“Fenomen Çocuklar” Tehlikesi: Çocuklar Sosyal Medyada İstismar Ediliyor!

Dünya 15.05.2025 - 10:05, Güncelleme: 15.05.2025 - 10:38 885 kez okundu.
 

“Fenomen Çocuklar” Tehlikesi: Çocuklar Sosyal Medyada İstismar Ediliyor!

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gül Esra Atalay, son yıllarda hızla artan “sosyal medya fenomeni çocuklar” olgusunu hem iletişim bilimi hem de çocuk hakları perspektifinden değerlendirdi.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gül Esra Atalay, son yıllarda hızla artan “sosyal medya fenomeni çocuklar” olgusunu hem iletişim bilimi hem de çocuk hakları perspektifinden değerlendirdi. Atalay’a göre; görünürlüğün ve ekonomik kazancın cazibesi, çocukların oyun çağını reklam setine, ev ortamını bir prodüksiyon merkezine dönüştürüyor. Çocuklar içerik üretiyor, para kazanılıyor ama denetim yok! Atalay, çocukların sosyal medyada yalnızca içerik tüketmediğini, aynı zamanda içerik üreticisi haline geldiklerini belirtti. Takipçi ve izlenme sayılarına ulaşan çocukların bu içeriklerden ciddi gelir elde ettiğini vurgulayan Atalay, “Tanınmak, ilgi görmek, para kazanmak gibi getiriler, hem çocukları hem aileleri teşvik ediyor. Ancak bu sürecin ne kadarının çocuğun rızasıyla, ne kadarının ebeveyn baskısıyla yürüdüğü belirsiz” dedi. Emeği çocuk, kazancı ebeveyn alıyor! Sosyal medyada fenomen hale gelen çocukların çoğunun, kontrolsüz ve denetimsiz bir “çalışma” düzenine sürüklendiğini belirten Atalay, bu durumun ekonomik ve psikolojik istismara kapı araladığını ifade etti. Özellikle mahremiyetin yok sayılması, defalarca tekrarlanan çekimler, özel hayatın teşhir edilmesi, oyunun gösteriye dönüşmesi gibi pratikler çocuk haklarını doğrudan ihlal ediyor. Atalay, bu süreçte elde edilen kazancın aile tarafından harcandığını, çocuğa yasal bir hak tanınmadığını vurguladı. Gülücükler bile metalaştırılıyor! Prof. Dr. Atalay, sosyal medyada popüler hale gelen çocukların günlük yaşamları, duygusal tepkileri ve oyunları üzerinden “sevimlilik” temasıyla pazarlama yapılmasına dikkat çekti. Bu çocukların birer meta haline gelerek izlenme uğruna duygularını kameraya oynamak zorunda kaldıklarını söyledi. 18 yaşında ebeveynini dava eden çocuklar var! Dijital izlerin silinmesinin neredeyse imkânsız olduğunu hatırlatan Atalay, çocuğun gelecekte geçmişteki bu görüntülerden rahatsızlık duyabileceğini belirtti. Nitekim bazı gençlerin 18 yaşına geldikten sonra ebeveynlerine dava açtıkları vakalar da bulunuyor. Fransa’da yasa var, Türkiye’de boşluk! Atalay, Fransa’nın 2020’de çocuk influencer’ları korumaya yönelik yasal düzenlemeler getirdiğini, gelirlerin çocuğa özel hesapta tutulduğunu, çalışma saatlerinin sınırlandığını ve izin zorunluluğu getirildiğini hatırlattı. Amerika’da da bazı eyaletlerde benzer adımlar atılırken Türkiye’de henüz bu konuda hiçbir yasal koruma mekanizması bulunmuyor. Atalay’dan çağrı: Çocuğu koruyacak sistemler kurulmalı! Atalay, sosyal medyada çocukların varlığının tamamen yasaklanamayacağını ancak çocukların bu mecralarda mağdur olmaması için hem ebeveynlerin hem devletin hem de dijital platformların ciddi sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı. “Çocukların oyun oynayabileceği, özgürce gelişebileceği, kendilerini tanıyabilecekleri alanlar yaratılmalı. Onları tıklanma nesnesi olmaktan koruyacak mekanizmalar inşa edilmelidir.”
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gül Esra Atalay, son yıllarda hızla artan “sosyal medya fenomeni çocuklar” olgusunu hem iletişim bilimi hem de çocuk hakları perspektifinden değerlendirdi.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gül Esra Atalay, son yıllarda hızla artan “sosyal medya fenomeni çocuklar” olgusunu hem iletişim bilimi hem de çocuk hakları perspektifinden değerlendirdi. Atalay’a göre; görünürlüğün ve ekonomik kazancın cazibesi, çocukların oyun çağını reklam setine, ev ortamını bir prodüksiyon merkezine dönüştürüyor.
Çocuklar içerik üretiyor, para kazanılıyor ama denetim yok!
Atalay, çocukların sosyal medyada yalnızca içerik tüketmediğini, aynı zamanda içerik üreticisi haline geldiklerini belirtti. Takipçi ve izlenme sayılarına ulaşan çocukların bu içeriklerden ciddi gelir elde ettiğini vurgulayan Atalay, “Tanınmak, ilgi görmek, para kazanmak gibi getiriler, hem çocukları hem aileleri teşvik ediyor. Ancak bu sürecin ne kadarının çocuğun rızasıyla, ne kadarının ebeveyn baskısıyla yürüdüğü belirsiz” dedi.

