Pozitif Psikoterapi Beyni Yeniden Programlıyor
Yaşam
19.05.2025 - 10:32, Güncelleme:
19.05.2025 - 10:57 1306 kez okundu.
Pozitif Psikoterapi Beyni Yeniden Programlıyor
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Pozitif Psikoterapi, Beynin Algoritmalarını Düzenliyor”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, nörobilim temelli geliştirilen pozitif psikoterapi tekniği hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Psikolojik Çatlaklar Farklı Arayışlara Yol Açıyor
Pozitif psikolojinin ikinci versiyonu olan bu yaklaşımla, psikolojik bütünlüğü bozulmuş bireylerin, içsel dengesini yeniden kurmasına destek olunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “İnsan fiziksel olarak yara aldığında tedavi arar, benzer şekilde ruhsal bütünlük zarar gördüğünde de belirtiler ortaya çıkar. Bazı bireyler bu çatlakları kendiliğinden onarabilirken, kimisi alkol, teknoloji ya da dikkat dağıtıcı unsurlarla geçici çözümler arıyor. Ancak bunlar sorunu daha da derinleştiriyor,” dedi.
Gardner Ölçeği ile Öz Şefkat Eğitimi
Pozitif psikoterapi yönteminin öz şefkati merkeze aldığını belirten Tarhan, “Burada amaç negatifi tamir etmek değil, kişinin kendi iç kaynaklarını harekete geçirerek pozitif savunma mekanizmalarını devreye sokmak. Bu noktada Gardner ölçeği çok önemli bir araç. Kişinin kendini tanıma ve içsel yaralarını fark edip onarma sürecinde etkin rol oynuyor,” açıklamasını yaptı.
Beyindeki Algoritmaları Yeniden Yazıyor
Pozitif psikoterapi, kişinin davranışlarını şekillendiren zihinsel algoritmaları düzenlemeye odaklanıyor. Prof. Dr. Tarhan, bu yaklaşımın nörobilimsel temelini şöyle anlattı: “İnsan beyni çocukluktan bu yana öğrendiği, genetikle aktarılan tepki şemalarına göre çalışır. Pozitif psikoterapi, bu algoritmaları yeniden yapılandırıyor ve kişiye içsel değişimi öğretiyor.”
Tarhan, yapay zekâ ve sinir ağları üzerine yapılan ve 2024 Nobel Fizik Ödülü ile taçlandırılan çalışmalardan örnek vererek, nörobilimle psikoterapinin entegrasyonunun gelecekte daha fazla önem kazanacağını ifade etti.
Kişi Kendi Kendini Tedavi Etmeyi Öğreniyor
Bu yöntemin klasik terapilere alternatif olmadığını, aksine onları destekleyici nitelikte olduğunu belirten Tarhan, “CBT’nin (Bilişsel Davranışçı Terapi) yeri ayrı. Son zamanlarda geliştirdiğimiz ‘Pozitif CBT’ de bu yaklaşımın bir türevi. Özellikle bağımlılık, anksiyete ve ilişki sorunlarında oldukça etkili sonuçlar veriyor,” dedi.
Tarhan sözlerini şöyle tamamladı:
> “Pozitif psikoterapi sayesinde hastalar kendi kendini tedavi etmeyi öğreniyor. Bu, terapiye sürekli bağımlı kalmadan iyileşmeyi sürdürülebilir kılıyor. Bazı bireylerde tek bir seansta bile fark yaratabiliyor.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Pozitif Psikoterapi, Beynin Algoritmalarını Düzenliyor”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, nörobilim temelli geliştirilen pozitif psikoterapi tekniği hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Psikolojik Çatlaklar Farklı Arayışlara Yol Açıyor
Pozitif psikolojinin ikinci versiyonu olan bu yaklaşımla, psikolojik bütünlüğü bozulmuş bireylerin, içsel dengesini yeniden kurmasına destek olunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “İnsan fiziksel olarak yara aldığında tedavi arar, benzer şekilde ruhsal bütünlük zarar gördüğünde de belirtiler ortaya çıkar. Bazı bireyler bu çatlakları kendiliğinden onarabilirken, kimisi alkol, teknoloji ya da dikkat dağıtıcı unsurlarla geçici çözümler arıyor. Ancak bunlar sorunu daha da derinleştiriyor,” dedi.
Gardner Ölçeği ile Öz Şefkat Eğitimi
Pozitif psikoterapi yönteminin öz şefkati merkeze aldığını belirten Tarhan, “Burada amaç negatifi tamir etmek değil, kişinin kendi iç kaynaklarını harekete geçirerek pozitif savunma mekanizmalarını devreye sokmak. Bu noktada Gardner ölçeği çok önemli bir araç. Kişinin kendini tanıma ve içsel yaralarını fark edip onarma sürecinde etkin rol oynuyor,” açıklamasını yaptı.
Beyindeki Algoritmaları Yeniden Yazıyor
Pozitif psikoterapi, kişinin davranışlarını şekillendiren zihinsel algoritmaları düzenlemeye odaklanıyor. Prof. Dr. Tarhan, bu yaklaşımın nörobilimsel temelini şöyle anlattı: “İnsan beyni çocukluktan bu yana öğrendiği, genetikle aktarılan tepki şemalarına göre çalışır. Pozitif psikoterapi, bu algoritmaları yeniden yapılandırıyor ve kişiye içsel değişimi öğretiyor.”
Tarhan, yapay zekâ ve sinir ağları üzerine yapılan ve 2024 Nobel Fizik Ödülü ile taçlandırılan çalışmalardan örnek vererek, nörobilimle psikoterapinin entegrasyonunun gelecekte daha fazla önem kazanacağını ifade etti.
Kişi Kendi Kendini Tedavi Etmeyi Öğreniyor
Bu yöntemin klasik terapilere alternatif olmadığını, aksine onları destekleyici nitelikte olduğunu belirten Tarhan, “CBT’nin (Bilişsel Davranışçı Terapi) yeri ayrı. Son zamanlarda geliştirdiğimiz ‘Pozitif CBT’ de bu yaklaşımın bir türevi. Özellikle bağımlılık, anksiyete ve ilişki sorunlarında oldukça etkili sonuçlar veriyor,” dedi.
Tarhan sözlerini şöyle tamamladı:
> “Pozitif psikoterapi sayesinde hastalar kendi kendini tedavi etmeyi öğreniyor. Bu, terapiye sürekli bağımlı kalmadan iyileşmeyi sürdürülebilir kılıyor. Bazı bireylerde tek bir seansta bile fark yaratabiliyor.”
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.