VERGİ DAİRELERİMİZİN hepsinde, asılı duran bir özdeyiş (ajitasyon) ?   BU TABELALAR SÖKÜLMELİDİR…   KUTSAL ne demektir ve neden kazancımız KUTSAL olmalı ? KUTSAL KAZANÇ nerde vardır? Bu sözü kim söylemiştir?   TÜRK kelimesini ordan burdan çaktırmadan kaldıran hükümetin, TÜRK’ü bırakıp işbu levhaları derhal KALDIRMASINI istiyorum.   Öncelikle ; MALİYE BAKANLIĞI KURUMLARI ve Vergi Dairelerimizde bu yazı, vergi mükellefi olan vatandaşların gözlerine sokulurcasına, ASILIDIR. Pek çok resmi dairelerimizde ATATÜRK’ün özdeyişlerini görmeye alıştığımızdan, bu özdeyişin de ATATÜRK tarafından söylenildiği düşünülür. Ama en başta Vergi Dairesi Müdürüne sorunuz, hatta Maliye Bakanına sorunuz…Bu sözü kim söylemiş ve kim hangi genelgeyle astırmıştır…?  bürokratlarımız dahi bunu bilmemektedir. İlginç DEĞİL Mİ ?   VERGİ, hepimizin bildiği gibi, kişilerin veya kurumların, kazançlarına göre hesaplanan bölümünü, devlete ödemesine denir. Ve devlet bu paralarla vatandaşlarına, bizlere hizmetler ! sunar. Maaşları öder, fakire garip gurabaya yardım eder. YOL-SU-ELEKTRİK olarak geriye verir ! Ama yoldan geçerseniz, suyu içerseniz, elektriği kullanırsanız parasını gene geriye alır. Bu tür hizmetleri alabilmek ve ülkenin kalkınmasına yardımcı olmak için, VERGİ VERMEK her vatandaşın mutlak ve boynunun (vermeyenin boynu vurula!) borcudur. BOYNUNUN…   Genelev (kerhane) çalışanları, içki satanlar, kumar oynatanlar, barlar, pavyonlar ve meyhaneler de, hayat kadınları dediğimiz sektör çalışanları da VERGİ Mükellefidir. Bunlar da yıl sonunda Maliyeye gidip ; - Şu kazancımı KUTSAR MISINIZ LÜTFEN ? Deyip vergilerini ödeyince, ellerinde kalan para KUTSANMIŞ MI OLUYOR ? Bu paralar KUTSAL MI oluyor ? Matild MANUKYAN’ın vergisi haricinde şu anda sahip olduğu nakit ve malvarlığı KUTSAL MI ? Ve Devletin KUTSAMA HAKKI VE YETKİSİ nereden geliyor? Anayasamız, Devlete KUTSAMA YETKİSİNİ hangi maddesinde vermiştir ? LAİK Devlet anlayışında KUTSAYARAK hizmet nasıl olabilmektedir ?   KUTSAL ; Güçlü bir dini saygı uyandıran veya uyandırması gereken kabul görmüş; bozulmaması dokunulmaması gereken, kutsi, mukaddes üstüne titrenilen değerlerdir.   KUTSAL, felsefede Tanrıya adanmış olan, tanrısal olan demektir.     KUTSAL, kişilerin manevi yönden değer verdiği, koruduğu dini görüş ve inançlardan oluşmaktadır.   KUTSAL, tapınılacak yolunda can verilecek derece sevilen, kutsi-mukaddes-lahut demektir.   KUTSAL,   Durkheim’a göre basit ya da karmaşık tüm dinler kutsal ve profan (din/kutsal dışı) olarak, iki yanlıdır. Kutsal alan alışılmışlığın, güncelliğin, olağanlığın dışına yönelmektir. Bu alan ve içerik, hemen her toplum tarafından hemen her zaman sembolleştirilmiş olandır.   