Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

AYDIN KİMDİR?

AYDIN KİMDİR? Günümüz Türkiye’sinde siyasete, ticarete, din ve inanç istismarına girmeyen, bu yolla insanları soymayan, emperyalist devletlerin istihbarat örgütlerinin elemanı olmayan, onlardan beslenmeyen, sadece Allah rızası için İslam’a karşılıksız hizmet eden tarikat-cemaat ve dinci vakıf var mı? Varsa, belki bir elin parmaklarından daha azdır! Çoğu esas işlevlerinden kopmuş bu fesat-fitne yuvalarının varmak istedikleri yer neresi? Elbette ki Siyasal Ümmet Devleti! Zaten sakladıkları da yok. Kafa kesici Hizbullah ile ortak olmalarından belli değil mi? Hizbullah üyesi üç kişiyi milletvekili yapıp, “Kadın Haklarından Sorumlu” Bakan mı yapacaklar? AKP iktidar olduğundan beri, 10 Kasım 1938’den itibaren yer altında başlattıkları “Karşı Devrim” çalışmalarını, açıkça yapmaya başladılar. Türk Devletinin en hassas birimlerine sızdılar. Kozmik Odaya kadar. Laik Cumhuriyeti yıkacak seviyeye ve güce yaklaştılar. Asker ve Sivil Bürokrasinin makam ve maaş uğruna kendilerini de satmaları bu yobazlara cesaret verdi! Tamam onlar korkmadan yıkıp soyuyor, öldürüyor da , bizler yani Türkler, Atatürk Milliyetçileri, Yurtseverler, Demokratlar, Türk Milletinin ekmeğini yiyip suyunu içenler, Laik Cumhuriyete, Sosyal Hukuk Devletine, Çağdaşlığa bağlı aydınlar olarak ne yapıyoruz? Bu vahşi saldırıyı püskürtmek, anayasal çerçevede hukuka bağlı olarak demokratik rejimi korumak için ne yapıyoruz? Bir aydın olarak üzerimize görevi yerine getiriyor muyuz? Sözün özü; Bizler, gerçek aydın mıyız? Aydın, vücudumuzdaki gözümüz gibidir. Aydın, bir toplumda geçerli olan değerlerle, gerçekler arasındaki uyumsuzluğu eğilip bükülmeden, gerekirse bedel ödeyerek söyleyen kişidir. Fakat günümüzde “Başarı odaklı Vahşi Kapitalist” düzende, başarılı olmak için her şeyin özellikle paranın geçerli sayıldığı ortamda, AYDIN hiç de makbul bir figür değildir. Çünkü aydın gerçekler için mücadele ederken, AKP’nin akıllı insan(!) dediği, düzene uyup para kazanır. Diktatörlerle de anlaşır, yobazlarla da anlaşır. Yeter ki para, daha çok para, daha fazla para kazansın! 21’nci yüzyıl, aydın ya da bilge kişinin yerini akıllı adam(!) figürünün aldığı bir yüzyıldır. Türkiye’de son 21 yıldır Gerçek Aydınlar maalesef suskun! Üniversiteler, Akademisyenler, Bilim İnsanları, Dürüst Siyasetçiler suskun! İş Dünyası, Sendikalar, Sivil Toplum Kuruluşları suskun! Medyanın %90’ı satılmış! 2007 yılından beri konuşan, yazan bedel ödeyen bizleriz. Sonuç 5 yıl 8 ay hapis! Ne yapmalıyız? Türkiye’de tüm üniversitelerde okuyan yaklaşık 8 milyon gencimiz var. Eğitim ve Yargı sektörünün yaklaşık %38-40 Kadınlarımızdan oluşuyor. Türkiye’de 2022 rakamlarına göre, 13 milyon Emeklimiz var. Ömürleri boyunca devlete çalışmış, vergi vermiş, ülke gerçeklerini iyi bilen, son 21 yılda ekonomik olarak çok zora düşürülmüş 13 milyon yetişmiş insan. Türkiye’de Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı yaklaşık 2 milyon 172 bin çiftçi var. Bunların 289 bin 244’ü Kadın. Son 21 yılda bunların tümünün hayatları AKP iktidarı tarafından karartılmış. Türkiye’de sendikalı işçi sayısı 2 milyon 280 bini aştı. Türkiye’de 5 milyon 52 bin memur var. Yaklaşık 60 milyon seçmenin yarısı, eve kapatılmak istenen, her türlü sosyal ve ekonomik yaşamdan atılmak istenen, adeta köle durumuna itilmek istenen Kadınlarımız. İlk defa oy kullanacak yaklaşık 5 milyon 200 bin genç seçmen var. Bunlar mı TALİBAN İTTİFAKINA oy verecek? Bunlara, doğruları gerçekleri anlatırsak asla yobazlara oy vermezler. Ama anlatmaz ve bu insanları, %90’ı satılmış, haram havuzundan beslenen medya süprüntülerinin eline bırakırsak, algı operasyonları sonucu bir kısmı oy verebilir. Yapılması gereken, herkes bir parti başkanı ve Atatürk’ün bir neferi gibi çalışacak. Hem yaklaşan tehlikeyi hem de sandıklara nasıl sahip çıkılacağını bıkmadan usanmadan yumuşak bir üslupla anlatmak, anlatmak, anlatmaktır. Önümüzdeki hafta, büyük bir olasılıkla Çarşamba günü 6 aydır titizlikle yürüttüğümüz çalışmamızı bir basın toplantısı ile Türk Kamuoyuna sunacağız. 2002 seçimlerinden sonraki her seçimde, her referandumda oy çaldığı, tarafımızca ispat edilen AKP üst yönetiminin nereden ve nasıl oy çalabileceklerini ve bu hırsızlığın önünün nasıl kesileceğini tüm muhalefet partilerine ve Türk Milletine anlatacağız. İnşallah ömürleri seçimlerde geçmiş bizlerin ve bilim insanlarından oluşan bir ekibin sözlerine, hiçbir seçim deneyimi olmayan medya bilgiçlerinin sözleri kadar değer verilir. Kimse şu gerçeği unutmamalıdır. Terazinin bir kefesine Laik Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimlerini, diğer kefesine parayı, makamı koyanlar, çok kısa bir zaman sonra, her ikisini ve özgürlüklerini de kaybederler… Not; Sizlerden bir süre izin rica ediyorum. 7-8 gün kadar. Çok yoğun çalışma ve görüşme trafiğimiz var. Kimse enseyi karartmasın. Laik Cumhuriyeti bu yobazlara, tarikat ve cemaat cahillerine bırakmayacağız. Anayasayı çiğnemekte ısrar eden YSK’nın yasadışı kararlarını da DOĞRU Parti olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceğiz. Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Mart 2023 Rifat Serdaroğlu DOĞRU Parti Genel Başkanı.
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2023 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

