Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

Rıfat SERDAROĞLU TARİHİ YAŞAMAK

Çoğumuz, hayatımızı sürdürürken yaşadığımız olayların farkında olmayız. Olayların nereye akacağını, bizi nerelere götüreceğini, sonuçlarını düşünemeyiz. Ancak “Sembolik Günler” dediğimiz tarihlerde acı bir olayla karşı karşıya kalınca, bazılarımızın kafasına dank eder ve “Eyvah şimdi yandık, böyle bir felaket nasıl olabilir” diye feryat ederiz… Olayları çok iyi analiz eden, ülke ve dünya tarihini bilen, uzmanlığa- deneyime￾ekip çalışmasına inanan, toplumu olası tehlikelere karşı sürekli uyaracak Devlet Adamlarına bu yüzden en az hava kadar, su kadar ihtiyaç vardır. Ama siz ülkenizi, Devlet Adamları yerine siyaset ve parti cambazlarına emanet ederseniz ve üç-beş kuruş menfaatiniz için (aman istikrar bozulmasın) bunda ısrar ederseniz, sizin konuşmaya hiç hakkınız olmaz. Tıpkı 10 Ekim’de başımıza gelen büyük felaketi yıllardır yazılarıyla-televizyon programlarıyla hazırlayan gazeteci müsveddelerinin bugün “Yeter” diye bağırmaları gibi! Kendi ellerinizle başınıza getirdiğiniz belaya katlanmak zorunda kalırsınız… Bu yüzden Devlet Adamlarına ihtiyacımız var, şaklabanlara ve dar kafalılara değil! Aynen iyi yetişmiş Polise ihtiyacımız olduğu gibi! İyi Polis nedir bilir misiniz? İyi Polis, acı bir olay olduktan sonra suçluları derhal yakalayan Polise denemez. O işi yapmak zaten onun görevidir. İyi Polis, o acı olay gerçekleşmeden, elindeki tüm istihbaratı kullanarak bilgi ve belge sahibi olan ve Hukuk Devleti prensibi içinde suçluları yakalayıp, o acı olayı önleyene denir... Yoksa yüzden fazla insanımız öldürüldüğü, yüzlerce çocuğumuz yaralandığı halde, “suçluları en kısa zamanda yakalayacağız, olayda güvenlik zafiyeti yoktur” diyen eblehlere değil Polis, insan bile denmez… Gelelim 10 Ekim 2015 tarihine yaşadığımız büyük felakete! 10 Ekim sembolik bir tarihtir. Bizi 10 Ekim’e getiren olayları, görmesi gerekenler görmedi veya görmek istemedi! Beraberce bakalım; -Cumhuriyetin kuruluş değerlerine, kurucularına, çağdaşlığa, bilime ve Atatürk’e açıkça karşı olan ve bunu sürekli söyleyen, lâiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için iktidardayken mahkûm edilen bir partiyi üç dönem üstüste ve tek başına iktidar yaptığımız için, 10 Ekim başımıza gelmiş olabilir mi? -Türkiye’yi, Federal İslam Devletine götürme amacında olduklarını tüm dünyanın bildiği gördüğü Şeriat özlemcilerini ve Kürtçü bölücüleri demokratik yolla, sandıkta yenecek bir parti kuramadığımız için olabilir mi?-Türk Bayrakları yakılırken, Atatürk Büstleri parçalanırken, Ne Mutlu Türküm Diyene yazılı tabelalar kaldırılırken, yerlerine Cumhuriyet-Demokrasi düşmanı kişilerin bayrak ve resimleri asılırken Türk Milleti olarak, bunları yapan alçakların yüzlerine tükürmediğimiz veya “bana ne yahu, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” dediğimiz için olabilir mi? -Türk Tarihinin en sığ bilgili, en şaibeli kişisini devletin tepesine seçerken, kıçlarını denizden çıkarmayıp sandığa gitmeyen 14 Milyon 516 Bin 897 sözüm ona vatandaşın oy kullanmamasından olabilir mi? Değerli Okurlar; Gerek 2002 ye gelişte, gerekse 2002-2015 arasında bu güne gelmemize sebep olan yüzlerce olay yazabiliriz. Bunları önümüzdeki günlerde nasılsa konuşacağız. Şimdi yapmamız gereken çok ama çok önemli bir işimiz var. Bunu sizler isterseniz başarabiliriz. İşimiz şudur; 1 Kasım’da Cumhuriyet Tarihimizin en yüksek katılımlı seçimini yapmak. Herkes sandığa gidecek, eşini dostunu, akrabasını, komşusunu da getirerek oy kullandırtacak. Bunu yaparsak, aziz şehitlerimiz de, Türk Devletini kuran atalarımız da, en son Ankara’da kaybettiğimiz canlarımız da sizlerden razı olacaklardır. Lütfen şimdiden çevremizi aramaya, oy kullanmasını hatırlatmaya, çalışmaya başlayalım, lütfen! Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Ekim 2015 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2015 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

