Çanakkale Haber

Ahmet Yaşar ZENGİN
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar ZENGİN
 

Halkın Derdi, Din ve Laiklik Değildir!

Değerli okuyucularım, Hiç bir neden yok iken birden, darbe kelimesi ortaya atıldı. Darbe kelimesi gündemi ziyadesiyle meşgul etti. Gündem gerginleşti. Televizyon ve youtube kanalları kendilerine güzel bir konu buldu? Çünkü halk tartışmalı gündemi seviyor, bu nedenle televizyon ve youtube kanalları zirve yapıyor ama halk darbe kelimesinden çok rahatsız oluyor… İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı suçlayarak halk, meşgul ediliyor… Hâlbuki iktidarın yapacağı çok işler vardır: Ekonomi, aş, iş, eğitim, sağlık ve hukuk gibi bir sürü iş… Hükümetin yapması gereken işler var iken darbe söylentileriyle vakit geçirecek kadar lükse sahip değildir… Muhalefet kanadından baktığımız zaman iktidarın icraatlarına olumlu katkı sağlamak için eleştiri yapması gerekir. Muhalefet, yol göstermesi gerekir. Mecliste projeleri ile gündemi meşgul etmesi gerekir. Ama muhalefet, tehdit varı cümleler ile gündemi meşgul ediyor… Kabul etmeyiz, yaptırmayız, iktidar gidecek, merkez bankası boşaltıldı gibi yuvarlak laflar yerine somut projeler ile icraatın olumsuzluğunu halka anlatmalıdır ki halk, samimi bir eleştiri olduğunu anlasın. Muhalefetin görevi olumlu katkı sağlayacak şekilde, projeler ile eleştiri yapmaktır. Bu yazımda biraz muhalefete fazla yükleneceğim. Eğri oturup doğru konuşacak olursak, olaya başka açıdan bakmalıyız: İktidar iş yapması gerekir. Muhalefet ise eleştiri yaparak katkı sağlaması gerekir… Halk, iktidara beş yıl görev verdi. Yani iktidarın beş yıl iş yapma hakkı vardır, muhalefetin beş yıl katkı sağlayarak eleştiri yapma hakkı vardır. Hem muhalefet hem de iktidar, halkın verdiği süreyi tam kullanmalıdır. Seçim istemek demek, hizmetten kaçmak demektir… İkide bir seçimi gündeme getirmek veya darbe sözcüğünü gündeme taşımak demek yabancı sermayenin gelmesini önlemek ve faizlerin yükselmesini sağlamak demektir. Eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in anayasa kitapçığını Ecevit’e fırlattıktan sonra ekonominin nasıl allak bullak olduğunu hep birlikte gördük. Bu da bir nevi darbedir… Peki, muhalefet, neyi gündeme getirebilir? Örnek verelim: Korona virüs dolayısıyla tarım ve hayvancılık önem kazandı. Muhalefet, dünyadan örnekler vererek tarım ve hayvancılık politikasını anlatması gerekir. Tarım ve hayvancılık gibi alanların önemini vurgulayarak projesi ile halkın huzuruna çıkması gerekir. Tarım ve hayvancılığın dünyadaki projelerini inceleyip meclise getirmesi gerekir. Bir hafta veya iki hafta meclisi bu konu ile meşgul etmesi gerekir. Projelerini sunumla anlatması gerekir. Bu işler emek ister, gayret ister, zaman ister, sabır ister ve aşk ister… İktidar, muhalefetin projelerine kulak asmadığı zaman halk değerlendirmeyi sandıkta yapar… Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Muhalefetin yapacağı bazı önerilerinden bahsedelim: Büyük şehirlerden köylere dönüşü hızlandırmak için projelerini hazırlayıp meclise sunabileceği önerilerden bazıları: Muhalefet; A. İsmet İnönü 1945 yılında meclise getirdiği toprak reformuna sahip çıkıp gündeme getirebilir. Toprak reformuna bağlı olarak; 1. Devletin, Anadolu’da köylünün işlemediği toprağı, kiralayıp tarıma açmasını projelendirebilir, 2. Devletin, köydeki işsizleri, kiralanan tarım toprağında sigortalı olarak çalışmasını projelendirebilir, 3. Devlet, köyde ve ilçede hayvan çiftliği kursun. Bu çiftlikte işsizleri sigortalı olarak nasıl çalışacağını projelendirebilir, 4. Devletin, bağımsız olarak hayvancılık ve tarımla uğraşan insanların ürünlerini pazarlamak veya üreticiden satın almasının devlete ne gibi katkılar sağlayacağını projelendirebilir. 