Çanakkale Haber

Bipolar Bozuklukta Genetik Faktörlerin Rolü ve Tedavi Yöntemleri

SAĞLIK 23.08.2024 - 11:38, Güncelleme: 23.08.2024 - 19:39 26246+ kez okundu.
 

Bipolar Bozuklukta Genetik Faktörlerin Rolü ve Tedavi Yöntemleri

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, bipolar affektif bozukluğun genetik etkenlerin önemli rol oynadığı b

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, bipolar affektif bozukluğun genetik etkenlerin önemli rol oynadığı bir hastalık olduğunu belirtti. Dr. Şentürk, stresli ve travmatik olayların da bipolar bozukluğun ilk belirtilerini tetikleyebileceğini vurguladı. Bipolar bozukluğun tedavisinde ilaçların büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Dr. Şentürk, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesinin de önemli bir tedavi stratejisi olduğunu ifade etti. Ayrıca, mevsim geçişlerinin mani veya depresyon ataklarını tetikleyebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bipolar Affektif Bozukluk: İki Farklı Dönemle Karakterize Bir Hastalık Dr. Erman Şentürk, bipolar affektif bozukluğun, manik ve depresif olmak üzere iki farklı dönemle karakterize edilen bir psikiyatrik bozukluk olduğunu açıkladı. Manik dönemde hastalarda aşırı coşkunluk, neşe, enerji artışı, düşüncelerde hızlanma, uyku ihtiyacında azalma gibi belirtiler görülürken, depresif dönemde ise mutsuzluk, karamsarlık, isteksizlik, umutsuzluk gibi duygusal değişiklikler ortaya çıkar. Hastalık dönemleri arasında ise bireyler normal ruh haline dönebilir ve gündelik yaşamlarına devam edebilirler. Genetik Faktörler ve Stresin Rolü Hastalığın ortaya çıkışında genetik faktörlerin büyük bir etkiye sahip olduğunu belirten Dr. Şentürk, manik atakların gelişiminde üçte iki oranında genetik nedenlerin sorumlu tutulduğunu ifade etti. Ayrıca, stresli veya travmatik olayların da bipolar bozukluğun ilk belirtilerini tetikleyebileceğini vurguladı. Erken teşhisin tedavi sürecinde kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Dr. Şentürk, hastaların uyku düzenini korumalarının ve manik belirtilerden şüphelenildiğinde hemen doktora başvurmalarının önemli olduğunu söyledi. Tedavi Yöntemleri ve Koruyucu Stratejiler Bipolar bozukluğun tedavisinde ilaçların büyük bir rol oynadığını belirten Dr. Şentürk, ilaç tedavisinin yanı sıra yaşam tarzının düzenlenmesi, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, egzersiz, alkol ve madde kullanımından kaçınma gibi alışkanlıkların da tedavinin bir parçası olduğunu ifade etti. Ayrıca, stresle başa çıkma stratejilerinin öğrenilmesi ve hastalık hakkında detaylı bilgi sahibi olmanın tedavi sürecinde önemli olduğunu vurguladı. Dr. Şentürk, bipolar bozuklukta sadece hastalık dönemlerinin tedavi edilmesinin yeterli olmadığını, aynı zamanda hastalığın yeniden ortaya çıkmasını önlemek adına koruyucu tedavilerin de uygulanması gerektiğini belirtti. Mevsim Geçişleri ve Bipolar Bozukluk Bipolar bozukluğun her iki cinsiyette de eşit oranda görüldüğünü, ancak depresif dönemin kadınlarda, mani dönemin ise erkeklerde daha yaygın olduğunu belirten Dr. Şentürk, hastalığın genellikle 20-25 yaşlarında başladığını ve toplumda yaklaşık yüzde 1 oranında görüldüğünü ifade etti. Bipolar bozuklukta mevsim geçişlerinin hastalığın seyrini etkileyen önemli bir faktör olduğunu söyleyen Dr. Şentürk, ilkbahar ve yaz aylarına geçişin mani atakları açısından en riskli dönem olduğunu belirtti. Bu dönemde hastalarda özgüvende artış, dürtüsel davranışlar, aşırı para harcama ve anormal hareketlilik gibi belirtilerin sıklıkla görüldüğünü ifade etti. Bipolar bozukluğun erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabileceğini vurgulayan Dr. Erman Şentürk, hastaların yaşam kalitesini artırmak için tedavi sürecinde profesyonel destek almanın önemine dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, bipolar affektif bozukluğun genetik etkenlerin önemli rol oynadığı b

