Çanakkale Haber

Gürkan KARAÇAM
Köşe Yazarı
Gürkan KARAÇAM
 

İskeçe, Dedeağaç, Gümülcine Bende Derin Yaradır Türk de Bitmeyen Çile

Yunanistan'ın kuzeydoğu bölgesinin doğusunda, Türk - Yunan sınırını belirleyen Meriç Nehri ile Karasu Nehri arasında bulunan, dönemsel hatırlanıp sıkça unutulan vatan toprağıdır Batı Trakya. Zihninize basitçe bir Balkan Haritası çizebilmek adına; Meriç Nehrinin batısında Karasu Nehri ile Doğu Makedonya'nın Kavala ve Drama illeri, kuzeyinde Tanrı Dağları (rodop dağları) ile Bulgaristan, güneyinde ise Ege Denizi (adalar denizi) ile çevrili 8578 kilometrekarelik dar bir şerit halinde uzanan bize babadan dededen miras olan topraklar. İlgilisi için Dedeağaç, Gümülcine, İskeçe deseniz de yeter zaten... İsimlerinde "Türk", "Batı" ve "Azınlık" terimleri bulunan derneklerin kurulmasına Yunan Mahkemeleri tarafından izin verilmeyen, sözüm ona demokrasinin çıktığı topraklarda  kaderine terk edilmiş soydaşlarımızın varlık mücadelesinin adıdır "Batı Trakya Türkleri"... İskeçe ve Gümülcine'de "Pomak" ve "Çingene" adıyla dernek ya da kültür evi açmayı serbest bırak, "Türk" adına koy yasak. Çelik-çomak çocukları bile buna böl-parçala der de, anavatan da yetişkin kandaşı demokrasi havarisi ya, haykırır avazı çıktığı kadar, Yutmayacak(!). Bahane hazırdır sorsan, neymiş efendim Lozan Antlaşması Madde 45 de Türk kavramından bahis yokmuş da onun yerine Müslüman azınlıktan bahis varmış, yani ben Yunan olarak Yunanistan da Türk mürk tanımam der, der de Anavatan da gelmez hiç kimsenin aklına  Lozan Antlaşması'na göre 37. Maddeden 45. Maddeye kadar hiçbir yerde"Rum" terimi kullanılmıyorken onun yerine Gayrimüslim kelimesinin kullanıldığı. Desek ki" o Türk'ü tanımıyorsa sen de Rum'u tanıma " da kopar kıyamet, öyle ya demokratlığımızı ortaya koymazsak ayıp olur Millet'e. Hoş anavatan da bile "Türk'ü" tartışmaya açanlardan Batı Trakya "Türk'üne" hamilik beklemek ne kadar akla uygun olur o da ayrı mesele. Eee bir yerde birilerine mantıklı da gelebilir böylesi, arkadaş Yunan; Türk yoktur diyor Müslüman yoktur demiyor ki. Türk Milliyetçiliğini ayağının altında ezen Yunan, ümmetçi olarak algılanabilir mi dersiniz. Yunanistan Türk yoktur Müslüman vardır desin ve sen tut benim Rum vatandaşım de. De, de dışta karşılıklılık ilkesini de çiğne. Kazanılmış haklarını kendi ellerinle ötele, itele . Yunanistan milletvekili seçimlerinde bağımsız olarak seçime katılacaklar için %3 barajı getirsin ve Batı Trakyalı Müslüman Türk'ü potada eritsin, yetmesin; "Kapodistrias Planı" ile çıkardığı yasaya dayanarak Müslüman Türklerin yaşadığı illeri-kazaları-köyleri  nüfus yoğunluğu Yunanlılar lehine olacak şekilde Ortodoks Hristiyanların yaşadığı illerle-kazalarla-köylerle birleştirerek seçime sokmak suretiyle demokratlığını konuşturarak Türklerin vali-belediye başkanı-nahiye müdürü olabilmelerinin de önüne set çeksin. Bu arada sen de bu olup bitenlerin üstüne helalinden bir bardak soğuk su içersin. Helâl anlayışın bu ise tabi... 1991 yılına kadar Batı Trakya Müslüman Türklerinin sınır ve kıyı bölgelerinden taşınmaz mülk satın almaları yasaktı ama yine de demokrattı(!) her ne hikmetse yunan. Senin ülkende herkes istediği yerden satılık ne varsa alabilsin ama gel de anlat anlatabilirsen Apocuğuna(!). Bu arada 1991'den sonra değişti mi sandın bu durumu yoksa, yok be nerdeee.. atı alan çoktan geçmiştir de tapuya, kalanlarda deneyim şansımı dersen kapı kapı dolaş da al alabilirsen validen izin, hasılı bürokratik engeller duvarı  karşında. Bitti mi sandın, al sana bir de "anadasmos" yani arazi birleştirmesi, kamulaştırması. Üniversite yapacam olmadı cezaevi yapacam, hasılı "ben devletim ülen alıyom işte ne yapacan"  mealinde bir yaklaşımla, geçimi hayvancılık-çiftçilik olan Türk'ü küstürüp - korkutup tam gaz göçe zorlama... Şimdi desek ki " arama Türk'te faşizan al sana baba(!) Yunanistan" ayıp olur mu o pek muteber(!) dostumuza. Eee etnik temizlik kafaya kurşun sıkarak yapılmıyor bu devirde sözümüzü de not düşelim bu satıra. 