5. Yukarıdaki dört projeyi televizyonlarda tartışmaya açabilir, Yukarıdaki maddeleri somutlaştırabilmek için projelendirmek gerekir. Tarım ve hayvancılık konusunda proje üretebilmek için dünyadaki örnekleri yerinde, teknisyenler ile inceleme yapması gerekir. Dünyadaki tarım ve hayvancılıkla ilgili örnekleri uygulamaya hazır hale gelecek şekilde projelendirip meclise getirmesi gerekir. Bu da yetmez ise sağ ve sol yandaş medyanın televizyonlarında muhalefet, projelerini tartışmaya açması gerekir. Sağ yandaş medyaya sözün geçmiyor mazeretini kabul edelim ama sol yandaş medyanın televizyonları sana yeter de artar. Mazeret üretmeden sen yeter ki adam gibi proje üret. Sen yeter ki hizmet aşkıyla çalış… Mazeret üretiyorsan bari en az altı ay anlaşılmasın… “Mecliste siyasi partiler bir araya gelelim, çiftçinin borçlarını silelim” ifadesi bir proje değildir. Bu ifade iktidarı zor duruma düşürmek için söylendiğini ve samimi olmadığını halk çok iyi anlıyor… Halk, sigortalı olsun istiyor… Halk balık tutmayı öğrenmek istiyor… Çiftçi borçlarının silinmeyeceği bilindiği halde bunu gündeme getirmek demek tribüne oynamak olduğunu halk anlıyor. Artık halk, bu numaraları yutmuyor. Halk, muhalefetin projesi olduğu için muhalefete oy vermiyor, iktidara küstüğü için oy veriyor. Halk, sigortalı olacak şekilde projeler bekliyor hem muhalefetten hem de iktidardan… İktidarın yapacağı işleri engellemekle halk sigortalı olmaz. Bu işler emek ister, gayret ister, zaman ister, sabır ister ve aşk ister… Şimdi muhalefet diyecek ki biz dedik, iktidar önemsemedi. Gündeme bile almadı. Demekle olmaz. Projelendireceksin, somutlaştıracaksın ve ısrarcı olacaksın. Sen işini yapacaksın… İktidar, ister önerine baksın ister bakmasın, kendisi bilir. Lütfen işin kolay tarafını tercih etmeyelim. İşin zor kısmını yani hizmeti seçelim. Çünkü halk, muhalefete böyle bir görev verdi. Aynı zamanda iktidarı denetleme görevi de verdi… Seçim zamanı geldiğinde somut projelerin ile halkın karşısına geldiğinde halk, oy vermemesi için bir neden bulamaz. Kendi adıma konuşuyorum. Elle tutulur şekilde projelerini önerdiğin zaman tıpış tıpış gider muhalefete oy veririm. Hükümeti ve bürokratları tehdit etmek veya bu devlet Türkiye cumhuriyeti devleti değildir demekle muhalefet yapılmaz… Görevin olduğu halde şehir Hasta hanesine giden yolları yapmıyorum demekle halka hizmet verilmez. Çünkü halkın derdi ne dindir ne de laikliktir… Halkın derdi iş ve aştır… Somut projeler ile eleştiri yapılır. Tribüne oynayan muhalefet olmaz. Dedik ya: Bu işler emek ister, gayret ister, zaman ister, sabır ister ve aşk ister ki iktidar olasın… Sonuç: Muhalefet, iktidar olmak istemiyor… Selam ve saygılarımla…
Ekleme Tarihi: 15 Mayıs 2020 - Cuma
Ahmet Yaşar ZENGİN

Halkın Derdi, Din ve Laiklik Değildir!