AYDIN KİMDİR?

AYDIN KİMDİR?

Günümüz Türkiye’sinde siyasete, ticarete, din ve inanç istismarına girmeyen, bu yolla insanları soymayan, emperyalist devletlerin istihbarat örgütlerinin elemanı olmayan, onlardan beslenmeyen, sadece Allah rızası için İslam’a karşılıksız hizmet eden tarikat-cemaat ve dinci vakıf var mı? Varsa, belki bir elin parmaklarından daha azdır!

Çoğu esas işlevlerinden kopmuş bu fesat-fitne yuvalarının varmak istedikleri yer neresi?
Elbette ki Siyasal Ümmet Devleti! Zaten sakladıkları da yok. Kafa kesici Hizbullah ile ortak olmalarından belli değil mi? Hizbullah üyesi üç kişiyi milletvekili yapıp, “Kadın Haklarından Sorumlu” Bakan mı yapacaklar?
AKP iktidar olduğundan beri, 10 Kasım 1938’den itibaren yer altında başlattıkları “Karşı Devrim” çalışmalarını, açıkça yapmaya başladılar.
Türk Devletinin en hassas birimlerine sızdılar. Kozmik Odaya kadar. Laik Cumhuriyeti yıkacak
seviyeye ve güce yaklaştılar. Asker ve Sivil Bürokrasinin makam ve maaş uğruna kendilerini de satmaları bu yobazlara cesaret verdi!

Tamam onlar korkmadan yıkıp soyuyor, öldürüyor da , bizler yani Türkler, Atatürk Milliyetçileri, Yurtseverler, Demokratlar, Türk Milletinin ekmeğini yiyip suyunu içenler, Laik Cumhuriyete, Sosyal Hukuk Devletine, Çağdaşlığa bağlı aydınlar olarak ne yapıyoruz?

Bu vahşi saldırıyı püskürtmek, anayasal çerçevede hukuka bağlı olarak demokratik rejimi korumak için ne yapıyoruz? Bir aydın olarak üzerimize görevi yerine getiriyor muyuz?
Sözün özü; Bizler, gerçek aydın mıyız?

Aydın, vücudumuzdaki gözümüz gibidir.
Aydın, bir toplumda geçerli olan değerlerle, gerçekler arasındaki uyumsuzluğu eğilip bükülmeden, gerekirse bedel ödeyerek söyleyen kişidir.