1955'den 1998 yılına kadar 43 yıl boyunca "Kur" yunan vatandaşlık yasasına en demokratından 19. maddeyi ve yol ver yaklaşık 60000 Batı Trakyalı Müslüman Türk'e , yar saçların lüle lüle hadi sana güle güle haykırışıyla artık vatandaş değilsiniz diye ver nota... Hakkım, malım, mülküm  ne olacak dersen al sana anavatandan bir bardak buz gibi limonata... Desek misilleme yap başımıza, lafı yapıştırırdı herhâl, demokrasi(!) demokrasi(!) demokrasi(!) aksi yakışmaz bana... Yunanistan uyruğunda ki ( yunan vatandaşı ) Batı Trakyalı Müslüman Türkler savcı-yargıç-general olamıyor ama sorsan dil problemini sürecekler öne bahane olarak. Ülkemizde insanları İstanbul Türkçesi konuşanlar ve konuşmayanlar diye ayırsak 3-5 beyefendi kalırdı herhâlde  bir yerlere atanacak ama olsun hakikat;  Türk faşist yunan demokrat  yine... İşe girecen Yunanistan da ha, hop derler adama sen Türk'sün çek bakayım bir sağa, Türkiye'de işe girecen de biri soracak  laz mısın-Gürcü müsün - Kürt müsün-rum musun-ermeni misin diye mümkün mü arkadaş adama sorarlar hop birader burası Yunanistan mı diye fakat değişmez hakikat; Türk faşist Yunanistan demokrat yine... Kur Yunan SÖPA'yı ( Selanik Özel Pedagoji Akademisi ) arzuna göre terbiye etmek için Türk'ü, o da öğretemesin doğru dürüst Türkçeyi Türk'e ve Türk de söylesin dursun acıklı Türkü. Hani eğitim ve öğretim de özgürdü Batı Trakya. Hey gidi canım anavatan elbette acır canın ana koştururken yatıyorsa hep baban. Müftü seçimine etsin yunan müdahale, yerleştirsin her yana işbirlikçileri, alsın adım adım hakkın olan özerkliği ve hiç etsin yavaş yavaş bir zamanların o yiğit Türk Cumhuriyeti'ni de boş ver sen devam et oynamaya kutular arasında körebe. Dahi Türk kaybederken yavaş yavaş özerkliğini  yurdunda birileri koşar adım ilerlesin özerkliğe... " Müslüman Cemaati İdare Kurulu " nu ki eskiler " Cemaat-i İslami'ye Heyeti " derlerdi buna, kaldırsın yunan  ve koysun adını " Müslüman Mal Varlığını İdare Kurulu " . Cemaati idare kurulu bir çırpıda "mal" idare kuruluna dönüşürken çoban muamelesi yapılsın ve idari özerkliğini de hüp etsin helen ama boş ver sen koş git bilgisayarın başına boş işler için, arkadaşın mesaj atmış faceden...  Yunan;başpiskoposunu patrik yapmaya, başpiskoposluk unvanını patrikliğe  Lozan Antlaşması'na  aykırı olmasına rağmen medyada dillendirirken, bir zamanlar Cemaat idare edenlere sığır çobanlığı unvanını uygun görse de boş ver sen  tüm insanlığınla haykır demokrasi(!) sen bizim her şeyimizsin... Gürkan Karaçam 
Ekleme Tarihi: 12 Ocak 2015 - Pazartesi
Gürkan KARAÇAM

İskeçe, Dedeağaç, Gümülcine Bende Derin Yaradır Türk de Bitmeyen Çile

Yunanistan'ın kuzeydoğu bölgesinin doğusunda, Türk - Yunan sınırını belirleyen Meriç Nehri ile Karasu Nehri arasında bulunan, dönemsel hatırlanıp sıkça unutulan vatan toprağıdır Batı Trakya. Zihninize basitçe bir Balkan Haritası çizebilmek adına; Meriç Nehrinin batısında Karasu Nehri ile Doğu Makedonya'nın Kavala ve Drama illeri, kuzeyinde Tanrı Dağları (rodop dağları) ile Bulgaristan, güneyinde ise Ege Denizi (adalar denizi) ile çevrili 8578 kilometrekarelik dar bir şerit halinde uzanan bize babadan dededen miras olan topraklar. İlgilisi için Dedeağaç, Gümülcine, İskeçe deseniz de yeter zaten...