Değerli okuyucularım,

Hiç bir neden yok iken birden, darbe kelimesi ortaya atıldı. Darbe kelimesi gündemi ziyadesiyle meşgul etti. Gündem gerginleşti. Televizyon ve youtube kanalları kendilerine güzel bir konu buldu? Çünkü halk tartışmalı gündemi seviyor, bu nedenle televizyon ve youtube kanalları zirve yapıyor ama halk darbe kelimesinden çok rahatsız oluyor…

İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı suçlayarak halk, meşgul ediliyor… Hâlbuki iktidarın yapacağı çok işler vardır: Ekonomi, aş, iş, eğitim, sağlık ve hukuk gibi bir sürü iş… Hükümetin yapması gereken işler var iken darbe söylentileriyle vakit geçirecek kadar lükse sahip değildir…

Muhalefet kanadından baktığımız zaman iktidarın icraatlarına olumlu katkı sağlamak için eleştiri yapması gerekir. Muhalefet, yol göstermesi gerekir. Mecliste projeleri ile gündemi meşgul etmesi gerekir. Ama muhalefet, tehdit varı cümleler ile gündemi meşgul ediyor…

Kabul etmeyiz, yaptırmayız, iktidar gidecek, merkez bankası boşaltıldı gibi yuvarlak laflar yerine somut projeler ile icraatın olumsuzluğunu halka anlatmalıdır ki halk, samimi bir eleştiri olduğunu anlasın. Muhalefetin görevi olumlu katkı sağlayacak şekilde, projeler ile eleştiri yapmaktır.

Bu yazımda biraz muhalefete fazla yükleneceğim. Eğri oturup doğru konuşacak olursak, olaya başka açıdan bakmalıyız: İktidar iş yapması gerekir. Muhalefet ise eleştiri yaparak katkı sağlaması gerekir…

Halk, iktidara beş yıl görev verdi. Yani iktidarın beş yıl iş yapma hakkı vardır, muhalefetin beş yıl katkı sağlayarak eleştiri yapma hakkı vardır. Hem muhalefet hem de iktidar, halkın verdiği süreyi tam kullanmalıdır.

Seçim istemek demek, hizmetten kaçmak demektir… İkide bir seçimi gündeme getirmek veya darbe sözcüğünü gündeme taşımak demek yabancı sermayenin gelmesini önlemek ve faizlerin yükselmesini sağlamak demektir. Eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in anayasa kitapçığını Ecevit’e fırlattıktan sonra ekonominin nasıl allak bullak olduğunu hep birlikte gördük. Bu da bir nevi darbedir…

Peki, muhalefet, neyi gündeme getirebilir? Örnek verelim:

Korona virüs dolayısıyla tarım ve hayvancılık önem kazandı. Muhalefet, dünyadan örnekler vererek tarım ve hayvancılık politikasını anlatması gerekir. Tarım ve hayvancılık gibi alanların önemini vurgulayarak projesi ile halkın huzuruna çıkması gerekir.

Tarım ve hayvancılığın dünyadaki projelerini inceleyip meclise getirmesi gerekir. Bir hafta veya iki hafta meclisi bu konu ile meşgul etmesi gerekir. Projelerini sunumla anlatması gerekir.

Bu işler emek ister, gayret ister, zaman ister, sabır ister ve aşk ister…

İktidar, muhalefetin projelerine kulak asmadığı zaman halk değerlendirmeyi sandıkta yapar… Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Muhalefetin yapacağı bazı önerilerinden bahsedelim:

Büyük şehirlerden köylere dönüşü hızlandırmak için projelerini hazırlayıp meclise sunabileceği önerilerden bazıları:

Muhalefet;

A. İsmet İnönü 1945 yılında meclise getirdiği toprak reformuna sahip çıkıp gündeme getirebilir. Toprak reformuna bağlı olarak;

1. Devletin, Anadolu’da köylünün işlemediği toprağı, kiralayıp tarıma açmasını projelendirebilir,

2. Devletin, köydeki işsizleri, kiralanan tarım toprağında sigortalı olarak çalışmasını projelendirebilir,

3. Devlet, köyde ve ilçede hayvan çiftliği kursun. Bu çiftlikte işsizleri sigortalı olarak nasıl çalışacağını projelendirebilir,

4. Devletin, bağımsız olarak hayvancılık ve tarımla uğraşan insanların ürünlerini pazarlamak veya üreticiden satın almasının devlete ne gibi katkılar sağlayacağını projelendirebilir.