Kutsallık birey ya da toplum tarafından kendisine doğaüstü bir takım değerler atfedilmiş, aşırı derecede yüceltilmiş, bu nedenle de aşırı saygıyı hak etmiş, atfedilen değerlerin, yüceliğin ve saygının korunabilmesi, sürekliliğinin sağlanabilmesi için bir takım kurallar (normlar) ve bunlara bağlı yaptırımlarla çevrelenmiş şey/lere yüklenen niteliktir.   Okuyuculara şunu diyorum ; şu anda hemen yanınızdakine sorun - BANA KUTSAL SAYDIĞIN VE BİLDİĞİN İKİ ŞEYİ SÖYLE….?  Bir de bu özdeyişin kime ait olduğunu sorun…Bilmeyecektir ! Veya hep ATATÜRK cevabını alacaksınız. Haaaa, bu yazıyı vergi dairelerine astıran kim ? diye de sorabilirsiniz ama bu kazık soru olur. Bunu Maliye çalışanlarına, kutsama yetkililerine bile sorsanız bilmeyeceklerdir çünkü.   Alacağınız cevaplara, CEVAPSIZ KALAN sorularınıza… ağzınız açık kalacaktır benim gibi ve bu LEVHANIN KALDIRILMASI için bana destek vereceksiniz muhtemelen.   Destek vermez iseniz, vermeyenleri ben KERHANE kazancı  bir 200 TL yi koyduğum yere, secde etmeye çağırabilirim. Madem ki kutsallarımıza secde ediyoruz ! MANUKYANA secde etmeyenleri de, dinsiz-imansız-saygısız ! ilan edeceğim.   Denilenlere göre ; MANUKYANIN bankadaki parasına, elindeki nakit paraya, edindiği menkul ve  gayrimekullerine Şirketine KUTSANDIĞI için, Tanrısallık aldığı için TAPMAMIZ gerekir, onlar uğruna korumak için CAN VERMEMİZ gerekir. Çünkü o paralar kutsandığı için, TANRIYA ADANMIŞ paralardır. Bozulmaması ve hatta dokunulmaması gerekir veya MANUKYANIN bir varlığına dokunuyorsanız salavat getirmeniz, villasının yanından geçerken FATİHA okumanız, üstüne titremeniz gerekmektedir. Dokunursanız saygısızsınız…Dokunursanız, YÜCELİĞE el uzatmış olursunuz…   Aslına bakarsanız, vergi ödeyen herkesin tüm vergi mükelleflerinin artık Tanrısal özelliklerine, dikkat etmemiz gerekmektedir. Haşaaa bu kudsiyete dikkat etmezseniz iki cihanda yanarsınız ! Parayla oynayan HIRSIZLARIN-YOLSUZLARIN kutsallara karşı yaptıkları, vergi veren vatandaşın malına parasına tenezzül ettikleri için, dulun-yetimin asgari ücretlinin hakkına tecavüz ettikleri için, İKİ CİHANDA yerlerinin olmaması gerekir. TCK’nuna da derhal hırsızlar için KUTSALA TECAVÜZDEN, bir ceza ilavesi lazımdır.   ÖZEL DERS VEREN ÖĞRETMENLERİMİZ var mesela. Saat ücreti alırlar velisinden. Bu velilerin çoğu, MALİYE BAKANLIĞI veya DEVLET ÇALIŞANI da olabilir. Ama fiş ve fatura kesip, vergisini de vermedikleri için, işbu öğretmenlerimizin aldıkları paralar LANETLİDİR-HARAMDIR o zaman ve yetiştirdikleri öğrenciler de, lanetli haramla bilgi sahibi olmuşlardır. Onların yarın kaymakam, vali, hakim olması halinde bile kutsanmadan geldikleri için, KUDSİYET VERME yetkileri, tartışmalıdır. Öğretmenlerin ev-arabaları ve öğretmenevleri de, tartışmalıdır…   PİYASA…O zaman piyasada nasıl ki