Çanakkale Haber

Rıdvan UZ
Köşe Yazarı
Rıdvan UZ
 

Teröre Bakış

Terörün başı, acı ve gözyaşı, sonrası öfke ve nefret, son durağı acziyet olmuş, Memleketim insanı gelinen ve getirilen bu noktada umudunu yetirecek konuma getirilmiştir. İnsanların elinden umut kapısının anahtarını alırsan kapıdan kapalı diye döneceğini beklemek her ne kadar doğru bir mantık ise de, Türk milleti için durum her zaman farklı olmuştur. Yani siz Bizans olarak denize zincir çekebilirsiniz ama gerektiğinde gemileri karadan yürüteceğimizi de hiçbir zaman unutmamalısınız. Şehitlerimizin bir biri ardına vatan toprağına düştüğü ve bir an önce bunun son bulmasını arzuladığımız bu kritik günlerin vebalı herkesçe malumdur ki bu hükümetin yakasında, unutulmayan yara olan, asılan rahmetli Menderes ve arkadaşlarının vebali gibi her daim yafta olarak kalacaktır. Yüreği Vatan’a sevdalı, evi kerpiçten, hayat mücadelesinin her zaman bilinen mağlubu, nasır elli, kocaman yürekli, geçmişini bilen ve gelecek kaygılarını geri plana iten yiğit Mehmetler; sürecin tavizkar, kürt sorunu, PKK sorunu, ana dilde eğitim, kürtdistan bölgesi habur çıkışı, dağdakine af, leş söylemi yerine etkisiz hale getirme demek suretiyle AKP’ nin politikalarının yanlışlığı olmuştur. Bu şehitlerin bu hükümet dönemi sayısı sadece asker sayısı olarak 1137. Bu şu anlama geliyor 1137 ocak sönüyor, yüzlerce ana evlat kokusuna hasret kalıyor, yüzlerce baba oğul dönse de işin başına geçse umudunu yitiriyor, yüzlerce eş kocasının omzuna yaslayacağı başı tabutuna son kez koyuyor, yüzlerce evlat bir daha baba diyememenin acısıyla hayata tutunmaya çalışıyor.  İşte tekrarlanan bu tablo TÜRK’ ün terörü protesto etmekle, şehidinin cenazesine katılmakla, şehidinin mezarını ziyaretle, tatmin edecek durumdan çıkarmıştır. Son süreçte terörün asli unsuru BDP’ nin binalarının yakılması, taşlanması, şehit cenazelerinde hükümet temsilcilerinin yuhalanması suçluların ifşasının açık olarak görülmesine vesile olsa da, gidilen yolun patika haline geldiği anlaşılmıştır. Yıkım sürecinden kurtulabilmek için öncelikle Sayın D. Müsavat Dervişoğlu Bey’ in Aşağıdaki tespitleri son derece yankı bulmuş, Türk Milletinin beklentilerine ışık tutmuştur ‘’Yıllardır hemen her büyük işe el atarak bu ülkenin ekmeğini yiyen Güneydoğulu işadamları; Yıllardır çeşitli partilerimizde yüksek makamlarda bulunan ve TBMM'de vekil sıfatıyla anılan Güneydoğulu siyasetçiler; Yıllardır devletin en önemli noktalarında görev yaparak itibar sahibi olmuş Güneydoğulu bürokratlar; Yıllardır albümleri rekor kıran, filmleri izlenen, tarafımızdan konserlerine koşulan Güneydoğulu sanatçılar. Yıllardır sivil toplum kuruluşlarında üst düzey görevlerde hizmet vererek protokolde ön sıralarda oturan güneydoğulu STK yöneticileri; Velhasıl büyük çoğunluğu Ankara'nın batısında yaşayan ve istisnalar hariç vatan sevgilerinden tereddüt duymadığımız 1000 yıllık kardeşlerimiz, siz ne zaman konuşacaksınız acaba Korkmayın ve zaman kaybetmeden derhal vaziyet alın. Bu ülke hepimizin diyerek değil, ancak hep birlikte sahip çıkılarak ayakta tutulur. Bu çağrı hem çözüm için bir öneri, hem de sizler için bir samimiyet sınavıdır.’’ Demek suretiyle bir yol göstericilik yapmıştır. Bu Milletimizin kürt kökenli vatandaşlarımızdan beklentisini yansıtırken, iktidarın sahibi AKP’den beklentiler ise bir beklenti olmaktan çıkmış inanç ve umudunu millet nazarında kaybetmiştir. Son safha da ana muhalefet olan CHP’de ise ulusal çizgi kırıklığı, belirsizlik, parti içi statü koruma mücadelesi, kabul görmenin çok ötesinde ne oluyor bunlara boyutuna gelmiştir.                                                                                                           RIDVAN UZ
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2014 - Cumartesi
Rıdvan UZ