5. Yukarıdaki dört projeyi televizyonlarda tartışmaya açabilir,

Yukarıdaki maddeleri somutlaştırabilmek için projelendirmek gerekir. Tarım ve hayvancılık konusunda proje üretebilmek için dünyadaki örnekleri yerinde, teknisyenler ile inceleme yapması gerekir.

Dünyadaki tarım ve hayvancılıkla ilgili örnekleri uygulamaya hazır hale gelecek şekilde projelendirip meclise getirmesi gerekir. Bu da yetmez ise sağ ve sol yandaş medyanın televizyonlarında muhalefet, projelerini tartışmaya açması gerekir.

Sağ yandaş medyaya sözün geçmiyor mazeretini kabul edelim ama sol yandaş medyanın televizyonları sana yeter de artar. Mazeret üretmeden sen yeter ki adam gibi proje üret. Sen yeter ki hizmet aşkıyla çalış… Mazeret üretiyorsan bari en az altı ay anlaşılmasın…

“Mecliste siyasi partiler bir araya gelelim, çiftçinin borçlarını silelim” ifadesi bir proje değildir. Bu ifade iktidarı zor duruma düşürmek için söylendiğini ve samimi olmadığını halk çok iyi anlıyor…

Halk, sigortalı olsun istiyor… Halk balık tutmayı öğrenmek istiyor… Çiftçi borçlarının silinmeyeceği bilindiği halde bunu gündeme getirmek demek tribüne oynamak olduğunu halk anlıyor. Artık halk, bu numaraları yutmuyor.

Halk, muhalefetin projesi olduğu için muhalefete oy vermiyor, iktidara küstüğü için oy veriyor. Halk, sigortalı olacak şekilde projeler bekliyor hem muhalefetten hem de iktidardan… İktidarın yapacağı işleri engellemekle halk sigortalı olmaz.

Bu işler emek ister, gayret ister, zaman ister, sabır ister ve aşk ister…

Şimdi muhalefet diyecek ki biz dedik, iktidar önemsemedi. Gündeme bile almadı. Demekle olmaz. Projelendireceksin, somutlaştıracaksın ve ısrarcı olacaksın. Sen işini yapacaksın… İktidar, ister önerine baksın ister bakmasın, kendisi bilir.

Lütfen işin kolay tarafını tercih etmeyelim. İşin zor kısmını yani hizmeti seçelim. Çünkü halk, muhalefete böyle bir görev verdi. Aynı zamanda iktidarı denetleme görevi de verdi…

Seçim zamanı geldiğinde somut projelerin ile halkın karşısına geldiğinde halk, oy vermemesi için bir neden bulamaz. Kendi adıma konuşuyorum. Elle tutulur şekilde projelerini önerdiğin zaman tıpış tıpış gider muhalefete oy veririm.

Hükümeti ve bürokratları tehdit etmek veya bu devlet Türkiye cumhuriyeti devleti değildir demekle muhalefet yapılmaz… Görevin olduğu halde şehir Hasta hanesine giden yolları yapmıyorum demekle halka hizmet verilmez.

Çünkü halkın derdi ne dindir ne de laikliktir… Halkın derdi iş ve aştır…

Somut projeler ile eleştiri yapılır. Tribüne oynayan muhalefet olmaz. Dedik ya:

Bu işler emek ister, gayret ister, zaman ister, sabır ister ve aşk ister ki iktidar olasın…

Sonuç:

Muhalefet, iktidar olmak istemiyor…

Selam ve saygılarımla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.