İsimlerinde "Türk", "Batı" ve "Azınlık" terimleri bulunan derneklerin kurulmasına Yunan Mahkemeleri tarafından izin verilmeyen, sözüm ona demokrasinin çıktığı topraklarda  kaderine terk edilmiş soydaşlarımızın varlık mücadelesinin adıdır "Batı Trakya Türkleri"...
İskeçe ve Gümülcine'de "Pomak" ve "Çingene" adıyla dernek ya da kültür evi açmayı serbest bırak, "Türk" adına koy yasak. Çelik-çomak çocukları bile buna böl-parçala der de, anavatan da yetişkin kandaşı demokrasi havarisi ya, haykırır avazı çıktığı kadar, Yutmayacak(!). Bahane hazırdır sorsan, neymiş efendim Lozan Antlaşması Madde 45 de Türk kavramından bahis yokmuş da onun yerine Müslüman azınlıktan bahis varmış, yani ben Yunan olarak Yunanistan da Türk mürk tanımam der, der de Anavatan da gelmez hiç kimsenin aklına  Lozan Antlaşması'na göre 37. Maddeden 45. Maddeye kadar hiçbir yerde"Rum" terimi kullanılmıyorken onun yerine Gayrimüslim kelimesinin kullanıldığı. Desek ki" o Türk'ü tanımıyorsa sen de Rum'u tanıma " da kopar kıyamet, öyle ya demokratlığımızı ortaya koymazsak ayıp olur Millet'e. Hoş anavatan da bile "Türk'ü" tartışmaya açanlardan Batı Trakya "Türk'üne" hamilik beklemek ne kadar akla uygun olur o da ayrı mesele. Eee bir yerde birilerine mantıklı da gelebilir böylesi, arkadaş Yunan; Türk yoktur diyor Müslüman yoktur demiyor ki. Türk Milliyetçiliğini ayağının altında ezen Yunan, ümmetçi olarak algılanabilir mi dersiniz. Yunanistan Türk yoktur Müslüman vardır desin ve sen tut benim Rum vatandaşım de. De, de dışta karşılıklılık ilkesini de çiğne. Kazanılmış haklarını kendi ellerinle ötele, itele . Yunanistan milletvekili seçimlerinde bağımsız olarak seçime katılacaklar için %3 barajı getirsin ve Batı Trakyalı Müslüman Türk'ü potada eritsin, yetmesin; "Kapodistrias Planı" ile çıkardığı yasaya dayanarak Müslüman Türklerin yaşadığı illeri-kazaları-köyleri  nüfus yoğunluğu Yunanlılar lehine olacak şekilde Ortodoks Hristiyanların yaşadığı illerle-kazalarla-köylerle birleştirerek seçime sokmak suretiyle demokratlığını konuşturarak Türklerin vali-belediye başkanı-nahiye müdürü olabilmelerinin de önüne set çeksin. Bu arada sen de bu olup bitenlerin üstüne helalinden bir bardak soğuk su içersin. Helâl anlayışın bu ise tabi...
