Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KADIN HAYIR DERSE!

“Bu yazı, Türk Kurtuluş Savaşında erkeği ile yanyana savaşan, cepheye mermi taşıyan, gönülleri Atatürk sevgisi ile dopdolu, Türkiye’nin kalkınması için gece-gündüz çalışan, sadece yaratılan değil aynı zamanda yaratıcı sıfatı da taşıdığının bilincinde olan Türk Kadınlarının bugünkü nesli için yazılmıştır. Ülkemizin size çok ama çok ihtiyacı var…” Cumhurbaşkanı; Kadın-Erkek eşitliği, olmaz öyle şey yaradılışa ters! Başbakan; Ne o öyle kızlı-erkekli okumak? Ben burada okuyamam! Kadın Bakan; Çocuk tecavüzleri için, “Bir kereden bir şey olmaz!” Bademlerin sözde ulemaları; -Kadın kahkaha ile gülemez, günahtır! -Hamile kadının sokağa çıkması yasaktır! -9 yaşındaki kız evlendirilebilir! -Kadının çalışması, iş hayatına atılması olacak şey değildir! -Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur! -Kadın dövmenin usulü vardır, görünmeyen yerine vuracaksın! -Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün? Anası ölsün! -Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek! Değerli Türk Kadınları; İster Üniversite’de kürsü sahibi Profesör, ister mahkemede adalet dağıtan Yargıç, ister çocuklarımıza iyi insan olmayı anlatan öğretmen, ister sağlık dağıtan doktor-hemşire-sağlık çalışanı, ister fabrikada-tarlada çalışan, ister ev kadını, ister iş kadını, ister öğrenci olun 16 Nisan’da Türk Milletinin boynuna geçirilmek istenen boyunduruk öncelikle sizlerin boyunlarınıza geçirilecektir. İndirilen son din olan İslam’ı bilerek tahrif eden, mütedeyyin insanlarımızı sömürmeyi meslek edinmiş din bezirganları ve tarikat-cemaat artıkları kadını “Köle” olarak görmektedirler. Başbakan Binali Yıldırım’ın bir lokantada eşini tek başına bırakıp, erkeklerle ayrı masada yemek yediği olayın fotoğrafını lütfen hatırlayın. Sadece bu fotoğraf Bademlerin kadına gerçek bakışının en çarpıcı ifadesidir! Bu ülkenin erkeklerinin bir kısmı maalesef sizler kadar cesur değil! Aile sorumluluğu mu desem, geçim derdi mi desem, iktidar baskısı mı desem bir türlü “Demokrasi’yi, Özgürlüğü, Hukuk Devletini ve Lâiklik ilkesini” ön plana alamadılar. 2002 yılından beri iktidarda olan Bademlerin tüm tehditlerini, baskılarını, sinerek-korkarak kabul ettiler! Özellikle iş dünyası bu konuda sınıfta kaldı. Baş Badem TÜSİAD’a geldi. Oradaki erkeklerin yüzlerine karşı hakaret etti. İçlerinden bir kişi bile “Bana hakaret edemezsiniz” deyip salonu terk etmedi. Bu hakaretler kadınlara yapılsa idi inanıyorum ki, o salon bomboş kalırdı! Sonra da değerli bir kadını kendilerine kalkan olsun diye Başkan seçtiler! Yıllardır Türk İş Dünyası, Sivil Toplum Kuruluşları, Medya grupları temsilcilerine yanlış yaptıklarını, öncelikli görevlerinin Demokrasi-Hukuk Devleti ve Lâikliğe sahip çıkmak olduğunu aksi davranışın felaket olduğunu anlatmaya çalıştım. Başarılı olamadım, anlatamadım… Ülkemiz 15 yılda bakın ne hale geldi; -Anayasa ve Anayasa Mahkemesi bizzat Devleti yönetenler tarafından paspas yapıldı. -Hukuk Devleti ilkesi çok ağır yara aldı. Bademlerin desteğiyle darbe yapacak güce kavuşan FETÖ, TSK Komuta heyetine kumpas kurarak zindana attı. -Hırsızlık yapanlar, Devleti soyanlar ülkeyi yönetenler tarafından korundular ve kanundan kaçırıldılar. -Türban artık ilkokullara kadar indi. Karma eğitime son verilmekte. -Çevremizde-Avrupa’da kavgalı olmadığımız kimse kalmadı. -Ekonomi bıçak sırtında, bir krizlik canımız kaldı. -Çok sayıda insan parasını ve ailesini yurt dışına götürdü. Tüm bu çöküşe bilerek ve planlayarak sebep olan 15 yıllık iktidar şimdi ülkemizi İran benzeri, bir tarafı Kürdistan olacak Federe İslam Devletine götürmek için Türk Milletine bu referandumu dayatıyor. Değerli Türk Kadınları; Çare de umut ta sizlersiniz. Bu tuzağı ancak sizler bozabilirsiniz. Lütfen her biriniz, “evet” demesi için kandırılan bir kadını aydınlatıp ikna ediniz. Gerekiyorsa kapı-kapı dolaşıp hemcinslerinize gerçekleri anlatınız. Büyük Atatürk’e ve Türk Devletinin kurulması için hiç düşünmeden canlarını veren şehitlerimize bu kadarcık borcumuz yok mu? Hadi bir gayret! Kadın elinin değdiği her iş bereketli olur hayırlı olur. Gelecek nesillerimiz sizlerle gurur duyacak… Kadınlarımız HAYIR derse, Türkiye kurtulur!  21 Mart 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2017 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

KADIN HAYIR DERSE!

