Çanakkale Haber

EKG Derneği Başkanı Akgün’den “Kurban Bayramı” Açıklaması.

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.07.2020 - 16:37, Güncelleme: 31.07.2020 - 16:37 2435+ kez okundu.
 

EKG Derneği Başkanı Akgün’den “Kurban Bayramı” Açıklaması.

Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı Akgün; “Pandemik sürecin gölgesinde,  Küresel Eşkıyaların tahayyülleri aşan saldırılarının tehdidi altında idrak edeceğimiz Kurban Bayramımız Mübarek olsun.” Dedi. İnsanlık tarihi boyunca devam edip gelen kurban kesme uygulaması, maksat ve şekil bakımından farklılık arz etmekle birlikte, bütün dinlerde yaşanan bir süreçtir. Kurban, insanın Allah'a yakınlaşmasına vesile olan bir ibadettir. İslam dininin öngördüğü kurban;  ibadet maksadıyla muayyen bir zamanda, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usulüne göre kesmek demektir. Kur’an-ı Kerim’de, Hac sûresi’nin 34. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Biz her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Allah’ın adını ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. İlahınız tek bir ilahtır. Artık O’na teslim olun. Ey Muhammed, itaatkâr, alçak gönüllü insanları müjdele.” (1) Bir Müslüman, kurban kesmekle; kainatta bir çok canlı ve cansız varlığı insanların hizmetine veren Allah’a (c.c.), hamd ederken, Allah’ın vermiş olduğu bu nimetlere, fiili bir şükürde bulunmuş olur. Kurban kesmek, hem malî bir fedakarlık ve hem de Allah rızası için yapılan önemli bir ibadettir. Bu gerçek, Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklanmaktadır: “(Ey Muhammed!), o halde Rabbin için namaz kıl. Kurban kes.”(2).“De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola iletti. Dosdoğru dine, puta tapanlardan olmayan İbrahim’in tevhîd dinine iletti. De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir. Onun ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.”(3). Bir beklentisi olamadan, çıkar gözetmeden, her türlü riyadan uzak olarak, insana, öncelikle içinde yaşadığı topluma, dolayısıyla bütün insanlığa hizmet ederek, insanların sevgisini kazanırken, Allah’ın (c.c.) rızasını da kazanır. Yaptığı hizmetler ile, Allah’a yakınlaşan insan, bütün insanlara da yakın olur. Bu yakınlık, insanın içinde yaşadığı toplumun haklarına saygılı davranmayı, karşılıklı hakları gözetmeyi ve yardımlaşmayı gerektirir. Allah rızası için kurban kesmek, mali bir ibadet olduğu gibi, sosyal hayat açısından da önemli bir yardımlaşma ve dayanışma vesilesidir. Çünkü kesilen kurbanın etinden, akrabalar, komşular, fakirler ve muhtaçlar da faydalanırlar. Böylece, kurban kesenlerle kesemeyenler arasında bir yakınlaşmanın ve karşılıklı sevgi ve saygının gelişmesine katkı sağlarken, sosyal çözülmeyi durdurur, milli birlik ve beraberliğe, sosyal bütünleşmeye katkı sağlar.  İslam dini, fertler arasında kardeşlik bağının korunmasından ve bunun güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden, hepimizi sorumlu tutmuştur. Bu bakımdan kurban kesmek, Cenâb-ı Hakkın rızasına ermenin, halkın gönlünde yer tutmanın ve sosyal dayanışmayı sağlamanın önemli bir yoludur. Kur’an-ı Kerim’de: ‘’Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır...’’(4) buyrularak, bu gerçek ortaya konmaktadır. Bu duygular içinde, Küresel  Eşkıyaların, bizzat ve yerli işbirlikçileri marifetiyle, tahayyülleri aşan siyasi ve ekonomik saldırılarına karşı verilen  mücadelemizin, yarınlarda da yine mazlum milletlere ışık olacağız. Bu mücadelemizin farkındalığında, farklı bir manevi iklimi yaşarken idrak edeceğimiz Kurban Bayramının, idrak edeceğimiz son bayram olabileceği ihtimalini unutmadan, bayram günlerinin sevinç ve neşe günleri olduğunu hatırdan çıkarmadan, eşimizi, çocuklarımızı, ana ve babamızı sevindirelim. Güler yüzlü olalım. Geçmişlerimizi dua ve hayırla yad edelim. Barışmak ve kaynaşmak için bayramları fırsat bilelim. Dinimize; iman, ibadet ve ahlakımıza sahip çıkalım. Haram ve günahlardan uzak kalarak, “Milli Birlik ve Beraberliğimizi,” dostluk ve kardeşliğimizi koruyalım. Vatanımızı ve milletimizi sevelim. Kin ve intikam duygularını terk ederek, birbirimizle selamlaşalım ve bayramlaşalım. Bizi biz kılan değerlerimizi yaşama samimiyetimizi yitirdiğimiz bir süreçte, istikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın bu değerleri yaşarken öğrenebilecekleri farkındalığı ve bu yönde doğru model olmamız gerektiği mesuliyetimize dikkat çekerken, Mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder, idrak edeceğimiz bayramımızın aziz milletimiz ve bütün insanlık  için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan (c.c.) niyaz ederim. -------------- 1.    