Emeği çocuk, kazancı ebeveyn alıyor!
Sosyal medyada fenomen hale gelen çocukların çoğunun, kontrolsüz ve denetimsiz bir “çalışma” düzenine sürüklendiğini belirten Atalay, bu durumun ekonomik ve psikolojik istismara kapı araladığını ifade etti. Özellikle mahremiyetin yok sayılması, defalarca tekrarlanan çekimler, özel hayatın teşhir edilmesi, oyunun gösteriye dönüşmesi gibi pratikler çocuk haklarını doğrudan ihlal ediyor. Atalay, bu süreçte elde edilen kazancın aile tarafından harcandığını, çocuğa yasal bir hak tanınmadığını vurguladı.

Gülücükler bile metalaştırılıyor!
Prof. Dr. Atalay, sosyal medyada popüler hale gelen çocukların günlük yaşamları, duygusal tepkileri ve oyunları üzerinden “sevimlilik” temasıyla pazarlama yapılmasına dikkat çekti. Bu çocukların birer meta haline gelerek izlenme uğruna duygularını kameraya oynamak zorunda kaldıklarını söyledi.

18 yaşında ebeveynini dava eden çocuklar var!
Dijital izlerin silinmesinin neredeyse imkânsız olduğunu hatırlatan Atalay, çocuğun gelecekte geçmişteki bu görüntülerden rahatsızlık duyabileceğini belirtti. Nitekim bazı gençlerin 18 yaşına geldikten sonra ebeveynlerine dava açtıkları vakalar da bulunuyor.

Fransa’da yasa var, Türkiye’de boşluk!
Atalay, Fransa’nın 2020’de çocuk influencer’ları korumaya yönelik yasal düzenlemeler getirdiğini, gelirlerin çocuğa özel hesapta tutulduğunu, çalışma saatlerinin sınırlandığını ve izin zorunluluğu getirildiğini hatırlattı. Amerika’da da bazı eyaletlerde benzer adımlar atılırken Türkiye’de henüz bu konuda hiçbir yasal koruma mekanizması bulunmuyor.

Atalay’dan çağrı: Çocuğu koruyacak sistemler kurulmalı!
Atalay, sosyal medyada çocukların varlığının tamamen yasaklanamayacağını ancak çocukların bu mecralarda mağdur olmaması için hem ebeveynlerin hem devletin hem de dijital platformların ciddi sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

“Çocukların oyun oynayabileceği, özgürce gelişebileceği, kendilerini tanıyabilecekleri alanlar yaratılmalı. Onları tıklanma nesnesi olmaktan koruyacak mekanizmalar inşa edilmelidir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.