“Bu yazı, Türk Kurtuluş Savaşında erkeği ile yanyana savaşan, cepheye mermi taşıyan, gönülleri Atatürk sevgisi ile dopdolu, Türkiye’nin kalkınması için gece-gündüz çalışan, sadece yaratılan değil aynı zamanda yaratıcı sıfatı da taşıdığının bilincinde olan Türk Kadınlarının bugünkü nesli için yazılmıştır. Ülkemizin size çok ama çok ihtiyacı var…”

Cumhurbaşkanı; Kadın-Erkek eşitliği, olmaz öyle şey yaradılışa ters! Başbakan; Ne o öyle kızlı-erkekli okumak? Ben burada okuyamam! Kadın Bakan; Çocuk tecavüzleri için, “Bir kereden bir şey olmaz!”

Bademlerin sözde ulemaları; -Kadın kahkaha ile gülemez, günahtır! -Hamile kadının sokağa çıkması yasaktır! -9 yaşındaki kız evlendirilebilir! -Kadının çalışması, iş hayatına atılması olacak şey değildir! -Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur! -Kadın dövmenin usulü vardır, görünmeyen yerine vuracaksın! -Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün? Anası ölsün! -Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek!

Değerli Türk Kadınları; İster Üniversite’de kürsü sahibi Profesör, ister mahkemede adalet dağıtan Yargıç, ister çocuklarımıza iyi insan olmayı anlatan öğretmen, ister sağlık dağıtan doktor-hemşire-sağlık çalışanı, ister fabrikada-tarlada çalışan, ister ev kadını, ister iş kadını, ister öğrenci olun 16 Nisan’da Türk Milletinin boynuna geçirilmek istenen boyunduruk öncelikle sizlerin boyunlarınıza geçirilecektir.

İndirilen son din olan İslam’ı bilerek tahrif eden, mütedeyyin insanlarımızı sömürmeyi meslek edinmiş din bezirganları ve tarikat-cemaat artıkları kadını “Köle” olarak görmektedirler.

Başbakan Binali Yıldırım’ın bir lokantada eşini tek başına bırakıp, erkeklerle ayrı masada yemek yediği olayın fotoğrafını lütfen hatırlayın. Sadece bu fotoğraf Bademlerin kadına gerçek bakışının en çarpıcı ifadesidir!

Bu ülkenin erkeklerinin bir kısmı maalesef sizler kadar cesur değil! Aile sorumluluğu mu desem, geçim derdi mi desem, iktidar baskısı mı desem bir türlü “Demokrasi’yi, Özgürlüğü, Hukuk Devletini ve Lâiklik ilkesini” ön plana alamadılar. 2002 yılından beri iktidarda olan Bademlerin tüm tehditlerini, baskılarını, sinerek-korkarak kabul ettiler! Özellikle iş dünyası bu konuda sınıfta kaldı. Baş Badem TÜSİAD’a geldi. Oradaki erkeklerin yüzlerine karşı hakaret etti. İçlerinden bir kişi bile “Bana hakaret edemezsiniz” deyip salonu terk etmedi. Bu hakaretler kadınlara yapılsa idi inanıyorum ki, o salon bomboş kalırdı! Sonra da değerli bir kadını kendilerine kalkan olsun diye Başkan seçtiler! Yıllardır Türk İş Dünyası, Sivil Toplum Kuruluşları, Medya grupları temsilcilerine yanlış yaptıklarını, öncelikli görevlerinin Demokrasi-Hukuk Devleti ve Lâikliğe sahip çıkmak olduğunu aksi davranışın felaket olduğunu anlatmaya çalıştım. Başarılı olamadım, anlatamadım…

Ülkemiz 15 yılda bakın ne hale geldi; -Anayasa ve Anayasa Mahkemesi bizzat Devleti yönetenler tarafından paspas yapıldı. -Hukuk Devleti ilkesi çok ağır yara aldı. Bademlerin desteğiyle darbe yapacak güce kavuşan FETÖ, TSK Komuta heyetine kumpas kurarak zindana attı. -Hırsızlık yapanlar, Devleti soyanlar ülkeyi yönetenler tarafından korundular ve kanundan kaçırıldılar. -Türban artık ilkokullara kadar indi. Karma eğitime son verilmekte. -Çevremizde-Avrupa’da kavgalı olmadığımız kimse kalmadı.

-Ekonomi bıçak sırtında, bir krizlik canımız kaldı. -Çok sayıda insan parasını ve ailesini yurt dışına götürdü.

Tüm bu çöküşe bilerek ve planlayarak sebep olan 15 yıllık iktidar şimdi ülkemizi İran benzeri, bir tarafı Kürdistan olacak Federe İslam Devletine götürmek için Türk Milletine bu referandumu dayatıyor.

Değerli Türk Kadınları; Çare de umut ta sizlersiniz. Bu tuzağı ancak sizler bozabilirsiniz. Lütfen her biriniz, “evet” demesi için kandırılan bir kadını aydınlatıp ikna ediniz. Gerekiyorsa kapı-kapı dolaşıp hemcinslerinize gerçekleri anlatınız. Büyük Atatürk’e ve Türk Devletinin kurulması için hiç düşünmeden canlarını veren şehitlerimize bu kadarcık borcumuz yok mu?

Hadi bir gayret! Kadın elinin değdiği her iş bereketli olur hayırlı olur. Gelecek nesillerimiz sizlerle gurur duyacak… Kadınlarımız HAYIR derse, Türkiye kurtulur!

 21 Mart 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.