Buradan daha Batıya Şarköy dolayına geçemiyor. Aksine Marmara Adası dolayında yoğunlaşıyor ve Erdek Karabiga ve Biga dolayına yöneliyor. Bu durum endişelenmeme neden oluyor ve dikkatimi Erdek-Biga-Çan-Bayramiç-Ayvacık yakınlarından faylara yönlendiriyor. Bu yorumum son 5-7 yıl içinde bölgede olan irili ufaklı deprem gözlemlerime dayanıyor. Bu çerçevede "İMRALI-AYVACIK-TEKİRDAĞ Şeytan Üçgeni" terimini kullanmayı uygun gördüm. Bu şeytan üçgeni içinde kalan ve Çan yakınlarında olan 7 büyüklükteki 1737 depreminden bu güne 285 yıl geçmiş durumda. Dolayısıyla İMRALI-AYVACIK-TEKİRDAĞ Şeytan Üçgeni içinde her an deprem olabilir. İkinci şeytan üçgeni ise: İMRALI-ÇANAKKALE-TEKİRDAĞ Şeytan Üçgeni. Bilindiği gibi bu şeytan üçgeni içinde kalan 6.7 büyüklükteki 1875 Güzelyalı depremi var. Güzelyalı depremi üzerinden 147 yıl geçmiş. 7 büyüklükteki depremler ortalama 250 yılda bir tekrarlanıyor. Bu ortalamanın istisnaları var; en yeni örnek 2020 yılı sonunda yaşadığımız Kuşadası-Sisam depremi. Bu deprem 119 yıl içinde bir kez daha tekrarlandı. ÖNEMLİ NOT: Farkında iseniz artık yetkilileri uyarmıyorum. Beni ve meslektaşlarımın uyarısını dinleyen yok. Üstelik birde rahatsız oluyorlar. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz aylarda Dardanos (Çanakkale) yakınlarındaki bir faydan kuyu suyuna sıcak su karışımı olmuştu. Yörede ikamet eden bir arkadaşımın haber vermesi ardından alana gittim ve düşüncelerimi sayfamda paylaştım. Ardından AFAD'da görevli en yetkin ağızdan telefon geldi. Duyduğum şu; "Hocam halkı telaşlandırmayalım