Teröre Bakış

Terörün başı, acı ve gözyaşı, sonrası öfke ve nefret, son durağı acziyet olmuş, Memleketim insanı gelinen ve getirilen bu noktada umudunu yetirecek konuma getirilmiştir. İnsanların elinden umut kapısının anahtarını alırsan kapıdan kapalı diye döneceğini beklemek her ne kadar doğru bir mantık ise de, Türk milleti için durum her zaman farklı olmuştur. Yani siz Bizans olarak denize zincir çekebilirsiniz ama gerektiğinde gemileri karadan yürüteceğimizi de hiçbir zaman unutmamalısınız. Şehitlerimizin bir biri ardına vatan toprağına düştüğü ve bir an önce bunun son bulmasını arzuladığımız bu kritik günlerin vebalı herkesçe malumdur ki bu hükümetin yakasında, unutulmayan yara olan, asılan rahmetli Menderes ve arkadaşlarının vebali gibi her daim yafta olarak kalacaktır.

Yüreği Vatan’a sevdalı, evi kerpiçten, hayat mücadelesinin her zaman bilinen mağlubu, nasır elli, kocaman yürekli, geçmişini bilen ve gelecek kaygılarını geri plana iten yiğit Mehmetler; sürecin tavizkar, kürt sorunu, PKK sorunu, ana dilde eğitim, kürtdistan bölgesi habur çıkışı, dağdakine af, leş söylemi yerine etkisiz hale getirme demek suretiyle AKP’ nin politikalarının yanlışlığı olmuştur. Bu şehitlerin bu hükümet dönemi sayısı sadece asker sayısı olarak 1137. Bu şu anlama geliyor 1137 ocak sönüyor, yüzlerce ana evlat kokusuna hasret kalıyor, yüzlerce baba oğul dönse de işin başına geçse umudunu yitiriyor, yüzlerce eş kocasının omzuna yaslayacağı başı tabutuna son kez koyuyor, yüzlerce evlat bir daha baba diyememenin acısıyla hayata tutunmaya çalışıyor.

 İşte tekrarlanan bu tablo TÜRK’ ün terörü protesto etmekle, şehidinin cenazesine katılmakla, şehidinin mezarını ziyaretle, tatmin edecek durumdan çıkarmıştır. Son süreçte terörün asli unsuru BDP’ nin binalarının yakılması, taşlanması, şehit cenazelerinde hükümet temsilcilerinin yuhalanması suçluların ifşasının açık olarak görülmesine vesile olsa da, gidilen yolun patika haline geldiği anlaşılmıştır.

Yıkım sürecinden kurtulabilmek için öncelikle Sayın D. Müsavat Dervişoğlu Bey’ in Aşağıdaki tespitleri son derece yankı bulmuş, Türk Milletinin beklentilerine ışık tutmuştur ‘’Yıllardır hemen her büyük işe el atarak bu ülkenin ekmeğini yiyen Güneydoğulu işadamları;
Yıllardır çeşitli partilerimizde yüksek makamlarda bulunan ve TBMM'de vekil sıfatıyla anılan

Güneydoğulu siyasetçiler; Yıllardır devletin en önemli noktalarında görev yaparak itibar sahibi olmuş Güneydoğulu bürokratlar; Yıllardır albümleri rekor kıran, filmleri izlenen, tarafımızdan konserlerine koşulan Güneydoğulu sanatçılar. Yıllardır sivil toplum kuruluşlarında üst düzey görevlerde hizmet vererek protokolde ön sıralarda oturan güneydoğulu STK yöneticileri; Velhasıl büyük çoğunluğu Ankara'nın batısında yaşayan ve istisnalar hariç vatan sevgilerinden tereddüt duymadığımız 1000 yıllık kardeşlerimiz, siz ne zaman konuşacaksınız acaba Korkmayın ve zaman kaybetmeden derhal vaziyet alın. Bu ülke hepimizin diyerek değil, ancak hep birlikte sahip çıkılarak ayakta tutulur. Bu çağrı hem çözüm için bir öneri, hem de sizler için bir samimiyet sınavıdır.’’ Demek suretiyle bir yol göstericilik yapmıştır. Bu Milletimizin kürt kökenli vatandaşlarımızdan beklentisini yansıtırken, iktidarın sahibi AKP’den beklentiler ise bir beklenti olmaktan çıkmış inanç ve umudunu millet nazarında kaybetmiştir. Son safha da ana muhalefet olan CHP’de ise ulusal çizgi kırıklığı, belirsizlik, parti içi statü koruma mücadelesi, kabul görmenin çok ötesinde ne oluyor bunlara boyutuna gelmiştir.

                                                                                                          RIDVAN UZ

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.