Çanakkale Haber

Batan teknede hayatını kaybeden Kemancı Barışʹın hüzün dolu öyküsü

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.04.2017 - 13:48, Güncelleme: 26.04.2017 - 13:48 3275+ kez okundu.
 

Batan teknede hayatını kaybeden Kemancı Barışʹın hüzün dolu öyküsü

22 yaşındaki kemancı Barış Yazgıʹnın müzikle ilmek ilmek ördüğü gelecek umudu önceki gün Ayvacık açıklarında batan sığınmacı teknesinde son buldu. İşi ve sabit bir geliri olmayan Yazgı, ağabeyinin yaşadığı Belçika’ya vize alamayınca insan kaçakçılarıyla anlaştı. İyi bir eğitim alma ve keman virtüözü olma hayaliyle çıktığı yolda hayatını kaybetti.  HASTANENİN BAHÇESİNDE KEMAN ÇALAN ÇOCUK aljazeera.com.trʹden Umay Aktaş Salmanʹın haberi şöyle: Fotoğraf, ajanslara 25 Nisanʹda düştü. Ayvacıkʹta 16 kişinin cansız bedeni açık denizden teknelerle kıyıya çıkarılıyor. Yerde yatan cansız bedenlerden birinin yanında bir de keman çantası var. O çanta, 22 yaşındaki kemancı Barış Yazgı’ya ait. Sabit bir işi ve geliri olmayan Yazgı, ağabeyinin yaşadığı Belçika’ya vize alamayınca insan kaçakçılarıyla anlaştı. Ancak Yazgı’nın iyi bir müzik eğitimi alma ve keman virtüözü olma hayaliyle başladığı yolculuk ölümle son buldu.  Bağcılarʹda, Siirt Tüten Ocak Köyü Yardımlaşma Derneği binasındayız. Barış Yazgı’nın ailesi taziyeleri kabul ediyor. Ağabeylerinin, amcasının, kuzeninin, herkesin dilinde Barış’ın keman tutkusu var. 9 çocuklu, Siirtli bir ailenin en küçük oğlu Barış’ın göç etmeye çalışırken sona eren hikâyesi de yine bir göçle başlıyor. 90ʹlı yıllarda Doğu ve Güneydoğuʹda köylerin boşaltılması sürecinden sonra akrabaları göç eden Yazgı ailesi de 1999 yılında İstanbul’a geldi. Barış, ailesinin psikolojik ve ekonomik sebeplerle göç ettiği İstanbul’da ilk ve ortaokulu okudu. Liseye devam etmedi. Babası seyyar satıcılık yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyordu. Barış da belirli dönemlerde çalışıyordu. Yaklaşık 4 yıl önce müzisyen olan ağabeyi Cengiz Yazgı’nın kardeşine keman hediye etmesiyle Barışʹın hayelleri de değişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz kurslarına gitti. Gece gündüz keman çalışıyordu. Motorla pizza dağıtıyor, geçici işler yapıyor ama parasını da müzikten kazanmaya çabalıyordu. Çeşitli etkinliklerde, sokaklarda çalıyordu. Taksim’de, Kadıköy’de, Avcılar’da... Hatta kimi akşamlar, evleri yakın olduğu için, sakin bildiği Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin bahçesinde çalıyordu. İNSAN KAÇAKÇILARIYLA BELÇİKAʹYA GİTTİ Barış Yazgı, Belçika’da bir restoranda çalışan ağabeyinin yanına gidip burada eğitim almak istiyordu. Ağabeyinin yanına ilk gidişi geçen seneydi. Sabit bir işi ve geliri olmadığı için vize alamadı. İnsan kaçakçılarıyla yasa dışı yollarla gitti. Yaklaşık 7 ay ağabeyinin yanında kaldı. Bu sırada dil kursuna gitti. Oradaki çeşitli müzik gruplarıyla iletişim kurdu. Belçika’daki ağabeyi Fuat Yazgı başı önünde ˮÇok iyi bir kemancı olmayı istiyordu. Batı müziği eğitimi almak istiyorduˮ diye anlatıyor kardeşini. 7 AY SONRA DÖNDÜ Barış Yazgı, 7 ayın ardından yeniden İstanbul’a geldi. Ama aklında yine gitmek vardı. En son bir otelin resepsiyonunda çalıştı. Para biriktirdi. O parayı insan kaçakçılarına verecek ve müzikle kurmak istediği geleceğine bir adım daha yaklaşacaktı. Ama olmadı. Yazgı’nın müzisyen olan ağabeyi Cengiz Yazgı, ˮHayaliydi. Kafasına koymuştu. Cenazemizi almaya gittiğimizde diğer cenazelerin sahipleri bile yoktu. İnsanlar özgür bir şekilde umutları, hayalleri için gidebilmelilerˮ diye konuşuyor. ʹHERKES BU ŞEKİLDE GİTMESİNE KARŞIYDIʹ Barış’ın dayısının oğlu Esat Kınış ise ailesinin maddi durumunun kuzeninin burada bir şey yapmasına imkan vermediğini, babalarını da birkaç ay önce kaybettiklerini anlatıyor: ˮAğabeyleri, annesi herkes bu şekilde gitmesine karşıydı. Engellemeye çalışıyordu. Son haftalarda sürekli iki üç gün ortadan kayboluyordu. Bir bakıyoruz Çanakkale’ye gitmiş. Ordan gidebilir miyim diye bakıyordu. O kadar kafasına koymuştu.ˮ  Barışʹın yazgısı ‘umuda yolculuk’ yapan bir botta son buldu. Ondan geriye kalan kemanın kutusundan çaldığı parçanın notaları ve kendi besteleri çıktı.