Rıfat SERDAROĞLU TARİHİ YAŞAMAK

Çoğumuz, hayatımızı sürdürürken yaşadığımız olayların farkında olmayız. Olayların nereye akacağını, bizi nerelere götüreceğini, sonuçlarını düşünemeyiz. Ancak “Sembolik Günler” dediğimiz tarihlerde acı bir olayla karşı karşıya kalınca, bazılarımızın kafasına dank eder ve “Eyvah şimdi yandık, böyle bir felaket nasıl olabilir” diye feryat ederiz… Olayları çok iyi analiz eden, ülke ve dünya tarihini bilen, uzmanlığa- deneyime￾ekip çalışmasına inanan, toplumu olası tehlikelere karşı sürekli uyaracak Devlet Adamlarına bu yüzden en az hava kadar, su kadar ihtiyaç vardır. Ama siz ülkenizi, Devlet Adamları yerine siyaset ve parti cambazlarına emanet ederseniz ve üç-beş kuruş menfaatiniz için (aman istikrar bozulmasın) bunda ısrar ederseniz, sizin konuşmaya hiç hakkınız olmaz. Tıpkı 10 Ekim’de başımıza gelen büyük felaketi yıllardır yazılarıyla-televizyon programlarıyla hazırlayan gazeteci müsveddelerinin bugün “Yeter” diye bağırmaları gibi! Kendi ellerinizle başınıza getirdiğiniz belaya katlanmak zorunda kalırsınız… Bu yüzden Devlet Adamlarına ihtiyacımız var, şaklabanlara ve dar kafalılara değil! Aynen iyi yetişmiş Polise ihtiyacımız olduğu gibi! İyi Polis nedir bilir misiniz? İyi Polis, acı bir olay olduktan sonra suçluları derhal yakalayan Polise denemez. O işi yapmak zaten onun görevidir. İyi Polis, o acı olay gerçekleşmeden, elindeki tüm istihbaratı kullanarak bilgi ve belge sahibi olan ve Hukuk Devleti prensibi içinde suçluları yakalayıp, o acı olayı önleyene denir... Yoksa yüzden fazla insanımız öldürüldüğü, yüzlerce çocuğumuz yaralandığı halde, “suçluları en kısa zamanda yakalayacağız, olayda güvenlik zafiyeti yoktur” diyen eblehlere değil Polis, insan bile denmez… Gelelim 10 Ekim 2015 tarihine yaşadığımız büyük felakete! 10 Ekim sembolik bir tarihtir. Bizi 10 Ekim’e getiren olayları, görmesi gerekenler görmedi veya görmek istemedi! Beraberce bakalım; -Cumhuriyetin kuruluş değerlerine, kurucularına, çağdaşlığa, bilime ve Atatürk’e açıkça karşı olan ve bunu sürekli söyleyen, lâiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için iktidardayken mahkûm edilen bir partiyi üç dönem üstüste ve tek başına iktidar yaptığımız için, 10 Ekim başımıza gelmiş olabilir mi? -Türkiye’yi, Federal İslam Devletine götürme amacında olduklarını tüm dünyanın bildiği gördüğü Şeriat özlemcilerini ve Kürtçü bölücüleri demokratik yolla, sandıkta yenecek bir parti kuramadığımız için olabilir mi?-Türk Bayrakları yakılırken, Atatürk Büstleri parçalanırken, Ne Mutlu Türküm Diyene yazılı tabelalar kaldırılırken, yerlerine Cumhuriyet-Demokrasi düşmanı kişilerin bayrak ve resimleri asılırken Türk Milleti olarak, bunları yapan alçakların yüzlerine tükürmediğimiz veya “bana ne yahu, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” dediğimiz için olabilir mi? -Türk Tarihinin en sığ bilgili, en şaibeli kişisini devletin tepesine seçerken, kıçlarını denizden çıkarmayıp sandığa gitmeyen 14 Milyon 516 Bin 897 sözüm ona vatandaşın oy kullanmamasından olabilir mi? Değerli Okurlar; Gerek 2002 ye gelişte, gerekse 2002-2015 arasında bu güne gelmemize sebep olan yüzlerce olay yazabiliriz. Bunları önümüzdeki günlerde nasılsa konuşacağız. Şimdi yapmamız gereken çok ama çok önemli bir işimiz var. Bunu sizler isterseniz başarabiliriz. İşimiz şudur; 1 Kasım’da Cumhuriyet Tarihimizin en yüksek katılımlı seçimini yapmak. Herkes sandığa gidecek, eşini dostunu, akrabasını, komşusunu da getirerek oy kullandırtacak. Bunu yaparsak, aziz şehitlerimiz de, Türk Devletini kuran atalarımız da, en son Ankara’da kaybettiğimiz canlarımız da sizlerden razı olacaklardır. Lütfen şimdiden çevremizi aramaya, oy kullanmasını hatırlatmaya, çalışmaya başlayalım, lütfen! Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Ekim 2015 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.