1991 yılına kadar Batı Trakya Müslüman Türklerinin sınır ve kıyı bölgelerinden taşınmaz mülk satın almaları yasaktı ama yine de demokrattı(!) her ne hikmetse yunan. Senin ülkende herkes istediği yerden satılık ne varsa alabilsin ama gel de anlat anlatabilirsen Apocuğuna(!). Bu arada 1991'den sonra değişti mi sandın bu durumu yoksa, yok be nerdeee.. atı alan çoktan geçmiştir de tapuya, kalanlarda deneyim şansımı dersen kapı kapı dolaş da al alabilirsen validen izin, hasılı bürokratik engeller duvarı  karşında. Bitti mi sandın, al sana bir de "anadasmos" yani arazi birleştirmesi, kamulaştırması. Üniversite yapacam olmadı cezaevi yapacam, hasılı "ben devletim ülen alıyom işte ne yapacan"  mealinde bir yaklaşımla, geçimi hayvancılık-çiftçilik olan Türk'ü küstürüp - korkutup tam gaz göçe zorlama...
Şimdi desek ki " arama Türk'te faşizan al sana baba(!) Yunanistan" ayıp olur mu o pek muteber(!) dostumuza. Eee etnik temizlik kafaya kurşun sıkarak yapılmıyor bu devirde sözümüzü de not düşelim bu satıra.
1955'den 1998 yılına kadar 43 yıl boyunca "Kur" yunan vatandaşlık yasasına en demokratından 19. maddeyi ve yol ver yaklaşık 60000 Batı Trakyalı Müslüman Türk'e , yar saçların lüle lüle hadi sana güle güle haykırışıyla artık vatandaş değilsiniz diye ver nota... Hakkım, malım, mülküm  ne olacak dersen al sana anavatandan bir bardak buz gibi limonata... Desek misilleme yap başımıza, lafı yapıştırırdı herhâl, demokrasi(!) demokrasi(!) demokrasi(!) aksi yakışmaz bana...
Yunanistan uyruğunda ki ( yunan vatandaşı ) Batı Trakyalı Müslüman Türkler savcı-yargıç-general olamıyor ama sorsan dil problemini sürecekler öne bahane olarak. Ülkemizde insanları İstanbul Türkçesi konuşanlar ve konuşmayanlar diye ayırsak 3-5 beyefendi kalırdı herhâlde  bir yerlere atanacak ama olsun hakikat;  Türk faşist yunan demokrat  yine...
İşe girecen Yunanistan da ha, hop derler adama sen Türk'sün çek bakayım bir sağa, Türkiye'de işe girecen de biri soracak  laz mısın-Gürcü müsün - Kürt müsün-rum musun-ermeni misin diye mümkün mü arkadaş adama sorarlar hop birader burası Yunanistan mı diye fakat değişmez hakikat; Türk faşist Yunanistan demokrat yine...
Kur Yunan SÖPA'yı ( Selanik Özel Pedagoji Akademisi ) arzuna göre terbiye etmek için Türk'ü, o da öğretemesin doğru dürüst Türkçeyi Türk'e ve Türk de söylesin dursun acıklı Türkü. Hani eğitim ve öğretim de özgürdü Batı Trakya. Hey gidi canım anavatan elbette acır canın ana koştururken yatıyorsa hep baban. Müftü seçimine etsin yunan müdahale, yerleştirsin her yana işbirlikçileri, alsın adım adım hakkın olan özerkliği ve hiç etsin yavaş yavaş bir zamanların o yiğit Türk Cumhuriyeti'ni de boş ver sen devam et oynamaya kutular arasında körebe. Dahi Türk kaybederken yavaş yavaş özerkliğini  yurdunda birileri koşar adım ilerlesin özerkliğe...
" Müslüman Cemaati İdare Kurulu " nu ki eskiler " Cemaat-i İslami'ye Heyeti " derlerdi buna, kaldırsın yunan  ve koysun adını " Müslüman Mal Varlığını İdare Kurulu " . Cemaati idare kurulu bir çırpıda "mal" idare kuruluna dönüşürken çoban muamelesi yapılsın ve idari özerkliğini de hüp etsin helen ama boş ver sen koş git bilgisayarın başına boş işler için, arkadaşın mesaj atmış faceden... 
Yunan;başpiskoposunu patrik yapmaya, başpiskoposluk unvanını patrikliğe  Lozan Antlaşması'na  aykırı olmasına rağmen medyada dillendirirken, bir zamanlar Cemaat idare edenlere sığır çobanlığı unvanını uygun görse de boş ver sen  tüm insanlığınla haykır demokrasi(!) sen bizim her şeyimizsin...
Gürkan Karaçam 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.