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, bipolar affektif bozukluğun genetik etkenlerin önemli rol oynadığı bir hastalık olduğunu belirtti. Dr. Şentürk, stresli ve travmatik olayların da bipolar bozukluğun ilk belirtilerini tetikleyebileceğini vurguladı. Bipolar bozukluğun tedavisinde ilaçların büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Dr. Şentürk, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesinin de önemli bir tedavi stratejisi olduğunu ifade etti. Ayrıca, mevsim geçişlerinin mani veya depresyon ataklarını tetikleyebileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Bipolar Affektif Bozukluk: İki Farklı Dönemle Karakterize Bir Hastalık

Dr. Erman Şentürk, bipolar affektif bozukluğun, manik ve depresif olmak üzere iki farklı dönemle karakterize edilen bir psikiyatrik bozukluk olduğunu açıkladı. Manik dönemde hastalarda aşırı coşkunluk, neşe, enerji artışı, düşüncelerde hızlanma, uyku ihtiyacında azalma gibi belirtiler görülürken, depresif dönemde ise mutsuzluk, karamsarlık, isteksizlik, umutsuzluk gibi duygusal değişiklikler ortaya çıkar. Hastalık dönemleri arasında ise bireyler normal ruh haline dönebilir ve gündelik yaşamlarına devam edebilirler.

Genetik Faktörler ve Stresin Rolü

Hastalığın ortaya çıkışında genetik faktörlerin büyük bir etkiye sahip olduğunu belirten Dr. Şentürk, manik atakların gelişiminde üçte iki oranında genetik nedenlerin sorumlu tutulduğunu ifade etti. Ayrıca, stresli veya travmatik olayların da bipolar bozukluğun ilk belirtilerini tetikleyebileceğini vurguladı. Erken teşhisin tedavi sürecinde kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Dr. Şentürk, hastaların uyku düzenini korumalarının ve manik belirtilerden şüphelenildiğinde hemen doktora başvurmalarının önemli olduğunu söyledi.

Tedavi Yöntemleri ve Koruyucu Stratejiler

Bipolar bozukluğun tedavisinde ilaçların büyük bir rol oynadığını belirten Dr. Şentürk, ilaç tedavisinin yanı sıra yaşam tarzının düzenlenmesi, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, egzersiz, alkol ve madde kullanımından kaçınma gibi alışkanlıkların da tedavinin bir parçası olduğunu ifade etti. Ayrıca, stresle başa çıkma stratejilerinin öğrenilmesi ve hastalık hakkında detaylı bilgi sahibi olmanın tedavi sürecinde önemli olduğunu vurguladı. Dr. Şentürk, bipolar bozuklukta sadece hastalık dönemlerinin tedavi edilmesinin yeterli olmadığını, aynı zamanda hastalığın yeniden ortaya çıkmasını önlemek adına koruyucu tedavilerin de uygulanması gerektiğini belirtti.

Mevsim Geçişleri ve Bipolar Bozukluk

Bipolar bozukluğun her iki cinsiyette de eşit oranda görüldüğünü, ancak depresif dönemin kadınlarda, mani dönemin ise erkeklerde daha yaygın olduğunu belirten Dr. Şentürk, hastalığın genellikle 20-25 yaşlarında başladığını ve toplumda yaklaşık yüzde 1 oranında görüldüğünü ifade etti. Bipolar bozuklukta mevsim geçişlerinin hastalığın seyrini etkileyen önemli bir faktör olduğunu söyleyen Dr. Şentürk, ilkbahar ve yaz aylarına geçişin mani atakları açısından en riskli dönem olduğunu belirtti. Bu dönemde hastalarda özgüvende artış, dürtüsel davranışlar, aşırı para harcama ve anormal hareketlilik gibi belirtilerin sıklıkla görüldüğünü ifade etti.

Bipolar bozukluğun erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabileceğini vurgulayan Dr. Erman Şentürk, hastaların yaşam kalitesini artırmak için tedavi sürecinde profesyonel destek almanın önemine dikkat çekti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.