Tadı, rengi, kokusu ve lezzetiyle markalaşıp yurt içi ve dışında bilinirliği artan Çanakkale domatesinin tarladan 1 liraya alınıp, tezgahlara ulaşıncaya kadar fiyatının 4-5 katına çıkması üreticileri üzüyor. Domates üretiminin yoğun olarak yapıldığı bölgeler arasında yer alan Ezine ilçesinin ziraat odası başkanı Ahmet Önder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle büyük şehirlerdeki pazarlarda ürünün "Çanakkale domatesi" adıyla satılmasının kendilerini memnun ettiğini söyledi.   Önder, ancak fiyat farklarından dolayı üreticinin rahatsız olduğunu dile getirip, "Ne domates üreticisi ne de tüketici kazanıyor. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerdeki tüketicinin pahalı domates yemesinin sebebi de biz değiliz" dedi.    Üründe en büyük parayı "aracıların" kazandığını belirten Önder, "Hasat süresi kısa olunca domateste fiyatlar geçen seneye göre biraz arttı. Ama domates üreticisi işin aslına bakılırsa para kazanamıyor. Tüketici de kazanmıyor. Bu sezon en iyi şartlarda domatesimizi 1 liraya veya 1,10 liraya sattık ama ürün büyük şehirlerde 5-5,5 liradan alıcı buluyor" dedi.   Önder, domates üretiminde maliyetlerin yükseldiğini, bu şartlarda para kazanılamayacağını ifade ederek, şöyle konuştu:   "Üretici, tüketici kazansın ama aracılar kazanmasın. Bu durum artık ülkemizin kangreni haline geldi. Haksız para kazanan aracıların derhal ortadan kaldırılması gerekiyor. Üreticimizin ve tüketicimizin bu haklı feryadını, düşüncemizi çeşitli platformlarda dile getirmemize rağmen sesimizi duyuramıyoruz. Böyle giderse bölgemizde domates üretimi çok düşecek. Hükümetimizden ve yetkililerden buna bir çözüm bulunmasını bekliyor ve üretim maliyetlerimizi teşkil eden gübre ve mazot fiyatlarında muhakkak indirime gidilmesini istiyoruz."   "Yazık günah değil mi bizim gibi tarlada emek harcayanlara?"   Domates üreticisi Hasibe Ercan ise yağmur, çamur demeden üretim yapmaya çalıştıklarını ancak emeklerinin heba olduğunu söyledi.   Tarla ve pazarlardaki fiyat farkından mağdur olduklarını aktaran Ercan, şunları kaydetti:   "Yazık, günah değil mi bizim gibi tarlada emek harcayanlara? Hani emeğimizin karşılığı? Hiç yok. Elde avuçta sıfır. Sabah ezanla kalkıyoruz, 07.00'de iş başı yapıyoruz, 17.00'ye kadar çalışıyoruz. Domates kasalarını bile tam dolduramıyoruz. Üreticimiz ancak emeğini kurtarabiliyor. Yani para kazanmıyor. Sabahın çiğinde, kırağısında işe başlıyoruz . Domatesi bizden 1 liraya alıyorlar, İstanbul'a, başka illere gidiyor 4, 5 lira oluyor. Bizden 2 liraya alsınlar da hiç olmazsa yarı yarıya kazanalım."   Tarlalarda yevmiyeyle çalışan Fatma Gezgin de komisyoncuların kazandığı parada üretici ve işçilerin büyük hakkı olduğunu belirtti.   Nurgül Öksüz ise ne üreticilerin ne de çalışanların hak ettiği emeğin karşılığını alabildiğini dile getirdi. - Çanakkale