kayıt içi kayıt dışı gelirler varsa, üç kağıt ekonomisi (borsa-döviz-faiz) varsa, bu söze göre KUTSAL GELİRLER ve kutsal olmayan LANET-HARAM GELİRLER vardır. Bankaların da hemen tabela asması gerekir. ‘ BURADA KUTSAL PARALAR VARDIR, LANETLİLER-HARAM GİREMEZ...! ‘   Veya şöyle de düşünebilirsiniz ; Yüksek duvarlı yüzme havuzlu villalarında 4 hatunlarıyla keyf sürenler, safa yapanlar da muhtemelen vergi mükellefi olduklarından hepsinin çimdiği su HELALDİR… Hepsi kutsanmış eli öpülesi mübareklerdir…Hele ki MÜSLÜMAN İŞADAMI, pardon MÜSTAKİL İŞADAMI olanların, …SİAD üyesi olanların, 4x4 jeepleriyle gittikleri yollar bile kutsaldır. Bu müstakillere, siadlara köle olmak, asgari ücretle işbu müstakillerin AMELESİ olmak, bizim için şereftir. Olur a, yarın ahirette bizim elimizden tutup, bizi cehennemden bile çıkarabilir işbu KUDSİ ADAMLAR…   VERGİ DAİRESİ MÜDÜR ve BAŞKANLARI…yani koca koca adamlar, devletin yetkisini elinde tutan adamlar… Ne zaman VERGİ ile ilgili bir söz söyleseler hemen topladıkları vergiyi de kutsal, kalan parayı da kutsal diye söylerler. Bu koca yetkililer her gittikleri İŞ ADAMI toplantılarında KUTSANAN Kazançlarından dolayı, 4x4 jeep sahibi olanları tebrik ederler ve aman haaaa “ KUTSANMAYAN PARAYLA zevk-ü safa yapmayınız.” derler. KUTSAMA MAKAMI olmanın onlara verdiği özelliktir bu. Ama, KUTSAMA BELGESİ diye bir belge istesek, acaba verebilirler mi ?   MALİYENİN açıklaması gereken topladığı vergiler kadar, halkının elinde bıraktığı KUTSALLAŞTIRILMIŞ PARA MİKTARIDIR. Öyle ya, kutsal paramız ne kadardır ve kimlerin elindedir?   Ve Osmanlı döneminde VERGİNİN adı neydi hatırlayalım ? Osmanlılar da vergiyi vereni kutsuyorlar mıydı mesela ? Veya diğer din veya toplumlarda VERGİ niteliği nedir, KUTSAL MIDIR ? Hristiyanlığın da, Museviliğin de  kutsalları yok mudur ?    İşbu kutsama makamı (MALİYE oluyor bu makam) şunu yapmalı bence. Her adamın, her kurumun cebindekine elindekine el koymalı… İçinden vergisini tahsil etmeli ve kalan parayı da, BELGEYE YAZARAK senin şu kadar KUTSANMIŞ PARAN KALMIŞTIR, güle güle harca demelidir. Parasını kutsatmayanı da hapse atmalıdır. Yazılı Belgesindeki paradan fazla para harcarsa da, yakasına yapışmalıdır.   KUTSALLIK BELGESİ…Maliyeciler bu KUTSALLIK BELGESİNİ verirlerse iyi olur bence. 23 Şubat ta VERGİ HAFTASI başlayacak nasılsa. Bu hafta içinde, KUTSAMA İŞ VE İŞLEMLERİ yapılmalı diye düşünüyorum. Milletvekillerimize yasa koyuculara ve Maliye Bakanımıza duyurulur bu husus.  KUTSAL Vatandaş olarak.     KUTSAL, KUTSANMIŞ VATANDAŞ olarak, sıkı durun soruyorum şimdi. MALİYE BAKANLIĞI Dairelerinde bu LEVHA bu izahtan vareste SÖZ hala asılı kalsın mı ?  TÜRKİYE Cumhuriyetine yakışıyor mu ? Vergilendirilmiş kazanç kutsal-mış !!! Hadi ordan…