22 yaşındaki kemancı Barış Yazgıʹnın müzikle ilmek ilmek ördüğü gelecek umudu önceki gün Ayvacık açıklarında batan sığınmacı teknesinde son buldu. İşi ve sabit bir geliri olmayan Yazgı, ağabeyinin yaşadığı Belçika’ya vize alamayınca insan kaçakçılarıyla anlaştı. İyi bir eğitim alma ve keman virtüözü olma hayaliyle çıktığı yolda hayatını kaybetti.  HASTANENİN BAHÇESİNDE KEMAN ÇALAN ÇOCUK aljazeera.com.trʹden Umay Aktaş Salmanʹın haberi şöyle: Fotoğraf, ajanslara 25 Nisanʹda düştü. Ayvacıkʹta 16 kişinin cansız bedeni açık denizden teknelerle kıyıya çıkarılıyor. Yerde yatan cansız bedenlerden birinin yanında bir de keman çantası var. O çanta, 22 yaşındaki kemancı Barış Yazgı’ya ait. Sabit bir işi ve geliri olmayan Yazgı, ağabeyinin yaşadığı Belçika’ya vize alamayınca insan kaçakçılarıyla anlaştı. Ancak Yazgı’nın iyi bir müzik eğitimi alma ve keman virtüözü olma hayaliyle başladığı yolculuk ölümle son buldu.  Bağcılarʹda, Siirt Tüten Ocak Köyü Yardımlaşma Derneği binasındayız. Barış Yazgı’nın ailesi taziyeleri kabul ediyor. Ağabeylerinin, amcasının, kuzeninin, herkesin dilinde Barış’ın keman tutkusu var. 9 çocuklu, Siirtli bir ailenin en küçük oğlu Barış’ın göç etmeye çalışırken sona eren hikâyesi de yine bir göçle başlıyor. 90ʹlı yıllarda Doğu ve Güneydoğuʹda köylerin boşaltılması sürecinden sonra akrabaları göç eden Yazgı ailesi de 1999 yılında İstanbul’a geldi. Barış, ailesinin psikolojik ve ekonomik sebeplerle göç ettiği İstanbul’da ilk ve ortaokulu okudu. Liseye devam etmedi. Babası seyyar satıcılık yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyordu. Barış da belirli dönemlerde çalışıyordu. Yaklaşık 4 yıl önce müzisyen olan ağabeyi Cengiz Yazgı’nın kardeşine keman hediye etmesiyle Barışʹın hayelleri de değişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz kurslarına gitti. Gece gündüz keman çalışıyordu. Motorla pizza dağıtıyor, geçici işler yapıyor ama parasını da müzikten kazanmaya çabalıyordu. Çeşitli etkinliklerde, sokaklarda çalıyordu. Taksim’de, Kadıköy’de, Avcılar’da... Hatta kimi akşamlar, evleri yakın olduğu için, sakin bildiği Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin bahçesinde çalıyordu. İNSAN KAÇAKÇILARIYLA BELÇİKAʹYA GİTTİ Barış Yazgı, Belçika’da bir restoranda çalışan ağabeyinin yanına gidip burada eğitim almak istiyordu. Ağabeyinin yanına ilk gidişi geçen seneydi. Sabit bir işi ve geliri olmadığı için vize alamadı. İnsan kaçakçılarıyla yasa dışı yollarla gitti. Yaklaşık 7 ay ağabeyinin yanında kaldı. Bu sırada dil kursuna gitti. Oradaki çeşitli müzik gruplarıyla iletişim kurdu. Belçika’daki ağabeyi Fuat Yazgı başı önünde ˮÇok iyi bir kemancı olmayı istiyordu. Batı müziği eğitimi almak istiyorduˮ diye anlatıyor kardeşini. 7 AY SONRA DÖNDÜ Barış Yazgı, 7 ayın ardından yeniden İstanbul’a geldi. Ama aklında yine gitmek vardı. En son bir otelin resepsiyonunda çalıştı. Para biriktirdi. O parayı insan kaçakçılarına verecek ve müzikle kurmak istediği geleceğine bir adım daha yaklaşacaktı. Ama olmadı. Yazgı’nın müzisyen olan ağabeyi Cengiz Yazgı, ˮHayaliydi. Kafasına koymuştu. Cenazemizi almaya gittiğimizde diğer cenazelerin sahipleri bile yoktu. İnsanlar özgür bir şekilde umutları, hayalleri için gidebilmelilerˮ diye konuşuyor. ʹHERKES BU ŞEKİLDE GİTMESİNE KARŞIYDIʹ Barış’ın dayısının oğlu Esat Kınış ise ailesinin maddi durumunun kuzeninin burada bir şey yapmasına imkan vermediğini, babalarını da birkaç ay önce kaybettiklerini anlatıyor: ˮAğabeyleri, annesi herkes bu şekilde gitmesine karşıydı. Engellemeye çalışıyordu. Son haftalarda sürekli iki üç gün ortadan kayboluyordu. Bir bakıyoruz Çanakkale’ye gitmiş. Ordan gidebilir miyim diye bakıyordu. O kadar kafasına koymuştu.ˮ  Barışʹın yazgısı ‘umuda yolculuk’ yapan bir botta son buldu. Ondan geriye kalan kemanın kutusundan çaldığı parçanın notaları ve kendi besteleri çıktı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.