Fakat günümüzde “Başarı odaklı Vahşi Kapitalist” düzende, başarılı olmak için her şeyin özellikle paranın geçerli sayıldığı ortamda, AYDIN hiç de makbul bir figür değildir. Çünkü aydın gerçekler için mücadele ederken, AKP’nin akıllı insan(!) dediği, düzene uyup para kazanır. Diktatörlerle de anlaşır, yobazlarla da anlaşır. Yeter ki para, daha çok para, daha fazla para kazansın!
21’nci yüzyıl, aydın ya da bilge kişinin yerini akıllı adam(!) figürünün aldığı bir yüzyıldır.

Türkiye’de son 21 yıldır Gerçek Aydınlar maalesef suskun!
Üniversiteler, Akademisyenler, Bilim İnsanları, Dürüst Siyasetçiler suskun!
İş Dünyası, Sendikalar, Sivil Toplum Kuruluşları suskun! Medyanın %90’ı satılmış!
2007 yılından beri konuşan, yazan bedel ödeyen bizleriz. Sonuç 5 yıl 8 ay hapis!

Ne yapmalıyız?
Türkiye’de tüm üniversitelerde okuyan yaklaşık 8 milyon gencimiz var.
Eğitim ve Yargı sektörünün yaklaşık %38-40 Kadınlarımızdan oluşuyor.
Türkiye’de 2022 rakamlarına göre, 13 milyon Emeklimiz var. Ömürleri boyunca devlete çalışmış, vergi vermiş, ülke gerçeklerini iyi bilen, son 21 yılda ekonomik olarak çok zora düşürülmüş 13 milyon yetişmiş insan.
Türkiye’de Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı yaklaşık 2 milyon 172 bin çiftçi var. Bunların 289 bin 244’ü Kadın. Son 21 yılda bunların tümünün hayatları AKP iktidarı tarafından karartılmış.
Türkiye’de sendikalı işçi sayısı 2 milyon 280 bini aştı.
Türkiye’de 5 milyon 52 bin memur var.
Yaklaşık 60 milyon seçmenin yarısı, eve kapatılmak istenen, her türlü sosyal ve ekonomik yaşamdan atılmak istenen, adeta köle durumuna itilmek istenen Kadınlarımız.
İlk defa oy kullanacak yaklaşık 5 milyon 200 bin genç seçmen var.

Bunlar mı TALİBAN İTTİFAKINA oy verecek?
Bunlara, doğruları gerçekleri anlatırsak asla yobazlara oy vermezler.
Ama anlatmaz ve bu insanları, %90’ı satılmış, haram havuzundan beslenen medya süprüntülerinin eline bırakırsak, algı operasyonları sonucu bir kısmı oy verebilir.

Yapılması gereken, herkes bir parti başkanı ve Atatürk’ün bir neferi gibi çalışacak. Hem yaklaşan tehlikeyi hem de sandıklara nasıl sahip çıkılacağını bıkmadan usanmadan yumuşak bir üslupla anlatmak, anlatmak, anlatmaktır.

Önümüzdeki hafta, büyük bir olasılıkla Çarşamba günü 6 aydır titizlikle yürüttüğümüz çalışmamızı bir basın toplantısı ile Türk Kamuoyuna sunacağız.
2002 seçimlerinden sonraki her seçimde, her referandumda oy çaldığı, tarafımızca ispat edilen AKP üst yönetiminin nereden ve nasıl oy çalabileceklerini ve bu hırsızlığın önünün nasıl kesileceğini tüm muhalefet partilerine ve Türk Milletine anlatacağız.
İnşallah ömürleri seçimlerde geçmiş bizlerin ve bilim insanlarından oluşan bir ekibin sözlerine, hiçbir seçim deneyimi olmayan medya bilgiçlerinin sözleri kadar değer verilir.

Kimse şu gerçeği unutmamalıdır.
Terazinin bir kefesine Laik Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimlerini, diğer kefesine parayı, makamı koyanlar, çok kısa bir zaman sonra, her ikisini ve özgürlüklerini de kaybederler…

Not;
Sizlerden bir süre izin rica ediyorum. 7-8 gün kadar. Çok yoğun çalışma ve görüşme trafiğimiz var. Kimse enseyi karartmasın. Laik Cumhuriyeti bu yobazlara, tarikat ve cemaat cahillerine bırakmayacağız. Anayasayı çiğnemekte ısrar eden YSK’nın yasadışı kararlarını da DOĞRU Parti olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceğiz.

Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Mart 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.