Hac, 34. 2.    Kevser, 2 3.    En’âm, 162-163. 4.    Hac, 37   Metin AKGÜN Maarif Müfettişi Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı Akgün; “Pandemik sürecin gölgesinde,  Küresel Eşkıyaların tahayyülleri aşan saldırılarının tehdidi altında idrak edeceğimiz Kurban Bayramımız Mübarek olsun.” Dedi. İnsanlık tarihi boyunca devam edip gelen kurban kesme uygulaması, maksat ve şekil bakımından farklılık arz etmekle birlikte, bütün dinlerde yaşanan bir süreçtir. Kurban, insanın Allah'a yakınlaşmasına vesile olan bir ibadettir. İslam dininin öngördüğü kurban;  ibadet maksadıyla muayyen bir zamanda, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usulüne göre kesmek demektir. Kur’an-ı Kerim’de, Hac sûresi’nin 34. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Biz her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Allah’ın adını ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. İlahınız tek bir ilahtır. Artık O’na teslim olun. Ey Muhammed, itaatkâr, alçak gönüllü insanları müjdele.” (1) Bir Müslüman, kurban kesmekle; kainatta bir çok canlı ve cansız varlığı insanların hizmetine veren Allah’a (c.c.), hamd ederken, Allah’ın vermiş olduğu bu nimetlere, fiili bir şükürde bulunmuş olur. Kurban kesmek, hem malî bir fedakarlık ve hem de Allah rızası için yapılan önemli bir ibadettir. Bu gerçek, Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklanmaktadır: “(Ey Muhammed!), o halde Rabbin için namaz kıl. Kurban kes.”(2).“De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola iletti. Dosdoğru dine, puta tapanlardan olmayan İbrahim’in tevhîd dinine iletti. De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir. Onun ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.”(3). Bir beklentisi olamadan, çıkar gözetmeden, her türlü riyadan uzak olarak, insana, öncelikle içinde yaşadığı topluma, dolayısıyla bütün insanlığa hizmet ederek, insanların sevgisini kazanırken, Allah’ın (c.c.) rızasını da kazanır. Yaptığı hizmetler ile, Allah’a yakınlaşan insan, bütün insanlara da yakın olur. Bu yakınlık, insanın içinde yaşadığı toplumun haklarına saygılı davranmayı, karşılıklı hakları gözetmeyi ve yardımlaşmayı gerektirir. Allah rızası için kurban kesmek, mali bir ibadet olduğu gibi, sosyal hayat açısından da önemli bir yardımlaşma ve dayanışma vesilesidir. Çünkü kesilen kurbanın etinden, akrabalar, komşular, fakirler ve muhtaçlar da faydalanırlar. Böylece, kurban kesenlerle kesemeyenler arasında bir yakınlaşmanın ve karşılıklı sevgi ve saygının gelişmesine katkı sağlarken, sosyal çözülmeyi durdurur, milli birlik ve beraberliğe, sosyal bütünleşmeye katkı sağlar.  İslam dini, fertler arasında kardeşlik bağının korunmasından ve bunun güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden, hepimizi sorumlu tutmuştur. Bu bakımdan kurban kesmek, Cenâb-ı Hakkın rızasına ermenin, halkın gönlünde yer tutmanın ve sosyal dayanışmayı sağlamanın önemli bir yoludur. Kur’an-ı Kerim’de: ‘’Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır...’’(4) buyrularak, bu gerçek ortaya konmaktadır. Bu duygular içinde, Küresel  Eşkıyaların, bizzat ve yerli işbirlikçileri marifetiyle, tahayyülleri aşan siyasi ve ekonomik saldırılarına karşı verilen  mücadelemizin, yarınlarda da yine mazlum milletlere ışık olacağız. Bu mücadelemizin farkındalığında, farklı bir manevi iklimi yaşarken idrak edeceğimiz Kurban Bayramının, idrak edeceğimiz son bayram olabileceği ihtimalini unutmadan, bayram günlerinin sevinç ve neşe günleri olduğunu hatırdan çıkarmadan, eşimizi, çocuklarımızı, ana ve babamızı sevindirelim. Güler yüzlü olalım. Geçmişlerimizi dua ve hayırla yad edelim. Barışmak ve kaynaşmak için bayramları fırsat bilelim. Dinimize; iman, ibadet ve ahlakımıza sahip çıkalım. Haram ve günahlardan uzak kalarak, “Milli Birlik ve Beraberliğimizi,” dostluk ve kardeşliğimizi koruyalım. Vatanımızı ve milletimizi sevelim. Kin ve intikam duygularını terk ederek, birbirimizle selamlaşalım ve bayramlaşalım. Bizi biz kılan değerlerimizi yaşama samimiyetimizi yitirdiğimiz bir süreçte, istikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın bu değerleri yaşarken öğrenebilecekleri farkındalığı ve bu yönde doğru model olmamız gerektiği mesuliyetimize dikkat çekerken, Mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder, idrak edeceğimiz bayramımızın aziz milletimiz ve bütün insanlık  için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan (c.c.) niyaz ederim. -------------- 1.    Hac, 34. 2.    Kevser, 2 3.    En’âm, 162-163. 4.    Hac, 37   Metin AKGÜN Maarif Müfettişi Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.